Fiziki coğrafya

Fiziki coğrafya (aynı zamanda jeosistemler ve fizyografi olarak da bilinir) coğrafyanın büyük alanlarından biridir[1]. Fiziki coğrafya; insan coğrafyasının alanı olan kültürel çevre aksine, atmosfer, hidrosfer, biosfer ve jeosfer gibi doğal çevrelerin süreç ve değişimlerini inceleyen doğa bilimi dalıdır.

Dünya yüzey ve atmosferinin renkli resmi. NASA Goddard Space Flight Center image.

Fiziki coğrafyanın yapısı içinde; Dünya birkaç küre veya çevreye ayrılarak incelenir. Bunlardan başlıcaları; atmosfer, biosfer, buzulküre, jeosfer, hidrosfer, litosfer ve pedosferdir. Fiziki coğrafya araştırmaları genelde disiplinler arasıdır ve sistemsel yaklaşımı kullanır.

Alt dallar

A Doğal Kemer.

Fiziki coğrafya aşağıda listelenen birkaç alt alana ayrılır:

  • Jeomorfoloji Dünyanın yüzeyinin tarih de ve günümüzdeki şeklini alırken geçirmekte olduğu süreçleri inceleyen alandır. Jeomorfoloji de birkaç alt alana sahiptir. Bunlar; Çöl, Alüvyal gibi yer şekillerinin incelenmesini içermekle birlikte, köklerinde tektonik ve iklimsel süreçleri incelemeleri yönüyle birleşirler. Jeomorfoloji; gözlem, fiziksel deney ve jeomorfometri yani sayısal modelleme yöntemlerini kullanarak yer şekillerinin geçmişi ve dinamiğini anlayıp gelecekte olabilecek değişiklikleri öngörmeye çalışır.
Menderes oluşumu.
  • Hidroloji öncelikli olarak yeryüzünde hareket eden ve birikmiş su kütlelerinin miktar ve kalitesiyle ilgilenir. Bu yüzden; akarsular, göller, buzul su kütlelerinin süreç ve dinamiklerinin araştırılmasını kapsar. Hidroloji tarihsel olarak mühendislik çalışmalarıyla önemli bir bağ kurmuştur. Bu yüzden araştırmalarında birçok sayısal yöntem geliştirmiştir. Bununla beraber sistemler yaklaşımı olan Dünya Bilimi ile de iç içedir. Hidroloji diğer alanlar gibi, kendi alanıyla etkileşimde olan yer küreleri de inceler.
Alp Buzulu.
  • Buzul bilimi Buzul ve buz tabakalarını inceleyen ya da daha genel tabirle buzul içeren doğa olaylarını inceleyen bilimdir. Buz bilimi kıtasal buzları ve alp buzlarını ayrı inceler. Buna rağmen ikisinde de buz ve buzul tabakalarının, şu anki iklimle olan ilişkisini, dinamiğini ve bunun çevreye olan etkisini araştırır. Buz bilimi aynı zamanda birçok alt alana sahiptir. Örnek olarak; Kar Hidrolojisi ve Buz Jeolojisi gibi.
  • Biyocoğrafya, türlerin coğrafi olarak dağılımı ve dinamiğini inceleyen bilim dalıdır. Biyocoğrafya, Alfred Russel Wallace çalışmaları sonucu ortaya çıkmıştır. Buna rağmen biyocoğrafya 20.'yy. öncesinde dış görünümüyle tarihsel, yaklaşımı ile tanımsal olarak görülmüştür. Bu bilimi tetikleyen ana sebep evrim, plaka tektoniği ve ada biyocoğrafyası teorisi olmuştur. Alan; Ada biyocoğrafyası, Paleobiyocoğrafya, Filocoğrafya, Hayvan coğrafyası ve Bitki coğrafyası alt dallarına sahiptir.
İklim Değişimi.
  • Klimatoloji; Uzun bir zaman diliminde etkisini gösteren hava durumu olaylarını, bilimsel olarak inceleyen alandır. Klimatoloji hem mikro(yerel) hem de makro (küresel) iklimleri ve bunlara etkisi olan doğal ve beşeri etkenleri inceler. Alan aynı zamanda çeşitli bölgelerin iklimlerinin incelenmesi için zamana ve yere bağlı olarak çeşitli alt alanlara ayrılmıştır. Bunlardan bazıları ;Tropikal siklon yağış klimatolojisi ve Plaeoklimatoloji'dir.
  • Meteoroloji; Klimatolojinin aksine kısa vade de olmuş doğa olaylarını inceler. Bu alandaki çalışmalar çok eskilere dayansa da önemli gelişmeler 18. yüzyıl 'da gerçekleşmiştir.
Nitrojen döngüsü.
