Risk

Risk veya riziko, bir olayın gerçekleşme olasılığı ve olaydan etkilenme olanağı. Değerler (fiziksel sağlık, toplumsal statü, duygusal durum ya da görülemeyen belirli bir eylem, aksiyon, ya da eylemsizlik sonucu risk alındığında kazanılabilir ya da kaybedilebilir. Risk aynı zamanda belirsizlikle kasıtlı etkileşim olarak da tanımlanabilir.[1] Belirsizlik olası, tahmin edilemeyen, ölçülemeyen ve kontrol edilemeyen sonuç olup; risk bu sonuca rağmen karar almanın bir neticesidir. [2]

Risk algısı, bir riskin olasılığı ve şiddeti hakkında insanların aldığı subjektif bir yargı (kanı) olup, kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Her bir insan çabası biraz risk taşır, ama bazıları diğerlerinden daha risklidir.[3]

Tanımlar

İtfaiyeciler iş üzerindeyken

Oxford İngilizce Sözlüğü 1621’deki şekliyle kâr ve gelir elde etmek için çalışma anlamına gelen İngilizcedeki ilk kullanımından bahseder (Arapça orijinalinden gelen kelime şekli ‘رزق’ “risque”dir) ve 1655’ten itibaren “risk” şekliyle kullanılır.

Riski şöyle tanımlar: Kayıp, yaralanma olasılığı (na maruz kalmak) veya istenmeyen ve tehlikeli durum; şans ya da böyle bir olasılığı içeren durum .[4]

1. Risk belirsiz bir olay hatta bir koşuldur ki, eğer meydana gelirse, en azından bir proje (obje)nin etkilenmesini içerir (Bu tanım ‘Proje’ terminolojisi kullanılarak, projelere başvuruları kaldırarak kolayca evrensel yapılır).[5]
2. Bir şeyin olasılığı eğer meydana gelirse ortaya çıkan maliyet veya faydayla çarpılır (Bu konsept “Beklenen Değer” ya da “Risk Faktörü olarak bilinir ve riskin seviyelerini kıyaslamakta kullanılır).
3. Harici ya da dahili zafiyet sonucu meydana gelen sayılabilen hasar, yaralanma, mesuliyet, kayıp ya da herhangi olumsuz bir olayın tehdidi, olasılığı ve önceden alınan tedbirle önlenebilmesi.
4. Finans: Gerçekleşen kârın ya da yatırımın beklenenden düşük olma olasılığı.
5. Sigorta: Bir değişkenin (Bina yangını) olduğu bir durumun bilinmesi ama oluşma modu ya da olayın gerçek değerinin bilinmemesi. Bir risk bir belirsizlik (olasılık ya da olayın nerede meydana geleceğinin bilinmemesi), bir tehlike (kaybın sebebi), ya da bir tehlikeli durum (tehlikeyi daha şiddetli ve olası yapan şey) değildir.
6. Menkul Ticaret: Değerini kaybetme veya değerin düşmesi olasılığı. Ticaret riski iki genel kategoriye ayrılır;
(1) Sistematik risk aynı sınıftaki bütün ticareti etkiler ve genel sermaye piyasası sistemine bağlıdır ve bu nedenle çeşitlendirme yolu ile elimine edilemez. Piyasa riski olarak da adlandırılır.
(2) Sistematik olmayan risk piyasa ile bağlantılı olmayan herhangi bir risktir. Ayrıca piyasa dışı risk, ekstra piyasa riski ya da çeşitlendirilebilir risk olarak da adlandırılmaktadır.
7. İşyeri: Tehlikeli bir olgu ya da olayın olasılığının ve sonucunun meydana gelmesi. Örneğin, gelişmekte olan kanser riskinin potansiyel kanserojen (kansere neden olan maddeler) maruz kalmanın bir sonucu olarak bir ömür boyunca kansere yakalanma artan olasılık olarak tahmin edilmektedir.

Uluslararası Standardizasyon Organizasyonu

ISO 31000 (2009) / ISO Kılavuzu 73: Riskin 2002 tanımı 'hedefler üzerinde belirsizlik etkisidir. Bu tanımla belirsizlikler (olabilen veya olamayan) olayları içerir ve belirsizlikler bilgi eksikliği ya da muğlaklık (anlam belirsizliği) sebebiyledir. Üstelik nesneler üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkiye sahiptir. Riskin birçok tanımı ortak kullanımdadır, bununla beraber bu tanım 30’u aşkın ülkenin temsilcilerinden oluşan bir komite tarafından geliştirilmiş ve birkaç bin uzmanın konu ile ilgili bilgi girişlerine dayandırılmıştır.

Diğer

Risk yönetimine çok farklı yaklaşımlar, farklı alanlarda alınır, örneğin “Risk belirsiz sonuçlar kümesinin istenmeyen bir alt kümesidir.” (Cornelius Keating).

Risk gelecekteki belirsiz olayların olma ihtimaliyle ilişkili olarak görülebilir.[6] Örneğin, bilgi risk faktörü analizine göre, risk:[6] Gelecekteki kaybın muhtemel büyüklüğü ve muhtemel sıklığı. Bilgisayar biliminde bu tanım, Open Group tarafından kullanılmaktadır.[7]
OHSAS (İş Sağlığı & Güvenliği Danışmanlık Hizmetleri) Riski tehlikeli bir olaydaki şiddet ile tehlikeli bir durumun olma olasılığının kombinasyonu olarak tanımlar.[8]
Bilgi güvenliğinde risk “varlık ya da varlık gruplarının zayıflıklarını kullanacak ve bu yolla organizasyona zarar verecek potansiyel durum” olarak tanımlanmaktadır.[9]
Finansal risk sıklıkla kârın öngörülemeyen değişiklik ya da dalgalanması olarak tanımlanır ve bu hem beklenenden daha iyi ve hem de beklenenden daha kötü getirileri içermektedir. Negatif risk referansları kaynakta aksi bir durum belirtilmediği müddetçe olumlu etki ya da fırsatlarda da (Örneğin; ‘kaybın’, ‘kayıp ya da kazanç’ olarak okunması gibi) kullanılacak şekilde okunulmalıdır.
İlgili terimler "tehdit" ve "tehlike" zarara yol açan olgular için sıklıkla kullanılmaktadır.

Uygulama Alanları

Risk hayatın bütün alanlarındadır ve risk yönetimi büyük bir organizasyonu yönetirken ya da sadece yolda karşıdan karşıya geçerken hepimizin yapması gereken bir şeydir. Bununla birlikte riski bazı özel uygulama alanlarındaki risk uygulayıcılarını göz önünde bulundurarak tanımlamak daha uygundur.

Ekonomik Risk

Ekonomik risk beklenenden daha yüksek maliyet ya da beklenenden düşük kâr olarak anlaşılabilmektedir. Sebepler çok sayıda olabilir, örneğin hammadde fiyatlarındaki artış, tesisin yapımının gecikmesi, üretim hattındaki sorunlar, piyasada ciddi bir rakibin ortaya çıkması, kilit personel kaybı, siyasi rejimin değişimi, ya da doğal felaketler. Ekonomi, risk ve din arasında kuvvetli bir bağ vardır. Max Weber olağanüstü durumlar ile kapitalizm arasındaki bağlantıyı tanımlayan ilk kişidir. İlk eserlerinde Amerikalıları ve üretimlerin hali hazırdaki anlamlarının etkilerini araştırmıştır. İlk ve en önemli olarak Protestanlık ile kapitalizmi ilişkilendirmiştir. Max Weber geçmişte yaptığı için bu tabii ki yeni bir şey değil. Bununla beraber daha sonra yapılan katkılar Weber’in reform ve kapitalizmin ilişkisini onaylayarak doğru tarafta olduğunu gösterse de kilit rol geride bırakılan İskandinav Mitolojisi tarafından oynanmıştır. Gerçekte Weber tarafından tartışılan kader kavramı sadece Luther tarafından kullanılmamıştır. İskandinav kültürünün temel dinamiklerindendir. İkinci olarak, geleceği anlamadaki imkansızlık, İngilizce konuşan toplumlarda Ulrich Beck’in “Risk Toplumu” olarak isimlendirmesiyle sonuçlanan riske yatkın kültürün oluşmasına yol açmıştır. Kapitalizmin dengesiz dağıtımına yönelik eleştiri Weber tarafından formüle edilen “kurtarılan halkların ekonomisi” ile açıklanabilmektedir.  Geleceğin yakın kaygısı garip bir hayranlık içerisinde Anglo-Sakson kültürlerinde geleceği kolonileştirmek için uyanışa geçirilmişti. Risk gerçekte fiziksel bir alan kaplamamakla beraber, soyut yorumu gösteren kilit bir rol oynamaktadır. Risk sadece gelecekte vardır. Riskler, totemler ve fetişler sadece Marx ve Freud’da bulunmaktadır. Kızıl korkudan terörizme Amerikan korku kültürü oluşumu. Uluslararası insan hakları ve anayasa çalışmaları dergisi. Dijital toplumdaki İngilizce konuşan ülkelerde Risk Araştırması niçin çok ünlüdür (yaygındır). Uluslararası Siber Savaş ve Terörizm Dergisi.

