Anafilaksi

Anafilaksi aniden başlayan ve ölüme neden olabilen ciddi bir alerjik reaksiyondur.[1] Anafilakside genel olarak kızarıklık, kaşıntı, boğaz şişmesi ve kan basıncının düşmesi gibi semptomlar söz konusudur. Yaygın nedenleri böcek ısırmaları, gıdalar ve ilaçlardır.

Anaphylaxis
Yüzde Angioedema olması. Bu yüzden çocuk gözlerini açamaz. Bu tepki allerjen madde yüzünden oldu.
Uzmanlık Acil tıp, İmmünoloji 

Anafilaksi, bazı akyuvar tiplerinden protein salınmasından kaynaklanmaktadır. Bu proteinler alerjik reaksiyon başlatabilen veya bir reaksiyonu daha ciddi hale getirebilen maddelerdir. Bunların salımına, bağışıklık sistemi reaksiyonu veya bağışıklık sistemi ile ilgisi olmayan başka bir şey neden olabilir. Anafilaksi kişideki semptom ve belirtilere bakılarak teşhis edilir. Öncelikli tedavi yöntemi epinefrin enjekte edilmesidir ve enjeksiyon bazen başka ilaçlarla birleştirilebilir.

Dünya üzerindeki insanların yaklaşık %0,05-2’si hayatlarında bir noktada anafilaksi yaşamıştır. Oranların arttığı görülmektedir. Terimin kökeni, Yunanca ἀνά - ana “karşı” ve φύλαξις phylaxis “koruma” kelimeleridir.

İşaretler ve semptomlar

Anafilaksi belirtileri ve semptomları.

Anafilakside genelde dakikalar veya saatler içerisinde birçok farklı semptom görülmektedir.[2][3] Eğer neden doğrudan kan akışına karışan bir madde ise semptomlar ortalama 5-30 dakika içerisinde ortaya çıkmaktadır(damar yoluyla). Eğer nedeni kişinin yemiş olduğu bir gıda ise ortalama süre 2 saattir.[4] En çok etkilenen alanlar şunlardır: deri (%80-90), akciğerler ve solunum yolları (%70), mide ve bağırsaklar (%30-45), kalp ve kan damarları (%10-45) ve merkezi sinir sistemi(%10-15).[3] Genellikle bu sistemlerden ikisi veya daha fazlası etkilenmektedir.[5]

Deri

Anaflaksi geçiren bir kişinin sırtında kızarıklık ve kurdeşen

Semptomlar genellikle deri üzerinde kabarıklıklar (kurdeşen), kaşıntı, yüzde veya deride kızarma (kızarıklık) veya dudaklarda şişme şeklinde ortaya çıkmaktadır.[6] Deri altında kabarıklıklar (anjiyoödem) olan kişiler derilerinde kaşıntı yerine yanma hissedebilirler.[4] Vakaların %20’sinde dil veya boğaz şişebilir.[7] Diğer belirtiler arasında burun akıntısı ve göz yüzeyi ile göz kapağında mukoza zarının şişmesi yer alabilir (konjonktiv).[8] Ayrıca, deri oksijen yetersizliğinden dolayı mavi renk (morarma) alabilir.[8]

Solunum

Solunumla ilgili semptomlar ve belirtiler nefes darlığı, hırıltılı sesle zorlanarak nefes alma (hırıltı) veya tiz bir sesle zor nefes almadır (stridor.[6] Hırıltılı nefes genellikle hava yolunun (bronş kasları)alt kısmındaki kaslarda oluşan spazmlardan kaynaklanmaktadır.[9] Tiz sesle nefes almanın nedeni ise üst solunum yolunda nefes yolunu daraltan şişmelerdir.[8] Ses kısıklığı, yutkunmada zorluk veya öksürük de görülebilir.[4]

Kalp

Kalpteki kan damarları, kalpte bulunan bazı hücrelerden histamin salgılanması nedeniyle aniden daralabilir (koroner atardamar spazmı).[9] Bu durum kalbe kan akışını kesintiye uğratarak kalp hücrelerinin ölmesine neden olabilir (miyokard enfarktüs) veya kalp çok yavaş ya da çok hızlı atabilir (kardiyak ritim bozukluğu) veya kalp atışı tamamen durabilir (ani kalp durması)).[3][5] Daha önceden kalp hastalığı geçirmiş olan kişilerde anafilaksi yüzünden kardiyak etki oluşması riski daha yüksektir.[9] Düşük kan basıncından dolayı nabzın hızlı olması daha yaygın iken,[8] anafilaksiden muzdarip insanların %10’u düşük kan basıncında düşük nabız hızına (bradikardi) sahip olabilir. (Düşük nabız hızı ve düşük kan basıncının bir arada olması Bezold-Jarisch refleksi olarak bilinmektedir).[10] Kişi kan basıncındaki düşüş nedeniyle baş dönmesi hissedebilir veya bilincini kaybedebilir. Bu düşük kan basıncının nedeni kan damarlarının genişlemesi (dağılma şoku) veya kalp karıncıklarının aksaması olabilir (kardiyojenik şok).[9] Nadir durumlarda, anafilaksinin tek belirtisi çok düşük kan basıncı olabilir.[7]

