Pirselimoğlu Hamdi Bey

Miralay Hacı Hamdi Bey (d. 1876 Trabzon - ö. ?) Pirselimoğullarından İsmail oğlu Ahmet Bey ve Zâkire Hanım’ın 4 erkek çocuğunun 3’üncüsüdür. Resmi kayıtlara göre 1878 yılında Trabzon’da dünyaya geldiği belirtiliyorsa da kendisi; 1876 senesinde başlayan Rus muharebesinin cereyanı sırasında dünyaya geldiğini, nüfusa kaydının ise iki sene farkla 1878 olarak gerçekleştiğini belirtir. Hamdi’nin ağabeyleri İsmail Hakkı ve Hasbi, küçük kardeşi ise Şükrü’dür.

Pirselimoğlu Hamdi Bey
Doğum 1876
Trabzon, Osmanlı İmparatorluğu
Bağlılığı  Osmanlı İmparatorluğu
Hizmet yılları 1902–1919
Rütbesi Miralay
Komuta ettiği 37. Kafkas Fırkası
Savaşları/Çatışmaları I. Dünya Savaşı
Madalyaları
Sonraki işi Vali

Hayatı

İlk tahsilini Trabzon’da tamamlayan Hamdi’nin en büyük arzusu asker olmaktı. 1888 senesinde, o devrin en gözde mesleği sayılan askerlik mesleğine girmesi için ailesi tarafından ilk adım atılır ve İstanbul’a götürülerek Kuleli Askerî Lisesi'ne kayıt edilir. Resmi kayıtlara göre Hamdi, Kuleli Askeri Lisesi’ni bitirdikten sonra 14 Mart 1896 tarihinde Harp Okulu’na girmiştir. 1898’de bu okuldan, 314 (1898)-23 sicil numaralı teğmen rütbesiyle mezun olduktan sonra Harp Akademisi’ne devam etmiş, Akademideki eğitimini ise 9 Ocak 1902 tarihinde tamamlayarak kurmay yüzbaşı rütbesiyle mezun olmuştur.

Yakın tarihimizde malûm zannedilen çok sayıda meçhul şahsiyet olduğu bilinir. Bu şahsiyetlerden birisi de, 37. Kafkas Fırkasının, Rus birlikleriyle çetin muharebeler yapmış olan Trabzonlu Komutanı Kurmay Albay Hacı Hamdi Bey’dir. Hacı Hamdi Bey, I. Dünya Savaşı esnasında adı sıkça değiştirilen, ‘Sahil Müfrezesi’, son olarak da ‘37. Kafkas Fırkası’ adını alan birliğin komutanlığını 20 aya yakın süre yürüttü. Bu 20 aylık cephe komutanlığı esnasındaki icraatlarının lehinde ve aleyhinde çok şey söylendi ve yazıldı. Yazılanlara göre o; Trabzon’u Rus işgalinden kurtaran komutandır. Hatta, “Tüm Karadeniz’i kurtaran kurtuluş kuvvetleri” komutanıdır. Of muharebelerini de o yapmıştır. Ancak, Hacı Hamdi Bey hakkında yazılanların tarihî gerçeklerle alâkası araştırıldığında ise, malûm zannedilen bir meçhul şahsiyetle karşı karşıya bulunulduğu anlaşılır.

Askerlik Hayatı

O zamanın usulüne göre, Akademi’den mezun olan kurmaylar üç sınıf askeriyede, yani piyade, topçu, süvari sınıflarında bilfiil bölük idare ve kumanda etmek üzere kurayla birliklere gönderilirlerdi. Kurmay Yüzbaşı Hamdi Bey de 18 Şubat 1902 tarihinde kura sonucu, merkezi Şam’da olan 5. Ordu emrinde görevlendirilmiştir. 26 Mayıs 1902 tarihinde 28. Süvari Alayı 2. Bölüğüne bölük komutanı olarak atanan Hamdi Bey, 8. Nişancı Taburuna nakli sırasında taburun iki bölüğü Sürre Muhafızlığı vazifesi ile Hicaz’a memur edildiğinden bu bölüklerin birinin kumandanı olarak Mekke ve Medine’yi ziyaret ederek hac görevini yerine getirmiştir. Hacı Hamdi Bey, 6 Temmuz 1903’te Hicaz Demiryolları'nda fenni bir göreve atanarak Hayfa’ya gönderilmiştir. 3 Mart 1904 ise kurmay kıdemli yüzbaşı rütbesine yükselmiş ve kendi isteğiyle merkezi Erzincan’da olan 4. Ordu emrine nakledilmiştir.

10 Ağustos 1908 tarihinde kurmay binbaşılığa yükselmiş ve 4. Ordu 25. Nizâmiye Alayı 2. Taburuna, 15 Ocak 1910’da 7. Nizâmiye Tümeni kurmaylığına, 15 Ocak 1911’de Aşiret Alayları Müfettişliği Kurmay Başkanlığına, daha sonra 3. Ordu Menzil Müfettişliği Kurmaylığına atanmıştır.

