Göçebe (Cemal Süreya kitabı)

Göçebe, Cemal Süreya'nın Nisan 1965'te, de Yayınevi tarafından yayımlanan şiir kitabıdır. Yayınevinin "Türk Şiiri Dizisi"nin üçüncü kitabıdır. Göçebe'de, şairin 1958-1965 yılları arasında yazıp yayımladığı on yedi şiiri yer almaktadır. Bu şiirler daha önce Pazar Postası, Yeni İnsan, Dönem ve Yeni Dergi'de çıkmıştır. Göçebe'deki şiirler, "27 Mayıs Devrimi" sonrasında yazılmıştır.[1] Kitaba adını veren şiiri Paris'teyken yazan Süreya, bu kitabında kendini "daha bilinçli" olarak görmüştür.[1] Yayımlandıktan bir yıl sonra, 1966 yılında Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü'nü almıştır.[2] Yedi yıl önce yayımladığı bir önceki kitabı Üvercinka'ya oranla aşk şiirlerinde düşüş varken toplumsallık teması içeren şiirler artmıştır.[3]

Eleştiriler

Muzaffer Erdost, şairin yedi yılda "17 şiir" yazdığını belirterek "verimsiz" imasında bulunduktan sonra, Süreya'nın şiirini, "bir takım imajlara, imajlardan kurulmuş esprilere dayandırılmış ve dış dünyaya çevrik bir şiir" olarak görmüştür.[4] Ülkü Tamer, "Göçebe Üstüne Sevgiler" başlıklı yazısına, "Bu böylece biline: Göçebe, Üvercinka'dan çok iyi bir kitaptır." diyerek başlamıştır.[5] Kitapta "okundukça tadına varılan şiirler"in yer aldığını belirten Tamer, "şiir denilen tatlı tedirginliği" bilmeyenlerin buna asla ulaşamayacaklarını vurgulamıştır. Doğan Hızlan, Üvercinka ile Göçebe arasındaki önemli bir farka, gelişmeye değinmiştir: "İşte beni Göçebe'de en çok ilgilendiren özellik Süreya'nın mısracılıktan büyük şiir katına yükselmesidir."[6] Mehmed Kemal, Süreya'nın İkinci Yeni içindeki yerine değinerek başladığı yazısında, onu İkinci Yeni'yi geliştiren bir şair olarak tanımladıktan sonra, şairin bu kitabıyla kendini tekrara düşmediğini belirtip Göçebe'nin Üvercinka'yı aştığını söylemiştir.[7] 1956'da geçen yılın şiirini değerlendirirken Süreya'yı, "ilerisi için büyük umutlar toplayan" gençler arasında anan Ahmet Köksal, Göçebe'ye getirilen olumsuz eleştirileri yersiz bulmuştur.[8] Enis Batur, "Cellat Havası" şiirini, Cemal Süreya'nın ironik poetikasının en olgun ürünü olarak görmüştür.[9] Orhan Kahyaoğlu ise şairin bu kitapta insan yüzlerini derinleştirdiğini, bilinmeyen yüzleri de fazlalaştırdığını ve Anadolu ile Batı kültürünü çatıştırdığını ileri sürmüştür.[9]

Kaynakça

Özel
  1. Ercan 2002, s. 118.
  2. Süreya 2002, s. 113, "Mutluluğun Şiiri Yazılamaz".
  3. İlhan 2010, s. 65.
  4. Doğan 2007, s. 150.
  5. Doğan 2007, s. 151.
  6. Doğan 2007, s. 152.
  7. Doğan 2007, s. 153.
  8. Doğan 2007, s. 154.
  9. İlhan 2010, s. 66.
Genel
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.