Diğer

Mide ve bağırsaklardaki semptomlar arasında kramp benzeri karın ağrısı, ishal ve kusma görülebilir.[6] Kişinin düşünceleri dağınıklaşabilir, idrarını tutamayabilir ve pelvis bölgesinde uterus krampları gibi ağrı hissedebilir.[6][8] Beyin çevresindeki kan damarlarının genişlemesi bağ ağrısına neden olabilir.[4] Kişi endişe duyabilir veya ölmek üzere olduğunu düşünebilir.[5]

Nedenler

Anafilaksi vücudun neredeyse her türlü yabancı maddeye karşı tepkisinden kaynaklanabilir.[11] Yaygın tetikleyiciler arasında böcek ısırmaları ve sokmaları, gıdalar ve ilaçlardan gelen venom sayılabilir.[10][12] Çocuklar ve genç yetişkinlerde en yaygın tetikleyici gıdalardır. İlaçlar, böcek ısırmaları ve sokmaları yaşı daha büyük yetişkinlerde daha yaygın tetikleyicilerdir.[5] Daha az görülen nedenler arasında fiziksel etkenler, biyolojik etken maddeler (semen gibi), bitki sütü, hormonsal değişiklikler, gıda katkı maddeleri (monosodyum glutamat ve gıda boyası gibi) ve deriye uygulaman ilaçlar (lokal ilaçlar)yer almaktadır.[8] Egzersiz veya sıcaklık da (sıcak veya soğuk) bazı doku hücrelerinde alerjik reaksiyonu başlatan kimyasal maddelerin salınmasına yol açarak anafilaksiyi tetikleyebilir.[5][13] Egzersizin neden olduğu anafilaksi genelde belirli gıdaların yenilmesi ile de bağlantılıdır.[4] Eğer anafilaksi kişiye anestezi verilirken meydana gelirse, bunun en yaygın nedeni uyuşturmak için verilen bazı ilaçlar (kas sinir blokajı yapan etken maddeler), antibiyotikler ve bitki sütüdür.[14] Vakaların %32-50’sinde neden bilinmemektedir (idyopatik anafilaksi).[15]

Gıda

Birçok gıda ilk defa yenildiği zaman bile anafilaksiyi tetikleyebilir.[10] Batı toplumlarında yerfıstığı, buğday, ağaç yemişi, kabuklu deniz hayvanları, balık, süt ve yumurta yenilmesi veya bunlarla temas edilmesi en yaygın nedenlerdir.[3][5] Orta Doğu’da, susam yaygın bir tetikleyici gıdadır. Asya’da pirinç ve leblebi sık sık anafilaksiye neden olur.[5] Ciddi vakalar genellikle gıdanın yenilmesi sonucu meydana gelir,[10] ancak bazı insanlarda gıda vücudun bazı yerlerine temas ettiğinde de ciddi bir reaksiyon gelişebilir. Çocuklardaki alerji geçebilir. 16 yaş itibarıyla, süt veya yumurtaya karşı anafilaksisi olan çocukların %80’i ve yer fıstığına karşı bir kez anafilaksi geçirmiş olanların %20’si bu gıdaları bir sorunla karşılaşmadan yiyebilmektedirler.[11]

İlaçlar

Herhangi bir ilaç anafilaksiye neden olabilir. En yaygın olanları β-laktam antibiyotikler (örneğin penisilin) daha sonra aspirin ve NSAID’lerdir.[3][16] Eğer kişinin bir NSAİİ’a alerjisi varsa, genelde anafilaksiyi tetiklemeyen bir başkasını kullanabilirler.[16] Anafilaksinin diğer yaygın nedenleri arasında kemoterapi, aşılar, protamin (spermde bulunur) ve bitkisel ilaçlar sayılabilir.[5][16] Vankomisin, morfin ve röntgen görüntülerini iyileştirmek için kullanılan bazı ilaçlar (radyokontrast maddeleri) dokulardaki bazı hücrelere zarar vererek histamin salgılamalarına neden olup(mast hücresi degranülasyonu) anafilaksi meydana getirirler.[10]

