1993 Rusya anayasa krizi

1993 Rusya anayasa krizi (Rusça: Конституционный кризис в России), Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Rusya'da Rusya Devlet Başkanı ile Rusya Parlamentosu arasında çıkan ve silahlı kuvvet uygulanmasıyla sona eren siyasi kriz. İki kurum arasında varolan siyasi gerilim 21 Eylül 1993 günü Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin’in Parlamentoyu (Rusça: Съезд народных депутатов России) ve Yüksek Sovyeti (Rusça: Верховный Совет России) fesh etmesi kararını açıklamasıyla zirveye çıkar. O zamanki anayasaya göre devlet başkanının parlamentoyu fesih yetkisi bulunmamaktaydı. Ancak Yeltsin 1993 yılı Nisan ayında yapılmış olan referandum sonuçlarını kendisini haklı çıkartmak için kullanmıştır. Buna karşılık parlamento Yeltsin’i görevden alarak yerine Devlet Başkan Yardımcısı Aleksandr Rutskoy’u geçirdi.

4 Ekim 1993 günü saldırıya uğrayan Rusya Parlamento binası alevler içinde

Siyasi kriz Ekim ayında derinleşti. 3 Ekim günü göstericiler parlamento binası etrafındaki polis kordonunu kaldırarak valilik binasını ele geçirerek, televizyon binasına saldırdılar. Olayların başında tarafsızlığını ilan eden ordu birlikleri Yeltsin’in emriyle 4 Ekim sabah günü Parlamento binasına saldırdı ve bina içinde direnişte olan liderler tutuklandı.

Moskova’da 10 gün süren çatışmalar 1917 yılı Ekim ayından beri şehirdeki en kanlı olay olur. Devlet kaynaklarına göre 187 kişi ölmüş, 437 kişi yaralanmıştır. Direniş içinde yer alan Rusya Komünist İşçi Partisi'ne (Российская Коммунистическая Рабочая Партия) göre ise ölü sayısı 2 bin civarındadır.

Krizin arka planı

Yasama ve yürütme organları arasında çelişki

Yeltsin’in ekonomik reform programı 2 Ocak 1992 tarihinde yürürlüğe girer.[1] Reformdan sonra fiyatlar aşırı artmış, devlet harcamaları azaltılmış ve ağır vergiler yürürlüğe konmuştur. Yatırım eksikliği çok sayıda sanayi kuruluşunun ve fabrikanın kapanmasına sebep olmuş, ekonomik daralma yakıcı şekilde yaşanmaya başlamıştır. Ekonomik reformun olumsuzlukları belirmeye başlayınca önceden destek veren bazı siyasiler reforma cephe almaya başladı. Sanayinin durumu yüzünden muhalefet geçen siyasetçilere bazı yerel bürokratlar da destek vermeye başlayınca Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Aleksandr Rutskoy etrafında bir muhalif hareket şekillenmeye başladı. 1992 yılı boyunca hükûmet politikalarını tek başına kontrol etmek isteyen Yeltsin ile yasama organları olan Yüksek Sovyet ve Parlamento arasında çekişmeler patlak verdi. 1992 yılında Yüksek Sovyet sözcüsü Ruslan Hasbulatov ilk kez Yeltsin’in reformlarına cepheden saldırı başlattı. Devlet Başkanı Yeltsin ise özellikle özelleştirmelerin tamamlanması için 1991 yılı sonunda kendisine verilen olağanüstü yetkileri sürdürme peşindeydi. Ancak sadece parlamento tarafından verilebilecek bu yetkilendirme buradaki muhalefet yüzünden tehlikeye girmiş durumdaydı. Parlamento Yeltsin’in yeni anayasa yazılarak Devlet Başkanlığı yetkilerinin genişletilmesi talebi de muhalefet tarafından reddedilmişti.

