Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti

Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti, Osmanlı feministlerinin kadın haklarını savunmak için 28 Mayıs 1913 tarihinde kurdukları feminist özellikteki cemiyet ve Osmanlı'daki ilk kanuni kadın derneğidir. Cemiyetin çıkış noktası Kadınlar Dünyası adlı dergiydi.[1] Derginin 55. sayısında cemiyetin kuruluşu duyurulmuş, sonrasında dergi ve cemiyetin çalışmaları birlikte yürütülmüştür. Her ikisinin de imtiyaz sahibi kişisi Nuriye Ulviye Mevlan Civelek idi. Cemiyetin üç temel amacı kadınların giyimine yönelik kuralların yeniden düzenlenmesi, kadınların çalışma hayatına girmesi ve kadınların eğitiminin iyileştirilmesidir.[2] Bu üç amaç, sonraki sayılarında Kadınlar Dünyası dergisinin ağırlık verdiği konuları teşkil eder. Boşanma hakkının kadınlara da verilmesi ve mirastan eşit şekilde pay alım gibi ancak Cumhuriyet döneminde gerçekleşecek uygulamaları savunan cemiyet dönemine göre en radikal kadın cemiyetiydi.[3]

6 Haziran 1329’da cemiyetin üye kaydına başladığı duyuruldu. Şikâyet, feryat, temenni güzeldir. Fakat artık bu şikâyet, feryat, temenni devresinden icraat devresine inkılâp etmesi lâzım gelmez mi?...” diye seslenilerek, kadınlar cemiyete çağrıldı.[4] Genel anlamda halktan destek gören cemiyet yaptığı işler ve savunduğu görüşlerden dolayı dış basında da ilgi uyandırdı. Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Rusya ve ABD'den kimi gazeteler derneğe atıfta bulundu.[5]

Cemiyet programında ilk sırada olan amaç, giyim kurallarının yeniden düzenlenmesiydi: “ahkâm-ı şer'-i şerif dairesinde sade, süsten âzade, iş görebilmeye de salih surette kadınlara mahsus birkaç nev' kisve-i hariciye icat edebilir. İcadının modellerini de hükûmete arz eder. Muvafik görülünce de bilfiil azası üzerinde tatbike başlar, tamimine de ayrıca çalışır. Bu sayede kadınlarımızın bugünkü münasebetsiz kisve-i hariciyeleri ıslah edilmiş ve moda beliyyesinden [bela] mütevellit israftan kurtarılmış olur.[2] Giyime yönelik düzenlemelerin ilk sıraya alınmasındaki amaç, kadınların kamusal alanda görünürlüğünün artması ve rahat çalışabilmesi için tesettürün değişmesi ihtiyacıydı.

Çalışma hayatı, Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti programında ikinci sıradaydı, kadının özgürleşmesinin yolunun çalışmasından geçtiği savunulmuştu: "saniyen bu cemiyet, göreceği teavün-i umumi sayesinde müteaddit sanatlara dair iş evleri açar, zavallı kadınlığı tehdit eden sefaleti tahfif eyler. Ayrıca olarak, teşkil edeceği teavün sandığından cemiyet azasının hastalarına meccanen bakabilir, ihtiyaçları zamanında faizsiz akçe ikraz eder. İşçi kızlarına çeyiz de hazırlayabilir. Bundan başka ve sa'y [çalışma] dairesinde hastaneler, mektepler açarak, gazetelerle risaleler neşrederek, konferanslar akdeyleyerek, nasıhlar göndererek gayesini aklar-ı Osmaniye ve İslâmiyeye de tamim eyleyebilir.” [2] Kadınlar Dünyası’nda meslek sahibi olan, başka ülkelerden kadınlar ya da gayrimüslim kadınlar tanıtılmış, dergi kapaklarında çalışan kadınların fotoğrafları basılmıştı. Kadının çalışma hayatına girmesinin, ülkeyi de değiştireceği savunulmuştu. Kadınların küçük işletmelerde çalışmakla yetinmeyip, kamu kuruluşlarında da çalışabileceğinin üzerinde sıklıkla durulmuştu. Okuyucular ve cemiyet üyeleri, bir Fransız şirketinin yönettiği telefon idaresinde memur olmaya yönlendirilmişti. Şirketin Müslüman kadınların iş başvurularını “uygun olmadıkları” gerekçesiyle reddetmesi, o kadar çok eleştirilmiş ve güçlü bir kamuoyu oluşturulmuştu ki, telefon idaresi ilk kez yedi Müslüman kadını -birini müfettiş olarak- işe almak zorunda kalmıştı.[6]

Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti’nin programında üçüncü sırada ise, eğitim ve bilinçlendirme yer almıştı: “Cemiyet, hususi mektepler küşadıyla [açılışıyla], gazeteler, risaleler neşriyle, konferanslar itasıyla efkâr-ı nisvanı tenvir [aydınlatma] ve i'lâ ile gayesini aktar-ı Osmaniye'ye tamime çalışacaktır.[2] Kadınlar Dünyası dergisinde kadınların eğitiminin iyileştirilmesi her yönüyle ve her yaşı kapsayacak şekilde ele alınmış, yükseköğrenim hakkından meslek okullarına ve ilköğretim öncesi terbiyeye, her seviyede eğitime dair yazılar yayımlanmıştı. Osmanlı’da kadınların liseden sonra gidebilecekleri tek eğitim kurumu, Çapa’daki Kız Öğretmen Okuluydu, yükseköğrenim kurumu olan Darülfünun’a kadınlar kabul edilmiyordu. Kadınlar Dünyası'nda bu konuyla ilgili yayımlanan eleştiriler ve cemiyetin yüksek öğrenim hakkı talep etmesinin sonrasında Darülfünun’da kadınlar için edebiyat, matematik, tabiî bilimler dersleri verilmeye başlanmış, 700’ün üzerinde kadın bu dersleri takip etmişti. Aynı yıl, kadınlar için İnâs Darülfünunu açılmıştı.[7]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. Yurdsever Ateş, Nevin. "Yeni Harflerle Kadın Yolu Türk Kadın Yolu (1925-1927)" (PDF). Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı. s. 25. 27 Haziran 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Haziran 2017.
  2. Demircioğlu, Tülay Gençtürk; Büyükkarcı Yılmaz, Fatma (2009). Kadınlar Dünyası: 51. – 100. Sayılar (Yeni Harflerle) 1913-1921. İstanbul: Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı. s. 44. ISBN 978-9758081257.
  3. Çaha, Ömer (1996). Sivil Kadın. Ankara: Vadi Yayınları. s. 101.
  4. Demircioğlu, Tülay Gençtürk; Büyükkarcı Yılmaz, Fatma (2009). Kadınlar Dünyası: 51. – 100. Sayılar (Yeni Harflerle) 1913-1921. İstanbul: Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı. s. 119. ISBN 978-9758081257.
  5. Poyraz, Esra Fahriye, II. Meşrutiyet Dönemi Kadın Dergiciliği ve Türk Kadını Dergisi, İstanbul Kültür Üniversitesi, İstanbul, 2010, s. 11
  6. Çakır, Serpil (2016). Osmanlı Kadın Hareketi. İstanbul: Metis. s. 378. ISBN 9789753420440.
  7. Çakır, Serpil (2016). Osmanlı Kadın Hareketi. İstanbul: Metis. s. 334. ISBN 9789753420440.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.