Tehcir
Tehcir veya zorunlu göç, bir topluluğu yaşadığı yerden göç ettirme, göç etmesine sebep olma, sürme.[1]
Köken bilimi
Tehcir sözcüğü, Arapça hicret (göç etmek) kelimesinden gelir.
Göçler toplumsal bellekte önemli bir yere sahiptir. Örneğin bazı Müslüman topluluklarında hala kullanılmakta olan hicrî takvim, Müslümanların Mekke'den Medine'ye göçlerini başlangıç olarak almıştır.
Osmanlı'da tehcir
Tehcir, Osmanlı Devlet Hukukunda kökenini Kur'an'dan alır ve Haşr Suresi'ne dayandırır. Çağdaş hukuk ve Batı hukukunda birebir kavramsal karşılığı yoktur. Yalnızca Osmanlı hukuk sisteminin, dünya hukuk literatürüne soktuğu bir kavramdır. Bir kişinin, topluluğun güvenliğini diğerlerine karşı sağlamak üzere bulunduğu ortamdaki olası olumsuzluk ve huzursuzluklardan kurtarmak için devlet eli ve iradesi ile devlet sınırları içerisinde daha uygun ve sorun çıkması olanaksız yerlerine geçici veya kalıcı olarak göç ettirilmesidir. Tehcir, sınırdışı etmez, sınır içinde yer değiştirtir, Osmanlı hukuk ve dünya hukuk sistemini kavramadan bu kavramı tam olarak anlamak çok zordur.
Osmanlı tarihinde en büyük ve önemli tehcir uygulaması sanıldığı gibi Ermenilere değil öncelikle Karamanoğullarından olan Türklere ve Alevi Türkmen boy ve yörüklerine uygulanmıştır. Örnekler: Türkmen Alevi Dedeşli oymağının tüm Karadeniz sahillerine, Karamanoğulları Türklerinin Sudan, Mısır ve İran'a dağıtılarak tehcir edilmesi.
Zoraki tehcir
Bir topluluğun yaşadıkları bir bölgeden başka bir bölgeye bedensel ya da ruhsal baskıyla göç ettirilmesi ve yerleştirilmesi durumudur. Tarihte bunun birçok örneğine rastlanmakla birlikte nedenleri çok çeşitli olmuştur. Türkler ve Müslümanların Balkanlar'dan göç ettirilmeleri bu bağlamda örnek gösterilebilir.
Kaynakça
- TDK Sözlüğü