Bir ilaca karşı reaksiyon meydana gelme sıklığı, kısmen ilacın kişiye ne sıklıkta verildiğine ve kısmen ilacın vücut içerisindeki fonksiyonuna bağlıdır.[17] Penisilin veya sefalosporin kaynaklı anafilaksi, ancak bunların vücut içerisindeki proteinlere bağlanmasından sonra meydana gelir ve bazıları diğerlerinden daha kolay bağlanırlar.[4] Penisilin kaynaklı anafilaksi, tedavi gören her 2.000 ila 10.000 kişiden birinde meydana gelir. Tedavi edilen her 50.000 kişiden birinden daha azında ölüme rastlanır.[4] Aspirine ve NSAID kaynaklı anafilaksi, her 50.000 kişiden birinde meydana gelir.[4] Eğer bir kişide penisiline karşı reaksiyon meydana gelmiş ise sefalosporinlere karşı reaksiyon gelişmesi riski daha büyüktür; ancak risk yine de 1.000 kişide birden daha düşüktür.[4] Eskiden röntgen görüntülerini iyileştirmek için kullanılan eski ilaçlar (radyokontrast maddeleri) vakaların %1’inde reaksiyona neden olmuştur. Daha yeni, düşük ozmolar randyokontrast maddeleri vakaların %0,04’ünde reaksiyona neden olmaktadır.[17]

Venom

Arı veya yaban arısı (Zarkanatlılar) gibi böceklerin veya kan emen böceklerin (Triatominae) sokması veya ısırmasıyla gelen venom (zehir) anafilaksiye neden olabilir.[3][18] Eğer kişi geçmişte venoma karşı reaksiyon göstermişse ve sokma bölgesinin çevresinde lokal reaksiyondan fazlası meydana gelmişse, bu kişiler gelecekte daha büyük bir anafilaksi riski taşımaktadırlar.[19][20] Ancak, anafilaksi nedeniyle ölenlerin yarısında, daha önce yaygın bir (sistemik) reaksiyon görülmemiştir.[21]

Risk faktörleri

Astım, egzama veya alerjik rinit gibi atopik hastalıkları bulunan insanların gıda, bitki sütü ve radyokontrast maddelerinden anafilaksi duyarlılığı geliştirme riski daha yüksektir. Bu insanların, enjekte ilaçlar veya iğneler ile ilgili riski daha yüksek değildir.[5][10] Anaflaksi geçiren çocuklarda yapılan bir araştırma, %60’ının geçmişinde atopik hastalık olduğunu ortaya koymuştur. Anafilaksiden ölen çocukların %90’ından fazlasında astım hastalığı vardır.[10] Dokularında çok fazla veya daha zengin mast hücre bulunmasından (mastositoz) kaynaklanan düzensizliklerden muzdarip insanların riskleri daha yüksektir.[5][10] Anafilaksiye neden olan maddeye son maruz kalınan tarih ne kadar önceyse, yeni reaksiyon gelişmesi riski o kadar düşüktür.[4]

Mekanizma

Anafilaksi aniden başlayan ve birçok vücut sistemini etkileyen ciddi bir alerjik reaksiyondur.[1][22] Mast hücrelerden ve bazofillerden inflamatuvar medyatörlerin ve sitokinlerin salınmasından kaynaklanmaktadır. Bunların salımı genellikle bir bağışıklık sistemi reaksiyonuna bağlıdır, ancak bu hücrelerde bağışıklık sistemi ile ilgili olmayan hasarlardan da kaynaklanabilir.[22]

İmmünolojik

Anafilaksi bir bağışıklık tepkisinden kaynaklandığı zaman, immunoglobulin E (IgE)alerjik reaksiyonu başlatan yabancı maddeye bağlanır (antijen). IgE’nin antijene bağlanması ile mast hücrelerdeki ve bazofillerdeki FcεRI reseptörler etkinleşir. Mast hücreler ve bazofiller histamin gibi inflamatuvar medyatörlerin salımı ile tepki verirler. Bu medyatörler bronşlardaki düz kasların kasılmasını artırır, kan damarlarının genişlemesine (vasodilasyon) neden olur, kan damarlarından sıvı sızıntısını artırır ve kalp damarlarının hareketini zayıflatır.[4][22] IgE’ye bağlı olmayan bir başka immünolojik reaksiyon daha vardır, ancak bunun insanlarda meydana gelip gelmediği bilinmemektedir.[22]

İmmünolojik olmayanlar

Anafilaksinin bağışıklık tepkisi sonucu meydana gelmediği durumlarda reaksiyon, doğrudan mast hücrelerine ve bazofillere zarar vererek histamin ve genelde alerjik reaksiyonla (degranülasyon) bağlantılı başka maddeler salgılamalarına neden olan bir maddeden kaynaklanmaktadır. Bu hücrelere zarar veren etkenler arasında röntgen kontrast maddeleri, opioidler, sıcaklık (sıcak veya soğuk) ve titreşim sayılabilir.[13][22]

Teşhis

Anafilaksi teşhisi klinik bulgulara dayanır.[5] Alerjen bir maddeye maruz kalınmasından dakikalar/saatler içinde aşağıdaki üç durumdan biri oluşursa, kişinin anafilaksi olması yüksek olasılıktır:[5]

