Sportpalast konuşması

1943 yılındaki Stalingrad Muharebesi sonrası Nazi Almanyası, Doğu Cephesi'nde büyük kayıplar vermiştir. Stalingrad Muharebesi'nde Wehrmacht'ın en büyük ordu grubu olan 6. Ordu, Kızıl Ordu tarafından bozguna uğratılmıştı. Böylece Doğu Cephesi'nde 1941'den sonra ilk defa Nazilerin aleyhinde sonuçlanmıştı.[2] Ardından Naziler çözümü topyekûn savaş projesinde aramaya başladı. Goebbels, başlatılması planlanan topyekûn savaşla birlikte hem Nazi ordusunun ihtiyacı olan insan gücünü sağlamayı, hem de kadınları ilk defa savaşta, cephe gerisinde, fabrikalarda çalıştırmayı amaçlamıştı. Ancak bu durumu Alman halkına bildirmeleri gerekiyordu. 1943 yılında, Nazi hükûmeti topyekûn savaş projesi öncesi önlemler almaya başladı. Adolf Hitler'in emriyle ülke genelinde restoranlar, kulüpler, barlar, tiyatrolar ve lüks mağazalar kapatıldı. Böylece sivil nüfus, bu büyük savaşta cephelerde katkı sağlayabilecekti.[3] Sportpalast salonu Nazi pankartlarıyla, Swastika ve "TOTALER KRIEG – KÜRZESTER KRIEG" "(Topyekûn savaş - en kısa savaştır)" cümlesini taşıyan büyük bir pankartın arkasına ve altına yerleştirildi. Konuşma filme alınacağı için kameralar yerleştirildi. Her şey hazırlandıktan sonra, Goebbels söylevine başladı.

Söylevinde, Almanya'nın kritik bir durumda olduğunu ve ilk defa büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığını dile getirip, kabul etmişti. Goebbels, topyekûn savaş projesinin Alman halkını endişeye düşürmemesini ve çok kısa süreli bir önlem olduğunu ileri sürdü. Goebbels: "Bırakın fırtına kopsun!" (Und Sturm, brich los!) Diyerek, Alman halkının "radikal bir savaş"tan başka bir şey istemediğini ifade etti. Ve sözü müttefik devletlerinin basınında yer alan Alman halkının zafere olan inancını yitirdiğiyle ilgili manşetlere getirdi. Alman halkına birkaç soru soru sorarak, İngiliz basınında dolaşan iddialara bizzat halkın cevap vermesini talep etti. Goebbels, Sportpalast'ta bulunan kişilere seslenerek: "İngiliz hükûmeti, Alman halkının savaş istemediğini ve bu konuda Alman hükûmetinin destek bulamadığını söylüyor? ’Alman halkı savaşı değil, tamamıyla teslimiyet istiyor!’ diyorlar. Şimdi soruyorum sizlere. Topyekûn bir savaş istiyor musunuz? Gerekirse hayal edemeyeceğiniz kadar büyük ve radikal bir savaş istiyor musunuz?" diyerek, Sportpalast salonunda bulunan halka sorusunu yöneltti. Albert Speer dâhil Sportpalast salonunda bulunan herkes ayağa kalkıp, alkışlayarak "Evet!" diye haykırmaya başladı.[4] Ardından "Alman halkı, Führer'in emrettiği takdirde, 10, 12, gerekirse günde 14 saat çalışıp, zafer için her şeye göğüs germeye razı mısınız?" ifadelerinde bulundu. Ayrıca, konuşmada Sportpalast salonunda bulunan kişilerin doktor, mühendis, bilim adamı ve daha nicelerinin olduğunu ileri sürdü. Fakat bazı tarihçiler, Sportpalast'ta bulunan grupların kesinlikle özenle seçilmiş kişilerden oluştuğunu iddia etmektedirler.