Mehmed Emin Resulzade

Mehmed Emin Resulzâde (Azerice: Məmməd Əmin Rəsulzadə /mæmˈmæd æˈmin ɾæsulzɑːˈdæ/  ( [[:Media:|dinle]]); 31 Ocak 1884 - 6 Mart 1955), Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin kurucu cumhurbaşkanı[1][2]

Mehmed Emin Resulzade
Azerbaycan Millî Şurası Başkanı
Görev süresi
27 Mayıs 1918 - 7 Aralık 1918
1. Müsavat Partisi Başkanı
Görev süresi
1911 - 6 Mart 1955
Yerine geldiği Makam oluşturuldu.
Yerine gelen Mirza Bala Mammadzade
Kişisel bilgiler
Doğum 31 Ocak 1884(1884-01-31)
Bakü, Rus İmparatorluğu
Ölüm 6 Mart 1955 (71 yaşında)
Ankara, Türkiye
Yattığı yer Cebeci Asri Mezarlığı, Ankara
Partisi Müsavat Partisi
Evlilik(ler) Ümbülbanu Resulzade
Çocuk(lar) Azer Resulzade
Resul Resulzade
Latife Resulzade
Halide Resulzade
Dini İslam
İmzası

Hayatı

Gazetecilik hayatı

Babası Hacı Molla Alekber Resulzade, annesi ise Zinyet Zal'dır. İlk eğitim ve öğretimini ailesi yanında alan Muhammed Emin Resulzade, sonradan Teknik okula katılmıştır. 1902'de "Müslüman Gençlik" kurumunu kurmuştur. 1903'te ilk makalesi "Şark-i Rus" gazetesinde yayınlanmıştır. Sonradan "Hayat", "İrşad", "Terakki" ve başka gazetelerde makaleler yazmış, "Tekamül" (Bakü), "İran-i Nov" (Tahran), "Açık Söz" (Bakü 1915-1917), İstanbul'da yayınlanan "Yeni Kafkasya" (1923-1928), "Azeri Türk" (1928-1929), "Odlu Yurd" (1929-1931) ve 1933-1939'da Berlin'de yayınlanan "Kurtuluş" dergilerinin ve "İstiklal" gazetelerinin kurucusu olmuştur. 1952'de ise Muhammed Emin Resulzade rehberliği ile "Azerbaycan" dergisi kurulmuştur.

İran'da kaldığı 1908-1911 döneminde meydana gelen İran inkılabı sonrası isyancıların hürriyet ordusu Tahran'a girmiş ve İran'da meşrutiyet ilan edilmişti. Muhammed Emin, Tahran'da günlük çıkardığı Batılı tarzdaki ilk gazete olan "Yeni İran" (İran-ı Nev) gazetesinin müdürü ve başyazarı olmasına rağmen, bu girişimden vazgeçerek Türkiye'ye gelmiştir.

Muhammed Emin Resulzade'nin gazeteci kimliğinin dışında yazdığı, birtakım kitaplar da yayınlanmıştır. Bunlardan biri olan, "Azerbaycan Cumhuriyeti" adlı kitabını 1922'de Türkiye'de yayınlamıştır.

Siyasi hayatı

Rus-Japon Savaşı'nda Çarlık hükumetinin yenilmesi Rusya'daki diğer milletler arasında özgürlük hareketleri yaratmış olmasına rağmen, hükûmet toparlanıp 1907 sonlarında bu tip siyasi faaliyetler gösteren kişileri izlemeye almıştır. Bu izlenenlerden biri olan Muhammed Emin Resulzade, 1908-1911 yılları arasında İran'da çalışıp, Settar Han harekatı ile yakından ilgilenmiştir.

1911-1913'te İstanbul'da Türk Ocağı'nda çalışmıştır. 1913 yılında Bakü'ye döndü. Yine basın alanında faaliyetlere devam ettiği gibi, Müsavat Partisi ile de siyaset yapmaya başlamıştır. 1918'deki Ekim Devrimi sonrasında meydana gelen otorite boşluğunda, 28 Mayıs 1918'de Azerbaycan'ın bağımsızlığını ilan etmiş, sonrasında Azerbaycan Millî Şurası başkanı olmuştur. Kurduğu devlet Müslüman ülkeler arasında kadına ilk seçme ve seçilme hakkını veren ilk devlettir. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı süresince birçok reform yapmıştır.

Toparlanan Sovyet Rusya'nın Kızıl Ordu'su 27 Nisan 1920'de Azerbaycan'a girerek, ülkeyi 1991'e kadar sürecek olan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti idaresine aldı. İşgal olayı sonrası tutuklanarak hapse atılan Muhammed Emin Resulzade'nin cezası, 1922 yılında Josef Stalin'in isteğiyle idam cezasından sürgüne çevrilmiştir. Sürgün hayatını; Türkiye'nin, Polonya'nın ve Almanya'nın bazı şehirlerinde geçiren Resulzade, Azerbaycan'ın bağımsızlığı uğrundaki çalışmalarına devam etmiştir.