  1. Deri veya mukozal doku tutulumu ve beraberinde solunum güçlüğü veya düşük tansiyon
  2. Aşağıdaki semptomlardan ikisinin veya daha fazlasının görülmesi:-
    a. Deri veya mukoza tutulumu
    b. Solunum güçlükleri
    c. Düşük tansiyon
    d. Gastrointestinal semptomlar
  3. Bilinin bir alerjene maruz kalındıktan sonra düşük tansiyon

Eğer kişi böcek sokmasına veya ilaç tedavisine karşı kötü reaksiyon veriyorsa, anafilaksiyi teşhis etmede triptaz veya histamin (mast hücrelerden salınan) için kan testlerinin yapılması yararlı olabilir. Ancak sebep gıda ise veya kişinin kan basıncı normal ise bu testler çok faydalı olmaz,[5] ve bu testler anafilaksi olmadığı teşhisini koyamaz.[11]

Sınıflandırma

Anafilaksinin üç ana sınıfı vardır. Anafilaktik şok, vücut genelinde kan damarlarının genişleyerek (sistemik vazodilasyon) kan basıncının kişinin normal kan basıncından en az %30 ya da standart değerlerden %30 daha düşük olmasına sebep olur.[7] Bifazik anafilaksi, kişinin ilk reaksiyona sebep olan alerjenle tekrar karşılaşmamasına rağmen belirtilerin 1-72 saat içinde geri gelmesi ile tanılanır.[5] Bazı çalışmalar anafilaksi vakalarının yaklaşık %20'sinin bifazik olduğunu iddia etmektedir.[23] Belirtiler genel olarak 8 saat içinde tekrar görülür.[10] İkinci reaksiyon, ilk anafilakside olduğu gibi aynı şekilde tedavi edilir.[3] Psödoanafilaksi veya anafilaktoid reaksiyonlar, alerjik reaksiyona değil mast hücrelerinin doğrudan zarar görmesine (mast hücreleri degranülasyonu) bağlı olan anafilaksinin eski isimleridir.[10][24] Günümüzde Dünya Alerji Örgütü tarafından kullanılan isim "bağışık olmayan anafilaksi"dir [24]. Bazıları, eski isimlerin artık kullanılmamasını önermektedir.[10]

Alerji testi

Sağ kol üzerinde yapılan cilt alerji testi

Alerji testi, kişinin anafilaksisine neyin sebep olduğuna karar vermeye yardımcı olabilir. Cilt alerji testleri (yama testleri gibi) çeşitli gıdalar ve venomlar için mevcuttur.[11] Belirli antikorlar için yapılan kan testleri; süt, yumurta, fıstık, ağaç yemişi ve balık alerjisini belirlemede yardımcı olabilir.[11] Cilt testleri penisilin alerjisini belirleyebilir ama başka ilaçlara karşı olan alerjileri belirlemede kullanılabilecek cilt testi yoktur.[11] Bağışık olmayan anafilaksi formları yalnızca kişinin geçmişine bakılarak ya da kişiyi geçmişte reaksiyon göstermesine sebep olmuş bir alerjene maruz bırakarak teşhis edilebilir. Bağışık olmayan anafilaksiler için bir cilt veya kan testi bulunmamaktadır.[24]

Ayırıcı tanı

Bazen anafilaksiyi, astım, oksijen yetmezliğine bağlı bayılma (sinkop) ve panik ataklardan ayırt etmek zordur.[5] Astım hastalarının genelde kaşınma veya mide ya da barsak semptomları yoktur. Bir insan bayıldığında cildi solgundur ve kaşıntısı olmaz. Panik atak geçiren birinin cildi kızarık olabilir ama kurdeşeni olmaz.[5] Benzer semptomları olan diğer durumlar, bozulmuş balık zehirlenmesi (histamin zehirlenmesi) ve belirli parazitlerden kaynaklanan enfeksiyonlardır(anisakiyaz).[10]

Korunma

Anafilaksiden korunmak için tavsiye edilen yöntem, geçmişte reaksiyona sebep olan koşullardan uzak durmaktır. Bunun mümkün olmadığı durumlarda, vücudun bilinen bir alerjene reaksiyon göstermesini önlemek için bazı tedavilere başvurulabilir (desensitizasyon. Zar kanatlı venomlara karşı bağışıklık sistemine uygulanan tedaviler (immunoterapi); arılara, yaban arılarına, eşek arılarına, sarı yabanarılarına ve ateş karıncalarına karşı olan alerjilere karşı hassasiyeti azaltmada yetişkinlerde %80-90 ve çocuklarda %98 oranında etkilidir. Oral bağışıklık tedavisi süt, yumurta, fındık ve fıstık gibi bazı besinlere karşı hassasiyeti azaltmada etkilidir; ama bu tedavilerin genellikle kötü yan etkileri vardır. Hassasiyetin azaltılması çoğu ilaç tedavisiyle de mümkündür ancak çoğu insan ilaç tedavisi probleminden sakınmalıdır. Bitki sütüne alerjisi olan kişilerin bağışıklık tepkisine sebep olan avokado, muz ve patates gibi(karşı reaktif besinler) içeriğe sahip besinlerden uzak durmaları önemlidir.[5]