1908-1909 yıllarında Hacı Hamdi Bey’in emri altında görev yapan Yusufelili Tuğgeneral Ziya Yergök uzun yıllar sonra yayınlanan hatırâtında, silâh arkadaşı ve komutanını; “Kurmay Başkanı Binbaşı Hacı Hamdi Bey” başlığı altında değerlendirerek, şahsiyeti ve karakteri hakkındaki tespit ve görüşlerini şöyle ifade eder:

“Trabzonlu ve bizden bir dönem önde olan bu subay korkmaz, yılmaz, çalışkan, nezaketsiz, kindar, hemşehrilik çabası güden, uygunsuz işler karşısında amirlerine bile hâkim olmak isteyen bir karaktere sahiptir.

“Beş vakit namazını kılar, fakat çok cimrice davranırdı. Sıkıntılara dayanıklı olması, bünyesinin sağlamlığı iyi bir birlik komutanı olacağını gösterir. Fakat emirlere ve amirlere boyun eğmemesi, biraz da garazkâr olması başarılı iş görmesine engel olmuştur.”

Hamdi Bey, Cumhur Odabaşıoğlu tarafından yayınlanan özgeçmişinde 4 ncü Ordu emrinde yaptığı görevleri şöyle anlatıyor:

“Binbaşılığa terfi için fiili hizmette bulunmak mecburiyeti ihdas edildiğinden Erzurum’da ârâm-sâz 25. Alayın 2. Tabur kumandanlığına tayin edildim. Bir ay kadar Dersim’de ayaklanan eşkiyanın tedibine memur edildim.

Eşyalarını ve hatta çocuklarını bile getirmeye imkân bulamayarak şiddetli takibimden kaçan eşkiyanın haddini bildirdikten sonra kışın mütekarribil hülul olması üzerine Erzurum’a avdet eyledim. Takdire lâyık görülen hizmetimden dolayı binbaşılığa terfi eyledim.

Eşkiyanın takip ve tenkiline başlamazdan evvel 14 Temmuz 1324/M.1908 de biz Dersim’de iken Meşrutiyet ilân edilmiştir.

Erzurum’a avdetimi müteakip ordunun talim ve terbiyesine hız vermek Harbiye Nezâretinin kararı cümlesinden olduğundan, bu makam tarafından 25. Alay kumandanlığına tayin edildim. Bu alayı yetiştirmekle meşgul olduğum sırada 31 Mart 1325/M. 1909 İstanbul’da zuhur eden askeri ayaklanma 8 Nisan 1325 tarihinde Erzurum’da başlamış. Bu ayaklanma sırasında askere muhatap olacak kimse kalmamış olduğundan Merkez Kumandanlığını ilave-i vazife olarak uhdeme tevdi edilerek icraatta tam bir serbesti kazanmıştım. Kırk beş gün tehlikelerle karşılaştıktan ve Erzincan Ordu Kumandanı Müşir İbrahim Paşa’nın kumandasında bir kısım asker Erzurum’a geldikten sonra vaziyete hâkim olabilmiş ve derdest edilen 70/75 kadar çavuş onbaşıdan mürekkep bir kafile tevkif edilerek divan-ı harbe verilmiş, bunlar muhtelif hükümlerle mahkûm edilmişlerdir.

Memleketin başından bu gaile bertaraf edildikten sonra Harbiye Nezaretinde tekrar ıslahat ve tensikat başlamış, bu tensikatta da uhdeme merkezi Erzurum olan Nizamiye ve Aşiret Süvari Müfettişliği Erkân-ı Harbiye Reisliği verilmişti.”

12 Ocak 1915 tarihinde rütbesi kurmay yarbaylığa yükselmiş olan Hacı Hamdi Bey, I. Dünya Savaşı’nın ilk yıllarında Kafkas cephesinde Süvari Tugayı ve Tümeni komutanlıklarında bulunmuştur.

Sahil Müfrezesi Kumandanı Avni Paşa’nın görevinden ayrılması üzerine, 27 Mart 1916 tarihinde bu birliğin kumandanlığına Hacı Hamdi Bey atandı. Birliğin karargâhının bulunduğu Karadere’ye giderek görevine başlamış olan Hacı Hamdi Bey, Trabzon'un işgalini önlemek ve Rus ilerlemesini durdurmak için mücadele etti.

