Rohingyalar
Rohingyalar, Güneydoğu Asya'da esas olarak Myanmar'ın Arakan Eyaleti′nde (Rakhine) yaşayan, mülteci olarak da Bangladeş ve Malezya′da da görülen ve dilleri Hint-Avrupa dil ailesine giren Sünni Müslüman bir halktır.
| |
| |
Önemli nüfusa sahip bölgeler | |
---|---|
Myanmar | 800.000[1][2] |
Bangladeş | 300.000[3] |
Malezya | 24.000Flores, Jamil Maidan (16 Temmuz 2012). "The Lady's Dilemma Over Myanmar's Rohingya". Jakarta Globe. 23 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Temmuz 2012. |
Diller | |
| |
Din | |
|
2012 Arakan Bölgesi ayaklanmalarında Arakan Eyaletinin kuzeyinde yaşayan komşu Budist Arakan (Rakin) halkının etnik temizlik saldırılarına maruz kaldılar ve Bangladeş'e sığındılar. Birleşmiş Milletlere göre Rohingyalar Dünya′nın en çok eziyet gören etnik gruplarından biridir.[4]
Etimoloji
"Rohingya" teriminin kökeni tartışmalıdır. Khalilur Rahman gibi bazı Rohingya tarihçileri Rohingya teriminin Arapça bir kelime olan Raham 'yani' "merhamet" ten türemiş olduğunu ileri sürmektedir.
Farsça, Arakan’ı fetheden bağımsız Bengal sultanlarınca saray dili olarak kullanıldığı için, 1845 yılına kadar Arakan’ın da resmî dili olmuştur.[5] Bu zaman zarfında Arakan kralları ile çok yönlü ilişkiler geliştiren Bengallerin, doğularında bulunan Arakan'a ışık, güneşin doğduğu topraklar anlamına gelecek bir isim vermiş olmaları muhtemeldir. Farsça'da aydınlık ve ışığa dair birçok kelime "ro" ile başlamaktadır.
Dil
Rohingyaca Myanmar'ın Arakan bölgesinde yaşayan Rohingya halkının ve eski adıyla Birmanya Devletinin modern yazılı dilidir. Bu bir Hint-Avrupa dili olup dilsel açıdan Bangladeş'in Myanmar sınırındaki güney kesiminde konuşulan Chittagonian diline benzer bir yapıdadır.
Din
Rohingya halkı, Sufi ibadet unsurları ile Sünnî İslam'ı yaşamaktadırlar. Hükûmetin uyguladığı eğitim olanakları kısıtlamaları nedeniyle birçoğu, yalnızca temel İslam bilimleri dalında eğitim görme hakkına sahipler.
İnsan hakları ihlalleri ve mülteciler
Uluslararası Af Örgütü′ne göre Müslüman Rohingya halkı, 1978 yılından beri Myanmar Budist cuntası altında insan hakları ihlallerinden muzdarip olmuş ve bunun sonucunda pek çoğu komşu Bangladeş′e göç etmiştir.
2005 yılı itibarıyla BMMYK, Rohingyalıların Bangladeş′ten geri dönüşüne yardımcı olmuş, ancak mülteci kamplarındaki insan hakları ihlalleri iddiaları bu çabaları boedir.
BM'nin önceki tüm çabalarına rağmen, Rohingya mültecilerin büyük çoğunluğu Bangladeş'te kalmış, zira Myanmar′da iktidarda olan rejimin olumsuz tavrı değişmemiştir. Artık onlar Bangladeş hükûmetinden destek almadıkları için de sorunlar yaşamaktadır. Şubat 2009'da birçok Rohingyalı mülteci denizde 21 gün mahsur kaldıktan sonra, Malakka Boğazı'nda Acehneseli denizciler tarafından kurtarıldı.
