Olba Krallığı

Olba Krallığı veya Olba Tapınak Devleti, ilk çağda Mersin ilin'de kurulmuş bir devlettir. Küçük bir devlet olan Olba Krallığı tarihinin büyük kısmını çevredeki Selevkos ve Roma İmparatorluğu gibi güçlü devletlerin vasalı olarak geçirmiştir. Günümüzde bu devletin izleri Mersin ilindeki yoğun antik eserlerde görülmektedir.

Olba Krallığı
Olba kenti nekropolünden
Başkent Olba
Hükûmet Monarşi (teokratik)
Rahip kral  
 Dağılışı
138
Ardıllar
Roma İmparatorluğu
Günümüzdeki durumu Mersin

Sınırları

Olba devleti Taşlık Kilikya'da Toros dağları zirveleri ile Akdeniz kıyısı arasında kurulmuş küçük bir devletti. Doğu sınırı yaklaşık olarak Lamas Çayı, batı sınırı da Göksu Irmağı idi. Bu bölgeye arkeologlar Olba Territorium (Türkçe: Olba Bölgesi) adını verirler. Bu bölge günümüzde Mersin'nde Erdemli ilçesinin batısı ile Silifke ilçesinin doğusunu kapsar.[1] Mersin Üniversitesi'nden Murat Özyıldırım'a göre, Olba sözcüğü’nün kelime anlamı Antik Yunancada ‘’şanslı’’, ‘’mutlu’’, ‘’başarılı’’ anlamına gelmekteydi.[2] Bölge arkeolojik eserler bakımından çok zengindir. Devletin başkenti günümüzde Toros Dağları üzerinde Uğuralanı olarak bilinen bir düzlükteydi. 36°05′08″K 33°58′09″D koordinatlarındaki kentin adı da Olba’ydı. Uzun süre, Olba kentinin o dönemdeki adının Ura olduğuna inanılmıştı. Ancak tarihi veriler Ura kentinin deniz kenarında olduğunu gösterdiğinden, Toros dağları üzerindeki başkentin antik dönemdeki adının Ura oldugu iddiası günümüzde şüphe ile karşılanmaktadır.[3] Başkent Olba, denizden yaklaşık bin metre yükseklikte olup akropolisi de, egemen olduğu vadiden yaklaşık 50 metre yükseklikteydi.[4] Olba kentinin bulunduğu düzlük Kızkalesi'nde denize akan Şeytanderesi adlı çayın üst çığırındadır. Olba kentinin 4 kilometre batısında ise Pranaka adlı bir ibadet yeri vardı. (Sonradan aldığı adla Diokaesereia, günümüzde Diokaesereia örenlerinin olduğu yerde Uzuncaburç beldesi yer alır.)

Tarihi

Tuna Akçay'a göre, ilkçağda "tapınak devlet" kavramı genelde tapınağa ait, kült organizasyonundan bağımsız sivil kurumların olmadığı, territorium içerisinde rahipliği, dini yönetimi" tanımlamak için kullanılır.[5] Tapınak devlet rahipler tarafından yönetilirdi. Seton LLoyd'a göre Olba rahiplerin yönettiği ve kutsallığını Helenistik Dönem öncesinden alan bir devletti.[6] Bu devlette eski bereket tanrılarına tapılıyordu. Devletin topraklarını ekenlere "tanrının çiftçileri" deniyordu. Tarihçi Strabon'a göre, rahiplerin çoğu Teukros veya Aias adındaydı.[5] Strabon ayrıca rahiplerin Kıbrıs'ta hüküm süren Teukros hanedanı ile akraba olduklarını da ileri sürüyordu.[7] Devlet Helenistik dönem öncesinde oluşmuş [8] Helenistik dönemde Seleukos İmparatorluğuna, daha sonra da Roma İmparatorluğuna bağlanmıştı.[6] Zeytincilik ve bağcılığa bağlı olarak hayli güçlü bir ekonomisi olan devlet Seleukos İmparatorluğunun son yıllarında büyük bir sorun ile karşılaştı. Otorite boşluğundan yararlanan Kilikya korsanları liman ve köyleri basıyor, yağma yapıyor, köy sakinlerini esir edip ve köle pazarlarında satıyorlardı. Bu durum Olba Devletine büyük zarar verdi.Seleukos İmparatorluğu korsanlarla baş edemiyordu. Roma İmparatorluğu ise başlangıçta, köle temin eden korsanlara karşı bir ölçüde müsamahalıydı. Ancak korsanlar Roma İmparatorluğuna da zarar vermeğe başlayınca, Roma senatosu korsanlar üzerine sefer yapma kararı aldı. Ne var ki ilk seferlerin başarıları geçici oldu. MÖ 104 de Marcus Antonius Orator ve MÖ 79 da Servilius Vatia Isauricus komutasındaki seferler sonunda korsanlık ancak kısmen bastırılabildi ve sorun çözülemedi. Sonunda bölgeye olağanüstü yetkilerle gönderilen Birinci Triumvirlik üyesi Pompey MÖ 66 yılında korsanları tamamen ortadan kaldırdı.[9] Böylelikle Olba Devleti de toparlanma fırsatı buldu. Ama artık bölgenin egemen gücü Roma İmparatorluğuydu. Zaten üç yıl sonra Seleukos İmparatorluğu da tarihten silindi.

