Sürekli bas

Barok dönemde (1600-1750) neredeyse evrensel geçerliliği olan sürekli bas (basso continuo) partisi, bir bas çizgisi ve bir akor sürekliliği sağlayarak müziğin armonik yapısını oluşturmak için ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Genellikle continuo olarak kısaltılır ve sürekli bas partisini seslendiren çalıcılara sürekli bas grubu denir.

Küçük bir grup şarkıcı için klavsen ve bas viyol sürekli bas partisini çalarken.

Zorunluluklar

Sürekli bas partisinin nasıl çalınacağı genellikle sanatçıların takdirine bırakılır (veya büyük bir performans için şefe ) ve uygulama, Barok dönemi içinde büyük ölçüde değişmiştir. Bir klavsen, org, lute, tiorbo, gitar, regal veya arp gibi akor çalabilen en az bir çalgı dahil edilmelidir. Ek olarak, viyolonsel, kontrbas, bas viyola veya fagot gibi bas ses bölgesinde çalınan herhangi bir sayıda çalgı dahil edilebilir. En azından modern performanslarda en yaygın kombinasyon çalgısal eserler için klavsen ve viyolonsel ve operalar gibi din dışı vokal eserler ve dinsel müzik için org ve viyolonseldir. Özellikle düşük perdeli bir solo sese (örneğin bir bas şarkıcısı) eşlik ederken bir kontrbas eklenebilir.

Tipik çalıcılar, büyük toplulukta kullanılan çalgı aileleriyle eşleşir:eserde obua veya diğer nefesli çalgılar varsa fagot dahil olur, ancak sadece yaylılar varsa viyolonsel ve/veya kontrbas ile sınırlandırır. Arp, lut ve diğer telli çalgılar, 17. yüzyılın başlarındaki müziğin daha tipiktir. Bazen çalgılar besteci tarafından belirtilir: Claudio Monteverdi L'Orfeo operasında (1607), pastoral sahnelerde bas viol ile birlikte birden fazla klavsen ve lut gibi son derece farklı bir çalgılama gerektirir.

Klavye (veya bir diğer akor çalabilen çalgı) icracısı, nota olarak yazılı bir bas çizgisine ek olarak, önceden belirlenmiş ve performansta doğaçtan çalınan akorları tamamlamak için notaların üstündeki rakamsal şifreleri akor haline getirerek sürekli bir parti gerçekleştirir (doğaçlama bir şekilde ekler). Aşağıda açıklanan şifreli bas bir rehberdir, ancak müzisyenlerin müzikal yargılarını ve diğer çalgıları veya seslerini (özellikle ezgisel ana hat ve içinde bulunabilecek herhangi bir arıza) bir rehber olarak kullanmaları beklenir. Deneyimli çalıcılar bazen diğer çalgı partilerinde bulunan motifleri doğaçlama akor eşliğine dahil ederler. Bu tür müziğin modern versiyonları, doğaçlama yerine genellikle bir çalıcı için partilerin notasyonunda tamamen yazılan, somut bir bir klavye partisi oluşturur. Bununla birlikte, dönemsel icracıların (HIP) artmasıyla, Barok çalıcıların yaptığı gibi, parçalarını rakamsal şifrelerden doğaçlayabilen sürekli bas çalgıcılarının sayısı artmıştır.

Notasyon

Bir sürekli bas partisi, bas çalgısının somut notalarının sizek üzerine yazılmış notasyonu üzerine, bazı rakamlar, arızalar (diyez, bemol, naturel) ve bazen yatay çizgiler ve diğer belirteçlerle, ardı ardına hangi akorların çalınması gerektiğini ve sonraki akora nasıl bağlanacağını tamamen şifrelere dayalı bir şekilde gösterir.

Tasto solo ifadesi, bir sonraki rakamla karşılaşılana kadar sadece bas hattının (herhangi bir üst akor olmadan) kısa bir süre çalınacağını belirtir. Bu, akor çalma çalıcısına bir süre doğaçlama akor çalmaması gerektiğini ifade eder. Tasto solo'nun belirtilmesi gerekliliği, aksi takdirde şifreli bas hattının bir bölümünde hiçbir şifre yoksa, akor çalan çalıcının ya bir kök pozisyon üçlüsü olduğunu varsayması ya da başka bir şifrenin ima ettiği harmonik hareket. Örneğin, Do majör tondaki bir sürekli bas partisi, birinci ölçüdeki bir Do notası ile başlar ve ikinci ölçüde bir Si notasına inerse, rakam olmasa bile çalıcı bunun büyük olasılıkla dominant akorun (Sol Majör) birinci çevrimi olduğunu (akorun alt notasından üste doğru Si – Re – Sol) düşünecektir.

Besteciler aşağıda açıklanan kullanımlarda tutarsızdı. Özellikle 17. yüzyılda, besteci akorun ne olması gerektiği belli ise sayılar yazmazdı. Claudio Monteverdi gibi erken besteciler oktavı 10, 11 ve 15 gibi bileşik aralıklarla belirttiler.

Sayılar

Şifreli Bas için Ortak Sayılan Şifreler
Üçlü Akorlar (Triad akorlar)
Akorun durumu Bas üstündeki aralıklar
Sembol Örnek
Kök akor 53 Yok
1. çevrim 63 6
2. çevrim 64 64
Yedili akorlar
Akorun durumu Bas üstündeki aralıklar Sembol Örnek
Kök akor 7

5

3

7
1. çevrim 6

5

3

6

5

2. çevrim 6

4

3

4

3

3. çevrim 6

4

2

4 ya da 2

2

Triadlar ve yedili akorlar için modern şifreler sağdaki tabloda gösterilmektedir.