Sağlık

Personel sağlığı riski hastalığa yol açan ön sebepler azaltılarak başlıca önlemeyle veya bir personel risk faktörü olarak kliniksel işaret ve semptomları belirledikten sonra ikincil önleme hamleleriyle azaltılabilir. Üçüncül önleme hastalıkla ilişkin komplikasyonların azaltılmasıyla mevcut olan hastalığın negatif etkisini azaltır. Ahlâki tıbbi uygulama ikincil ve üçüncül önleme çabalarının uygunluğunun kabulünün elde edilebilmesi için bireysel hastalarla risk faktörlerinin özenli bir şekilde tartışılmasını gerektirir, halbuki başlıca önlem olan kamusal sağlık çabaları risk altındaki bütün popülasyonun eğitilmesine ihtiyaç göstermektedir. Her vakada, risk faktörleriyle ilgili dikkatli iletişim, olası sonuçlar ve kesinlik, azaltılması gereken nedensel olaylar ile sebeplerden daha çok sonuçların ön plana çıktığı eşlik eden olaylardan ayırt edilmelidir.

Epidemolojide bir etkinin ömür riski kümülatif (biriken) bir olay olup aynı zamanda bütün bir hayat boyunca meydana gelme oranı olarak nitelendirebileceğimiz olay oranı olarak da adlandırılır.[10]

Sağlık, güvenlik ve çevre

Sağlık, güvenlik ve çevre çoğunlukla birbirleriyle bağlantılı olan fakat ayrı uygulama alanlarıdır. Bunun sebebi organizasyonel yapılar olmalarıdır, bununla beraber bu disiplinler arasında kuvvetli bağlar mevcuttur. Farklı zaman dilimlerinde dahi olsa bunların arasında öyle kuvvetli bir bağ vardır ki, tek bir risk dahi bu üç alanı etkileyebilmektedir. Örneğin kontrolsüz bir radyoaktif serpintinin veya zehirli bir kimyasalın çevreye yayılmasının kısa vadede güvenliği etkileyecek sonuçları olabileceği gibi, orta vadede sağlık sorunlarına, uzun vadede de çevresel felaketlere yol açabilmektedir. Çernobil felaketini örnek verirsek kısa vade de ani ölümlere, orta vade de kanser kaynaklı ölümlere, uzun vade de kusurlu doğumlara ve vahşi hayatın olumsuz etkilenmesine sebep olmuştur.

Zamanla çevresel risk analizi olarak adlandırılan bir risk analizi formu gelişti. Çevresel risk analizi insan sağlığı ve çevreye risk teşkil eden olay ve aktiviteleri anlamaya yönelik teşebbüslerin bir çalışma alanıdır.[11]

Bilgi teknolojisi ve bilgi güvenliği

Bilgi teknolojisi riski, IT (Information Technology) riski veya IT-bağlantılı risk bilgi teknolojisine ilişkin bir risktir. Gittikçe artan bilinçten dolayı yeni olan bu terim desteklediği gerçek dünya işlemleri ve IT’yle ilgili risklerin basitçe çoklu bir yüzeyidir. Modern toplumun bilgi ve bilgisayar ağlarına olan artan bağımlılığı (hem özel sektör hem de askeri alanı içeren kamu sektöründe)[12][13][14] IT riski ve Sibersavaş gibi yeni terimlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Bilgi güvenliği bilgilerin ve bilgi sistemlerinin yetkisiz giriş, kullanım, ifşa etme, aksatma, modifiye etme, inceleme, gözlemleme, kayıt ve tahripe karşı korunması anlamına gelir.[14] Bilgi güvenliği bilgisayar güvenlik işlemleri ve uygulamaları dışında gelişmiştir.

Bilgi güvenliği bilgi, bilgiler veya sistemlerin iletimi, depolanması, işlenmesi, kullanımı ve bu amaçlarla ilgili olan bilgi sigortasına (Information assurance-IA) dönüşecek şekilde büyümüştür.

Dijital formdaki bilgilere büyük çoğunlukla dayansa da,  IA tam olarak sadece dijital değil, analog ve fiziksel oluşumları da kapsamaktadır.

Bilgi sigortası disiplinler arasıdır ve bilgisayar bilimine ilave olarak muhasebe, dolandırıcılık soruşturması (tetkiki), adli tıp, yönetim bilimi, sistem mühendisliği, güvenlik mühendisliği ve suç bilimini (kriminoloji) içeren birden fazla alanla ilgilidir.

Böylelikle IT (Bilgi teknolojisi riski) dar kapsamda bilgisayar güvenliğine odaklanırken, bilgi güvenliği diğer formlarda olan (kâğıt, mikrofilm) bilgilerle ilgili riskleri de göz önüne alır. Bilgi sigortası (güvencesi) riskleri IT sistemlerinde saklanan iş hayatı ve bunlarla ilgili bilgilerle diğer anlamdaki bilgileri kapsamaktadır.

Sigorta

Sigorta risk paylaşımını içeren bir risk işlemi seçeneğidir. Şarta bağlı bir sermaye şekli ve müşterinin potansiyel büyük bir kayıptan korunabilmesi için az bir miktar ödeyerek satın aldığı bir hizmet olarak düşünülmektedir.

Sigorta riski; piyasa riski, kredi riski, operasyonel risk, faiz riski, ölüm riski, uzun ömürlülük riski vb.den oluşan bir risk havuzuyla karşı karşıya olan sigorta şirketleri tarafından sıklıkla alınmaktadır.[15]

İş ve yönetim

Riskin değerlendirilmesi meslekler arasında büyük oranda farklılık göstermektedir. Gerçekten de meslekler riskleri kendileri tanımlamaktadır; mesela sivil bir mühendis yapısal hatanın riskini yönetirken, bir doktor tıbbi bir riski göz önüne alır. Profesyonel etik bir kural genellikle risk değerlendirilmesi ve hafifletilmesi üzerine odaklanmıştır (Müşteri, toplum, kamu ya da genel olarak hayatın yerine bir profesyonel tarafından üstlenilerek).

İş dünyasında olası ve bünyesel risk mevcuttur. Olası risk iş sırasında doğal olarak oluşur ama işin merkezinin bir parçası değildir. Bünyesel risklerin buna nazaran işin karını elde etmede olumsuz bir etkisi vardır.

İnsan (kamu) hizmetleri

Destek için insan (kamu) hizmetlerine bağımlı olan insanların tecrübesine göre risk topluma tamamıyla ulaşmak veya daha da fazla bağımsızlığını kazanmaya engel olan bir sebep olarak görülmekte ve bu servisler gereksiz yere riskten kaçınmaktadırlar.[16] “İnsanların özerkliğinin kurumsal yapılar tarafından sınırlandırılmasına alışılmış olunduğundan risk uygulamalarında artık çok sık şekilde yer almaktadır” John O’Brien.[17] Michael Fisher ve Ewan Ferlie (2013) resmi risk kontrolleri ile insan hizmetlerinde öznel faktörlerin rolü arasındaki (duygular ve ideoloji gibi) çelişkilerin kurumun hizmet değerlerini baltalayarak tansiyonun artmasına, zorluk göstermeye ve hatta ‘sıcak’ çatışmaya neden olduğunu ortaya koymuşlardır.[18]

Yüksek Güvenilirlik Organizasyonları

Yüksek bir güvenilirlik organizasyonu (HRO:High Reliability Organization) karışıklık ve risk faktörleri yönünden normal kazaların olduğu bir çevredeki felaketlerden kaçınmada başarılı olan bir organizasyondur. YGO’ların (Yüksek Güvenilirlik Organizasyonları) çalışmalarının çoğu nükleer uçak gemileri, hava trafik kontrol, havacılık ve uzay sektörü ile nükleer santraller gibi alanları içermektedir. Bu organizasyonlar bir hatanın felakete yol açabileceği birbirine bağlı kompleks alanlarda güvenlik altında eş güdümle çalışmayı sağlayan ortak bir yeteneği paylaşmaktadırlar. Esasen çok geniş bir risk yelpazesine rağmen işlevlerine devam ettikleri görülmektedir. Bu kuruluşlardan bazıları riski yüksek derecelendirilmiş ve numaralandırılmış bir şekilde yönetmektedir. Bunlar mühendislik sistemlerinin kompleks bir dizisindeki olası bir hatanın hiç istenmeyen sonuçlara yol açabileceği nükleer santral ve havacılık sektörlerini içermektedir. Genel olarak bir olayın riski R= olayın olasılığı x sonucun şiddeti olarak hesaplanır.

