Kaplumbağalar (roman)

Kaplumbağalar, Fakir Baykurt'un köy sorunlarını ve gerekçelerini gözler önüne serdiği, sosyal yaralara parmak bastığı romanıdır. Fakir Baykurt, bu romanının önemini şu cümlelerle dile getirmektedir:

Bu roman,her türlü teknik ve elektronik araçların büyük gelişmeler gösterdiği ve üretkenliği alabildiğin arttığı bu dünyada,yiyeceği yıllık zahireyi,yanıp kül olmuş topraklardan parmaklarıyla toplamaya çalışan ve varlığını sürdürbilmek için istekle üreten Türk köylüsünün hayatından kesittir.[1]
Kaplumbağalar
Yazar Fakir Baykurt
Tür Roman
Yayım Eylül 2006 (Literatür Yayıncılık basım tarihi)
Yayımcı Literatür Yayıncılık
ISBN
975-04-0391-6 (Türkçe)

Başlıca kahramanlar

  • Eğitmen Rıza: Tozak köyünün öğretmenidir. Bu köyde doğmuş ve büyümüştür. Atak, aklı başında, cesur ve bilgili bir kişidir. Köylüye yardım etmek için çabalar.
  • Kır Abbas : Tozak Köyü'nün ileri gelenlerindendir. Cesur ve yenilgiyi kabul etmeyen bir kişiliğe sahiptir. Çalışkan ve merhametlidir. Eğitmen Rıza'nın en büyük destekçisidir.
  • Battal Bey : Köy muhtarıdır
  • Hamdi Bey: Kasabalı memur
  • Cennet Hanım: Kır Abbasın karısı
  • Yusuf: Kır Abbasın oğlu
  • Senem Hanım: Kır Abbasın gelini

Özet

Olaylar, Ankara'ya 100, Kızılırmak'a 15 km uzaklıkta olan Tozak köyünde geçmektedir. Alevi geleneği ve kültürü bu fakir ve kıraç köyde halen sürmektedir. Fakat köy, her imkândan yoksun,susuz,karasal bir köydür. Üzüm yetişmemektedir. Bu olaylar gelişirken Eğitmen Rıza bir öneride bulunur. Tozak'ın kuzeyindeki düzlük alan bağ haline getirilebilir. Bütün köy halkı ve Rıza canla başla çalışarak verimsiz, taş dolu, susuz araziyi beş-altı ay içinde bağ haline getirirler. Bağ o kadar verimlidir ki köyün hem şarap hem de üzüm ihtiyacını karşılayabilir. Köy eski neşesinde geri kavuşur. Köylünün "Purluk" dediği bağa kaplumbağalar akın etmeye başlar. Çünkü hayvanlar güneşin yakıcılığından bu yeşilliğe sığınarak kurtulmaktadırlar. Kır Abbası, yaşına rağmen hiç para almadan bağın gelişmesi işlerinde çalışmaktadır.

Bir akşamüstü, köye havadan kara bir şey düşer. Düşen şey,meteoroloji gözlem aracıdır. Köylü,çekinir ve bu yabancı cismden korkar. Bu cismi okulun bir odasına kapatırlar. Ertesi gün köye herkesin mülkünü ölçüp üzerine yazdırdıktan sonra gidecek olan kadastro komisyonu gelir. Köylü komisyon üyelerine temkinli davranır. Beklenmedik bir şey olur ve üyeler Purluk'taki bağın, devlete ait olduğuna karar verir. Köylü bağın kendilerine ait olduğunu ispatlamaya çalışsa da başaramaz ve komisyon üyeleri gerekli işlemleri yaparak tutanağı hükümete havale eder. Böylece devlet ile köylü arasında bir çekişme başlar. Köylü cahil ve zayıftır. Devlet ile başa çıkamaz. Devlet, Tozaklılara Purluk arazisi yüzünden ev başına yüklü bir kira yükler. Köylüler avukatlara, yargıçlara, memurlara gider fakat en sonunda zorluklarla yeşerttikleri tarlalarını bozarlar. Köydeki bütün sığırları tarlaya sürerler. Yeşil tarla eski haline döner. Kaplumbağalar eskisi gibi güneşin yakıcı alevleri altında kalmıştır. Onlar da köyü terk eder. Kır Abbas, yeni doğan torununa Yeşer ismini verir fakat devlete kırgındır. Rıza da köy okulunda yaşamına devam eder.

Kaynakça

  1. 100 Temel Eser,Zambak Yayınları,sayfa 345
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.