Yönetim

Anafilaksi; hava yolunun açılması, oksijen desteği, damardan yoğun miktarda sıvı verilmesi ve yakın görüntüleme gibi hayat kurtarıcı önlemler gerektiren medikal bir acil durumdur.[3] Epinefrin tercihe bağlı bir tedavidir. Antihistaminler ve steroidler genellikle epinefrine ek olarak kullanılır.[5] Hasta normale döndükten sonra semptomların geri gelmediğinden emin olmak için, hastanede 2 ila 24 saat arasında gözetim altında tutulmalıdır; eğer hastada bifazik anafilaksi varsa semptomlar tekrar görünebilir.[4][10][23][25]

Epinefrin

EpiPen oto enjektörün eski bir versiyonu

Epinefrin (adrenalin) anafilaksi için öncelikli tedavi yöntemidir. Kullanılmaması için herhangi bir sebep yoktur. (hiçbir kesin kontrendikasyon yoktur).[3] Anafilaksiden şüphelenildiği anda, bir epinefrin çözeltinin orta anterolateral kalçadaki adaleye enjekte edilmesi önerilmektedir.[5] Hasta tedaviye iyi şekilde yanıt vermiyorsa, enjeksiyon 5 ila 15 dakikada bir tekrarlanabilir.[5] Vakaların %16-%35'inde ikinci doz gereklidir.[10] İki dozdan fazlası nadiren gerekli olur.[5] Adaleye enjeksiyon yapılması (kas içine uygulama), ilacın daha yavaş emileceği cilt altına enjekte edilmesine (cilt altına uygulama) tercih edilmelidir.[26] Epinefrinden kaynaklanan minör problemler arasında titreme, anksiyete, baş ağrıları ve çarpıntı yer alır.[5]

B-Blokör kullanan hastalarda epinefrin etkili olmayabilir.[10] Bu durumda, eğer epinefrin etkili olmazsa, damardan glükagon uygulanabilir. Glükagonun eylem mekanizması içinde β-alıcılar yer almaz.[10]

Gerekliyse, seyreltik çözelti kullanılarak epinefrin damara (intravenöz enjeksiyon) enjekte edilebilir. Ancak intravenöz epinefrin, düzensiz kalp atışları (disritmia) ve kalp krizleri ile (miyokard enfarktüs) bağlantılıdır.[27] Anafilaksi hastalarının epinefrini kendi kendilerine kaslarına enjekte etmelerini sağlayan oto epinefrin enjektörler tipik olarak iki doz halinde bulunur: biri 25 kilogramdan ağır ocuk ve yetişkinler için diğeri de 10–25 kg çocuklar için.[28]

Yardımcılar

Antihistaminler genelde epinefrine ek olarak kullanılır. Teorik sebeplere dayanarak etkili oldukları varsayılır, ancak anafilaksi tedavisinde gerçekten etkili olduklarına dair çok az kanıt vardır. 2007 Cochrane incelemesinde, önerilmeleri için yeterli kalitede herhangi bir çalışmaya rastlanmamıştır.[29] Antihistaminlerin sıvı artışı veya hava yolunda spazm oluşmasında etkili olduğuna dair bir inanış yoktur.[10] Hasta halihazırda anafilaksi nöbeti geçirirken kortikosteroidlerin bir fark yaratması pek mümkün görünmemektedir. Bifazik anafilaksi riskini azaltma umuduyla kullanılabilirler, ancak ileride anafilaksiyi engellemede ne kadar etkin oldukları belirsizdir.[23] Solunum cihazı (nebulizör) yoluyla verilen salbutamol, epinefrinin bronkospazm belirtilerini rahatlatmadığı durumda etkili olabilir.[10] Yumuşak kasları rahatlatabileceğinden dolayı, diğer önlemlere karşılık vermeyen hastalarda metilen mavisi kullanılır.[10]

Hazırlık

Anafilaksi riski altında olanların bir "alerji eylem planı" hazırlamaları önerilmektedir. Anne babalar, okullara çocuklarının alerjileri ve anafilaktik acil durumda neler yapılması gerektiği hakkında bilgi vermelidir.[30] Eylem planında genellikle epinefrin oto enjektörlerinin kullanılması, medikal uyarı bileziği takılmasının önerilmesi ve tetikleyicilerden nasıl korunulacağına dair danışmanlık yer alır.[30] Belirli tetikleyiciler için, vücudu alerjik reaksiyona sebep olan içeriğe karşı daha az hassas hale getirecek tedavi mevcuttur. Bu tür bir tedavi, ileride oluşabilecek anafilaksi nöbetlerini önleyebilir. Birkaç yıl süren deri altı desensitizasyonunun sokan böceklere karşı etkili olduğu bulunmuştur; oral desensitizasyonun da pek çok besine karşı etkilidir.[3]