Kraliçe Aba

Korsanların ortadan kaldırılmasından bir süre sonra Olba siyasetini yönlendiren kişi Kralice Aba oldu. Korsanlardan biri olan Ksenophanes’ın kızı Aba babasının öldürülmesinden sonra, tapınakta yetiştirilmiş ve evlilik yoluyla hanedana girerek Olba tarihinin en tanınan isimlerinden biri olmuştur. MÖ 43-39 yılları arasında işbaşında olan Kraliçe Aba Olba'nın Roma İmparatorluğuna bağlı bir vasal devlet olarak devamını sağlamıştır. O sırada Roma İmparatorluğu İkinci Triumvirligi üyesi Marcus Antonius Kilikya'yı, Olba toprakları dışında, Mısır Kraliçesi Kleopatra'ya tahsis etmişti.[10] Kraliçe Aba ise Kleopatra ve Antonius ile anlaşarak Olba topraklarının Roma İmparatorluğuna bağlı özerk yöneticisi oldu. Aba o sırada ortaya çıkan bir veba salgınında eşi Ailos Nikoronos'u ve iki oğlunu kaybetti. Yakınları için Kanlıdivane'nin (Canytelis) batısında bir anıt mezar yaptırdı.[11] Kanlıdivane'de Kraliçe Aba'ya ait bir yazıt vardır. Taki Aleksi tarafınadan okunduğu bildirilen yazıt şöyledirː[12]Aba, Kaligon Kapeos’un mirasçısı olup, Ailos Nikanoros Arios’un karısı ve Nikanor ve Arios’un anası olup, Arios’un vasiyeti ile görevlendirilip, Arios’un mezarına benden (Aba) başkasının konulmamasını istiyor ve emrediyorum. Bu emre karşı gelenin ve (onun) cehennemin kötü tanrılarının gazabını ve Sebaste (Ayas) şehri ve Kanigelle (Kanlıdivane) kentinin Sezar’ın veznesine 10.000 (drahmi) ödesin.

Aba öldükten sonra da devlet Aba'nın soyundan gelenlerce yönetilmeye devam edildi.

Devletin sonu

Olba Kraliçe Aba'nın Marcus Antonius ve Kleopatra ile kurduğu iyi ilişkiler sayesinde bir dönem daha devam ettiyse de bu sayılanların ölümünden sonra Olba'nın imparatorluk içindeki durumu bozulmağa başladı. İmparator Augustus tarafından MÖ 25 yılında bölgeye vali olarak atanan Kapadokya kralı Archelaus Sisines zamanında Olba yeniden güç kaybetti. Fakat Archelaus'un MS 17 deki ölümünden sonra Olba devletinin bir süre daha yarı bağlı yaşamına devam ettiği anlaşılmaktadır. Çünkü MS 138 yılına kadar Olba kendi parasını bastırabilmiştir. Antoninus Pius'un Roma İmparatoru olduğu dönemde ise Olba Roma İmparatorluğu adına para basmağa başlamıştır.[11]

