Mircan Kaya

Mircan Kaya (Mircan), müzisyen, müzik prodüktörü, inşaat mühendisi, deprem yüksek mühendisi. Seslendirdiği ilk albümü, alanında ilk olan Bizim Ninnilerden sonra Kül, Sala, Numinosum, Outim , Elixir , Nanni ve Minor adlı albümleri piyasaya çıktı.

Hayatı

Batum göçmeni Laz bir aileden gelen Mircan Kaya anne tarafından Gürcü dedesi nedeniyle melez bir etnik kimliğe sahip olup, ilkokula Artvin'de başlayıp, dokuz yaşında geldiği İstanbul'da tamamlamış, orta okulu birincilikle bitirip Nişantaşı Kız Lisesi'nden sonra önce Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliğ bölümünü bitirmiş, daha sonra,Boğaziçi Üniversitesi'nde Deprem Mühendisliği üzerine master yapmıştır. Müzik ve mühendislik çalışmalarını bir arada yürüten Mircan Kaya, önemli mühendislik projelerinde lider mühendis veya proje lideri olarak görev yapmıştır. İstanbul SCADA (Spervisory Control and Data Acquisition System) kapsamında İstanbul İçme Suyu Şebekesinin Bilgisayar Destekli Matematik Modellemesi Projesi üzerinde Fransız bir kuruluş ile kilit mühendis olarak çalışmış, öngerme ve ard-çekme teknolojilerinin Türkiye'de kullanımının yaygınlaştırılması amaçlı pek çok seminer düzenlemiş, araştırmalar yapmış, makaleler yazmış ve bu konuda yine Fransızlarla çalışmış ve Fransa'da eğitim almıştır. Pek çok diğer projenin yanı sıra, Azerbaycan Samur Apsheron Projesi'nde proje müdürü olarak görev yapmıştır. Son yıllarda, alanında dünya lideri bir firma ile Türkiye'de ileri deprem koruma teknolojilerinin kullanılması için çalışmalar yapmakta, önemli pek çok projede anti-sismik cihazların kullanılması için hizmet vermektedir.

Şarkı söylemeye çok küçük yaşlarda başladığı bilinen Mircan Kaya, dinleyici önünde performans göstermeye ilkokul yıllarında başlamıştır. On iki yaşında gitar çalmaya başlamış, Yıldız Teknik Üniversitesi Klasik Türk müziği Korosu'nda Türk Sanat Müziği söylemiş, yine üniversite yıllarında arkadaşları ile kurmuş oldukları senfonik rock grubu ile şarkı söyleyip besteler yapmış, bir dönem Ergüder Yoldaş ile çalışmıştır. İlk çocukluk yıllarını geçirmiş olduğu, farklı etnik dilleri ve kültürlerin beşiği olan Doğu Karadeniz, bölgeden ayrılış, dokuz yaşında iken ailesi tarafından eğitim amaçlı İstanbul'da kurulan ikinci hayat, topraktan, doğadan kopuş, yeni hayata uyum, beraberinde yaşanan travmalar ancak çok parlak bir eğitim hayatı, sanata, bilime, araştırmaya ve en çok da müziğe düşkünlük; bu çok kültürlü, çok disiplinli hayat, sanatçının müziğine, yaratmış olduğu özgün sounduna yansımıştır. Mircan Kaya, kendi iç sesini bulabilmiş, hem yurt içinde, hem de yurt dışında, önemli müzik otoritelerinden övgüler alan ve giderek daha çok tanınan bir sanatçıya dönüşmüştür. FROOTS, BBC World Music, Fly Global Music, Expose, The New Internationalit, Cyclic Defrost çalışmalarında övgüyle söz eden yayın organlarından bazılarıdır. Müzikle ilgili olarak profesyonel anlamdaki ilk ürünlerini, Emin İgüs ile birlikte yapmış olduğu yaklaşık olarak dört yıl süren geleneksel müzik çalışmasının ardından çıkarmış olduğu "Bizim Ninniler" albümü ile vermiştir. Müzik direktörlüğünü Emin İgüs'ün yapmış olduğu Anadolu ninnilerini kapsayan ilk ciddi çalışma olan Bizim Ninniler albümü, dünya ninnileri anlamında da, yurt dışında önemli bir referans olarak kabul görmüştür. Bizim Ninniler albümünü, Anadolu türkülerinin yanı sıra, Boşnakça ve Gürcüce geleneksel parçaları da yorumladığı Kül albümü izlemiştir.