7. Dönem Meclis

Parlamento’nun 1992 yılı Aralık ayındaki oturumlarında Yeltsin ile muhalefet arasında sert tartışmalar yaşanacak, 9 Aralık günü Parlamento piyasa liberalizasyonlarının mimarı olarak bilinen Yegor Gaidar’ın başbakanlığını onaylamayacaktır. Muhalefet ekonomik programda değişiklikler yapılmasını ve kapanmakta olan sanayi kuruluşlarına Merkez Bankası kredisi verilmesini talep etmekteydi.[2] 10 Aralık günü yaptığı konuşmada Yeltsin Parlamentoyu gericilerin ve muhafazakârların kalesi olarak nitelendirdi. 12 Aralık günü ise Yeltsin ve Hasbulatov bazı konularda uzlaşmaya varırlar. Buna göre;

  1. 1993 yılı Nisan ayında yeni Rusya anayasasına dair bir ulusal referandum düzenlenecektir
  2. Yeltsin’in olağanüstü yetkileri referanduma kadar uzatılacaktır
  3. Parlamento kendi başbakan adayını belirleme ve seçme yetkisine vurgu yapar
  4. Parlamento, Devlet Başkanının önerdiği Savunma, Dışişleri, İçişleri ve Güvenlik Bakanlarını reddetme hakkına sahiptir

Bundan sonra Yeltsin, Viktor Çernomirdin’i Başbakanlığa aday gösterir ve Parlamento onu onaylar. Varılan uzlaşmaya rağmen referandum taslak çalışmaları sırasında çelişkiler yeniden su yüzüne çıkar. Parlamento bu sırada artık Devlet Başkanını yenebileceğini düşünmektedir. Devlet Başkanı ise anayasa referandumu için 11 Nsan 1993 gününü belirler.

8. Dönem Meclis

8. Dönemin açılmasıyla beraber 10 Mart 1993 günü Hasbulatov, Yeltsin’i anayasayı çiğnemekle suçlar. Parlamento Mart ayı ortasında olağanüstü toplantısında anayasanın Yeltsin’in yetkilerini kısacak şekilde düzenlenmesi ve referandumun ertelenmesini oylayarak kabul eder. Başbakan yardımcısı Vladimir Şumeyko ise referandumun planlandığı şekilde yapılacağını ilan eder. Parlamento ile devlet başkanı arasındaki çekişme giderek artar.[3]

Özel rejim

Yeltsin’in cevabı gecikmez. 20 Mart 1993 günü televizyondan doğrudan halka hitap eden devlet başkanı özel rejim ilan eden bir kararnameyi imzaladığını açıklar. Buna göre olağanüstü yetkilere sahip olacak olan Yeltsin referandum gerçekleşinceye ve yeni seçimlerin tarihi kesinleşinceye kadar bu yetkileri kullanacaktır. Konuşmasında Parlamentoya da doğrudan saldıran Yeltsin milletvekillerini Sovyet rejimini yeniden diriltmeye kalkmakla suçlar. Yeltsin’in halka hitaben televizyondan yaptığı açıklamaların ardından Anayasa Mahkemesi Başkanı Valeri Zorkin, Yüksek Sovyet Başkan Yardımcısı Yuri Voronin, Aleksandr Rutskoy ve Başsavcı Valentin Stepankov düzenledikleri ortak basın açıklamasında Yeltsin’in açıklamasının anayasayı ihlal ettiğini kamuoyuna duyurdular.[4] Anayasa mahkemesi ise 23 Mart günü elinde belge olmadan yaptığı açıklamada Yeltsin’in duyurusunun anayasayı ihlal ettiğini açıkladı.[5]

9. Dönem Meclis

9. Dönem 26 Mart günü yapılan olağanüstü birleşimle açıldı. Parlamentodaki vekiller anayasanın Yeltsin’e karşı korunması için yapılması gerekenleri tartışmaya başladı. Yeltsin’in Yüce Divan’a sevk edilmesi gündeme geldiğinde söz alan Yeltsin, yaptığının yanlış olduğunu söyleyerek geri adım attı; 28 Mart günü yapılan oylamada ise kıl payı Yüce Divan’a sevk edilmekten kurtuldu. Bu aşamada Parlamentoda Yeltsin yanlıları olan Demokratik Rusya ve Radikal Demokratlar azınlıktaydı.

Referandum

Devlet başkanının görevden alınması oylaması başarısız olunca referandumun yapılması kesinleşmiş olur. Parlamento bu durumda referandumu kendi lehine çevirmek için şartlar koymaya çalışır. Ancak Parlamentonun dile getirdiği ve referandumun başarılı olarak değerlendirilebilmesi için Yeltsin’in tüm seçmenlerin %50’sinden onay alması gereği Anayasa Mahkemesince reddedilir. Mahkeme Yeltsin’in devlet başkanlığı ve uyguladığı reformları ile ilgili güvenoyu alabilmesi için referandumdan basit çoğunluk yakalamasının yeterli olduğuna karar verir. Yeltsin açıklama yaparak referandumda istediği desteği almazsa istifa edeceğini açıklar. Yeltsin referandumun olumlu olması durumunda sadece halk tarafından desteklenmiş olacak Parlamento tarafından desteklenmemeye devam edecektir. Böylelikle referandum zaferini yansıtacak bir mekanizmaya sahip olmamaktadır.