Toplam risk bireysel sınıf risklerinin toplamıdır; aşağıya bakınız.

Nükleer endüstride sonuç sıklıkla radyasyon yayılımı açısından ölçülür ve bu sıklıkla beş veya altı onlu genişlikte bantlar halindedir.

Riskler hata ağacı/olay ağacı teknikleriyle değerlendirilmektedir(bkz.güvenlik mühendisliği). Risklerin düşük olduğu yerde normal olarak riskler “yaygın bir şekilde kabul edilebilir” olarak düşünülmektedir. Riskin yüksek bir seviyesi (tipik olarak 10’dan 100’e kadar yaygın bir şekilde kabul edilebilir olarak düşünülmektedir) ileri maliyetleri düşürmede ve olası faydaları göz önüne alındığında kabul edilebilir olarak değerlendirilmelidir- bu riskler “ALARP (ALARP  "as low as reasonably practicable)" kelimelerinden oluşmuş olup anlamı “Mümkün olan kabul edilebilir en düşük değer”dir) ise Kabul Edilebilir”

Riskin yaygın olarak kabul edilebilir seviyesi birçok ülkede çeşitli kurumlar tarafından göz önüne alınmaktadır. Bu konuda ilk girişim Londra Imperial College (Birleşik Krallık Atom Enerjisi Kurumu Güvenlik ve Güvenilirlik Müdürlüğü, SRD) için çalışan İngiliz nükleer işlemlerin organizatörü ve akademisyen olan F. Reg Farmer (1914—2001) tarafından insanların kabul edebilir olarak gördüğü tepe yürüyüşü ve benzer aktiviteler gibi örneklerin kullanılmasıyla yapılmıştır. Bu, bir olay ve sonucunun kabul edilebilir bir olasılık olarak görüldüğü Farmer eğrisi olarak adlandırılmasıyla sonuçlanmıştır.

Bu teknik genellikle bir bütün olarak olasılıklı risk değerlendirmesi (ORD) (ya da olasılıklı güvenlik değerlendirmesi, OGD) olarak görülmektedir.Bu yaklaşımın örneğini görmek için WASH—1400’e bakınız.

Finans

Finans sektöründe risk bir yatırımdan elde edilen kârın beklenenden farklı olabilme ihtimalidir ve farklılığın ölçüsü göz önüne alınır. Bu orijinal bir yatırımın bir kısmının ya da tamamının kaybedilme olasılığını içerir. Damadaran tarafından benimsenen bir görüşe göre, risk sadece “aşağı yönlü” değil aynı zamanda (beklenen değerleri aşan) “yukarı doğru” riski içermektedir.[19] Bazıları özel bir yatırımın tarihsel ya da ortalama kârlarının standart sapmasını riskin bazı tarihsel ölçümü olarak görmektedirler; modern portföy teorisine bkz. Finansal risk (Bernard Madoff örneğindeki gibi)hileli davranıştan kaynaklanan operasyonel ya da çok sayıdaki piyasa faktörlerinin belirlediği piyasa—bağımlısı olabilir. Son çalışmalar risk almada endokrin seviyesinin finansal karar almada bir yol oynayabileceğini göstermektedir.[20][21]

Finans sektöründeki temel görüş risk ve kâr arasında bir ilişkinin olduğudur(modern portföy teorisine bkz.)Genellikle risk ne kadar büyükse muhtemel getirisi o kadar büyük varsayılmaktadır. Serbest piyasa bir enstrümanın fiyatlandırılmasına bu prensibi yansıtmaktadır. Güvenli bir enstrümana yönelik kuvvetli bir talep fiyatı arttırırken, (ki buna bağlı olarak kârı düşüktür), zayıf enstrümana yönelik zayıf bir talep fiyatı azaltır (ki buna bağlı potansiyel kâr daha yüksektir). Örneğin Amerikan Hazine tahvili en güvenilir bir yatırım araçlarından biri olarak görülmektedir. Bir yatırımla veya spekülatif dereceli şirket tahviliyle karşılaştırıldığında Amerikan Hazine senet ve tahvilleri daha az bir kâr getirir. Bunun sebebi bir şirket Amerikan Hükûmeti’ne nazaran daha çok borç alma eğiliminde olmasıdır. Bu yüzden bir şirket tahviline yatırım yapmanın riski ne kadar büyükse, daha yüksek oranda bir kâr yatırımcılara önerilmektedir.

Popüler risk ölçüsü riskteki değerdir (RD).

Riskteki Değerin (RD) çeşitli tipleri vardır. Uzun dönem RD, Sınırdaki (marjinal) RD, faktör RD ve şok RD. En son bahsedilen şok RD olağanüstü stresli piyasa koşulları sırasında kullanılmaktadır.

Finans sektöründe riskin tek bir tanımı yoktur.

Artzner ve meslektaşları [22] “Biz riski yatırımcıların gelecekteki net değeri olarak adlandırmaktayız” şeklinde bahsetmişlerdir.Novak’ta [23]“İstenmeyen bir olayın bir olasılığı” olarak görmüştür.

Finansal piyasalarda “yatırımcının pişmanlığı”nın bir sonucuna karşılık olarak düzenlemeler veya sivil hareketler varsa, kredi riskinin, bilgi zamanlamasının ve kaynak riskinin, olasılıklı model riskinin ve yasal riskin ölçülmesine ihtiyaç duyulacaktır.

Yatırım enstrümanlarının “kısıtlayıcı” (başka bir yatırımdaki riski ortadan kaldırmak veya azaltmak için özel olarak finansal bir aracın satın alınması/satılması) veya “spekülatif” (ölçülebilen riskin artması ve beklenen değeri arttıracak çok yüksek kâr beklentisi arayışında yatırımcı felaket bir ölçüde kayba uğratacak) olması her zaman açık değildir.

Bazı insanlar “risk arayıcı” olabilirler, yani onların kullanım fonksiyonlarının ikincil çıkarımı olumludur. Böyle bir birey riski göze alarak bir miktarı isteklice öder (loto bileti almak gibi). Bir kişinin maddi refah durumuyla riske atılma iştahı arasında bağlantı olduğunun bilinmesi önem taşımaktadır.

Güvenlik

Güvenlik risk yönetimi kasti hareketlerden kaynaklanabilecek zararlardan varlıkların korunmasını içermektedir. Daha ayrıntılı bir tanım yaparsak; Bir güvenlik riski, örgütsel varlıkların tehlikeye düşmesine yol açan yetkisiz kullanım, kayıp, hasar, ifşa etme, kâr için örgütsel varlıkların değişime uğratılması, bireylerin, gruplarla diğer kişilerin siyasi ve şahsi çıkarları sebebiyle (varlığa yönelik tehditleriyle) sonuçlanan ve toplumlun da zarar görmesine yol açan olaydır.Örgütsel varlıklara yönelik tehdit, şirketi, dahili birimleri ve şirketin müşterilerini etkileyecek şekilde zarar verebilir. Bu yüzden risk yönetimi göz önüne alındığında güvenlik riski hayati bir bileşendir.[24]

İnsan Faktörleri

Risk yönetiminde ilgi toplayan alanlardan biri risk bazlı karar alma anlayışımızı destekleyen davranışsal ve örgütsel psikolojinin olduğu insan faktörleri alanıdır. Bu alanın ilgilendiği sorular “biz nasıl risk bazlı karar alabiliyoruz?” “Niçin köpekbalıkları ve teröristlerden motorlu araçlar ve ilaçlardan daha fazla mantıksızca neden korkuyoruz?”

