Pigment
Pigment, tüm nesnelerin renklerini oluşturan moleküllerdir. Pigment moleküllerinin harekete geçmesi için belirli bir enerji gereklidir. Renklerin oluşmasındaki diğer tüm aşamalarda olduğu gibi, pigmentlerle ışık arasında da ilişki vardır; dünyaya ulaşan güneş ışığı, canlılarda renk molekülü olarak bilinen söz konusu pigment molekülleri için önemli rol oynar.
Gözün retinasında bulunan koni hücrelerinin üç ana rengi (kırmızı (%60), yeşil (%30) ve mavi (%10) ) algılamasının nedeni de içlerinde bulunan özel pigment molekülleridir. Pigmentlerin renkler için gerçekleştirdikleri en hayati işlem, kendilerine gelen ışığın renk enerjisini elektrik sinyaline çevirmeleridir; insan gözünde renk diye tanımlanan olgular aslında gözde bulunan pigmentlerin kendilerine gelen ışığın dalga boyunu elektrik sinyali olarak beyne iletmeleridir. Görünür ışığın sahip olduğu enerji düzeyi, canlıların derilerinde, derilerini kaplayan pullarında, tüylerinde veya kürklerinde bulunan pigment moleküllerini harekete geçirmek için gereken enerji düzeyine eşittir. Görünür ışığın aralığı içinde olan ve belirli renklere karşılık gelen dalga boyları bu pigmentleri harekete geçirerek canlıların renklerini oluşturur. Çiçeklerin yapraklarındaki renk çeşitliliğinin nedeni ise, yapılarında bulunan pigment moleküllerinin ışığa karşı verdikleri tepkidir.
Canlılarda bulunan pigmentlerin (biyolojik pigmentler) bazıları doğaldır. Birkaçı zehirlidir, bir bölümü hücrelerde dejenerasyon ve sonunda fibrozis yapar. Pigmentlerin bir bölümü çevre kirliliğinin sonucudur, birkaçı da ölen hücrelerin kalıntılarıdır.
Pigment (boya) grupları
- Arsenik pigmentleri: Paris yeşili
- Karbon pigmentleri: Karbon Siyah