Anayasa konvansiyonu

Yeltsin Parlamentoyu aşmak için devlet görevlileri, kamu kuruluşları ve siyasilerden oluşan ve anayasa taslağı yazmakla görevli olacak olan bir konvasyonun toplanması kararını ilan eder. Uzun bir tereddütten sonra Parlamento da sürece katılmaya ve kendi anayasa taslak metnini buraya getirmeye karar verir. Burada yasama – yürütme ilişkilerini farklı ele alan iki farklı anayasa taslağı karşı karşıya gelir. 12 Temmuz günü 700 üyenin kabulüyle oluşturulan taslak anayasada Parlamentonun feshedilmesi öngörülmekteydi. Parlamentonun kendisini ortadan kaldıracak bir tasarıya onay vermesi beklenmiyordu. Yüksek Sovyet taslağı derhal reddetti ve Parlamentonun en üst yasama organı olduğunu vurguladı. Yaz aylarında çalışan Parlamento tatilde bulunan Yeltsin’in önemli danışmanları hakkında yolsuzluk suçlamalarını gündeme aldı.

Eylül 1993

Yeltsin 1 Eylül 1993 günü yeniden saldırıya geçti ve hem Devlet Başkan Yardımcısı hem de muhalefetin önde gelen ismi konumunda olan Rutskoy’u görevden almaya kalktı. Yeltsin’in sözcüsü Rutskoy’un hakkındaki yolsuzluk iddiaları nedeniyle görevinden alındığını açıkladı. 3 Eylül günü Yüksek Sovyet Yeltsin’in görevden alma kararını reddederek konuyu Anayasa Mahkemesine taşıdı. Yeltsin ise yaptığı açıklamada eğer Parlamento seçimleri yapılırsa Devlet Başkanlığı seçimlerinin de yapılmasına razı geleceğini bildirdi. Ancak Parlamento bu açıklamayı dikkate almadı. 18 Eylül günü Yeltsin Devlet Başkanlığına daha önce Parlamentonun reddettiği Yegor Gaidar’ı atadığını açıkladı. Bu görevlendirme Yüksek Sovyet için kabul edilemezdi ve derhal reddedildi.

Muhasara ve saldırı

21 Eylül günü Yeltsin Yüksek Sovyet organını lağvettiğini açıkladı. Ancak bu açıklama açık olarak anayasanın ihlali anlamına geliyordu.

Rusya Federasyonu Devlet Başkanı, Rusya Federasyonu’nun herhangi bir ulusal veya devlet ölçeğindeki kurumu lağvedemez, seçimle başa gelmiş organa müdahalede bulunamaz. Aksi durumda Devlet Başkanlığı geçersizdir.

—1989-1992 yılında yapılan değişikliklerin yer aldığı 1978 Anayasasındaki madde 121-6

Yeltsin Yüksek Sovyet’i lağvederken anayasal bir referandum yapılacağını ve yeni seçimlerin de Aralık ayında yapılacağını açıklar. Ayrıca eski anayasayı da yürürlükten kaldırarak kendisine olağanüstü yetkiler tanıyan anayasayı geçerli ilan eder. Buna göre Parlamento feshedilirken yerine iki kamaralı sistem gelmektedir. 450 milletvekilinden oluşan Devlet Duması ve Rusya Federasyonu bünyesindek bölgelerden gelen vekillerin oluşturduğu Federasyon Konseyi.

Yeltsin Eylül ayında Parlamentoyu feshederken ülkenin piyasa ekonomisine hızla geçiş yapması için gerekenleri yaptığını açıklıyor ve Batılı liderlerden destek alıyordu. Rusya içinde ise yapılan reformlar destek görmese de Yeltsin’in kontrolündeki televizyon sayesinde Parlamento yanlısı fikirler halka ulaşmıyordu.[6]

