Mani Yarımadası

Mani Yarımadası (Yunanca: Μάνη), veya Orta Çağ'daki adıyla Maina ya da Maïna (Μαΐνη; Maïni), Yunanistan'ın güneyinde bulunan ve kendilerini antik Spartalıların torunları sayan Maniot'ların (Mανιάτες, Maniátes) vatanı olan yarımadadır. Mani'nin başkentleri Gytheio ve Areopoli'dir. Mani Mora Yarımadası'ndan güneye uzanan üç yarımadadan ortada bulunanıdır. Doğusunda Lakonya Körfezi, batısındaysa Messinya Körfezi bulunur. Mani Yarımdadası, Taygetos sıradağlarının sonunda yer alır.

Mani Yarımadası'nın haritası

Mani Yarımdası'ndaki Matapan (ya da Tenaro) Burnu, Avrupa kıtasının en güney noktasıdır.

Etimolojisi

"Mani" adı bir Frank kalesi olan le Grand Magne'dan geliyor olabilir. Daha büyük olasılıkla “Mani”, “çorak ve ağaçsız yer” anlamındaki bir kelimeden türemiştir.

Coğrafya

Mora Yarımadası'nın yeşil renkle gösterildiği bir Yunanistan haritası. Mani, Mora'nın güneyinde, ortadadır.

Arazi, dağlık ve erişilmezdir.

Yakın zamanlara dek Mani köylerinin çoğuna sadece deniz yoluyla ulaşılabiliyordu. Günümüzde Kalamata'dan Areopoli'ye batı sahili boyunca uzanan, sonra güneyde Akrotainaro'ya (Kıta Yunanistanı'nın en güney noktasındaki burun), oradan da kuzeyde Gytheio'ya varan dar, virajlı bir yol mevcuttur. Pire - Mani hattındaki otobüslerin onyıllardır kullandığı bir diğer yol, Tripoliçe'den gelip Sparta, Yitio, Areopoli ve son olarak Mapatan burnu yakınındaki Yerolimenas şehirlerinden geçer .Mani, geleneksel olarak üç bölgeye ayırılmıştır:

  • Ekso Mani (Έξω Μάνη) ya da Dış Mani, kuzeydoğuda
  • Kato Mani (Κάτω Μάνη) ya da Aşağı Mani, doğuda
  • Mesa Mani (Μέσα Μάνη) ya da İç Mani, güneybatıda.

Kuzeyde bulunan ve Vardunya (Βαρδούνια) adı verilen dördüncü bir bölgeyse Mani'ye bazen dahil edilir, ancak tarihsel olarak asla Mani'nin parçası olmamıştır. Vardunya, Osmanlı kontrolündeki Evrotas ovasıyla Mani arasında tampon bölge işlevi görmüştür. Müslüman Arnavutlar, Osmanlı tarafından bu bölgeye iskân edilmiştir. Bu yerleşimciler, Yunan İsyanı'na dek yöre halkının büyük bir kısmını oluşturmuş, isyan sırasında da Tripoliçe'deki Türk müstahkemine kaçmıştır.[1] İsyandan sonra Vardunya'daki Rum nüfusu Aşağı Mani ve orta Lakonia'dan gelen yerleşimcilerce güçlendirilmiştir.

"Sadece geçiyorsan Mani'yi görmek için üç güne ihtiyacın var, ziyaret ediyorsan üç aya ihtiyacın var, ruhunu görmek için üç ömre ihtiyacın var. Biri denizi için, biri dağları için, biri de halkı için"

Mani, idari olarak Mora bölgesindeki Lakonia (Kato Mani, Mesa Mani) ve Messinya (Ekso Mani) illeri arasında bölünmüştür, ancak antik zamanlarda tamanen Sparta kontrolündeki Lakonia içerisinde sayılıyordu. Mani'nin Messinya'daki kısmı (aposkiaderi, "gölgeli" anlamında yöresel bir tabir), Lakonia'daki kısmından (prosiliaki, "güneşli" anlamında yöresel bir tabir) daha çok yağış alır, hâliyle tarım üretiminde daha ileridir. Messinya'daki Manililerin soyadları -éas ekiyle, Lakonia'daki Manililerin soyadlarıysa -ákos ekiyle biter; ayrıca -óggonas (éggonos, "torun" kelimesinden) eki de Manililerin soyadlarında bulunur.

