I. Süleyman Bey

Şücaeddin I. Süleyman Bey ya da yaygın kullanılan ismiyle I. Süleyman Paşa, tahmini olarak 1309-1340 yılları arasında hüküm sürmüş Candaroğulları Beyi. Oğlu İbrahim'in tertip ettiği bir zaviyenin vakfiyesine göre Padişah unvanını kullandığı bilinmektedir.[1]

Şücaeddin I. Süleyman Bey
2. Candaroğulları Beyi
Görev süresi
1309(?) - 1340(?)
Yerine geldiği Şemseddin Yaman Candar
Yerine gelen Gıyaseddin I. İbrahim Bey

Hükümdarlığı

Babasının ölümünden sonra Eflani'de bir süre hüküm süren Süleyman Paşa; 1309 yılında Kastamonu'ya sefer düzenlemiş, o sırada Kastamonu'da Bey olan Çobanoğlu Mahmud Beyin sarayını basmış, Mahmud Beyi yakalayıp öldürdükten sonra Kastamonu'yu beyliğin merkezi yapmıştır.[2] Ayrıca Taraklı Borlu'yu da (Safranbolu) ele geçirmiş, buranın beyliğine ortanca oğlu Ali Bey'i tayin etmiştir.[3]

Pervaneoğlu Gazi Çelebi, erkek oğlu yani veliaht ilan edecek birisi olmadığı için Candaroğlu Süleyman Paşanın hakimiyetini tanımıştır. 1322 yılında ölmesiyle beraber Gazi Çelebi'nin kızı Sinop'ta beyliğini ilan etse de Süleyman Paşa tarafından boğdurulmuş ve Sinop tamamen Candaroğulları Beyliği'ne dahil olmuştur.[4] Süleyman Paşa, buraya büyük oğlu İbrahim'i tayin etmiştir.

Mesalik-ül Ebsar ve Ettarif'te, Süleyman Beyin 40 şehir ve kaleye hatta daha fazlasına sahip olduğu, 25-30 bin atlı askerinin olduğu ve gerektiğinde fazlasını da sağlayabileceği ve Memlükler ile dostane ilişkilerinin olduğu anlatılır.[5]

Beyliğin Durumu

Beylik, tıpkı babası Şemseddin Yaman Candar döneminde olduğu gibi Moğol Devleti İlhanlılar'a bağlı hüküm sürmekteydi.[6] Bu durum, Ebu Said Bahadır Han'ın ölümü ile beraber sona ermeye başlamıştır. Candaroğulları Beyliği, 1349-1350 yıllarına ait İlhanlı vergi listelerinin birine göre İlhanlılar'a 15.000 dinar vergi vermek ile yükümlü olsa da,[7][8] Süleyman Paşanın 1335-36 yıllarında es-Sultanu'l-azam unvanını kendi sikkelerinde kullanmış olması[9] İlhanlılar'ın Anadolu'daki hakimiyeti açısından önemlidir. Süleyman Paşa, İlhanlılar'a bağlı olduğu dönem içerisinde İlhanlı Hükümdarı Bahadır Han adına sikke kestirmiş, 1315 yılında teftiş amacıyla Anadolu'ya gelmiş olan İlhanlı Emirü'l-ümerası Çoban Beye bizzat hediyeler getiren beyler arasında bulunmuştur.[10]

İbn Battuta'nın Beyliğe Ziyareti

Ünlü seyyah İbn Battuta, seyahati esnasında 1332 yılına Candaroğulları Beyliği'nden de geçmiş, daha sonra Sinop üzerinden Kırım'a gitmiştir.

İbn Battuta, Kastamonu'yu Anadolu'nun en güzel şehirlerinden biri olarak tanımlamış, yiyecek ve yakacak fiyatlarının oldukça ucuz olduğundan bahsetmiştir.[11] Süleyman Beyi "uzun sakallı, heybetli, vakur ve güler yüzlü" olarak anlatır.

Süleyman Bey, İbn Battuta'yı huzuruna kabul etmiş, onu iyi bir şekilde ağırlamış ve konaklayacak yer ayarlamış, at ve elbiseler hediye etmiştir.