Ancak, Olba devleti yıkıldıktan sonra da, başkent Olba bir Roma kenti olarak varlığını korudu. Roma İmparatoru Vespasianus MS 72 de artık Diokaesareia adını alan Pranaka kutsal yerini Olba kentinden ayırmıştı.[13] MS 199 yılında İmparator Septimius Severus bugünkü Kızılgeçit köyü dolaylarından başlayarak, Olba kentine Lamas ırmağından su getiren bir su kemeri ve çeşme yaptırdı. Su kemeri üzerindeki yazıtta "Olbalılar kenti" yazılıdır. Daha sonra kent Hristiyanlık döneminde Isauria eyaletine bağlı bir piskoposluk merkezi oldu.[14] Aynı dönemde sadece 4 kilometre batıdaki Diokaesareia da ayrı bir piskoposluk merkeziydi.

Çağdaş kültürde Olba ve Kraliçe Aba

Mersin'de çeşitli iş yerleri ticari isim olarak Olba veya Kraliçe Aba adlarını almıştır. Sivil Toplum Kuruluşları arasında da Olba adı yaygındır. Mersin Olba Fotoğraf derneği Oba adını almış olup[15], İçel Sanat Kulübü lokali de Olba adını taşımaktadır. Öte yandan, 2013 yılında çevrilmiş olan bir macera filmi de "Kral Yolu Olba Krallığı" adını taşımaktadır. Konusu Olba Territorium'da geçen Bu filmin yönetmeni Serli Seta Nişanyan yazarı da Derya Kaya'dır. Filmin oyuncuları arasında Nilgün Belgün, Murat Soydan, Arda Esen ve Doğa Rutkay gibi isimler vardır.[16] Kraliçe Aba'ya ilişkin en önemli eser ise Azeri sanatçı Ferhang Hüseyinov'un Kraliçe Aba adlı balesidir. Bu eserin metini Altay Bayram'a, kareografisi Şamil Teragulov'a aittir.[17] Eserin Dünya prömiyeri 13 Ekim 2005 tarihinde Mersin Devlet Opera ve Balesi tarafından yapılmıştır.[18] Eser metninin tarihi gerçeklere uygunluğu için Mersin Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ile ortak çalışmalar yürütülmüştür.[17]

Mersin Üniversitesinin 1998 yılından bu yana Olba dergisi adında yılda bir defa Mayıs ayında yayınlanan hakemli bir dergisi vardır.[19] Bu dergi Küçükasya, Akdeniz bölgesi ve Ortadoğu’ya ilişkin orijinal sonuçlar içeren Prehistorya, Klasik Arkeoloji, Klasik Filoloji (ile Eski Çağ Dilleri ve Kültürleri), Eski Çağ Tarihi, Nümizmatik ve Erken Hristiyanlık Arkeolojisi alanlarında yazılmış makaleleri kapsamaktadır.

Olba arkeolojisi

Olba Territorium çok sayıda arkeolojik eserlerle doludur. Arkeolog ve sanat tarihçileri tarafından incelenen bu eserlerden bazılarının adları şunlardırː AdamkayalarAkkale öreni   Cambazlı Kilisesi   Çatıören  Çanakçı Kaya Mezarları   Elaiussa Sebaste   Emirzeli   Kanlıdivane   Karakabaklı   Kız Kalesi   Lamas su kemeri   Mancınık Kalesi   Mezgitkale   Narlıkuyu   Öküzlü   Sinekkale   Tapureli   Uzuncaburç   Üçayaklı villa rustika.

Bu örenlerine ulaşmak için Mersin'i batıya bağlayan Devlet yolundan Limonlu beldesi - Silifke arasında kuzeye sapan asfalt il ve köy yollarını izlemek yeterlidir. Genellikle bu yerler Olba devleti döneminde yerleşim birimi olmuş, tapınaklar yapılmış, ancak Hristiyanlık döneminde bu eserlerin bir bölümü kiliseye çevrilmiştir. Kimi binalarda farklı kotlarda poligonal ve ortogonal taş işçiliği görülmesi binaların farklı dönemlerde kullanıldığını düşündürmektedir. Ayrıca daha sonra yapılan binalarda kullanılan inşaat malzemelerinin bir bölümü de devşirme taştır.