Karar teorisinde pişmanlık (beklenti ve pişmanlık) risk almada ve riskten kaçınmada önemli bir rol oynamaktadır[25] (birisi daha kötüyse statükoyu tercih etme).

Kurgulama[26] risk değerlendirmesinin bütün formlarında temel bir problemdir. Özellikle sınırlı mantıksallık sebebiyle (beyinlerimiz aşırı yüklendiğinden zihinsel kestirmelere başvurmalıyız)

Sıra dışı olayların riski göz ardı edilir. Çünkü olasılığı sezgisel olarak değerlendirmek için çok düşüktür. Örnek olarak ölümle sonuçlanan trafik kazalarının önde gelen sebeplerinden biri alkollü araç kullanımıdır—kısmen çünkü örnek verilen sürücüler ciddi ya da ölümcül bir kaza riskini büyük ölçüde ya da tamamıyla göz ardı edecek şekilde problemi kurgulamışlardır.

Örneğin, olağanüstü kötü bir olay (Uçak kaçırılarak saldırı yapılması, ahlâki değerlere saldırı) oluşması ve sıfırdan farklı bir değer oluşturmasına rağmen analiz etmede göz ardı edilebilir. Ya da hırs veya isteksizlik yüzünden böyle bir olayın kaçınılmaz oluşunun herkes tarafından göz ardı edilmesi, analizi de bu şekilde etkilemektedir. Bu gibi meyil ve hatalara yatkınlık durumları, bilim felsefesinin ana ilgi noktası olmuş ve bilimsel metodun en titiz çalışmalarını bile sıklıkla etkilemiştir.

Belirsizlik altındaki bütün karar vermelerde kavrayışsal ön yargı, kültürel ön yargı ve işaretsel ön yargı göz önüne alınmalıdır. Hiçbir insan grubu risk değerlendirmede “grup düşüncesi” olan ama açıkça yanlış olduğu bilinen cevaplara karşı gelecek bir bağışıklığı yoktur. Çünkü çıkar çatışmasının olduğu yerde kabul etmemeye karşı (yanlış bile olsa) sosyal bir rahatsızlık vardır.

Kurgulama bir risk kararının sonucuna etki edebilecek başka bilgileri de içermektedir. Sağ prefrontal corteks daha çok küresel bir perspektife[27] sahipken, sol prefrontal mahallî ya da merkezi işlemlerle ilgili aktivitelerde söz sahibidir.[28]

Mc Elroy ve Seta’nın Leaky modüllerin Teorisine göre parmak tıklama ya da mono dinleme gibi seçici manipulasyon yönetimiyle önceden tahmin edilebilecek şekilde bölgesel prefrontal aktiviteyi etkileyerek kurgulama efekti değiştirilebilinmektedir.[29] Sonuç beklendiği gibidir. Sağa parmak tıklama ve dinlemenin dikkat dağıtıcı etkiyle kurgulamanın baskın hale gelmesi azaltıldı (Heyecanlı bir insanın teskin edilmesi gibi dikkati dağıtılarak). Bu şekilde parmak tıklama veya dinleme yoluyla bölgesel korteksel aktivitelerin manipule edilmesi kolaylıkla yapılabilinmektedir. (istenildiği şekilde yönlendirilebilinmektedir.)

Risk almanın psikolojisi

Risk almanın çeşitli psikolojik yönleriyle araştırılması büyümekte olan bir alan haline gelmiştir. Araştırmacılar risk almanın eşlik edebildiği farklı psikolojik faktörlerin etkisini anlamak için bir olay ve kontrol grubuyla tipik olarak rastlantısal denemeler yapmaktadırlar. Böylece geçmişteki risk almanın olumlu ya da olumsuz geri beslemeleri gelecekteki risk almayı etkileyebilmektedir. Bir deneyde, karar vermede çok yetenekli olduklarına inandırılan grubun riskli bir karar almanın birçok avantajını gördüğünden daha çok risk alırken, karar vermede çok da yetenekli olmadığına inandırılan grubun ise riskli bir karar almada birçok tehdit gördüğünden daha az risk aldığı görülmüştür.[30]

Bakım (Koruma)

Risk-temelli bakım kavramı Güvenilirlik merkezli bakımın gelişmiş bir formudur. Hata ihtimalinin göz ardı edildiği kimyasal endüstrilerde hatanın sonuçları da çok önem taşımaktadır.Bu yüzden bakım harekât tarzları güvenilirlik yerine riske dayandırılmalıdır. Risk-temelli bakım yöntem bilimi bakım planlama ve karar almada olası hata ve sonuçlarının azaltılmasında bir araç olarak işlev görür. Risk temelli bakımda karar almada, tolere edilebilir risk kriterlerini elde edebilmek için bakım kaynakları, cihaz ya da makinelerin risk sınıflarına (yüksek, orta ya da düşük) dayalı olarak optimal bir şekilde kullanılabilinmektedir.[31]

Risk değerlendirme ve analizi

Güvenlik yönetiminde risk değerlendirmesi ve yönetimi gereklidir, birbirleriyle çok sıkı bağlıdır. CRAMM gibi güvenlik değerlendirme yöntem bilimleri metodolojinin ilk adımlarının en önemli parçası olarak risk değerlendirme modüllerini içermektedir. Diğer yandan Mehari gibi risk değerlendirme yöntem bilimleri güvenlik değerlendirme metodolojilerine dönüşecek şekilde gelişmişlerdir. 13 Kasım 2009 tarihli ISO 31000 kodu altında risk yönetimi üzerine bir ISO standardı yayımlanmıştır.

Sayısal (nicel) analiz

Risk ölçmede birçok bilimsel yöntemler mevcuttur.

Geçmiş benzer olayların oluşma sıklığını kullanarak negatif bir olayın olasılığı sıklıkla hesaplanabilmektedir. Olma ihtimali çok düşük olan hataların olasılıklarını hesaplamak güç olabilmektedir. Bu ise hata ihtimali çok düşük fakat hatanın sonuçlarının çok yıkıcı olduğu nükleer enerji gibi tehlikeli sektörlerde risk değerlendirmesini güçleştirmektedir.

İstatiksel metotlar bir hesaplama fonksiyonunda bir insan hayatının kaybını hesaplayabilmek için istenilebilinmektedir. Bu zor bir problemdir. Bir yaklaşım ölüme[33] ya da radyoaktif serpintiye karşı (örneğin radio-iodine’ninGBq’su) karşı sigortalama için ödeme yapmaya istekli mi sorusunu sormaktır, ama cevaplar koşullara çok sıkı bağlı olduğundan bu yaklaşımın efektif olduğu açık değildir.

Risk sıklıkla istenmeyen bir sonucun tahmin edilebilir maliyeti olarak hesaplanmaktadır. Bu etkilenen tek bir değerin zarar görmesinin biraz değerlendirilmesiyle çeşitli olası olayların ihtimallerinin kombinasyonunu içermektedir. Beklenen kullanıma bkz. Binary olasılığının en basit durumu Kaza Var ya da Kaza Yok’tur. Buna eşlik eden risk hesaplama formülü aşağıdadır.

R= (kazanın olma olasılığı) X (bir kaza durumunda beklenen değer kaybı)

Örneğin 0,01 olasılıklı Akazasına maruz kalma olasılığına, 1000 olan beklenen kayba sahip Xaktivitesinin yapılmasında toplam risk 0,01 ve 1000’nin çarpımı olan 10’un kaybı olur.

Bazen şartların durumu basit binary olasılığından daha karmaşık olur. Birçok kaza ihtimalli bir durumda, toplam risk eğer sonuçlar karşılaştırılabiliniyorsa her bir kazanın risklerinin toplamıdır.

Örneğin 0,01 olasılıklı A tipi kazaya maruz kalma olasılığına, 1000 olan beklenen kayıp ile 0,000001 olasılıklı 2.000.000 beklenen kayba sahip olan B tipi kaza olasılığına sahip X aktivitesinin yapılmasında toplam kayıp beklentisi A tipi kazadan gelen 10 ile B tipi kazadan gelen 2’nin toplamı olan 12’dir.