Parlamento Yeltsin’in devlet başkanlığını tanımıyor

Rutskoy, Yeltsin’in hamlesini bir darbe girişimi olarak niteleyerek mahkûm eder. Ertesi gün Anayasa Mahkemesi aldığı kararda Yeltsin’in anayasayı çiğnediğine karar vererek azledilebileceğini açıklar. Toplantı hâlinde olan Parlamento ise Devlet Başkanının kararını geçersiz sayar. Parlamento Yeltsin’in yerine Rutskoy’u Devlet Başkanı seçer. Rutskoy anayasaya göre yemin ederek göreve başlar. Yeltsin ve bazı bakanlarını görevden alır.[7] Rusya artık iki ayrı devlet başkanına sahiptir. Rusya Federasyonu Komünist Partisi liderliği ve Gennadiy Züganov olaylara dahil olmasa da Parlamentoyu çok sayıda komünist örgüt destekler. 23 Eylül günü toplanan Parlamentoda Yeltsin azledilir. Ertesi gün 24 Eylül’de Yeltsin hiçbir şey olmamış gibi seçimlerin Haziran 1994'te yapılacağını ilan eder. Aynı gün Parlamento seçimlerin Mart 1994'te yapılacağı kararını alır. Yeltsin artık Parlamentoya saldırmaya başlar ve binanın elektrik, telefon ve sıcak su tesisatını keser.

Gösteriler ve parlamentonun barikatla çevrilmesi

Parlamento lehine yapılan gösteriler

Yeltsin’in Parlamentoyu feshetmesiyle beraber genel kamuoyunu karşısına almış olur. Genel olarak ekonomik kötüye gidişattan memnun olmayan halk Parlamentoda direnenlerden yana olmaya başlar. 21 – 24 Eylül 1993 günlerinde binlerce Moskovalı Parlamentonun yanında olduklarını göstermek için eylem yapar. Gösterciler aynı zamanda Yeltsin döneminde kötüye giden yaşam koşullarını da protesto etmekteydi.[8] Moskova dışındaki halk kararsız ve örgütsüzdür. Buna rağmen birbirinden bağımsız çeşitli protesto gösterileri görülür. 28 Eylül günü özel polis kuvvetleri ile Yeltsin karşıtı göstericiler arasında ilk kanlı çarpışmalar yaşanır. Aynı gün İçişleri Bakanlığı Parlamentonun etrafını barikatlarla kuşatır. 1 Ekim günü İçişleri Bakanlığı Parlamento binasına silahlı 600 kişinin girdiğini açıklar.

Televizyonun ele geçirilmesi

Parlamentodaki liderler hala Yeltsin ile bir uzlaşmanın ihtimaller arasında olduğunu düşünüyorlardı. Parlamento ve devlet başkanının temsilcileri arasında Rusya Katolik Kilisesinin aracılığıyla uzlaşma görüşmeleri düzenlenmişti. Bu görüşmeler 2 Ekim gününe kadar sürdü. 3 Ekim günü Moskova polisi Parlamento etrafındaki bir gösteriyi kontrol altına alamadı ve şiddetli çarpışmalar başlamış oldu.[9] Aynı gün öğleden sonra silahlı Yeltsin karşıtları Parlamentonun etrafındaki polis kordonunu delmeyi başardılar. Bazı özel kuvvet birlikleri ve İ.işleri Bakanlığına bağlı ordu birliklerinden gruplar komutanlıklarından aldıkları emirlerin aksine Yüksek Sovyet’ destek vererek Parlamento önüne geldi. Parlamento balkonundan göstericilere hitap eden Rutskoy valinin makamının ve Ostankino’daki televizyon merkezinin ele geçirilmesini istedi. Hasbulatov ise Kremlin’in alınarak Yeltsin’in hapsedilmesini istedi. Sokakta hala ölülerin bulunduğu Moskova’da Yeltsin 3 Ekim gecesinden itibaren sıkıyönetim ilan etti. Yeltsin karşıtları ise valinin makamını ele geçirdikten sonra televizyon merkezine doğru ilerlerken İçişleri Bakanlığına bağlı ordu birlikleriyle karşı karşıya gelir. Çıkan çatışmalarda televizyon merkezi hasar görürken 62 kişi hayatını kaybeder. Yoğun salıdırılara karşın Yeltsin karşıtları televizyon binasını ele geçiremezler. Televizyon Yeltsin yanlısı yayın yapmaya başlar.