İbn Battuta'nın bahsettiğine göre Cuma günleri mescide atla gidilirdi. Namazdan sonra bir hafız Sultanın önüne gelir ve aşır okurdu. Daha sonra hafız orta katta bulunan Sultanın kardeşinin huzurunda çıkar, orada yine aşır okur, okuması bitince tüm muarrif ayağa kalkar ve Türkçe bir şiir okurdu.[12]

İbn Battuta, Kastamonu'da 40 gün kaldıktan sonra Sinop'a geçmiştir. Sinop hakkında; şehrin doğu tarafında bulunan kapısından Emîrin (Süleyman Beyin oğlu İbrahim Bey) izni olmadan girilemeyeceğinden, bahçelerinin ve suyunun güzelliğinden, incir ve üzüm yetiştiğinden bahseder.[12] Sinop camisinin güzelliğinden ve İbrahim Beyin annesinin cenazesine katıldığını anlatır.

Son yılları ve ölümü

Süleyman Beyin ne zaman ve nasıl öldüğü bilinmemekle beraber, oğlu İbrahim'i 1341 yılında hükümdar olduğunu gösteren bir kitabeden anlaşıldığı kadarıyla bu yıldan önce ölmüştür.[13] İbrahim Bey, küçük kardeşi Çoban'ın veliaht ilan edilmesinden dolayı babasına isyan ederek hükümdarlığa geçmiştir.[5] Ibn Battuta, beyliği ziyaret ettiğinde Süleyman Beyin 70 yaşında olduğunu söylediğinden, öldüğünde yaşının 80'i bulmuş olması gerekir.

Dönemindeki ilmi, iktisadi ve mimari faaliyetler

İktisadi Durum

I. Süleyman Bey döneminde paralar yarım dirhemlik gümüşten yapılıyordu. İbn Battuta, Kastamonu'da en çetin kışta bile yakacak odunun 2 dirheme alınabildiğinden bahseder.

İlmi Faaliyetler

İbn Battuta, Süleyman Paşanın etrafında fıkıh alimleri bulundurduğundan ve itibarlarının yüksek olduğundan bahseder. Kutbettin Şirazi, hükümdara atfettiği eserde Süleyman Paşanın zamanının çoğunu ilim insanlarıyla geçirdiğini anlatır.[14]

Mimari Faaliyetler

Süleyman Paşa döneminde Taşköprü'de 1328 yılında Muzeffereddin Medresesi yıkılmış halinden kurtarılarak tamir ettirilmiştir.[13] Bu medresenin yapımında kullanılan bazı taşlar ve sütunlar, Roma döneminden kalmaydı. Bu taşların üzerinde de bazı yazılar bulunmaktaydı. Nurettin Paşa, Taşköprü'ye geldiğinde taşların üzerindeki yazıları görmüş ve sildirmiştir.[15][16] Bu medrese, Taşköprü'deki büyük yangınla beraber kaybolmuş ve yerine 1950 yılında başka bir camii yaptırılmıştır.

Kaynakça

Özel

  1. Yücel, Yaşar (1980). a.g.e (1988 bas.), syf. 57.
  2. Yücel, Yaşar (1980). a.g.e (1988 bas.), syf. 58.
  3. Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1937). a.g.e, (2019 bas.), syf. 122.
  4. Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1937). a.g.e, (2019 bas.), syf. 149.
  5. Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1937). a.g.e, (2019 bas.), syf. 123.
  6. Ersan, Mehmet; Alican, Mustafa (2014). a.g.e, syf. 88.
  7. Emecen, Feridun (2015). a.g.e, syf. 51.
  8. Togan, Zeki Velidi (1931). a.g.m, syf. 25.
  9. Yücel, Yaşar (1980). a.g.e (1988 bas.), syf. 60.
  10. Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1947). a.g.e, I (1988 bas.), syf. 82.
  11. Yücel, Yaşar (1980). a.g.e (1988 bas.), syf. 63.
  12. Yücel, Yaşar (1980). a.g.e (1988 bas.), syf. 64.
  13. Yücel, Yaşar (1980). a.g.e (1988 bas.), syf. 65.
  14. Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1937). a.g.e, (2019 bas.), syf. 142.
  15. Behçet, Mehmed (1922). a.g.e (1998 bas.), syf. 58.
  16. Yakupoğlu, Cevdet (2017). a.g.m, syf. 49.

Genel

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.