Bu kavram ilk olarak matematikçi David van Dantzig’in yardımıyla Hollanda’daki selden korunmaya yönelik bir programın 1953 yılında Delta Works’un planlamasında kullanılmıştır.[32]

Bu tip bir risk analizinin kullanımı, nükleer güç, havacılık ve uzay sektörüyle kimya endüstrileri gibi alanlarda bugün yaygın şekilde kullanılmasına öncülük etmiştir.

İstatiksel karar alma teorisinde risk fonksiyonu belirsizlikle karşılaşıldığında karar almada kullanılan karar alma kuralının bir fonksiyonu olarak verilen bir kayıp fonksiyonunun beklenen değeri olarak tanımlanmaktadır.

Korkunun sezgisel risk olarak değerlendirilmesi

İnsanlar pek çok bilinmeyen durumlardan uzak kalmak için korku ve tereddütlerine dayanmaktadır. Korku hissedilen tehlikeye bir karşılıktır. Risk, mantıksal şüphe, mantıkdışı korku ve bizim kendi deneyimimizden gelen belirlenmemiş bir ön yargı grubunun birbirleriyle etkileşim haline gelerek oluşturduğu “gerçek korku”nun bizim kolektif olarak değerlendirmemiz ve bunu paylaşmamızı içeren bir yöntem olarak bahsedilebilir.

Davranışsal finans alanı analistlerin “mantıksal” olarak nitelendirdiğinden farklı olan insan mali davranışı olan insan risk-kaçınımı, asimetrik pişmanlık ve diğer yöntemler üzerine olmalıdır. Risk bu durumda bir değer üzerinde oluşan bir getiriyle gelen belirsizliğin derecesidir. İnsanın karar almasında mantık dışı etkilerin fark edilmesi ve göz önüne alınması gerçekte pek çok şekilde paylaşılan ön yargıyı atarak mantığı ön görecek şekilde zayıf risk değerlendirmesinden kaynaklanan felaketlerin azaltılabilmesinde çok faydalıdır.

Endişe, risk ve karar alma

Korku, endişe ve risk

Korku özel bir nesneye karşı anlık bir duygu olarak atfedilebilirken, endişe korkunun daha uzun ve özel bir uyarıcıya bağlı olmadan devam etmesi olarak nitelendirilmektedir.[33] Çalışmalar istenmeyen bir olayın olma ihtimalinin olduğu bir durumda davranış ve risk arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir.[34] Joseph Forgas pozitif ve negatif olarak gruplandırılan duygular üzerine değerlik tabanlı araştırmasını literatüre sokmuştur. Mutluluk gibi pozitif duyguların daha fazla olumlu risk değerlendirmesine sahip olduğu düşünülürken, kızgınlık gibi negatif duyguların karamsar risk değerlendirmesine sahip olduklarına inanılmaktadır. Negatif değerli bir duygu olarak korku ve bu sebeple endişe, uzun yıllardır olumsuz risk algılamalarıyla iç içedir. Jennifer Lerner ve diğerlerinin son zamandaki çalışması Forgas’ın nosyonunu kabul etmeyip karar vermede özel duyguların belirli etkileri olduğunu öne çıkarsa da, korku hâlâ karamsar beklentilerle ilişkilidir.[35]

Psikologlar sıradan insanlara nazaran artan endişenin ve risk algısının, endişe deneyimine alışık insanlar tarafından daha yoğun oluştuğunu göstermişlerdir.[36] Endişe karar almada riski değerlendirmek için çabuk düşünme ve peşin hükümleri kullanmayı teşvik eder. Bu, Clore’ye göre (1983) bilgisel-olarak-etkilemeolarak adlandırılmaktadır. Bununla birlikte karar almada bu risk algılayışlarının isabet oranı bilinmemektedir.[37]

Endişenin Sonuçları

Deneysel çalışmalar göstermektedir ki, endişedeki kısa dalgalanmalar genel risk algılayışındaki dalgalanmalarla ilişki halindedir.[37] Tehdit algılandığında endişe meydana gelir. (Maner and Schmidt, 2006)[36] Risk algısı artarken ilgisiz risk faktörlerinin yayılımına karşı olacak bir ruh haline etki eden özel bir kaynağa bağlı kalmaktadır.[37] Bir tehdite karşı arttırılmış bilinç endişeye alışkın insanları gereğinden fazla kaygılandırmaktadır.[38] Örneğin olumsuz sonuçlar üretmeye yatkın endişeli bireyler kötümserlik göstermeye yatkındırlar. Üstelik bulgular göstermektedir ki, kontrol eksikliği algısı ve riskli karar alma süreçlerine katılmaya yönelik alt eğilim (çeşitli davranışsal koşullar karşısında) bireylerin çok yüksek seviyede sürekli kaygı yaşamalarıyla ilişkilidir.[36] Bir önceki örnekte destekleyici klinik araştırması duygusal değerlendirme(kontrol) ile hissedilen endişe ve riskten kaçınma opsiyonu arasında bağlantı olduğunu göstermktedir.[36]

Risk içeren karar vermede endişeli duygular insanların gönülsüz tepkiler ve yargılamalara girmelerine sebep olduğunu gösteren çeşitli görüşler sunulmaktadır. Joshua A. Hemmerich ve akranları duygulara dayalı tehlikeye karşı çabuk, otomatik ve doğal reaksiyonlardan meydana gelen “duygulara dayalı risk” kaynaklı seçimler üzerindeki endişe ve etkilere yönelik daha derin araştırmalarda bulunmuşlardır. Bu görüş simüle edilen tehlikeli cerrahi bir operasyonda hekimlerin yaptığı bir deneyde kanıtlanmıştır. Önceki pişmanlık ve endişe ile ilgili hasta sonuçlarının eninde sonunda doktorların simüle bir ameliyatta bile kendi duygularının bilgiler ya da kurallara galip gelecek şekilde etkilenmesine sebep olduğu gösterilmiştir. Ayrıca onların duygusal seviyeleri simüle edilen hasta durumuyla ayarlanacak şekilde göstermektedir ki, endişe ve buna bağlı alınan karar kötü sonuç tipne özeldir.[39] Aynı şekilde endişe ve karar alma sürecine diğer bir yorumda gelecekteki bilinmeyen tehlikeler ve ödüller (kazanımlar) hakkında kavrayışsal ve bilgi sağlayan hissel durumlar ya da ruh haletlerinin olduğu ruhsal kaygıdır(Maner and Schmidt, 2006). Endişe yaşandığında bireyler bunu kişisel yargılarından gelen değerlendirmelerle kötümser sonuç olarak yorumlar. Bu ise riskten kaçınma için ön yargıları ve karar vermedeki risk toleransını da arttırır.[38]

Çekinilen (korkulan) risk

Genelde birçok insan için bazı risklerden korkulurken diğerlerinden korkulmaması yaygındır: Salgın hastalıklar, nükleer santral kazaları ve uçak kazalarından çok korkmaya meyilliyken, daha yüksek sıklıkla meydana gelen ve ölümcül olan trafik kazaları, ev kazaları ve tıp hatalarından (ameliyat vs.) korkmazlar. Korkulan riskin anahtar kelimesi[40] çok kısa bir zamanda çok sayıda insanın ölümüne yol açma ihtimali olan felaket sonuçlara yol açma potansiyelidir.[41] Örneğin 11 Eylül saldırılarından sonra pek çok Amerikalının uçaktan korkarak arabayı yeğlemesi ve 11 Eylül’den sonra araba kazalarında ölen sayısının yine aynı periyoda göre çok önemli bir artışa yol açmasına neden olmuştur.[42][43]

İnsanların neden riskten çekindikleriyle ilgili olarak farklı hipotezler sunulmuştur. Birincisi olan Psikometrik Paradigma [40] çok yüksek oranda kontrol eksikliği, yüksek felaket potansiyeli ve ciddi sonuçların, riskten çekinmenin eşlik ettiği risk algısı ve endişeyi arttırdığından bahsetmektedir. İkinci olarak, insanlar sosyal çevre ya da medyada (sosyal medya) sıklıkla bahsedilen olaylara daha önem ve değer biçerken, buna nazaran daha az bahsi geçen daha az sıklıkla oluşan fakat daha dramatik gerçekleşen olaylara daha az değerbiçer.[43] Üçüncü olarak hazırlıklı olma hipotezine göre insanlığın gelişme sürecinde özellikle yaşamı tehlikeye düşüren olaylardan korkmaya daha yatkındır.[44] İnsanlığın gelişim tarihinden örnek verecek olursak nadiren sayısı 100’ü aşan bir insan topluluğundaki 100’e yakın sayıda insanın ölümüne sebep olabilecek risk bir topluluğun ortadan kalkması anlamına geldiğinden korkulan risktir. Dördüncü olarak korkulan riskler ekolojik mantıksal strateji olabilmektedir.[45] Tek bir anda birçok insanın bir anda ölmesinin yanında korkulan risk, gelecek nesli oluşturacak çocuklar ve genç yetişkinlerin sayısının azalması algısına sebep olur. Buna bağlı olarak insanlar gençlerin ve üretken birey topluluklarının öldürülmesine yönelik daha fazla endişe duyarlar.[46]

