Warcraft III: Reign of Chaos

Warcraft III: Reign of Chaos (genellikle war3, wc3 veya roc olarak adlandırılır), Blizzard Entermaint tarafından yayınlanmıştır ve Warcraft evreninde geçen serinin üçüncü oyunudur. 3 Haziran 2002 tarihinde Kuzey Amerika'da satışa çıktı. Daha sonra üzerine ek paket olarak Warcraft III: The Frozen Throne yayınlandı[1].

Warcraft III: Reign of Chaos
Geliştirici Blizzard Entertainment 
Yayımcılar Blizzard Entertainment (Kuzey Amerika)
Sierra Entertainment (Avrupa)
Capcom (Japonya)
Yapımcı Blizzard Entertainment
Tasarımcı Rob Pardo
Seri Warcraft
Platformlar Microsoft Windows, Mac OS ve Mac OS X (Intel ve PPC)
Çıkış
  • ABD: 3 Temmuz 2002

  • AB: 5 Temmuz 2002

Tür Gerçek zamanlı strateji
Mod Tek oyunculu oyun
Çok oyunculu oyun 

Warcraft III ile orklar ve insanların savaşına yaşayan ölüler ve gece elfleri eklenmiştir. Warcraft hikâyesinde geçen yeni kahramanlar oyunda tek-kişilik moda eklenmiştir. Warcraft III: Reign of Chaos dünyada 4.5 milyon kopya satarak en çok satan oyunlar listesine girmiştir ve birçok kere yılın oyunu ödülünü almıştır.[2]

Oyunla birlikte sunulan harita düzenleyici sayesinde yapılmış birçok farklı oyun modu vardır. Bu modlar (haritalar) Battle.NET aracılığıyla geniş bir kitleye ulaşmıştır.[3] Bunlar arasında en popülerlerinden olan DotA, birçok tekil MOBA oyununun çıkış noktası olmuştur.

Oynanış

Oyun seçilen kahramanın gelişimine ve güçlenmesine dayalı bir oynanışı vardır. Gelişmek için Creep denilen PvE yaratıkları öldürülür. Bu yaratıklar karaktere deneyim puanı verir. Her deneyim puanı karakterin güçlenmesi için önemlidir. Karakterin gelişmesinde bir önemli etkenden biri de etraftaki doğal kaynaklardır. Gelişim için altın, odun ve yiyecek kaynakları toplanması istenir. Toplanılan kaynaklar ile karaktere zırh veya büyüsel eşyalar satın alınır. Amaç verilen hedefleri yok etmek veya savunmaktır. Bu amaçları yerine getirirken karakterinde gelişmesi çok önemlidir. Karşıdaki düşman karakter de kendini geliştirir.

Hikâye

Warcraft III'ün hikâyesi, Warcraft II'nin hikâyesinin devamı niteliğindedir. İnsanlar orklara karşı kesin zafer kazanmış ve orklar Lordaeron'da iskân kamplarında toplanmış, fakat Thrall isimli genç bir orkun önderliğinde özgürlüklerine kavuşmuşlardı. Hikâye, kısa bir prologun ardından oynanabilen dört ırkın seferleri olarak sefer öncesi ve sonrası videolar, bölüm içi videolar ve diyaloglarla anlatılmaktadır.

Thrall, gizemli bir peygamberden rüya olarak iblislerin geri döneceğini ve durdurmanın tek yolunun batıya, Kalimdor'a gitmek olduğunu öğrenir. Her ne kadar mantıksız gelse de Güruh'u toplar, tutsak kalan diğer orkları, özellikle de eski dostu Grom Cehennemçığlığı'nı kurtarır ve insan gemileriyle Lordaeron'u terk eder.

Aynı peygamber, aynı tavsiyeyi insanlara da bulunmaya kalkışır. Lordaeron kralı Terenas, bu tavsiyeyi reddeder. Thrall ile gitmeyen orkların huzursuzluk çıkarması üzerine hocası Uther ile halka destek olan Lordaeron prensi Arthas, orkların iblislere kurban getirdiğini ve iblislerin dönebileceğini fark eder fakat Uther bu ihtimali saçmalık olarak bulur.

