Yusuf Mirzayev

23 Mayıs 1958'de Babak bölgesindeki Büyükdüz köyünde doğdu. 1975 yılında İ.Safarli adına 1 sayılı okulu bitirdi. 1988'de Halk Harekatı'na katıldı. 90'lı yıllarda halk prostestolarına ve 20 Ocak faciası sırasında yaptığı itirazlara göre Bakü komendantı tarafından tutuklanır.[1] Gözaltındaki işkence yüzünden böbrekleri zarar gördü. 1 çocuk babası Yusuf gönüllü olarak cepheye yollanır.

Goranboy ve Aghdere için savaşlara katılır. Kısa sürede taburun en ünlü dövüşçüsü oldu. Yusuf 14 kişilik grup ile çoğu savaşlarda yer alıyor. Tehlikeli olduğu için gruba Aghdere yönünde çıkmak emri verilse de, 14 kişilik savaşçı ile Yusuf öyle bir durum oluşturur ki, düşman taraf Aghdere'de büyük bir tabur olduğunu zanneder. Ancak böbreklerinde hastalık büyüdükten sonra onu bir sürelik tedavi edilmesi için ikna edebiliyorlar. O, Shamistan Alizamanlı ile aynı odada tedavi görüyor. Durumunu yakından takip eden doktor, Yusuf için bir şarkı yazar. Dinledikten sonra şarkıyı seven Shamistan Alizamanlı şarkıyı ona adayacağına söz veriyor. Yusuf tedavisini bitirdikten sonra cepheye döndü.[2]

"Biliyorum canım elden gidiyor, ancak vatan da elden gidiyor."

Bakü'de Yusuf'a çeşitli görevler teklif edilse de o, kabul etmiyor.

1993, 19 Şubat'ta Aghdere'de ablukaya düşmüş askerleri kurtarmaya çalışırken kendisi şehit olur. Ölümünden sonra Nakhchıvan kentindeki Şehitlik'te defn edilmiştir.[3]

O yılın Mart ayında, Yusuf Mirzayev'e “Azerbaycan'ın Ulusal Kahramanı” unvanı verildi.

Şamistan Alizamanlı, Azerbaycan Ulusal Kahramanı Yusuf Mirzayev'e vadettiği "Yiğit Asgar" şarkısını söyledi.[4]

Nakhchıvan'da büstü konmuştur. Bakü'nün Nesimi ilçesindeki 44 numaralı okula kahramanın adı verilmiş, karşısında büstü konmuştur.[5]