Genel Görünüm

Sebebi biliniyorsa ve hasta acilen tedavi edilirse düzelme şansı oldukça yüksektir.[31] Sebebi bilinmese bile reaksiyonu durduracak ilaç tedavisi mevcut ise hasta genellikle iyileşir.[4] Ölüm genellikle solunuma (hava yolunun tıkanması) veya kardiyovasküler sebebe (şok) bağlı olarak gerçekleşir.[10][22] Anafilaksi, vakaların %0,7-20'sinde ölüme sebep olur.[4][9] Bazı ölüm vakaları dakikalar içinde gerçekleşir.[5] Egzersiz nedeniyle anafilaksi yaşayan hastalar genelde iyi sonuçlar alır; yaşları ilerledikçe daha az sayıda ve daha az şiddetli nöbetler geçirirler.[15]

Olasılık

Anafilaksi oranı yıllık olarak 100.000 kişide 4-5'tir [10] ve yaşam boyu riski ise %0,5-2%’dir.[5] Oranların yükseldiği görünmektedir. 1980'lerde anafilaksi oranı 100.000 kişide yıllık yaklaşık 20 iken, 1990'larda 100.000 kişide yıllık 50 olmuştur.[3] Artışın sebebi görünüşe göre besinlerden kaynaklanmaktadır.[32] Gençlerde ve kadınlarda risk daha yüksektir.[3][10]

Günümüzde anafilaksi, Birleşik Devletler’de yılda 500-1.000 ölüme (milyonda 2,4), Birleşik Krallık'ta yılda 20 ölüme (milyonda 0,33) ve Avustralya'da yılda 15 ölüme (milyonda 0,64) sebep olmaktadır.[10] Ölüm oranları 1970'ler ve 2000'ler arasında azalmıştır.[33] Avustralya'da anafilaksiden kaynaklanan ölümler kadınlarda çoğunlukla besinlere erkeklerde ise böcek sokmalarına bağlıdır.[10] Anafilaksiden kaynaklanan ölümler genellikle ilaç tedavisinden kaynaklanmaktadır.[10]

Tarihçe

"Aphylaxis" (Afilaksi) terimi 1902 yılında Charles Richet tarafından türetilmiştir ve daha sonra kulağa daha hoş geldiği için "anaphylaxis" (anafilaksi) olarak değiştirilmiştir.[11] Richet daha sonra 1913 yılında anafilaksi çalışmaları nedeniyle Tıp ve Psikoloji dalında Nobel Ödülüne layık görülmüştür.[4] Bununla beraber, reaksiyonun varlığı antik çağlardan beri bilinmektedir.[24] Terim Yunancadan gelmektedir |Yunanca sözcükler ἀνά ana, “karşı”, ve φύλαξις phylaxis, “koruma”.[34]

Araştırma

Anafilaksi tedavisinde, epinefrinin dil altından (sublingual epinefrin) uygulanabilmesine yönelik devam eden çalışmalar bulunmaktadır.[10] Anti-IgE antikor omalizumabın deri altından enjeksiyonu, tekrar oluşumun önlenmesine yönelik bir metot olarak geliştirilmekte olmakla beraber henüz tavsiye edilmemektedir.[5][35]

Anafilaksi, vücutta alerjen maddelere karşı oluşabilen ciddi bir alerjik reaksiyon biçimidir. Bu alerjen maddelere örnek olarak böcek zehirleri, polenler, yiyecekler, ilaçlar verilebilir.

Bu tür maddelere maruz kalınca bağışıklık sistemimizin antikorları bazı kimyasal maddeler (mesela histaminler) salarlar. Bu kimyasal maddeler de vücudumuzda burun akması, deri kızarıklığı, kaşıntı gibi çeşitli alerji bulgu ve belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olurlar. Anafilakside bu belirtiler daha ağır ve ciddi bir biçimde ortaya çıkar. Kimyasal maddeler daha bol miktarda salınırlar; bunun sonucunda saniyeler içinde ani kan basıncı düşüklüğü, solunum yollarında darlaşma ve buna bağlı solunum güçlüğü, şok, şuur kaybı ve sonunda ölüm görülebilir. Anafilaktik şokta, alınan antikor immunglobulinlerle birleşerek, kanda histamin seviyesini yükseltir. Bunun neticesinde kapiller damar geçirgenliği artar. Vazodilatasyon şekillenir ve kan plazmasından intersitisiyel alana (doku sıvısına) plazma geçişi olur.

Anaflaksi, aniden ortaya çıkan, vücudu etkileyen, kısa sürede ölümle de sonuçlanabilen, şiddetli antijen-antikor tepkimesidir. Kişinin duyarlı olduğu bir maddeyle(alerjen) karşılaşması nedeniyle ortaya çıkan anaflaksinin kısa sürede oluşturduğu şiddetli belirti ve bulgulara anaflaktik şok denilmektedir. Hafif, orta düzeyde ve şiddetli olmak üzere sınıflandırılabilir.

