Türk animasyon tarihi

Türk animasyon tarihi, Türkiye'de 20. yüzyılın ortalarına doğru geleneksel canlandırma teknikleriyle Türk karikatürcülerin kısa filmler oluşturma denemeleriyle başlamış; 1960'ların ortalarında canlandırma, reklam ajanslarının yoğun ilgisine mazhar olmuş ve ticari işlerde yoğun olarak kullanılır hale gelmiştir. Uzunca bir süre deneysel çalışmalar ve reklam işleriyle var olan Türk animasyonu, 1970'lerde festival katılımlarıyla birlikte her ne kadar daha sanatsal ürünler vermişse de, 1990'larda eğitim kurumlarınca canlandırma bölümleri açılana ve 2000'lerin sonunda canlandırma devlet tarafından desteklenene değin sektör devamlılık arz edememiştir. 2010'larla birlikte televizyon dizileri, uzun metraj filmler ve kısa animasyonların niceliği ve niteliği artmış; yurt dışına ihraç ve yurt dışından şirketlerle ortak yapımlar ortaya çıkmıştır. Türkiye'de animasyon filmlerle ilk tanışma ise 1930'lu yıllarda yabancı film dağıtımcılarının ülkeye girmesiyle beraber toplu gösterimlerin yaygınlaşması neticesinde cereyan etmiştir. Türkiye'de yayınlanan ilk animasyon, Walt Disney yapımı İskelet Dansı isimli filmdir.

Tarihçe

20. yüzyılda Türk animasyonu

1940'larda, Türkiye'de ilk animasyon denemelerinden biri, 1947 yılında vefat eden karikatürist Cemal Nadir Güler'in, yarattığı Amcabey isimli çizgi roman tiplemesini kendi imkânlarıyla canlandırmaya çalışmasıdır fakat teknik ve maddi imkânsızlıklar nedeniyle bu çaba sonuçsuz kalmıştır. 1947-1949 yılları arasında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde eğitmen olarak görev alan Vedat Ar'ın bir grup öğrencisiyle beraber ürettiği üç dakikalık kısa canlandırma Zeybek Oyunu, ilk Türk animasyonu olarak anılmaktadır.

1950'lerde ise Turgut Demirağ'ın yapımcılığında, Yüksel Ünsal'ın yönetiminde 1951-57 yılları arasında yapımı tamamlanan ve Türkiye'nin ilk uzun metraj animasyon çalışması olarak gösterilmesi beklenen Evvel Zaman İçinde isimli film, renklendirme işlemleri için gönderildiği ABD'de kaybolmuştur.[1] Bu dönemde Vedat Ar tarafından kurulan Filmar Stüdyosu kısa film çalışmalarını sürdürmüş, Süheyl Gürbaşkan tarafından kurulan İstanbul Reklam Ajansı ise animasyonu reklam sektöründe değerlendirmek üzere daha fazla karikatürist istihdam etmiştir.

1960'lı yıllarda Türkiye'nin ilk devlet televizyonu TRT'nin kurulmasıyla birlikte oldukça fazla reklam ajansı kurulmuş ve Türk animasyon çalışmaları da çoğunlukla reklam üzerine gerçekleştirilmiştir.

1970'ler ve 1980'ler, reklam sektörüyle tecrübe kazanan Türk animasyonunun bir sanat ürünü olarak değer kazandığı, ödüllü festivallerin gerçekleştirildiği ve Türk filmlerinin yurt dışındaki festivallere ilk kez katılım gösterdiği yıllara denk gelir. Bu dönemde Tan Oral'ın TRT Kültür ve Sanat Bilim Ödülleri Kısa Film Yarışması'nda birinci seçilen Sansür isimli kısa filmi, TRT tarafından söz verildiği halde televizyonda yayınlanmamıştır.[2] Amentü Gemisi Nasıl Yürüdü? isimli kısa film ise, Annecy Uluslararası Animasyon Film Festivali gösterilen ilk Türk yapımı olmuştur. Ateş Benice'nin Stereo isimli kısa film, Zagreb Film Festivali'nde gösterilmiş, Ali Murat Erkorkmaz'ın Quick Case isimli kısası da yine Annecy'de yer bulmuştur. Ayrıca 1988 yılında Derviş Pasin tarafından hazırlanan Boğaç Han isimli 50 dakikalık film, ilk uzun metraj Türk animasyonu olarak kabul edilir.[3]

1990'larla birlikte Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde Türkiye'de ilk defa animasyon bölümünün kurulmasıyla okullu canlandırmacıların yetiştirilmesi için önemli bir adım atılmıştır. Yine 1993 senesinde Çizgi Filmciler Derneği kurulmuş ve dernek Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca desteklenmiştir. Buna karşın animasyon, bu dönemde de reklam sektörüyle var olmaya devam etmiştir. Özel kanalların ardı sıra açılmasıyla birlikte reklam sektöründe özellikle üç boyutlu canlandırma teknikleri sıklıkla kullanılmıştır.

21. yüzyılda Türk animasyonu

2000'ler farklı üniversitelerde yeni animasyon bölümlerinin açılması ve 2008 yılında TRT Çocuk kanalının kurulmasıyla[4] birlikte Türk animasyonu hiç olmadığı kadar talep görmeye ve var olmaya başlamasına tanıklık etti.

2010'lar ile birlikte sektörde firma sayısı ve deneyim oldukça arttı. Devlet kanalı dışında özel kanallara da televizyon dizileri üretilir hale geldi. Dahası televizyon projeleri sinemaya uzun metraj olarak uyarlanır hale geldi. Sinema için yerli yapım animasyon ve canlı aksiyonun bir arada olduğu filmler üretildi. 2011 yılında Canlandıranlar Derneği, 2012 yılında ASIFA Türkiye kuruldu. Yerli yapım kısa animasyonlar, yurt dışında festivallerde Türkiye seçkilerinde sergilenmeye başladı. Bu dönemde reklam sektöründen deneyimli Mehmet Kurtuluş ve Ayşe Ünal'ın ortak yönettikleri, çizgi roman uyarlaması yetişkin animasyonu Kötü Kedi Şerafettin Annecy'de uzun metraj seçkisinde yer alan ilk Türk filmi oldu. Film, onlarca festival katılımı ve çeşitli ödüller için adaylıklar almasının yanı sıra birçok ülkede dublajlanarak sinema ve televizyonlarda gösterildi; DVD, Blu-ray ve VOD için yayınlandı.

Türk animasyon listeleri

Daha fazla bilgi için: Türk animasyon sinema filmleri listesi

Kaynakça

  1. "Reklam sektörünün duayen ismi hayata veda etti!". MedyaRadar.com. 30 Ocak 2017. Erişim tarihi: 14 Aralık 2018.
  2. "Altın Portakal'da sansüre karşı 'Sansür'!". Milliyet. 11 Eylül 2012. 15 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Aralık 2018.
  3. Mutlu, Sefa (16 Ağustos 2014). "Türkiye'nin çizgi dedesi: Derviş Pasin". timeturk.com. 15 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Aralık 2018.
  4. "TRT Çocuk yayına geçti". Radikal. 1 Kasım 2008. 15 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Aralık 2018.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.