Bu sırada Lordaeron'da bir veba ve yaşayan ölülerin saldırısı baş gösterir. Dalaran'ın baş büyücüsü Antonidas, peygamberin tavsiyesine kulak vermez, ancak vebayı incelemesi için en iyi öğrencisi ve Arthas'ın eski sevgilisi büyücü Jaina'yı gönderir. İkili, vebanın sorumlusu gibi görünen Kel'thuzad isimli ölüm büyücüsünü bulup öldürürler fakat Kel'thuzad ölmeden önce, asıl sorumlunun Mal'ganis isimli bir dehşet efendisi olduğunu ve vebanın tüm ülkeye yayıldığını söyler. Uğradığı bir sonraki köyde Arthas, bu vebanın amacının halkı öldürmek değil, yaşayan ölüye dönüştüğünü öğrenir ve hocası Uther'den yardım almak için Jaina'yı gönderir. Uther zamanında gelmiştir fakat veba yayılmaktadır. Vebayı araştırmak için Stratholme şehrine giden Arthas, yolda peygamberle karşılaşır ve tavsiyesini reddeder.

Stratholme'a vardıklarında şehirdeki herkese vebanın bulaştığını anlayan Arthas, şehri yerle bir etmeye karar verir fakat Uther ve Jaina, bu katliamı yapmamayı tercih edip Arthas'a sırt çevirirler. Arthas da elindeki adamlarla şehri yerle bir eder, Mal'ganis ile karşılaşır fakat onu elinden kaçırır. Onu bulmak için Northrend'e gitmeye karar verir. O esnada peygamber, aynı tavsiyeyi Jaina'ya yapar ve Jaina, bu görevi üstlenip hazırlıklara başlarken Arthas, Northrend'de eski dostu cüce Muradin ile karşılaşır. Muradin, Frostmourne isimli bir kılıcı arıyordur ve Arthas da Mal'ganis'in peşindedir. Bu arayış sırasında Lordaeron'dan gelen bir elçi, Arthas ve adamlarının geri dönmesini söyler fakat Arthas, gemileri yaktırmak için paralı asker tutar, gemileri yaktırır ve adamlarına yalan söyleyip paralı askerlerini adamlarına öldürtür. Muradin, Arthas'ın bu davranışından iğrenmiştir.

Artık kaçacak yeri kalmayan ve sürekli yaşayan ölülerin saldırısına uğrayan Arthas, Frostmourne'u Muradin ile bulur. Fakat Muradin, kılıcın üstündeki yazılardan kılıcın lanetli olduğunu anlamıştır fakat Arthas, bu laneti üstlenir, kılıcı alır, Muradin'i ölüme terk eder ve Mal'ganis'i bulup öldürür. Fakat Arthas, ruhunu tamamen kaybetmiştir ve zamanla yaşayan ölüye dönüşmüştür. Lordaeron'a döndükten sonra ilk işi, babasını öldürüp krallığı talan etmek olur.

Arthas'ın yeni efendisi, Lich Kralı olarak bilinen ve Warcraft II'de kaderi açıklanmamış olan Ner'zhul'dan başkası değildir. Kendi halkını katleden ve artık halkı tarafından hiçbir zaman kabul edilmeyen Arthas'ı yine bir dehşet efendisi olan Tichondrius ziyaret eder. Arthas, insanken yaptıklarının tersini yapacaktır. Arthas, Lordaeron'daki paladinleri, özellikle de eski hocası Uther'i öldürür, babasının küllerinin bulunduğu vazoya öldürdüğü Kel'thuzad'ın küllerini koyar, elflerin diyarında katliam yapar, elf generali Sylvanas Rüzgarkoşucusu'nu bir hayalet olarak canlandırır, elflerin sihir kaynağı Güneş Kuyusu'nu Kel'thuzad'ı yeniden canlandırmak için kullanır ve ondan dehşet efendilerinin aslında Lich Kralı'nı bir piyon olarak kullandığını öğrenir. Dehşet efendileri ise Ateş Lejyonu denilen bir iblis ordusunun seçkin generalleridir ve Ner'zhul'un daha önce sayısız boyut kapısı açmaya kalkıştığından dolayı onu yakalayıp işkence etmiştir. Buna rağmen Ner'zhul, Lejyon'un Azeroth'a gelmesi için yardımcı olmaktadır.

İblis lordu Archimonde'dan aldıkları talimatlar doğrultusunda Arthas, Dalaran'ı kuşatır ve Medivh'in sihir kitabını ele geçirir, Kel'thuzad da bu sihir kitabı ile Lejyon'u Azeroth'a getirir.