Müziği ve sözlerinin çoğu kendisine ait olan “Sâlâ” albümü doğu ile batının, egemen olanla öteki olanın ters yüz edilerek uzlaştırıldığı, müziğin duyguda birlik yaratan birleştirici özelliğini yansıtan bir yaşam yolculuğudur. Ölülerin ardından okunan Sâlâ cenaze namazı duasını İngilizce olarak yorumlayarak ilk çocukluk yıllarında kendisini çok etkilemiş olan bu ölüm duasını, kaybedilmiş sevgilinin ardından okunan bir ilahiye dönüştürmüştür. Türk Müziği ustalarının yanı sıra bağımsız sanatsal projeler üzerindeki çalışmaları ile bilinen Roger Mills ve Osman Kent gibi batılı müzisyenleri buluşturan bir albümdür. Grafik tasarımda, ressam Arzu Başaran'ın imgelerini İngiltere'den Neil Jenkins'in yaratısı ile harmanlayan, metin editörlüğü için Yeni Zelandalı yazar Vivienne Jepsen'ın (The House of Olaf Krull- Winner of the Reed Fiction Award) ve Türkiye’den Pelin Özer'in (Latife Tekin Kitabı) edebi desteğini alan ve uluslararası ruhani buluşma platformu diye tanımlanabilecek albüm, tüm müzisyenlerin kolaboratif bir anlayışla katıldığı bir çalışmadır. Etnik seslerin cesurca ve sınırsızca kullanıldığı albümdeki Lazca yapılmış iki caz parçası, türünde yine bir ilke imza atmış, ilk kez bir kadın sanatçı Lazca-Megrelce dilini bu biçimde kullanmıştır. Dünya müziği alanından en önemli yayın organlarından biri olan ünlü FOLK ROOTS dergisi, sala albümüne, "zekice kotarılmış, Pre-Raphaelit dönemine ait bir kanaviçe" yorumunu yapmıştır. Mircan Kaya, Kül albümünde de, Gürcüce bir parça olan Tushuri'yi, daha önce hiç denenmemiş bir biçimde akapella olarak yorumlamış, köklerinde var olan Gürcü polifonik müziğine çağdaş bir selam göndermiştir.

Bu albümden sonra çıkardığı "Numinosum" albümü, sanatçının İngiltere'de post caz grubu Limbo, Osman Kent ve ünlü Portishead grubunun bas gitarcısı ve kayıt mühendisi olan Jim Bar ile kaydettiği bir caz albümü olup kendi sözlerinin yanı sıra, Mevlana'nın sözlerini kullanarak yarattığı bir düşsel yolculuktur. İngiltere'de kaydedilmiş bir post caz albümü olmasına rağmen, albümün merkezine koyduğu "Silence in Cxala" ile doğmuş olduğu dağ köyü Cxala'ya ve John Cage'in sessizlik kavramına selam göndermek üzere bu parçada yalnızca müziğinin çıkış noktası olan doğa seslerine yer vermiştir.

2006 yılında, ileri mühendislik ve deprem teknolojileri alanında çalışan şirketinin faaliyet kapsamını genişleterek, bağımsız kültür ve sanat projeleri üzerinde idealist bir anlayışla çalışacak UCM (Uncataloğued Music Production) production'ı kurmuştur. 2008 yılında Avustralya asıllı avangard müzisyen, besteci ve yazar Roger Mills'in ilk solo trompet albümü Antipodesia'yı yapımcı olarak Türkiye'de yayınlamıştır. Sidney, Hollanda, Venedik, Slovenya ve Londra gibi dünyanın farklı bölgelerinden saha kayıtlarını da içeren Antipodesia albümü Türkiye'de deneysel müzik alanında bir ilk denebilecek aykırı bir çalışma olarak yabancı müzik otoritelerinden övgülü yorumlar almıştır.

