Toplumsal yabancılaşma

Toplumsal yabancılaşma veya sosyal yabancılaşma, bireyler arasında ya da bir bireyle toplumdaki veya iş ortamındaki bir grup insan arasında düşük bir entegrasyon veya ortak değerler derecesi ve yüksek bir mesafe veya izolasyon derecesiyle yansıyan sosyal ilişkilerde bir durumdur.[1] Birkaç klasik ve çağdaş kuramcı tarafından geliştirilen sosyolojik bir kavramdır. Kavramın disipline özgü birçok kullanımı vardır ve hem kişisel psikolojik bir duruma (öznel olarak) hem de bir tür sosyal ilişkiye (nesnel olarak) gönderme yapabilir.

Geçmişi

Yabancılaşma terimi, çeşitli ve bazen çelişkili anlamlarla çağlar boyunca kullanılmıştır. Antik dönemde daha yüksek bir tefekkür, coşkunluk veya birleşme durumuna ulaşmanın metafizik bir anlamı olabilir. Yeni Ahit, Yunancada apallotrioomai ("yabancılaşmak") teriminden bahseder. Altınçağ'daki uzaklaşma fikirleri de yabancılaşma kavramı olarak tanımlanmıştır. Çift pozitif ve negatif yabancılaşma duygusu, Gnostisizm olarak adlandırılan manevi inançlarda geniş bir biçimde gösterilmiştir.

Kaynakça

  1. Ankony, Robert C., "The Impact of Perceived Alienation on Police Officers' Sense of Mastery and Subsequent Motivation for Proactive Enforcement", Policing: An International Journal of Police Strategies and Management, vol. 22, no. 2 (1999): 120–32. 11 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.