Genellikle, Penicillin, cephalosporinler, sulfonamidler, demir, thiamine, bazı lokal anestezikler vücuda zerk (enjekte) edildiğinde Çeşitli böcek sokmalarında (arı, ateş karıncası vd) Kişilerin duyarlı olduğu bazı besinler(Kabuklu deniz ürünleri, fıstık, ceviz, süt ve süt ürünleri, çilek, mango, çikolata vd) yenildiğinde veya içildiğinde Çevrede bulunan maddelerin (çiçek poleni, toz, duman, parfüm ve benzeri esanslar, toz veya gaz halindeki kimyasal maddeler) koklandığında ve/veya solunduğunda;

Anaflaksi 30 dakika içerisinde oluşursa da, bazen kişilere ve etkene göre bu ortaya çıkış süresi “saniyelerle saatler arasında” farklılık gösterebilir. Ölüm nedeni genellikle aniden oluşan bronkospazm(soluk yollarındaki daralmalar) ve bronşlardaki obstruksiyondur (soluk yolunda oluşan tıkanmadır). Hasta hayatta kalırsa belirtiler birkaç saat içerisinde kaybolur.

Anaflaktik/alerjik tepkiler, bir bölgede(lokal) veya tüm vücutta(sistemik) oluşabilir. Bölgesel etkilenme kısaca alerji olarak kabul edilirken, tüm vücudu etkileyen tepkiye anaflaktik şok denilmektedir. [1]