Tarihi

Mani bayrağı (gayriresmî). Üzerinde antik bir Sparta atasözü olan "Zafer ya da ölüm, ya onunla [kalkanın elinde gelirsin] ya da onun üzerinde [getirilirsin]" yazmaktadır. Bir hoplit, ağır kalkanını yere atmadan savaştan kaçamazdı. Böylece bu sözle Spartalılara savaşta cesur olma görevleri hatırlatılırdı.[2]
Vatheia'daki kule evler.
Gytheio şehrindeki liman.

Yarımadanın batısındaki Alepotrypa Mağarası'nda 210 bin yıllık bir insan (Homo sapiens) kafatası bulundu. Bu, (2019 (2019) itibarıyla), Avrupa'da Homo sapienslerin varlığına dair en eski kanıttır.

Alepotrypa Mağarası da dahil Mani sahillerindeki birçok mağarada Cilalı Taş Devri kalıntıları bulundu.[3] Homeros Mani bölgesindeki çok sayıda kasabadan bahseder. Ayrıca bölgede Miken döneminden (1900 BC - 1100 BC) kalıntılara da rastlanmıştır. MÖ 1200 civarlarında bölge Dorlarca işgal edildi ve Sparta hakimiyetine geçti. Sparta iktidarı MÖ 3. yy'da yok edilince Mani özerk kaldı.

Bizans İmparatorluğu zayıflarken yarımadanın da kontrolünü yitirmekteydi. Güneydeki Maini Kalesi bölgenin merkeszi oldu. Sonraki yüzyıllarda Bizanslılar, Franklar ve Sarazenler yarımadanın hakimiyeti için savaştı.

Ms 1204'teki Dördüncü Haçlı Seferi'nden sonra İtayan ve Fransız şövalyeleri (Rumlar onların hepsine birden Frank adını takmıştır) Mora'yı işgal edip Achaea Prensliği'ni kurdu. Mistra, Passavas, Gustema (Beaufort) ve Büyük Maina (la Grand Magne) kalelerini kurdu. Bölge, 1262'den sonra Bizans kontolüne geçerek Mora Despotluğu'na dahil oldu.

1460'ta, İstanbul'un Fethi'nden 7 yıl sonra Despotluk Osmanlı kontrolüne geçti. Mani zaptedilmemişti ve yıllık haraç ödeme karşılığında özerliğini koruyabilmişti, ancak bu haraç sadece bir kez ödenmişti. Yöresel beyler Mani'yi Osmanlı adına yönetmişti.

Bunların ilki 17. yy'daki Limberakis Yerakaris'ti. Venedik filosunda kürekçilik yapmış olan Yerakaris, Osmanlılarca yakalanıp idama mahkum edilmiş, sonra sadrazam tarafından Osmanlı adına Mani'nin kontrolünü ele alması karşılığında affedilmişti. Yerakaris kaul etti ve bu fırsatı Mani'nin güçlü ailelerinden Stefanopoluloi ailesiyle kan davasını sürdürmek için kullanmıştı. Onların Oitylo'daki konutlarını kuşatmış, 35'ini esir alıp idam ettirmişti. 20 yıllık hükmü boyunca Venediklilerle Türkler arasında baplılığını değiştirmişti.[4]

1776'da, Orlov İsyanı'nın hezimetle sonuçlanmasının ardından Bâb-ı Âli Mani'ye özerklik tanıdı ve sonraki 45 yıl boyunca, 1821'deki Yunan İsyanı'na dek sekiz bey Mani'yi Bâb-ı Âli adına yönetti:[4]

  • Canetos Kutufaris (1776–1779)
  • Mihalbey Trupakis, ya da Murcinos (1779–1782)
  • Canetos Kapetanakis Grigorakis, ya da Canet Bey (1782–1798)
  • Panayotis Kumunduros (1798–1803)
  • Antonbey Grigorakis (1803–1808)
  • Konstantinos Zervakos, ya da Zervo Bey (1808–1810)
  • Theodorobey Canetakis (1811–1815)
  • Petros Mavromihalis, ya da Petro Bey (1815–1821)

Osmanlı güçten düşerken Mani dağları kleftlerin, yani Osmanlıya karşı savaşan eşkiyaların kalesine dönüştü. Osmanlı yıllarında çok sayıda Manilinin Korsika'ya göç ettiğine dair kanıtlar da mevcuttur. Petros Mavromihalis, son Mani beyi, Yunan İsyanı'nın önderlerindendi ve isyanı 17 Mart 1821'de Areopoli'de ilân etti. Manililer isyana büyük katkı sundukları hâlde Yunanistan bağımsızlığını kazanınca özerklik talebinde bulundular. Yannis Kapodistrias'ın hükmü boyunca dışarıdan müdahaleye şiddetle karşı çıktılar. Bu durum, Kapodistrias'ın Mavromihalis tarafından öldürülmesine kadar gitmiştir.

