Güneşin Prensi Horus

Güneşin Oğlu Horus Japonya’nın anime dünyasında kırılma noktalarından biridir. 1965 yılında yapımına başlanmış olan filmin hazırlık aşaması 3 yıl sürmüş 21 Haziran 1968′de izleyici ile buluşmuştur. Filmin oluşum aşamasında çalışanlar prosedür ve teknik anlamda birçok sorunla karşılaşmışlardır. Stüdyo Toei ile çalışan yönetmen Isao Takahata’nın projeyi istediği gibi gerçekleştirmesi kurum içi mücadele gerektiren bir sürecin sonucu olmuştur. Animede incelenen konunun, içinde birçok yetişkin sorunu denilebilecek problemlerin olması, Toei’nin istemediği bir durumdu. Bu yapımın çocukların sürüklenerek izleyebilecekleri seviyede bir televizyon serisi olmasını arzulayan şirket yöneticisi ile en başta sorun yaşayan Takahata, ileride filme ayrılan bütçe ile ilgili sorunlarla da karşılaşmıştır.

Bu filmin yapım aşamasında yönetmenin ve ekibin karşılaştığı zorluklar ileride temelleri atılacak olan Stüdyo Ghibli‘nin kurulmasına neden olmuştur. Film aracılığıyla yolları kesişen Isao, Miyazaki ve Yoichi Kotabe bundan bir süre sonra kendisinden söz ettiren işlere imza atmaya başlamışlardır. Bu üçlünün Stüdyo Ghibli’yi kurma aşamasında bu nedenle bu filmin oluşum koşulları etkisi büyüktür. Özellikle Miyazaki, henüz 22 yaşında iken bu film sayesinde kendisini gösterme fırsatını bulmuş ve bu filmin çizim aşamasında oynadığı büyük rol sayesinde tanınmaya başlamış, en önemlisi de Isao ile olan arkadaşlıklarını birlikte şirketten ayrılıp yeni bir çizgi şirketi kuracak kadar geliştirmişlerdir.[1]

Hols daha küçük bir bebekken, köyleri, Grunwald adı verilen şeytan tarafından saldırıya uğramıştır. Babası ve Hols bu saldırıdan kaçmak için köyü terk etmek zorunda kalmışlardır.Yıllar sonra babası , Hols'a bu gerçeği açıklar ve hayattaki son dileğinin Hols'un tekrar köyüne ve halkının arasına dönmesini istediğini söyler.Hols devasa bir kayadan çıkardığı esrarengiz kılıcıyla beraber babasının son isteğini yerine getirmek için denize yelken açar ve karşılaştığı köydeki insanlara Grunwald'dan kurtulmak için yardım etme sözü verir.

Horus: Babasıyla yaşayan bir avcı. Cesaretli ve güçlü bir yapısı var. Günlerden birinde kayaların arasından çıkardığı (filmde efsanevi bir kılıç olduğu anlaşılan) Güneş Kılıcı’nı onarmak ve bir gün onu kullanabilmek istemektedir. Kılıcı kullanabilen kişi aynı zamanda Güneş Prensi olacak olandır. Köyde de balıkçı ve avcı olarak barınmaktadır, ancak köye kötülük salan üstün güçlerle de savaşarak köyde yeni ve olumlu bir sürece kaynak olmuştur. Kötülüğün efendisi ile bire bir savaşan tek kişi ve onu köye yaptıklarından dolayı öldürmek istemektedir.

Hilda: Boynuna taktığı kolye abisi tarafından verilmiş ve bu sayede korunduğunu düşünmektedir. Korunmaya ihtiyacı olduğunu düşünmekte, çünkü o çocukken yok edilen köy onun köyü olduğunu bilmektedir. Bu köyde yaşamaya devam edip yalnızlığını harp çalarak söylediği şarkılarıyla hafifletmeye çalışmaktadır. Hilda’nın akrabalık ilişkileri nedeniyle kanında kötülük aktığını düşünmesine rağmen kendi tercihlerini ve kendi yolunu tercihleriyle çizmeye başlaması filmde verilen belki de en büyük derslerden biridir.

Grunwald: Filmdeki kötü şeytan. Zeki, işleri kendi halletmek yerine hedefleri doğrultusunda insanları, hayvanları kullanabildiği her şeyi kullanmaktadır. Sayesinde kötülüğe sürekli hizmet eden hayvanlar baykuş, karga, balık ve en çok görünen kurtlar.

Maug: Animenin başında karşılaşılan muhteşem kayadan oluşan karakter. İnsan bedenin özelliklerine sahip: elleri, ayakları, kocaman göbeği ve kafasında saç niyetine taşıdığı bitki örtüsü vardır. Horus’un kılıcı almasına aracı olan kaya da onun bedeni sayılabilecek kütlenin bir parçasıdır. Horus, Güneş Kılıcı ve hikâyesini ondan öğrenmektedir.

• IMDb'de Günes Prensi Hols'un Büyük Macerasi