Erikli, Bozüyük

Köyün kuruluşu, 1877 Osmanlı-Rus Savaşı'ndan sonra Rumeli'den gelenler tarafından kurulmuştur. Erikli yaylası olarak adlandırıldığı için erikli köyü adını almıştır.

Köyün kuruluş tarihi net olarak bilinmemektedir. Ancak dilden dile aktarılan; dönemi anlatan kaynaklardan elde edilen bilgilere göre çok kısa bir tarihçe aşağıdaki gibi çıkartılabilir: Osmanlı Devleti balkanlara geçince oraları sadece askerleriyle elinde tutamayacağını bilmekteydi. Oradaki insanlara Müslüman-Türk kültürünü yerleştirecek kalabalık, kalıcı insanların çalışması gerekiyordu. Bunu da en iyi şekilde kendi halkı yapabilirdi. İşte şu an Balkanlarda yaşayan ve zamanla geri gelmiş dedelerimizin mazisi böyle başlar. Karaman, Konya bölgeleri başta olmak üzere Anadolu'nun birçok yerinden kalkıp devlet-millet hizmeti için asırlar boyu balkanlarda kalan dedelerimiz vakti gelince de geri gelmiş. Dönüş göçünün kesin bir tarihi yoktur. Ancak 93 Harbi diye bilinen 1877 Osmanlı-Rus savaşının başlaması, bugünkü Bulgaristan sınırlarında kalan bölgeden hareket edildiği tarih olarak düşünülmektedir. Yola kafileler halinde çıkılmıştır. Gelenler yanlarına ancak hayati önem taşıyan yükte hafif pahada ağır eşyasını almış. Genç-yaşlı, kadın-erkek, çileli yolculuğa birlikte başlamış ancak hepsi bu yolculuğu tamamlayamamıştır. 1879 yılında Trakya'ya gelmiş, 7,5 ay bu bölgede kalmış bölgede ortaya çıkan salgın hastalık sebebiyle oradan kalkıp Bursa'nın Yenişehir bölgesinde de 1,5 sene kalmışlardır. Köyümüzden bazı ailelerin oralardaki uzak akrabalarının sebebi budur. Uzun süren savaşlar, memleketin ekonomik zayıflığı, sosyal sıkıntılar 2,5 seneyi yollarda geçiren Hacı Mehmet'in 6 oğlu bir kızını ve onlardan hemen sonra gelen diğerlerini çok yıpratmıştır. Yenişehir Ovasında karınlarını belki doyurabilirlerdi ama ya hayvanlarını (kağnıları çeken öküz ya da inekleri) nasıl doyururlardı? Evi barkı nasıl yaparlardı? Bunları da göz önüne alıp Söğüt vilayetine gidip tekrar yer tahsisi için görüşürler. Devlet-i Aliye de onları Bozüyük'e getirir. Bugün Bursa yolu üzerindeki Atkaydı diye bilinen yerle Karasu Deresi civarına yerleşirler. 3-4 ay kadar burada kalan köyün büyükleri en son kendilerine yiyecek, hayvanlarına otlak bulabilecekleri yer ararlar. Söğüt vilayetinin de uygun görmesiyle bugünkü köyün olduğu bölgeye yerleşirler. O zor şartlar köyün büyükleri hiç metal kullanmadan ev, dam, samanlık, kuruluk yaptırmıştır. Onların yolculukları 4 yıl sürdü.

Köyde her yıl Haziran ayının sonlarında "Piknik" adı verilen şenlikler yapılır.Bu şenlikte erkekler baca, kule vb. oyunlar ile şarkı söylerler.

 Köyün yemekleri genelde hamur işine dayanır.

Bilecik iline 55 km., Bozüyük ilçesine 20 km. uzaklıktadır.

• Yerelnet