1878'de milli hükümet Mani'nin özerkliğini azaltmış ve bölge zamanla ilgisizlik sebebiyle geri kalmıştır; sakinleri Mani'den Yunanistan'daki büyük şehirlere, Batı Avrupa'ya ve Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etmiştir. Bu durum, 1970'lerde yeni yolların inşa edilmesi sonucu bölge turizminin gelişebilmesiyle tersine çevirilmiş ve Mani'nin nüfusu tekrardan artmaya ve bölge tekrardan zenginleşmeye başlamıştır.

Ekonomi

Bölge, kuraklığına rağmen glina ya da syglino (kekik, keklik otu ve nane gibi baharatlarla fümelenmiş, portakal kabuğuyla beraber domuz yağında saklanmış bir tür domuz sosisi) gibi gıda ürünleriyle tanınmıştır. Mani, zeytinyağıyla ve balıyla da meşhurdur.

Günümüzde Mani'nin sahil köyleri kafe ve hediyelik eşya dükkanlarıyla doludur. Yarımadadaki Bizans kiliseleri, Frank kaleleri, kumlu plajlar ve manzara turist çekmektedir. Yazın Kalogria plajı ve Stoupa limanı civarındaki plajlar popülerdir, ancak Kardamyli ve Agios Nikolaos bölgelerinde de güzel plajlar mevcuttur. Mani'deki antik kule evler (pyrgospita) de turistleri cezbeder ve bazıları onlara konaklama imkânı sunar. Otylo yakınındaki Vlychada Mağarasıda popüler bir turizm rotasıdır. Mağara kısmen sualtında olduğu için turistler orayı gondol-benzeri kayıklarla gezer.

Gytheio, Areopoli, Kardamyli ve Stoupa yazın turistlerle dolu olduğu hâlde kışın genellikle sakindir. Yerlilerin çoğu zeytin yetiştirir ve kış aylarını zeytin hasadı ve işlemesine ayırır. Bazı dağ köyleri turist odaklı değildir ve nüfusları genellikle çok azdır.

Din

Hristiyanlık Mani'ye geç gelmiştir: Yunan tapınakları ilk MS 11. yy'da kiliselere çevirilmeye başlanmıştı. MS 10. yy'ın (900'lü yıllar) son yarısında Nikon Metanoite (Yunanca: Νίκων ὁ Μετανοείτε) adlı bir Bizans keşişi, Kilise tarafından Mani ve Çakonya gibi pagan kalan bölgelerde Hristiyanlığı yaymakla görevlendirilmiştir.

Manililer, Aziz Nikon'un vaazları sonucu Hristiyanlığa geçmeye başlamış, ancak pagan dini ve geleneklerinin çoğunlukla ortadan kaldırılması ve Manililerin Hristiyanlığı tamamen kabbul etmesi 200 yıldan fazla sürmüş, ancak 11. ve 12. yüzyıllarda mümkün olabilmiştir. Doğu Ortodoks Kilisesi'nin Aya Nikon'u aziz ilan etmesinin ardından o, Sparta'nın olduğu gibi Mani'nin de koruyucu azizi olmuştur.

Patrick Leigh Fermor'ın yazdıklarına göre:

Dağlarında, dış dünyanın etkilerinden izole bir şekilde kısmen mağralarda yaşayan Manililer, Hristiyanlığa geçen son Rumlardı. Onlar, Yunanların eski dinini ancak dokuzuncu yüzyılın sonlarına doğru terk ettiler. Hristiyanlığın doğduğu Levant'ın kalbine böylesine yakın olan bu kayalık yarımadanın St. Augustine'ın çok uzaktaki Kent'e varmasından tam üç yüzyıl sonra vaftiz edilebilmesi şaşırtıcıdır.'[5]

Galeri

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. "Mani - Kato Mani - from Kelefa to Vardounia and on to Githeon". www.zorbas.de. 6 Temmuz 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mayıs 2020.
  2. Plutarhos. Moralia. s. 241.
  3. Neolithic Alepotrypa Cave in the Mani, Greece. Oxbow Books, Limited. 31 Ekim 2017. ISBN 978-1-78570-648-6.
  4. Mani -- Travels in the Southern Peloponnese. John Murray. 1958. s. 48.
  5. Mani -- Travels in the Southern Peloponnese. John Murray. 1958. s. 46.

Ek okumalar

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.