Endişe ve yargısal doğruluk

Endişeli bireylerde yüksek seviyede risk algısının belirsiz olarak kalması, “yargısal doğruluk”un azalmasıyla sonuçlanır(Joseph I.Constans,2001). “Yargısal Doğruluk”un yükseltilmiş endişeyle (kaygıyla) ilişki ihtimali bulunmaktadır. Bununla beraber Constans kolej öğrencilerinin yaklaşan sınava yönelik performans tahminlerini yaptığı bir çalışmada, risk değerlendirmelerinden hatalara yol açtığını saptadığı bir çalışma icra etmiştir.[37] Üstelik yüksek seviyelerdeki kaygı olumsuz sonucun yanlış değerlendirilmesiyle maruz kalınan şeyin olasılık ve derecesine bağlı olmadan da meydana geldiğini vurgulamıştır.[36]

Denetim riski

Denetim risk modeli denetöre (denetçiye) ticarî işletmenin mali tabloları hakkında uygun olmayan fikre yol açan bir risk vurgusunda bulunmaktadır. Bu analitik olarak aşağıda belirtilmiştir:

AR= IR x CR x DR  Buradaki ifadeleri açıklayacak olursak,

AR= Denetim Riski,

IR= Bünyesel (Edinilmiş) Risk,

CR= Kontrol Riski,

DR= Algılama Riskidir.

Belirsizliğe karşı risk

Risk, Belirsizlik ve Kâr isimli ufuk açan bir çalışmasında Frank Knight (1921) belirsizlik ve risk arasında bir ayrım ortaya koymuştur.

« … Belirsizlik, birbirinden uygun bir şekilde hiçbir zaman ayrılamayan alışılmış Risk kavramından esaslı olarak ayrılmasını sağlayan bir his olarak düşünülmelidir. Ekonomik tartışma ve günlük konuşmalarda sıradan bir şekilde kullanılan “Risk” terimi gerçekte farklı kategorilerde olan ekonomik bir organizasyonla ilişkili bir olayın nedensel ilişkileri ve fonksiyonelitesi gibi iki olguyu kapsamaktadır… Riskin temel gerçeği bazı durumlarda ölçüme karşı duyarlı bir miktar anlamına gelirken diğer zamanlarda oldukça farklı bir karakter sergilemektedir; bu yüzden gerçekte mevcut ve yürürlükte olan iki anlama dayalı olan olayın kaynağında önemli ve geniş kapsamlı farklılıklar mevcuttur….Biz “risk” ve ölçülebilen bir belirsizliği uygun şekilde kullandığımızda bunun belirsizlikte bir etkisi olmadığı görülecektir… “Belirsizlik” terimini sayılamayan tipteki durumlara uygun şekilde sınırlandırdığımızda…[47] »

Bu yüzden Knightion belirsizliği ölçülemez, hesaplanamazken, Knightion risk hissi ölçülebilmektedir.

Risk ve belirsizlik arasındaki diğer ayrım da Douglas Hubbard tarafından ortaya konmuştur.[48][49]

Belirsizlik: Tamamıyla belirli olma eksikliği, yani, bir olasılığının birden fazla olma durumu. Gerçek sonuç/durum/sonuç değer bilinememektedir.
Belirsizliğin ölçümü: Olasılıklara tahsis edilen ihtimal oranları. Mesela; Bu pazarın beş yıl içerisinde ikiye katlama ihtimali %60’tır.
Risk: Bir kayıp, felaket ya da diğer istenmeyen sonuçları içeren bazı ihtimallerin olduğu durum.
Riskin ölçümü: Sayılabilen olasılıklarla, kayıpların her birinin olma ihtimallerinin toplamı. Mesela; “Petrol arama maliyetinin kayba uğrama ihtimali boş bir kuyu bulma olasılığı için %40'tır.”

Bu bakımdan, risk olmadan belirsizlik olabilir ama belirsizlik olmadan risk olamaz. Biz bir yarışmayı kimin kazanacağı hakkında emin olamayabiliriz, ama bu kişiden bir çıkarımız yoksa ortada bir risk yoktur. Fakat bu kişi için bahse girdiysek ortada bir durum söz konusudur. İki durumda da birden fazla sonuç ihtimali vardır. Risk ölçümü sonuçlar için hesaplanan sonuç ve kayıpların her birinin olasılıklarını gerektirirken, belirsizlik ölçüsü yalnızca sonuçlara tahsis edilen olasılıklardır.

Risk tutumu isteği ve toleransı

Tutum istek ve tolerans terimleri organizasyon ya da bireylerin risk almaya karşı gösterdikleri durumları tarif etmekte aynı anda kullanılmaktadır. Bir risk durumunu tarif etmede kullanılan terimlere riskten kaçınım, nötr risk ve risk arama gösterilebilir. Risk toleransı beklenenden kabul edilebilen/edilemeyen sapmaları göz önüne almaktadır. Risk isteği (iştahı), birisinin riski ne kadar alabildiğini göz önüne alır. Bir risk iştahından sapmalar hâlâ olabilmektedir. Örneğin son araştırma göstermektedir ki; sigortalı bireyler (bireysel sigorta yaptıran) sağlıkta bir gerilemeye karşılık olarak riskli durumlardan kaçınmakta, gelir ve yaştaki değişimleri kontrol etmeye çalışmakta ve paket dışı (sigorta paketi) kalan sağlık harcamalarından kaçınmaktadır.[50]

Kumar risk artışı gösteren bir yatırımdır ki, bu yatırım servet olarak dönebileceği gibi, her şeyi kaybetmek şeklinde de gerçekleşebilir. Bir piyango bileti almak hiç geri dönüşü olmayacak çok yüksek bir olasılıklı yatırım ile çok yüksek kazanımın olabileceği çok küçük olasılıklı bir yatırımdır. Buna karşılık bankaya belirli bir pay alma karşılığı yatırılan para riskten kaçınımı ifade eder ki, bu da diğer yatırımlara oranla küçük bir kâr getirmesine rağmen daha yüksek gelir getirebilecek diğer yatırım araçlarına üstünlük gösterir. Hiç kâr getirmeyen yatırımın olasılığı da iflas oranı olarak bilinmektedir.

Vektörel miktar olarak risk

Hubbard da etki ve olasılığın ürünü olan riski tanımlarken karar vericilerin riski nötr olarak (muhtemelen uygun değil) ele aldığını savunmaktadır. Risk sadece kazanç ve kayıp miktarının “tamamıyla eşit olduğu” durumlarda nötrdür. Örnek vermek gerekirse, riskin nötr durumda olduğu durumda olan personel 1 milyon doları kazanma ihtimalinin  %20 olduğunu düşündüğü (ki bu durumda 200.000

lık kazanç anlamına gelir) aynı anda kaybetme ihtimalinin de %20 olduğunu (ki bu durumda 200.000
lık kayıp anlamına gelir) düşünmektedir. Bununla beraber birçok karar vericiler riski nötr olarak ele almaz. Bu ise olasılık teorisi ve kümülatif olasılık (Prospect) Teorisinin doğmasına yol açmıştır. Hubbard bunun yerine riskin karar alıcının risk toleransına ilişkin varsaydığı bir şeyin olasılığı ve şiddetinin düşmediği bir “vektörel miktar” türü olduğunu savunmaktadır.

Riskler basitçe belirli ihtimallerin eşlik ettiği olası kayıpların  kümesi ya da fonksiyonu olarak tarif edilebilir. Bu dizilimin tek bir değere dönüşmesi karar alıcının risk tolerans değeri hesaplanana kadar yapılamaz.