Parlamentoya saldırı

2 – 4 Ekim günleri arasında ordunun tutumu belirleyici olmuştur. Ordu komuta kademesi Yeltsin’in doğrudan çağrılarına rağmen müdahale etmekte tereddüt geçirir. Eski bir komutan olan Rutskoy’un meslektaşları üzerindeki etkisi burada belirleyici olur. Ordudaki çoğu subay ve eratın Yeltsin uygulamalarını tasvip etmediği bilinmektedir. Parlamento ise ordudaki düşük seviyedeki subay ve ast subaylarla temas etmeyerek büyük bir hata yaparlar. Komuta kademesindeki çok sayıdaki general ise Rutskoy – Hasbulatov tarafına geçmede kararsız kalınca son anda Yeltsin tarafında yer alırlar. Yeltsin tarafından ilk eylem planına göre binanın üst katlarına top ateşi açıklacak ve oluşan kargaşadan yararlanan Vympel ve Alfa özel kuvvetleri binayı ele geçirecektir.[10] 4 Ekim sabahı tanklar binanın önünde yerlerini almıştır. Parlamento binasına top ateşi açılmaya başlanır. Ancak özel kuvvet birlikleri Vympel ve Alfa müdahalenin yasal olmadığını ileri sürerek operasyonda yer almayacaklarını açıklarlar. Bu kuvvetler tek kurşun atmayacak, Afganistan’da görev almış olan ordu birlikleri Parlamento binasını ve direniş liderlerini ele geçireceklerdir. Bina kat kat ele geçirilirken sokaktaki direniş de bastırılacaktır. 1917 Ekim Devriminden bu yana Moskova’daki en kanlı olayda resmi kaynaklara göre 187 kişi ölmüş, 437 kişi de yaralanmıştır. Ordu birlikleri son anda Yeltsin’i desteklemeye karar vermiş, uzun süre tereddüt içinde kalmıştır.

Kamuoyu

Olaylarla ilgili sıcağı sıcağına Rus halkının tepkisi genelde Yeltsin’in olumlanması yönünde olurken olayın üzerinden yıllar geçtikten sonra Yeltsin’in amacının anlaşılmasıyla fikirler değişmiştir. Günümüzde oligarklar denilen bir grup zengine tüm ulusun olan sanayi işletmelerinin verilmesi olarak gerçekleşen özelleştirme uygulamaları hala sorgulanmaktadır. Yeltsin’in Parlamentoya askerî müdahalesi ise bu uygulama önündeki engellerin kaldırılması anlamına gelmektedir.

Yeltsin iktidarını pekiştiriyor

Acil gündemler

Parlamento baskınını izleyen haftalarda Yeltsin arka arkaya çıkardığı devlet başkanlığı kararnameleriyle konumunu daha da güçlendirdi. 5 Ekim günü Parlamento yanlısı sol ve ulusal partilerle basın yayın kurumları kapatıldı. 6 ekim günü halka hitaben yaptığı konuşmada Yeltsin, kendisini desteklemeyen bölgesel konseylerin de kapatılması çağrısı yaptı. Parlamento yanlısı Anayasa Mahkemesi Başkanı Valery Zorkin görevden zorla alınırken Bağımsız Sendikalar Federasyonu da tasfiye edilir. Yeltsin karşıtı Aleksandr Nevzorov’un 600 saniye adlı televizyon programı yayından kaldırılır. 12 Ekim günü ise iki kamaralı meclis seçimlerinin Aralık ayında yapılacağı ilan edilir. 15 Ekim günü yeni anayasa ile ilgili referandum yapılacağı duyurulur. Parlamento direnişinin liderleri konumunda olan Rutskoy ve Hasbulatov 15 Ekim günü hükûmete karşı toplumsal eylem örgütlemek suçuyla tutuklanırlar.[11] Yeltsin 12 Aralık günü referanduma götüreceği yeni anayasa taslağını açıklar. Bu anayasada devlet başkanı olağanüstü yetkilerle donatılmıştır. İkili kamara modelindeki meclislerde bulunan vekiller sadece 2 yıllığına seçilecektir. Devlet başkanı meclisin onayını almamış olsa da başbakanı ve yine onay almaksızın genelkurmay başkanını atayabilecektir. Yeni oluşturulan devlet güvenlik konseyine üye atayacak ve konseye başkanlık edecektir. Eğer hükûmete güven oyu verilmezse devlet başkanının bu hükûmeti üç ay görevde tutma yetkisi bulunmakta ve hatta meclisi feshetme yetkisi bulunmaktaydı. Devlet başkanı azledilememektedir. Ayrıca Merkez Bankası meclisin denetimi dışında bırakılmaktadır.