Sayılar, bir notanın çalınması gereken verilen bas çizgisinin üzerindeki dizi adımı sayısını gösterir. [1] Örneğin:

Burada bas notası Do'dur, 4 ve 6 sayıları, dördüncü ve altıncı notaların çalınması gerektiğini, yani Fa ve La'yı gösterir. Başka bir deyişle, Fa Majör akorunun ikinci çevrimi gerçekleştirilmelidir:

3 veya 5 sayılarının normal olarak anlaşılacağı durumlarda, genellikle nota üzerine yazılmaz. Örneğin:

aşağıdaki anlama gelmektedir.

ve şu şekilde çalınabilir.

Bununla beraber çalıcı, notaları hangi oktavda çalacağını kendisi seçebilir ve genellikle blok akorlar yerine arpej olarak çalmak veya müziğin temposuna ve dokusuna bağlı olarak doğaçlama süslemeler eklemek gibi detayları göz önünde bulundurmalıdır.

Bazen, sayıların bazıları atılır: 2 kendi başına 42 veya şifrelerini ifade edebilir. Örneğin. Şifreli bas-yazan kişinin açısından bakıldığında, bu bas nota açıkça üçüncü çevrim yedili akordur, bu nedenle altıncı aralık, çalıcının otomatik olarak çıkarması gereken bir aralık olarak görülür. Çoğu durumda, genellikle akorun ilerleyişinden veya ezgiden anlaşılabileceği yerlerde, tüm şifreler gözardı edilebilir.

Bazen akor değişir, ancak bas notasının aynı kalır. Bu durumlarda, yeni akorun rakamları, ölçüde çalınması gereken yere yazılır.

aşağıdaki gibi gerçekleştirilebilir:

Bas notası değişirken üstteki akordaki notalar değişmeden devam ediyorsa, akorun tutulacağı sürece, şifrenin veya rakamların yanında bir çizgi çizilir:

aşağıdaki gibi gerçekleştirilebilir:

Bas hareket ederken, üst notalar yerinde kaldığı için aralığın da değiştiği bu durumda 63 'ten 74'e geçilmiş olur fakat ek şifre yazılmaz.

Arızalar

Bir arıza tek başına numarasız gösterildiğinde, en pes notanın üçlü üzerindeki notaya uygulanır; en yaygın olarak, bu akorun ortadaki sesidir. [2] Aksi takdirde, bir sayı gösterilirse, yanlışlıkla söz konusu aralığı etkiler. [1] Aşağıdaki örnek, bas notasının üstünde yazılmış numarasız bir arızanın üçlüye uygulandığı, yaygın varsayılan anlamını gösterir:

hepsi aşağıdaki gibi gerçekleştirilebilir:

Bazen arıza numaradan önce değil numaradan sonra gösterilir.

Alternatif olarak, bir sayının yanına yerleştirilmiş bir artı, o notanın perdesinin bir yarım ton yükseltilmesi (tizleştirilmesi) anlamına gelir (böylece normalde bemol ise naturel olur ve normalde naturel ise diyez olur). Bunu belirtmenin farklı bir yolu, sayının kendisinde ters eğik çizgi çizmektir. [2] Aşağıdaki üç notasyonun hepsi aynı şeyi gösterir:

hepsi aşağıdaki gibi gerçekleştirilebilir:

Daha nadiren, bir sayı boyunca ileri eğik çizgi bir adımın bir yarım ton düşürüleceğini (pesleştirileceğini) gösterir:

her ikisi de aşağıdaki gibi gerçekleştirilebilir

Diyezler veya bemoller ana ton belirtecinde kullanıldığında, özellikle 17. yüzyıl müziğinde biraz farklı bir anlama sahiplerdi. Ana ton belirtecinde bir bemolü iptal etmek için diyez sembolü kullanılabilir veya tam tersi, naturel sembolü yerine kullanılabilir.

Konuya dair bir örnek

Şifreli bas örneği. J. S. Bach (BWV 443) Beschränkt, ihr Weisen'den alınmıştır . bağlantı=| Bu ses hakkında Play 

Tarihçe

Sürekli bas, Barok döneminin önemli bir yapısal ve tanımlayıcı unsuru olmasına rağmen, klasik dönemin (yaklaşık 1800'e kadar) dinsel koro eserlerinin çoğunda (ancak bunlarla sınırlı değildir) kullanılmaya devam etti. [3] Bir örnek, C. Ph. E. Bach'ın re minör, flüt, yaylılar ve sürekli bas için konçertosudur. 19. yüzyılda kullanımının örnekleri daha nadirdir, ancak vardır: Anton Bruckner, Ludwig van Beethoven ve Franz Schubert'in mass gibi dinsel eserleri, örneğin, bir org çalıcısı için olan bir sürekli bas partisine sahiptir.

Kaynakça

  1. "Figured Bass Notation" (PDF). 10 Ekim 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Temmuz 2018.
  2. Harmony, Fifth Edition. New York: W. W. Norton. 1987. ss. 84-86. ISBN 978-0-393-95480-7.
  3. "Classical Era (1750-1820) 20 Eylül 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.", TheGreatHistoryofArts.Weebly.com. Accessed: 27 July 2017.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.