İngiltere'den emprovize caz grubu Limbo kaydettiği diğer albüm OUTIM (Once Upon a Time in Mingrelia) albümünde Doğu Karadeniz tulumu yerine Kelt gaydası kullanmış, Gürcüstan ve Doğu Karadeniz'e defalarca yapılan seyahatleri de kapsayan üç yıllık bir çalışma sonucunda ortaya çıkan albüme kendi kaleme aldığı 144 sayfalık ve üç dilde (Türkçe, İngilizce, Lazca) yazılmış bir kitapçıkta ekleyen sanatçı kitapta, bir Doğu Karadeniz dağ köyünü merkez alıp müziğinin merkezine oturttuğu bu dağ köyünün yerlilerinden dinlediği anılardan derlediği öyküler, haikular, fotoğraflar ve resimlerle çok boyutlu bir yapıt çıkarmıştır. Laz dilini, müzik çalışmalarında farklı bir biçimde kullanarak bu cesur çalışmayla bu dili daha çağdaş bir platforma taşımış ve Laz müziğinde adeta bir devrim başarmıştır.

Mircan Kaya, 2008 yılında kazanmış olduğu Avrupa Komisyonu bursu ile Avrupa tarihi ve kültürel mirasının korunmasına yönelik, Avrupa Komisyonu destekli, "Tarihi Eserlerin Yapisal Analizler/ Structural Analysis of Historic Constructions" konulu ileri master çalışmasını İtalya'daki Padova Üniversitesi ve İspanya'daki Katalonya Teknik Üniversitelerinde yürütmüştür. Aynı dönemde, İngiltere üzerinden batı müziği üzerine de eğitim almıştır.

Sinematografik bir yapıya sahip olan Mircan müziği en önemli meyvelerinden birini Kar Beyaz adlı film ile vermiştir. 47. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde, yönetmenliğini Selim Güneş'in yaptığı filmin müziği ile en iyi film müziği ödülü almıştır. Selim Güneş'in Sabahattin Ali'nin "Ayran" adlı öyküsünden uyarlayarak yazdığı senaryo ile çektiği ilk filmi olan Kar Beyaz filminde Mircan, "Sala", "Outim", "Numinosum" ve Kül albümlerinden parçalarının yanı sıra film için özel olarak, yaşayan en önemli kadın ozanlarımızdan Gülten Akın'ın sözleri ile bestelediği, yurt içinden ve yurt dışından müzisyenlerle kaydettiği parçaları ile Türkiye, Avustralya ve İngiltere'de yaşayan müzisyenlerin katılımlarıyla uluslararası bir müzik prodüksiyonuna daha imza atmıştır.

Gülten Akın şiirleri üzerine kurduğu en son albümü Elixir Kar Beyaz filminde kullanmış olduğu "Karşı Korku İlahisi" ve "Bunalan Ozan İlahisi" adlı eserleri de kapsamakta olup Mircan Kaya albümde ayrıca Metin Eloğlu'nun Eşçil adlı şiirini de bestelemiştir.

2012 yılında çıkarmış olduğu ilk Lazca çağdaş ninni albümü Nanni ve Türkiye'de yaşayan azınlık dillerinin halk şarkılarını yorumladığı Minor albümlerinin ardından ilk kitabı "Gece Karanlık Çekirge ve Sen" yayınlandı. Kendi annesinin yaşamı üzerinden Doğu Karadeniz geleneksel yaşamına içeriden bir bakışla epik bir mini roman olan kitap Çiviyazıları Yayınevi tarafından yayınlandı.

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.