  • Pedoloji Doğal çevrede olan toprakları inceler. Toprak biliminin iki dalından biridir. Edapoloji diğer daldır. Pedoloji esas olarak toprak oluşumu, toprak morfolojisi ve toprak sınıflandırılmasıyla ilgilenir. Fiziki coğrafyada pedoloji'nin çokça incelenmesinin sebebi; iklim, toprak canlıları ve topraktaki minerallerin arasında olan ilişkinin, çevreye olan etkisidir.
  • Paleocoğrafya; Jeolojik zaman içinde kıtaların dağılımında stratigrafik olarak korunmuş, yer altı coğrafyasını inceleyen disiplinler arası bir alandır. Kıtaların pozisyonuna dair bulguların neredeyse hepsi fosiller ve paleomanyetizma aracılığıyla bulunmuştur. Bu veriler kullanılarak kıtasal kaymalar plaka tetoniği ve süper kıtalara dair kanıtlar bulunmuştur. Bu da Wilson döngüsü gibi paleocoğrafik teorileri desteklemiştir.
Yüksek enerjili kıyı şeridi.
  • Kıyı coğrafyası; okyanus ve kara arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalıdır. Kıyı hava durumu sonuçları, dalga hareketleri, tortu hareketleri ve insanların kıyılarla etkileşimini anlamayı hedefler. Kıyı coğrafyası başlıca olarak kıyı yer şekillerinin jeomorfolojik araştırmasının yanı sıra, deniz seviyesindeki değişiklikleri ve sebeplerini inceler.
Termohalin dolaşımı.
  • Okyanus bilimi Dünya üzerindeki okyanus ve denizleri inceleyen bilim dalıdır. Deniz canlıları, ekosistem dinamiği, okyanus akımları, dalgalar, jeofiziki sıvı hareketleri, plaka tektoniği, deniz tabanı jeolojisi, kimyasal maddelerin dalgalanması ve okyanus içi ve çevresindeki fiziksel olaylar dahil olmak üzere birçok konuyu kapsar. Bu kadar çeşitli konuya sahip olması okyanus bilimcileri okyanusu anlamada, bir arada çalışmaya zorlar.
  • Kuvaterner bilimi Son 2.6 milyon yıl olan Kuaterner dönemini inceleyen bilimdir. Bu alan son buz çağını Holosen dönemi inceleyerek geçmişteki çevreyi ve iklimsel değişimleri anlamaya çalışır
  • Manzara ekolojisi; Landscape ekolojisi coğrafyanın ve ekolojinin alt disiplinidir. Alan;Alman coğrafyacı Carl Troll tarafından kurulmuştur. Landscape ekolojisi problemlere uygulamalı ve bütüncül bağlamda yaklaşır. Biyocoğrafyayla arasındaki temel fark enerji ve materyallerin dağılımını incelemesidir.
Digital yükseklik modeli.
  • Jeomatik Jeomatik biliminin alanı yere bağlı bilgilerin; depolanması, işlenmesi ve toplanmasıdır. Jeomatik; Jeodezi, Cbs (Coğrafi Bilgi Sistemi) ve uzaktan algılamayı da içerir.
Tuzlanma.
  • Çevresel Coğrafya İnsan (beşeri) ve doğal çevrenin yere bağlı olarak etkileşimini inceler. Bu alan insan ve coğrafya arasında köprü olduğu için coğrafi bilgilerin yanı sıra, toplumsal algı konusunda bilgi gerektirir. Bu alan eskiden çevresel determinizm ile daha aktif olmasına rağmen günümüzde Antropoloji biliminin alt alanı haline gelerek eski aktivitesini yitirmiştir.

Dergi ve Yazılı Eserlerdeki Yeri

Fiziksel coğrafya ve doğa bilimleri dergileri sürekli iletişim içerisinde olarak, üniversite ve araştırma enstitülerince yapılan çalışmaları belgelerler. Birçok dergi özel bir alana yönelip, sadece o alandaki araştırmaları yayınlar. Araştırmalar bilimsel makale formatında paylaşılır. Bunun yanı sıra halkın anlayacağı dilde makalelerde içerir. Fiziksel coğrafya üzerine yayın yapan dergiler şunlardır:

Coğrafya Disiplininin Tarihsel Evrimi

Coğrafya Klasik Yunan döneminden beri tamamen doğa bilimiydi. Yapılan çalışmaların arasında en iyileri; Eski çağlarda:Strabo (Coğrafya), Eratosthenes (Coğrafya) ve Dionisio Periegetes , Yeni çağlarda ise: Alexander von Humboldt (Kozmoloji) tarafından yapılmıştır. 16. yüzyılda Martín Fernández de Enciso'nin (Summa de Geografía) eseri ile Coğrafyanın bir bilim olarak temelleri atılmıştır.