Risk hem olumlu hem de olumsuz olabilir ama insanlar genellikle olumsuz kısmına konsantre olmaktadır. Bu özellikle birisinin kendi ya da başkasının hayatını riske attığı tehlikeli durumlarda olabilmektedir. Riskler insanların gelecekteki hayatlarına negatif etkisi olacağı şeklinde endişeye yol açmaktadır.

Bibliyografi

Başvurulan literatür

Kitaplar

Yabancı dilde yazılmış risk hakkındaki kitapların listesi

İsim Yazar(lar) Yıl
Acceptable RiskBaruch Fischhoff, Sarah Lichtenstein, Paul Slovic, Steven L. Derby, and Ralph Keeney1984
Against the Gods: The Remarkable Story of RiskPeter L. Bernstein1996
At risk: Natural hazards, people's vulnerability and disastersPiers Blaikie, Terry Cannon, Ian Davis, and Ben Wisner1994
Building Safer Communities. Risk Governance, Spatial Planning and Responses to Natural HazardsUrbano Fra Paleo2009
Dangerous Earth: An introduction to geologic hazardsBarbara W. Murck, Brian J. Skinner, Stephen C. Porter1998
Disasters and DemocracyRutherford H. Platt1999
Earth Shock: Hurricanes, volcanoes, earthquakes, tornadoes and other forces of natureW. Andrew Robinson1993
Human System Response to Disaster: An Inventory of Sociological FindingsThomas E. Drabek1986
Judgment Under Uncertainty: heuristics and biasesDaniel Kahneman, Paul Slovic, and Amos Tversky1982
Mapping Vulnerability: disasters, development, and peopleGreg Bankoff, Georg Frerks, and Dorothea Hilhorst2004
Man and Society in Calamity: The Effects of War, Revolution, Famine, Pestilence upon Human Mind, Behavior, Social Organization and Cultural LifePitirim Sorokin1942
Mitigation of Hazardous Comets and AsteroidsMichael J.S. Belton, Thomas H. Morgan, Nalin H. Samarasinha, Donald K. Yeomans2005
Natural Disaster Hotspots: a global risk analysisMaxx Dilley2005
Natural Hazard Mitigation: Recasting disaster policy and planningDavid Godschalk, Timothy Beatley, Philip Berke, David Brower, and Edward J. Kaiser1999
Natural Hazards: Earth’s processes as hazards, disasters, and catastrophesEdward A. Keller, and Robert H. Blodgett2006
Normal Accidents. Living with high-risk technologiesCharles Perrow1984
Paying the Price: The status and role of insurance against natural disasters in the United StatesHoward Kunreuther, and Richard J. Roth1998
Planning for Earthquakes: Risks, politics, and policyPhilip R. Berke, and Timothy Beatley1992
Practical Project Risk Management: The ATOM MethodologyDavid Hillson and Peter Simon2012
Reduction and Predictability of Natural DisastersJohn B. Rundle, William Klein, Don L. Turcotte1996
Regions of Risk: A geographical introduction to disastersKenneth Hewitt1997
Risk Analysis: a quantitative guideDavid Vose2008
Risk: An introduction (ISBN 978-0-415-49089-4)Bernardus Ale2009
Risk and Culture: An essay on the selection of technical and environmental dangersMary Douglas, and Aaron Wildavsky1982
Socially Responsible Engineering: Justice in Risk Management (ISBN 978-0-471-78707-5)Daniel A. Vallero, and P. Aarne Vesilind2006
Swimming with Crocodiles: The Culture of Extreme Drinking Marjana Martinic and Fiona Measham (eds.) 2008
The Challenger Launch Decision: Risky Technology, Culture and Deviance at NASADiane Vaughan1997
The Environment as Hazard Ian Burton, Robert Kates, and Gilbert F. White1978
The Social Amplification of RiskNick Pidgeon, Roger E. Kasperson, and Paul Slovic2003
What is a Disaster? New answers to old questionsRonald W. Perry, and Enrico Quarantelli2005
Floods: From Risk to Opportunity (IAHS Red Book Series) Ali Chavoshian, and Kuniyoshi Takeuchi2013
The Risk Factor: Why Every Organization Needs Big Bets, Bold Characters, and the Occasional Spectacular FailureDeborah Perry Piscione2014

Makaleler

Tamamı İngilizce

  • Cevolini, A. (2015). "Tempo e decisione. Perché Aristotele non ha un concetto di rischio?" 22 Mart 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Divus Thomas, 118 (1), 221-249.
  • Clark, L., Manes, F., Antoun, N., Sahakian, B. J., & Robbins, T. W. (2003). "The contributions of lesion laterality and lesion volume to decision-making impairment following frontal lobe damage." Neuropsychologia, 41, 1474–1483.
  • Cokely, E. T., Galesic, M., Schulz, E., Ghazal, S., & Garcia-Retamero, R. (2012). Measuring risk literacy: The Berlin Numeracy Test.18 Temmuz 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Judgment and Decision Making, 7, 25–47.
  • Drake, R. A. (1985). "Decision making and risk taking: Neurological manipulation with a proposed consistency mediation." Contemporary Social Psychology, 11, 149–152.
  • Drake, R. A. (1985). "Lateral asymmetry of risky recommendations." Personality and Social Psychology Bulletin, 11, 409–417.
  • Gregory, Kent J., Bibbo, Giovanni and Pattison, John E. (2005), "A Standard Approach to Measurement Uncertainties for Scientists and Engineers in Medicine", Australasian Physical and Engineering Sciences in Medicine 28(2):131–139.
  • Hansson, Sven Ove. (2007). "Risk"27 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., The Stanford Encyclopedia of Philosophy (Summer 2007 Edition), Edward N. Zalta (ed.), forthcoming 6 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  • Holton, Glyn A. (2004). "Defining Risk"7 Ocak 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Financial Analysts Journal, 60 (6), 19–25. A paper exploring the foundations of risk. (PDF file).
  • Knight, F. H. (1921) Risk, Uncertainty and Profit, Chicago: Houghton Mifflin Company. (Cited at: 23 Şubat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., § I.I.26.).
  • Kruger, Daniel J., Wang, X.T., & Wilke, Andreas (2007) "Towards the development of an evolutionarily valid domain-specific risk-taking scale"10 Kasım 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Evolutionary Psychology (PDF file).
  • Metzner-Szigeth, A. (2009). "Contradictory Approaches? – On Realism and Constructivism in the Social Sciences Research on Risk, Technology and the Environment." Futures, Vol. 41, No. 2, March 2009, pp. 156–170 (fulltext journal: 1 Şubat 2013 tarihinde Archive.is sitesinde arşivlendi) (free preprint: ).
  • Miller, L. (1985). "Cognitive risk taking after frontal or temporal lobectomy I. The synthesis of fragmented visual information." Neuropsychologia, 23, 359–369.
  • Miller, L., & Milner, B. (1985). "Cognitive risk taking after frontal or temporal lobectomy II. The synthesis of phonemic and semantic information." Neuropsychologia, 23, 371–379.
  • Neill, M. Allen, J. Woodhead, N. Reid, S. Irwin, L. Sanderson, H. 2008 "A Positive Approach to Risk Requires Person Centred Thinking" London, CSIP Personalisation Network, Department of Health. Available from: https://web.archive.org/web/20090218231745/http://networks.csip.org.uk/Personalisation/Topics/Browse/Risk/ [Accessed 21 July 2008].
  • Wildavsky, Aaron; Wildavsky, Adam (2008). "Risk and Safety". David R. Henderson (Ed.). Concise Encyclopedia of Economics (2nd bas.). Indianapolis: Library of Economics and Liberty. ISBN 978-0865976658. OCLC 237794267.