Bir süre Nazilerle irtibat kuran Resulzade, 1947'de Türkiye'ye gelerek, 1949 yılında "Azerbaycan Kültür Derneği"ni kurmuştur. 6 Mart 1955 tarihinde Ankara'da son yolculuğuna uğurlandı.

Fikirleri

Millî Kültürün esasına dayanması ve millî demokratik Türk devletçiliği temeli üzerine kurulması itibarıyla Azerbaycan'ın kurucusudur.

Yıkıcı ve çökertici enternasyonalist ve kozmopolit fikirlerin önüne ancak millî bünyeyi kuvvetlendirmek ve sağlamlaştırmak suretiyle geçilebilir. Milletçilik fikri, en tabii, en medeni ve en ileri bir fikirdir. İlim ve kültürün gelişmesini ve yayılmasını engellemek şöyle dursun, bu gelişme ve yayılmanın en müessir ve en kuvvetli bir amilidir. Hem de insanlık kültürünün en tabii en normal inkişaf yoludur.

Ey Gençlik! Senin uhdende Büyük bir vazife var: Senden evvelki nesil yoktan bir bayrak, mukaddes bir ideal remzi yarattı. Onu bin müşkülatla yücelterek dedi ki: Bir kere yükselen bayrak, bir daha inmez! Elbette ki, sen onun ümidini kırmayacak, bu gün parlamento binası üzerinden Azerilerin yanık yüreklerine inmiş bu bayrağı tekrar o bina üzerine dikecek ve bu yolda ya gazi veya şehit olacaksın!

ATATÜRK için diyor ki: "Ne İngiliz himayesi, ne Amerika mandası altında değil, o kurtuluşu yalnız hakimiyeti milliyeye müstenid, bilakayduşart müstakil bir Türk devleti tesis etmekte görmüştü. Onun dileği 'Ya ölüm, Ya istiklal' idi. Anadolu'ya o bu dilekle geçti, efsanevi İstiklal Harbi'ni başaran baş kahraman, Çanakkale zaferi üzerine, Sakarya ve Dumlupınar gibi zafer taçlarıyla bezendi. Tarihin üç büyük imparatorluğunu dizleri altına alarak istedikleri gibi parçalayan galipler, bir avuç Anadolu mücahitleri karşısında ricate mecbur kaldılar! "Başındaki kumandanı kaçmadıkça, Türk neferi hiçbir zaman kaçmaz" diyen büyük kumandanın sözü doğru çıktı. Ölüm beratı "Sevr" yırtıldı, istiklal vesikası "Lozan" yazıldı. Atatürk, bir milletin halasını yalnız kendisindeki kuvvetten beklemiştir. Bu fikir, onun gençliğe hitabında bilhassa belirtilmiştir. Muazzam eserinin müdafaasını emanet ettiği Türk Gençliğine "Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur" diyen ATATÜRK’ün Türk köylüsü ile neferi hakkındaki samimi fikirleri, malumdur. Ona göre, "Memleketin yegane efendisi köylüdür!", Ne mutlu Türküm diyene! Bu en çok tekrarladığı bir şiardır.

Onun için çağdaşları şöyle diyordu:

28 Mayıs 1918 Azerbaycan tarihinde büyük millî arzuların tahakkuk ettiği bir gündür. Nesip Yusufbeyli

Azerbaycan cumhuriyeti sağlam bir millî fikir ve Türklük şuuru üzerine kurulmuştur. İslam mezhepleri arasındaki zıddiyet ilk defa olarak burada tadile uğramış, Müslümanların tesanüdü fikrine büyük kıymet verilmiştir. Aynı zamanda Azerbaycan, çağdaş bir cemiyet kurmaya, Avrupalı bir zihniyetle çalışmaya azmetmiştir. Bayrağının üç rengi (Mavi, kırmızı, yeşil) bu üç umdenin timsalidir. Üzeyir Hacıbeyli

Azerbaycanlılara seslenişi

Resulzade hayatının sonlarında, 26 Ağustos 1951, 1952 ve 28 Mayıs 1953'te toplamda üç kez Azerbaycan halkına seslenmiştir.

26 Ağustos 1951

Kitapları

  • Azerbaycan Cumhuriyeti, Keyfiyeti Teşekkülü ve Şimdiki vaziyeti
  • Asrımızın Siyavuşu
  • İhtilalci Sosyalizmin İflası ve Demokrasinin Geleceği
  • Milliyet ve Bolşevizm
  • Rusya’da Siyasi Vaziyet
  • İstiklal Mefkuresi ve Gençlik
  • Panturanizm ve Kafkasya Problemi
  • Çağdaş Azerbaycan Edebiyatı
  • Azerbaycan Şairi Genceli Nizami
  • Azerbaycan Kültür Gelenekleri
  • Çağdaş Azerbaycan Tarihi
  • Millî Tesanüt
  • Siyasi ve İlmi Makaleler

Kaynakça

  1. "Muhammed Emin Resulzade Biyografisi". 21 Kasım 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2009.
  2. ALİYEVA, Ulviyye (2015). Azerbaycan ve Atatürk (PDF) (Tez). Ankara Üniversitesi. 1 Şubat 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.