İlk anayasal dönemin sonu

12 Aralık günü Yeltsin yeni anayasayı onaylatmayı başarır. Böylelikle çok güçlü bir devlet başkanlığı sisteminin temeli atılmış olur. Ancak aynı gün seçilen yeni meclis Yeltsin’in neoliberal ekonomik programına tamamen uyumlu olmaktan uzaktı. Yeltsin’in yoğun eleştirilen ekonomik programı sonucunda tepki oyları komünistlere gidecek ve mecliste çoğunluk sol ve aşırı milliyetçi partilere geçecektir.[12]

Değerlendirme

Olaylardan sonra Yeltsin karşıtı muhalefetin önderleri konumunda olan Hasbulatov ve Rutskoy'un ceza almadan salıverilmeleri ve siyasi hayatlarına Yeltsin ile uzlaşarak devam etmeleri tarafların arasındaki çelişkilerin seviyesinin göstergesidir.[13] 1991 Sovyet darbe girişimi sırasında Yeltsin ile beraber davranan Hasbulatov ve Rutskoy'un Sovyet dönemine dönmek gibi bir niyetleri bulunmamaktadır, sadece kimi uygulamalara dair Yeltsin ile pazarlık yapmak istemektedirler. Ancak Yeltsin reformlarının Rusya halkı üzerinde yıkıcı etkileri[14] militan komünist gruplarla birleşince rejimi tehdit eden olaylar patlak vermiştir.[13] Yeni rejimin tehdit edilmesini kendisi de istemeyen Rutskoy çatışmalar sırasında kontrolünde olan 5 bin AK-47 tüfeğinin Parlamento yanlısı olan göstericilere dağıtılmasına engel olmuştur.[13] Yeltsin yönetimi ise ayaklanmayı bastırdıktan sonra muhalif liderlere gösterdiği bağışlayıcılığı tabandaki göstericilere göstermemiş ve ele geçirilen Parlamento binasının bodrumlarında kitlesel yargısız infazlar yapılmıştır.[13]

Kaynakça

  1. 6 Şubat 1992 tarihli makale, Heritage Vakfı, 4 Mayıs 2010 tarihinde erişilmiştir
  2. Thomas F. Remington, Politics in Russia (New York: Addison-Wesley Educational Publishers Inc., 2002), s. 50
  3. Josephine T. Andrews, When majorities fail: the Russian Parliament 1990-1993, Cambridge University Press, 2002, s.61
  4. Krizle ilgili makale, 5 Mayıs 2010 tarihinde erişilmiştir
  5. Yeltsin’in açıklamasının yasadışı olmadığını savunan bir makale 23 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 5 Mayıs 2010 tarihinde erişilmiştir
  6. Ellen Propper Mickiewicz, Changing channels, Duke University Press, s. 126 , 5 Mayıs 2010 tarihinde erişilmiştir
  7. Görevden alınan bakanlar arasında Savunma Bakanı Pavel Graçev, Güvenlik Bakanı Nikolay Goluşko ve İçişleri Bakanı Viktor Yerin bulunmaktadır.
  8. Bu dönemde yolsuzluk ve rüşvet olağanüstü artmış, sağlık hizmetleri çökmüş, çete saldırıları olağan hale gelmiş, yakıt ve gıda fiyatları ulaşılmaz hale gelmiş ve hayat beklentisi gözle görülür ölçüde düşmüştür.
  9. Brian D. Taylor, Politics and the Russian Army, Cambridge University Press, 2000, s.289 , 5 Mayıs 2010 tarihinde erişilmiştir
  10. Andrew Felkay, Yeltsin’s Russia and the West, Greenwood Publishing, s.79 , 5 Mayıs 2010 tarihinde erişilmiştir
  11. İkili Yeltsin için artık olası tehlike hâlinden çıktıktan sonra 1994 yılında salıverilecektir
  12. Aşırı milliyetçi Vladimir Jirinovski’nin partisi %23 oy alırken, Gennadi Züganov'un Rusya Federasyonu Komünist Partisi ise %12 oy alır.
  13. Olayların 10.yıldönümünde A. Kramer tarafından yazılan 6 Ekim 2003 tarihli makale, marxist.com, (İngilizce), 11 Mayıs 2010 tarihinde erişilmiştir
  14. Fiyatların serbest bırakılmasıyla fiyatlar %300-500 arasındaki enflasyon nedeniyle aşırı yükselmiş, insanlar bir anda yoksullaşmış, tüm birikimleri değersizleşmiştir. Emekli maaşları anlamsızlaşmış ve üretimin %41,3 düşüşüyle işsizlik kitlesel olarak artmıştır.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.