Kaynakça

Özel
  1. Tintinalli, Judith E. (2010). Emergency Medicine: A Comprehensive Study Guide (Emergency Medicine (Tintinalli)). New York: McGraw-Hill Companies. ss. 177-182. ISBN 0-07-148480-9.
  2. Oswalt ML, Kemp SF (Mayıs 2007). "Anaphylaxis: office management and prevention". Immunol Allergy Clin North Am. 27 (2). ss. 177-91, vi. doi:10.1016/j.iac.2007.03.004. PMID 17493497. Clinically, anaphylaxis is considered likely to be present if any one of three criteria is satisfied within minutes to hours
  3. Simons FE (Ekim 2009). "Anaphylaxis: Recent advances in assessment and treatment" (PDF). J. Allergy Clin. Immunol. 124 (4). ss. 625-36; quiz 637-8. doi:10.1016/j.jaci.2009.08.025. PMID 19815109. 27 Haziran 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2014.
  4. Marx, John (2010). Rosen's emergency medicine: concepts and clinical practice 7th edition. Philadelphia, PA: Mosby/Elsevier. s. 15111528. ISBN 9780323054720.
  5. Simons, FE (Mayıs 2010). "World Allergy Organization survey on global availability of essentials for the assessment and management of anaphylaxis by allergy-immunology specialists in health care settings" (PDF). Annals of allergy, asthma & immunology : official publication of the American College of Allergy, Asthma, & Immunology. 104 (5). ss. 405-12. PMID 20486330. 26 Nisan 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2014.
  6. Sampson HA, Muñoz-Furlong A, Campbell RL; ve diğerleri. (Şubat 2006). "Second symposium on the definition and management of anaphylaxis: summary report—Second National Institute of Allergy and Infectious Disease/Food Allergy and Anaphylaxis Network symposium". J. Allergy Clin. Immunol. 117 (2). ss. 391-7. doi:10.1016/j.jaci.2005.12.1303. PMID 16461139.
  7. Limsuwan, T (Temmuz 2010). "Acute symptoms of drug hypersensitivity (urticaria, angioedema, anaphylaxis, anaphylactic shock)" (PDF). The Medical clinics of North America. 94 (4). ss. 691-710, x. PMID 20609858. 26 Nisan 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2014.
  8. Brown, SG (4 Eylül 2006). "Anaphylaxis: diagnosis and management". The Medical journal of Australia. 185 (5). ss. 283-9. PMID 16948628.
  9. Triggiani, M (Eylül 2008). "Allergy and the cardiovascular system". Clinical and experimental immunology. Cilt 153 Suppl 1. ss. 7-11. PMC 2515352$2. PMID 18721322. 11 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2014.
  10. Lee, JK (Temmuz 2011). "Anaphylaxis: mechanisms and management". Clinical and experimental allergy : journal of the British Society for Allergy and Clinical Immunology. 41 (7). ss. 923-38. PMID 21668816.
  11. Boden, SR (Temmuz 2011). "Anaphylaxis: a history with emphasis on food allergy". Immunological reviews. 242 (1). ss. 247-57. PMID 21682750.
  12. Worm, M (2010). "Epidemiology of anaphylaxis". Chemical immunology and allergy. Cilt 95. ss. 12-21. PMID 20519879.
  13. editors, Marianne Gausche-Hill, Susan Fuchs, Loren Yamamoto, (2007). The pediatric emergency medicine resource (Rev. 4. ed. bas.). Sudbury, Mass.: Jones & Bartlett. s. 69. ISBN 9780763744144. 6 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2014.
  14. Dewachter, P (Kasım 2009). "Anaphylaxis and anesthesia: controversies and new insights". Anesthesiology. 111 (5). ss. 1141-50. doi:10.1097/ALN.0b013e3181bbd443. PMID 19858877.
  15. editor, Mariana C. Castells, (2010). Anaphylaxis and hypersensitivity reactions. New York: Humana Press. s. 223. ISBN 9781603279505. 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2014.
  16. Volcheck, Gerald W. (2009). Clinical allergy : diagnosis and management. Totowa, N.J.: Humana Press. s. 442. ISBN 9781588296160. 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2014.
  17. Drain, KL (2001). "Preventing and managing drug-induced anaphylaxis". Drug safety : an international journal of medical toxicology and drug experience. 24 (11). ss. 843-53. PMID 11665871.
  18. Klotz, JH (15 Haziran 2010). ""Kissing bugs": potential disease vectors and cause of anaphylaxis". Clinical infectious diseases : an official publication of the Infectious Diseases Society of America. 50 (12). ss. 1629-34. PMID 20462351.
  19. Bilò, MB (Temmuz 2011). "Anaphylaxis caused by Hymenoptera stings: from epidemiology to treatment". Allergy. Cilt 66 Suppl 95. ss. 35-7. PMID 21668850.
  20. Cox, L (Mart 2010). "Speaking the same language: The World Allergy Organization Subcutaneous Immunotherapy Systemic Reaction Grading System". The Journal of allergy and clinical immunology. 125 (3). ss. 569-74, 574.e1-574.e7. PMID 20144472.
  21. Bilò, BM (Ağustos 2008). "Epidemiology of insect-venom anaphylaxis". Current opinion in allergy and clinical immunology. 8 (4). ss. 330-7. PMID 18596590.
  22. Khan, BQ (Ağustos 2011). "Pathophysiology of anaphylaxis". Current opinion in allergy and clinical immunology. 11 (4). ss. 319-25. PMID 21659865.
  23. Lieberman P (Eylül 2005). "Biphasic anaphylactic reactions". Ann. Allergy Asthma Immunol. 95 (3). ss. 217-26; quiz 226, 258. doi:10.1016/S1081-1206(10)61217-3. PMID 16200811.
  24. Ring, J (2010). "History and classification of anaphylaxis" (PDF). Chemical immunology and allergy. Cilt 95. ss. 1-11. PMID 20519878. 17 Ocak 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2014.
  25. "Emergency treatment of anaphylactic reactions – Guidelines for healthcare providers" (PDF). Resuscitation Council (UK). Ocak 2008. 15 Mart 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Nisan 2008.
  26. Simons, KJ (Ağustos 2010). "Epinephrine and its use in anaphylaxis: current issues". Current opinion in allergy and clinical immunology. 10 (4). ss. 354-61. PMID 20543673.
  27. Mueller, UR (Ağustos 2007). "Cardiovascular disease and anaphylaxis". Current opinion in allergy and clinical immunology. 7 (4). ss. 337-41. PMID 17620826.
  28. Sicherer, SH (Mart 2007). "Self-injectable epinephrine for first-aid management of anaphylaxis". Pediatrics. 119 (3). ss. 638-46. PMID 17332221.
  29. Sheikh A, Ten Broek V, Brown SG, Simons FE (Ağustos 2007). "H1-antihistamines for the treatment of anaphylaxis: Cochrane systematic review". Allergy. 62 (8). ss. 830-7. doi:10.1111/j.1398-9995.2007.01435.x. PMID 17620060.
  30. Martelli, A (Ağustos 2008). "Anaphylaxis in the emergency department: a paediatric perspective". Current opinion in allergy and clinical immunology. 8 (4). ss. 321-9. PMID 18596589.
  31. Harris, edited by Jeffrey (2007). Head and neck manifestations of systemic disease. Londra: Informa Healthcare. s. 325. ISBN 9780849340505. 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2014.
  32. Koplin, JJ (Ekim 2011). "An update on epidemiology of anaphylaxis in children and adults". Current opinion in allergy and clinical immunology. 11 (5). ss. 492-6. PMID 21760501.
  33. Demain, JG (Ağustos 2010). "Anaphylaxis and insect allergy". Current opinion in allergy and clinical immunology. 10 (4). ss. 318-22. PMID 20543675.
  34. "anaphylaxis". merriam-webster.com. 12 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Kasım 2009.
  35. Vichyanond, P (Eylül 2011). "Omalizumab in allergic diseases, a recent review". Asian Pacific journal of allergy and immunology / launched by the Allergy and Immunology Society of Thailand. 29 (3). ss. 209-19. PMID 22053590.
Genel

Dış bağlantılar

Sınıflandırma
Dış kaynaklar
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.