Kaynakça

Tamamı İngilizce

  1. Cline, Preston B. (3 Mart 2015). "The Merging of Risk Analysis and Adventure Education" (PDF). Wilderness Risk Management. 5 (1). ss. 43-45. 30 Ekim 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Aralık 2016.
  2. "Risk Management - An Analytical Study" (PDF). IOSR Journal of Business and Management. Feb 2014. ss. 83-89. 2 Ocak 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Haziran 2016.
  3. Hansson, Sven Ove; Zalta, Edward N. (Bahar 2014). "Risk". The Stanford Encyclopedia of Philosophy. 18 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mayıs 2014.
  4. Oxford English Dictionary
  5. A Guide to the Project Management Body of Knowledge (4th Edition) ANSI/PMI 99-001-2008
  6. "An Introduction to Factor Analysis of Information Risk (FAIR)", Risk Management Insight LLC, November 2006 18 Kasım 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.;.
  7. Technical Standard Risk Taxonomy ISBN 1-931624-77-1 Document Number: C081 Published by The Open Group, January 2009.
  8. "Risk is a combination of the likelihood of an occurrence of a hazardous event or exposure(s) and the severity of injury or ill health that can be caused by the event or exposure(s)" (OHSAS 18001:2007).
  9. ISO/IEC 27005:2008.
  10. Rychetnik L, Hawe P, Waters E, Barratt A, Frommer M (Temmuz 2004). "A glossary for evidence based public health". J Epidemiol Community Health. 58 (7). ss. 538-45. doi:10.1136/jech.2003.011585. PMC 1732833$2. PMID 15194712.
  11. Gurjar, Bhola Ram; Mohan, Manju (2002). "Environmental Risk Analysis: Problems and Perspectives in Different Countries". Risk: Health, Safety & Environment. Cilt 13. s. 3. 2 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mart 2013.
  12. Cortada, James W. (4 Aralık 2003). The Digital Hand: How Computers Changed the Work of American Manufacturing, Transportation, and Retail Industries. Oxford University Press. s. 512. ISBN 0-19-516588-8.
  13. Cortada, James W. (3 Kasım 2005). The Digital Hand: Volume II: How Computers Changed the Work of American Financial, Telecommunications, Media, and Entertainment Industries. Oxford University Press. ISBN 978-0-19-516587-6.
  14. Cortada, James W. (6 Kasım 2007). The Digital Hand, Vol 3: How Computers Changed the Work of American Public Sector Industries. Oxford University Press. s. 496. ISBN 978-0-19-516586-9.
  15. James M. Carson; Elyas Elyasiani; Iqbal Mansur(December 2008), "Market Risk, Interest Rate Risk, and Interdependencies in Insurer Stock Returns: A System-GARCH Model", The Journal of Risk and Insurance, ISSN 0022-4367, 12/2008, Volume 75, Issue 4, pp. 873–891, doi: 10.1111/j.1539-6975.2008.00289.x
  16. A Positive Approach To Risk Requires Person Centred Thinking, Neill et al., Tizard Learning Disability Review http://pierprofessional.metapress.com/content/vr700311x66j0125/
  17. John O'Brien cited in Sanderson, H. Lewis, J. A Practical Guide to Delivering Personalisation; Person Centred Practice in Health and Social Care p211
  18. Fischer, Michael Daniel; Ferlie, Ewan (1 Ocak 2013). "Resisting hybridisation between modes of clinical risk management: Contradiction, contest, and the production of intractable conflict". Accounting, Organizations and Society. 38 (1). ss. 30-49. doi:10.1016/j.aos.2012.11.002.
  19. Damodaran, Aswath (2003). Investment Philosophies: Successful Investment Philosophies and the Greatest Investors Who Made Them Work. Wiley. s. 15. ISBN 0-471-34503-2.
  20. Sapienza P., Zingales L. and Maestripieri D. 2009. Gender differences in financial risk aversion and career choices are affected by testosterone. Proceedings of the National Academy of Sciences.
  21. Apicella C. L. and all. Testosterone and financial risk preferences. Evolution and Human Behavior. vol 29. Issue 6. 384–390.abstract.
  22. Artzner P., Delbaen F., Eber J.-M., Heath D. 1999. Coherent measures of risk. Math. Finance, vol. 9, 203--228.
  23. Novak S.Y. 2011. Extreme value methods with applications to finance. London: CRC. ISBN 978-1-43983-574-6.
  24. Julian Talbot and Miles Jakeman Security Risk Management Body of Knowledge, John Wiley & Sons, 2009.
  25. Virine, L., & Trumper, M. ProjectThink. Gower. 2013
  26. Amos Tversky / Daniel Kahneman, 1981. "The Framing of Decisions and the Psychology of Choice."Şablon:Verify source
  27. Schatz, J., Craft, S., Koby, M., & DeBaun, M. R. (2004). Asymmetries in visual-spatial processing following childhood stroke. Neuropsychology, 18, 340–352.
  28. Volberg, G., & Hubner, R. (2004). On the role of response conflicts and stimulus position for hemispheric differences in global/local processing: An ERP study. Neuropsychologia, 42, 1805–1813.
  29. Drake, R. A. (2004). Selective potentiation of proximal processes: Neurobiological mechanisms for spread of activation. Medical Science Monitor, 10, 231–234.
  30. Krueger, Norris, and Peter R. Dickson. "How believing in ourselves increases risk taking: perceived self‐efficacy and opportunity recognition." Decision Sciences 25, no. 3 (1994): 385-400.
  31. 6 Kasım 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  32. Wired Magazine, Before the levees break 17 Ocak 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., page 3.
  33. Catherine A. Hartley, Elizabeth A. Phelps, Anxiety and Decision-Making, Biological Psychiatry, Volume 72, Issue 2, 15 July 2012, pp. 113–118, ISSN 0006-3223, 10.1016/j.biopsych.2011.12.027.
  34. Jon Gertner. What Are We Afraid Of, Money 32.5 (2003): 80.
  35. Jennifer S. Lerner, Dacher Keltner. Beyond Valence: Toward A Model of Emotion-Specific Influences on Judgment and Choice. Cognition & Emotion 14.4 (2000): 473–493.
  36. Jon K. Maner, Norman B. Schmidt, The Role of Risk Avoidance in Anxiety, Behavior Therapy, Volume 37, Issue 2, June 2006, pp. 181–189, ISSN 0005-7894, 10.1016/j.beth.2005.11.003.
  37. Joseph I. Constans, Worry propensity and the perception of risk, Behaviour Research and Therapy, Volume 39, Issue 6, June 2001, pp. 721–729, ISSN 0005-7967, 10.1016/S0005-7967(00)00037-1.
  38. Jon K. Maner, J. Anthony Richey, Kiara Cromer, Mike Mallott, Carl W. Lejuez, Thomas E. Joiner, Norman B. Schmidt, Dispositional anxiety and risk-avoidant decision-making, Personality and Individual Differences, Volume 42, Issue 4, March 2007, pp. 665–675, ISSN 0191-8869, 10.1016/j.paid.2006.08.016.
  39. Joshua A. Hemmerich, Arthur S. Elstein, Margaret L. Schwarze, Elizabeth Ghini Moliski, William Dale, Risk as feelings in the effect of patient outcomes on physicians' future treatment decisions: A randomized trial and manipulation validation, Social Science & Medicine, Volume 75, Issue 2, July 2012, pp. 367–376, ISSN 0277-9536, 10.1016/j.socscimed.2012.03.020.
  40. Slovic P (1987) Perception of risk. Science 236:280−285.
  41. Gigerenzer G (2004) Dread risk, September 11, and fatal traffic accidents. Psych Sci 15:286−287.
  42. Gaissmaier, W., & Gigerenzer, G. (2012). 9/11, Act II: A fine-grained analysis of regional variations in traffic fatalities in the aftermath of the terrorist attacks. Psychological Science, 23, 1449–1454.
  43. Lichtenstein S, Slovic P, Fischhoff B, Layman M, Combs B (1978) Judged frequency of lethal events. J Exp Psych HLM 4:551–578.
  44. Öhman A, Mineka S (2001) Fears, phobias, and preparedness: Toward an evolved module of fear and fear learning. Psychol Rev 108:483–522.
  45. Bodemer, N., Ruggeri, A., & Galesic, M. (2013). When dread risks are more dreadful than continuous risks: Comparing cumulative population losses over time. PLoS One, 8, e66544.
  46. Wang XT (1996) Evolutionary hypotheses of risk-sensitive choice: Age differences and perspective change. Ethol Sociobiol 17:1–15.
  47. Frank Hyneman Knight "Risk, uncertainty and profit" pg. 19, Hart, Schaffner, and Marx Prize Essays, no. 31. Boston and New York: Houghton Mifflin. 1921.
  48. Douglas Hubbard "How to Measure Anything: Finding the Value of Intangibles in Business" pg. 46, John Wiley & Sons, 2007.
  49. Douglas Hubbard "The Failure of Risk Management: Why It's Broken and How to Fix It, John Wiley & Sons, 2009.
  50. "Federal Reserve Bank of Chicago, Health and the Savings of Insured versus Uninsured, Working-Age Households in the U.S., November 2009" (PDF). 20 Ekim 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Şubat 2017.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.