Başkent Olba kenti üzerindeki araştırmalar Hacı Bayram Üniversitesi'den Profesör Dr.Emel Erten başkanlığındaki bir ekip tarafından yürütülmektedir [2] Kentte yapılan yüzey araştırmaları ve kazı çalışmaları sonrasında ortaya çıkarılan eserler şunlardır. Su kemeri (aquaduct) , meclis (bouleuterion), çeşme (nymphaeum), binalar, sarnıçlar, ayrıca doğuya giden yol üzerinde çok sayıda kaya mezarı. En ilginç eserden biri 2015 yılında yapılan kazılarda ortaya çıkarılan bir taban mozaiğidir. İki ayrı pano halinde bulunan bu mozaiklerden ilkinde iki kadın ve bir erkek portresi ikincisinde ise kanatlı ve pelerinli melek tasvirleri bulunmaktadır. Bu mozaikler Silifke Müzesinde koruma altına alınmıştır.[20]

Silifke'den Başkent Olba'ya gitmek için, Silifke'den kuzeye giden 33-56 no.lu il yolu izlenir. Uzuncaburç üzerinden Olba'ya ulaşan yolun toplam uzunluğu 34 kilometredir.[21] Ancak doğuda aynı noktaya ulaşan başka yollar da vardır. Mersin Üniversitesi'nden Ümit Aydınoğlu antik dönemde sahilden içeriye giden bütün yolların Olba merkezli olduğunu belirtmektedir.[22] Mersin'den gelen ziyaretçiler için doğudaki yollar daha uygundur. Mersin'den Cambazlı üzerinden giden yolun uzunluğu yaklaşık olarak 100 kilometredir.

Olba Territorium'da yer alan SIT alanlarına ilişkin bir seçki aşağıdadır.

Kaynakça

Özel;
  1. Olba Territorium
  2. Fatma Şengül
  3. Celal Taşkıran
  4. Haberler
  5. Tuna Akçay
  6. Seton LLoyd, sf 219
  7. Olba aquaduct (İngilizce)]
  8. Emel Erten, Murat Özyıldırım, Tuna Akçay
  9. Hakan Öniz-Ahmet Ünal, sf 47
  10. Kevser Taşdöner
  11. Şahin Özkan
  12. Semihi Vural
  13. Silifke Belediyesi
  14. Mersin Valiliği, sf 231-232
  15. Olba Fotoğraf
  16. Mynet
  17. Yumuktepe Kraliçe Ana Balesi
  18. Petroturk Haber
  19. Olba Dergipark
  20. Olba kazıları
  21. T.C.Karayolları
  22. Ümit Aydınoğlu
Genel;
  • "Olba Territorium". World Archaeology. 5 Mayıs 2010. 15 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ekim 2019.
  • Şengül, Fatma. "Yeni Kültür destinasyonu". Turizm Araştırmaları Dergisi.
  • Taşkıran, Celal. "meydancıkkale Arkeoloji Alanı". Yumuktepe.
  • "Arkeolojik Yüzey çalışmaları Başlıyor". Haberler sitesi. 1 Temmuz 2008. 18 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Kasım 2019.
  • Alçay, Tuna. "Olba Tapınak Devleti". 15 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ekim 2019.
  • LLoyd, Seton (1998). Türkiye’nin Tarihi. Ankara: Tübitak. ISBN 975-403-084-7.
  • "Ancient aqueducts in Turkey". On the Traces of Ancient Cultures. 14 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Kasım 2019.
  • Ertem, Özyıldırım, Akçay, Emel, Murat, Tuna (11 Kasım 2019). "Olba". 9 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi.
  • Öniz, Hakan. Dana Adası. Arkeoloji ve Sanat yayınları. ISBN 978-605-396-484-1.
    This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.