Yıllar boyunca binlerce Rohingyalı Tayland' iltica etti.Tayland-Myanmar sınırında 9 kampa yerleştirilmiş yaklaşık 111.000 mülteci vardır. Orada onlar gruplar halinde ve Tayland'dan açık denizlere sevk edildi. Şubat 2009 yılında Tayland ordusunun 190 Rohingyalı mülteciyi botlara istifleyerek açık denizlere sürdüğü kayıtlara geçmiştir. Ayrıca Şubat 2009'da Endonezya makamları tarafından kurtarılan mültecilerden bir grup Tayland ordusu tarafından işkence gördükten, sonra açık denizde terk edildiklerine dair üzücü hikâyeler anlattılar. Şubat ayı sonu itibarıyla açık denizlere bırakılan 5 bottan 4'ü batmış ve biri karaya oturmuştur. 12 Şubat 2009'da Tayland Başbakanı Abhisit Vejjajiva "bazı durumlarda" Rohingya halkının, açık denizlere salındığını kabul etti.
"Sanırım bu insanların açık denizlere bırakıldığIna dair bazı kayıtlar var. … Bu uygulamalar yalnızca yeterli miktarda yiyecek ve su temin edildikten sonra gerçekleştirilmişlerdir. … Yine de mültecilere karşı gerçekleştirilen bu muamelenin hesabı sorulacaktır."
Başbakan o "herhangi bir kayıp" pişmanlık duyduğunu ve sorunun giderilmesi üzerinde çalıştığını söyledi.
16 Ekim 2011 yılında, Myanmar'da kurulan yeni hükûmet kayıtlı Rohingyalı mültecileri geri almaya karar verdi.
Tepkiler
Myanmar'da kötüleşen bu durumda devletin başı ve demokrasi yanlısı nobel ödüllü lideri Aung San Suu Kyi, Rakhine bölgesinde Budist militanlar ve Myanmar Ordusu tarafından gerçekleştirilen katliamlara karşı sessiz kaldıktan sonra teskin edici sözler bularak burada muhtelif problemlerin olduğunu, Rohingalara karşı devlet eliyle olmadığını, orada sadece etnik temizliğin değil, Müslümanlararası çatışmaların da olduğunu, devletle işbirliği yapanlara da saldırıldığını söyledi. Askeriyenin anayasal haklar çerçevesinde hareket ettiğini, tabii ki askere "ırza geçme, talan ve işkence için" serbestilerinin olmadığını, ama "oraya gitmeye ve savaşmaya serbest olduklarını" söyledi.[6][7] Diğer Nobel ödüllü Budist lider Dalai Lama da Budist Myanmar′da Müslümanlara karşı gerçekleştirilen toplu katliamlara dair henüz bir açıklamada bulunmadı.
Kaynakça
- Macan-Markar, Marwaan (15 Haziran 2012). "Ethnic Cleansing of Muslim Minority in Myanmar?". Inter Press Service. 25 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Temmuz 2012.
- 729.000 (BM 2009)
- "Myanmar Rohingya refugees call for Suu Kyi's help". Agence France-Presse. 13 Haziran 2012. 31 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Temmuz 2012.
- "Dünyanın en çok eziyet gören halkı". timeturk.com. 15 Haziran 2015. 11 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Şubat 2017.
- "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 25 Nisan 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2018.
- "Militär mit „Freibrief zu kämpfen"" ["Savaşma serbestisi" ile ordu] (haber) (Almanca). ORF. 6 Nisan 2017. 22 Nisan 2013 tarihinde kaynağından (HTML) arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ağustos 2017.
Dass die Gewalt gegen die Rohingya […] staatlich gesteuert werde, wies Suu Kyi zurück: „Ich glaube, es gibt dort viel Feindseligkeit - es geht auch um Muslime, die Muslime töten, wenn sie glauben, dass sie mit den Behörden kooperieren.“ Es gehe „nicht nur um ethnische Säuberungen, wie Sie das nennen. Es geht um Gruppen auf zwei Seiten einer Bruchlinie.“
- "Diplomaten über Tatenlosigkeit verärgert" [Diplomatlar, hareketsizlikten dolayı kızgın] (haber) (Almanca). 27 Kasım 2016. 22 Nisan 2013 tarihinde kaynağından (HTML) arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ağustos 2017.
Angesichts wachsender Kritik vom Westen lud die De-facto-Regierungschefin und Außenministerin Suu Kyi am Donnerstag Diplomaten in der Hauptstadt Naypyitaw zu sich, um klarzustellen, dass ihr Land „unfair behandelt“ werde, wie Quellen gegenüber Reuters berichten. Sie sei „betroffen“ über die einseitige Wahrnehmung in der westlichen Welt, ohne die „wahren Informationen“ zu kennen.