O sırada orklar, Kalimdor'a varmıştır ama çıkan fırtınalardan dolayı dağılmışlardır. Thrall, Grom'u ararken kendileri gibi şamanist olan fakat sığıra benzeyen Taurenlerle tanışır ve dost olurlar. Taurenlerin şefi Cairne'e yardım eden Thrall, Grom'u sonunda bulur ve ondan insanların da Kalimdor'a geldiğini öğrenir. Thrall bela istemiyordur fakat Grom, Thrall'ı dinlemez ve insanlara savaş açar. Bu yüzden Thrall, insan üslerini yok edince Grom'u yanına almaz ve yakındaki ormandan odun toplaması için görevlendirir, sonra da Cairne'in tavsiyesi üzerine Kalimdor'un kâhinini arar. Cairne'in ve Taurenlerin desteğiyle kâhini bulduğunda kâhinin aslında peygamberden başkası olmadığını ve insanların da çağrıldığını anlayan Thrall, Grom'un o esnada gece elflerinin ormanını işgal ettiğini, iblis Mannoroth'un kanını içtiğini ve bu kanın etkisiyle gece elflerinin yarı tanrısı Cenarius'u öldürdüğünü öğrenince istemeden de olsa Grom'u kurtarmak için istemeden de olsa insanlarla ittifak kurar ve Grom'u kurtarırlar. Grom, Thrall ile birlikte Mannoroth'u bulur, öldürür ve kendisi de ölür. İnsanlar ve orklar, gece elflerini bulmak için ormana girerler.

Gece elflerinin ay rahibesi Tyrande Fısıldayanrüzgâr, insanları ve orkları ormandan kovmak için savaşırken eski düşmanları Lejyon'un ormanı işgal ettiğini öğrenir ve destek olsun diye uzun süredir uykuda olan druidleri uyandırmaya koyulur. Önce sevgilisi Furion'u uyandırır, sonra Lejyon tarafından bozulmuş gece elfleriyle savaşarak diğer druidleri de uyandırır, fakat bu sırada Furion'un savaş suçlarından ötürü zindana atılmış kardeşi Illidan'ın hücresini keşfederler. Furion her ne kadar karşı olsa da Tyrande, Illidan'ı kurtarır ve yardımını ister. Illidan, emrindeki elfleri organize ederken Arthas ile karşılaşır ve Arthas, Illidan'a Tichondrius'tan ve ormandaki bozulmaya yol açan Guldan'ın kurukafası isimli eşyadan bahseder. Illidan, Guldan'ın kurukafasını bulur, gücünü kendine alır ve bir iblise dönüşür, Tichondrius'u öldürüp bozulmayı durdurur ancak Furion ve Tyrande bunu onaylamayıp Illidan'ı kovarlar.

Tichondrius'un ölümüne rağmen Archimonde, pes etmemiştir ve elflerin ölümsüzlüklerinin kaynağı olan Hyjal Dağı'na saldıracaktır. Peygamber, ondan önce Furion'a rüyasında görünür ve onu bir yere yönlendirir. İnsanlar ve orklar da oraya çağırılmıştır, orada peygamber ortaya çıkar ve Warcraft I'de öldürülen Medivh olduğunu açıkladıktan sonra üç ırkın Ateş Lejyonu'na karşı birleşmesini ister.

Üç ırk, ortak bir planda anlaşır: Furion, Hyjal Dağı'nda ruhları çağıracaktır, orklar ve insanlar da iblisleri oyalayacaktır. Olanları öğrenen diğer orman halklarının desteği ile Furion ruhları çağırır, Archimonde'u tuzağa düşürüp yener, fakat bu galibiyetin bedeli olarak gece elfleri ölümsüzlüklerinden vazgeçmiştir.

Çoklu Oyuncu

Warcraft III'un genişleme paketi The Frozen Throne üzerine yapılmış oyun modu DotA yükleme ekranı.

Warcraft III'ün çoklu oyuncu modu Battle.NET adlı Blizzard Entertainment kuruluşu site tarafından sağlanır. Oyuna eklenen genişleme paketi The Frozen Throne üzerine IceFrog adlı yazılımcı tarafından eklenen oyun modu Defance of the Ancients (DotA) ile çoklu oyuncu modu gelişmiştir. Çoklu-oyuncu özelliğine Battle.NET ve bazı siteler tarafından erişim sağlanmaktadır. Her yıl birkaç kere turnuva düzenlenir ve yüklü miktarda paralar dağıtılır.[4]

Kaynakça

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.