19. yüzyıldaki iki tarihi olay Coğrafya biliminin gelişmesi için çok büyük etki yaratmıştır. Bu olayların ilki;Avrupalı kolonicilerin pazar ve hammadde bulmak için; Asya,Afrika,Avustralya ve hatta Amerika'ya sanayi devrimi sayesinde açılmalarıdır. Bu da kolonici güçlerin kontrolü altındaki ülkelerin üniversitelerinde, Coğrafyanın gelişimini hızlandırmıştır. Bu konuda en etkin rol oynayan imparatorluk Rusyaydı.18. yüzyılın ortalarında Sibirya’daki fırsatların incelenmesi için Rus Coğrafyacılar araştırmalara başladı. Bunların arasında Rus coğrafyacılığının temelini atan Mikhail Lomonosov vardı.1755'te Moskova üniversitesini kurarak Coğrafya eğitimi ve coğrafya çalışmalarını destekledi. 1758'de bilimler akademisinde Coğrafya bölümü başkanı olarak atandı. Lomonosov'un çizgisinde devam eden Rus okulları bu disiplinde etkin olmayı sürdürdüler. Bu dönem içerisinde disipline katkıları olan Rus Coğrafyacılar: NM Sibirtsev, Pyotr Semyonov, K. D. Glinka, Neustrayev'dır.

İkinci Önemli olay ise 19. yüzyılnın ortalarında Darwin'in everim teorisi ile yaşandı. Bu sayede biyocoğrafya doğdu. Diğer önemli olaylar ise William Morris Davis'in Coğrafya bilimini 19. yüzyıl ve 20. yüzyıl başlarında Amerika'da yayması ve Coğrafi döngüler konusunda yaptığı devrimlerle yaşanmıştır. Teorileri sayesinde dağlar ve diğer yer şekillerinin hangi etkenler sayesinde oluştuğu anlaşıldı. Bu döngülerin, Jeolojik süreçlerin(Volkanizma, Tektonik yükselme, Çatlaklar) hafifliğinin ortadan kalkmasıyla oluştuğunu açıkladı Akarsular dağların arasında V şekilli vadiler oluşturmaya başlar. Bu ilk aşamadan sonra yüzey dağınık ve sarp bir haldedir. Zamanla akıntılar vadileri, rüzgarında yardımıyla daha geniş bir hale getirebilir ve bu da tepeleşen yükseltileri oluşturur. Sonuç olarak her şey en alçak noktada, bir düzlükte birleşir. Buna David's Penepleni (yontuk Ova) adı verilir. Bu süreç böyle tekrarlanarak devam eder. David's in bu teorisi tamamen doğru olmasa da Coğrafyada devrimsel nitelik taşıyordu. Uygulamaları sayesinde birçok alt alan oluştu.

Tanınmış Coğrafyacılar

Alexander von Humboldt, Fiziki Coğrafya'nın kurucusu olarak kabul edilir.

Ayrıca bakınız

  • Ekoloji
  • Çevre Bilimleri
  • Çevre Araştırmaları
  • Jeo İstatistik
  • Hava durumu
  • Dünyanın coğrafi bölgeleri

Kaynakça

  1. "Fundamentals of Physical Geography, 2nd Edition, by M. Pidwirny, 2006". 1 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Kasım 2013.

Diğer eserler

  • Smithson, Peter (2002). Fundamentals of the Physical Environment. Routledge, London.
  • Holden, Joseph (2004). Introduction to Physical Geography and the Environment. Prentice-Hall, London.
  • Summerfield, Mike (1991). Global Geomorphology. Longman, London.
  • Wainwright, John (2003). Environmental Modelling: Finding Simplicity in Complexity. John Wiley and Sons Ltd, London.
  • Strahler, Alan (2006). Introducing Physical Geography. Wiley,New York.
  • Inkpen, Robert (2004). Science, Philosophy and Physical Geography. Routledge, London.

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.