Hamdi Bey, Trabzon'un işgalinden sonra birliğini Harşit gerisine çekerek mevzi tuttu. Sahil Müfrezesi 5 Kasım 1916 tarihinde yapılan değişiklikle 37 nci Kafkas Fırkası (tümeni) adını aldı. Hacı Hamdi Bey de tümen komutanı olarak görevini sürdürdü. Tümen'in kurmay başkanlığını ise istikbalin başbakanı, Kurmay Yüzbaşı Recep Bey (Recep Peker) yürütüyordu. Sicil kayıtlarına göre 14 Aralık 1916 tarihinde kurmay albaylığa yükselen Hacı Hamdi Bey, Rus kuvvetleriyle yaptığı mücadeleleriyle tanınmasına rağmen, karakteri ve uygulamaları sebebiyle çeşitli isnatlara ve şikâyetlere maruz kalmıştır. Bizzat kendisinin, “Kolordu Kumandanı Yakup Şevki Paşa ile aramızda vukua gelen fikir mücadelesi neticesinde hakkımda vaki olan devamlı şikâyetler üzerine” şeklinde ifade ettiği bu durumla ilgili yapılan inceleme sonucu görevinden alınmış ve Aralık 1917’de 37 nci Kafkas Fırkası Komutanlığına Erkân-ı Harp Miralayı Köprülülü Kâzım Fikri getirilmiştir. Bilahare kendisi de 17 Ocak 1918 tarihinde Yakup Şevki Subaşı’nın kumandanlığını yaptığı 2. Kafkas Kolordusu’ndan alınarak, Kâzım Karabekir’nın komutasındaki 1. Kafkas Kolordusu’na bağlı, Dersim çevresinde görev yapan 36. Fırka Kumandanlığına atanmıştır.

36. Tümenin komutanı olarak Ermeni harekâtına katılan Hacı Hamdi Bey, hakkında yürütülen soruşturmalar gereği, 3 Ekim 1918'de 5. Ordu emrine verilmiş, 23 Kasım 1918 tarihinde ise tayin emrini Trabzon’da almak üzere ordudan terhis edilmiştir.

Hacı Hamdi Bey özgeçmişinde bu dönemi şu cümlelerle anlatmıştır:

“Kolordu Kumandanı Yakup Şevki Paşa ile aramızda vukua gelen fikir mücadelesi neticesinde hakkımda vaki olan devamlı şikâyetler üzerine 37. Fırka namını alan bu kumandanlıktan karargâhı Erzincan’da olan 36. Fırka kumandanlığına nakledilmiş, bu Fırkanın tabii olduğu diğer bir kolordu kumandanı ile gene aynı şekilde vaki olan münakaşa neticesi Gümrü ilerisindeki Karakilise mevkiinde iken bu kumandanlıktan azledilerek karargâhı Batum’da olan ordu karargâhına celbedilmiş idim.

Orduca Kafkasya’da askeri harekâta memur edilen 5. Fırka kumandanının kifayetsizliğinden dolayı bu fırka kumandanlığına tayinim teklif edilmişse de tarafımdan kabul edilmemiş olduğundan İstanbul’da Karargâh-ı Umumi’de vazife ve emir almak üzere İstanbul’a azimetim Orduca tensip edilmiştir.

Karargâhı Çanakkale’de bulunan bir fırka kumandanlığına tayinim derdest olduğu sırada İtilaf Devletleri ile Mütareke akdedilmiş olmasına binaen Zat İşleri Müdürlüğüne müracaatla vazifeye tayin emrini Trabzon’a almak üzere mezuniyetimi havi elime bir yazı verilip memleketime avdetim münasip görülmüştür.”

Trabzon Vali Vekilliğine Atanması

“22 Nisan 1920 tarihli Takvim-i Vekayi’de kurmay albay Hacı Hamdi Bey’in Trabzon vilâyetine tayini hakkında irade-i seniye sureti bulunduğunu ve İstanbul gazetelerinin de neşrettiği halbuki bir gün evvel görüşürken İstanbul’un vereceği hiçbir vazifeyi kabul etmeyeceğini bildirdiğinden tahkikata devam olunuyor. İcap ederse derhal tutuklanacağını 3. Fırka Kumandanı Rüştü Bey bildirdi. Hacı Hamdi Bey, Trabzon’da kalabalık ve ticarî mevkii olan Nemlizâdelerin damadıdır. İstanbul’dan bir Nemlizâde de Samsun’a bundan haber verdiğine göre daha önceden bu işin hazırlandığı anlaşılıyor. Hacı Hamdi’nin Fırka Kumandanı Rüştü Bey’e söylediği şudur: “İstanbul hükûmeti ile Anadolu’nun anlaşması lâzımdır.” Benimle de görüşmek istemiş. Hakiki vaziyeti öğrendikten sonra icab ederse İstanbul’a gidip hükümetle de görüşeceğini söylemiş.”

Ailesi

Hamdi Bey, Nemlizâde Mehmet Salih Beyin kızı Nedime Hanım ile evlenmiş ve bu evlilikten Zâkire Pervin, Ahmet Hayati, Mustafa Necati, Necati Sani, Ahmet Recep adlı biri kız beş çocuğu dünyaya gelmiştir. Çocuklarının ikisi küçük yaşta vefat eden aile, uzun yıllar Trabzon’un Tekke Mahallesindeki 10 numaralı hanede ikamet etmiştir.

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.