Roma çimentosu

Roma çimentosu 1780’lerde James Parker tarafından geliştirilen ve 1796’da patenti alınan bağlayıcı türünden bir yapı malzemesidir. Aslında Romalılar tarafından kullanılan yapı malzemeleriyle hiçbir ilgisi yoktur. Hem kil mineralleri hem de kalsiyum karbonat içeren bazı kil birikintilerinde bulunan ve septaria olarak bilinen nodüllerin pişirilmesi sonucu elde edilen bir "doğal çimento"dur. Pişirilen nodüller ince toz halinde öğütülür. Kumla karıştırılarak harç haline getirildiğinde bu malzeme, 5–15 dakika içerisinde sertleşir. Roma çimentosunun başarısı, başka üreticilerin yapay kil ve tebeşir taşı karışımlarını pişirerek rakip ürünler geliştirmesine yol açmıştır.

Özellikle bu tür malzemelerle 19. yüzyılda üretilmiş yapı dış cephelerinin onarım sorunları nedeniyle son yıllarda doğal çimentolar ile bunların özel bir çeşidi olan Roma çimentolarına ilgi artmıştır. Bu konuyla ilgili için karışıklık kullanılan terminolojiden kaynaklanmaktadır. Roma Çimentosu, James Parker tarafından 1796'da patentleştirdiği malzemeye verilen addır. Bu aslında bir doğal çimento, yani ocaktan çıkarılan, pişirilen ve ince toz halinde öğütülen bir marn (kil içeren kireç taşıdır).

Artık kaybolmuş bu doğal çimento üretim teknolojisini yeniden anlamak ve üretmek için Avrupa Birliği tarafından birbirini izleyen iki proje gerçekleştirilmiştir: Bunlar sırasıyla ROCEM ve halen devam eden ROCARE projeleridir. Bu projelerin her ikisi de yalnızca, Roma Çimentosu olarak adlandırılan doğal çimentolara odaklanmış olup erken yapay çimentolar kapsamları dışında kalmaktadır.

Tarihçe ve Özellikler

Parker'ın 1796 tarihli patentini izleyerek 19. yüzyılda Avrupa’nın farklı bölgelerinde, aynı zamanda 'çimento taşı' olarak da bilinen uygun tipte marn kaynakları bulunmuş ve farklı özelliklere sahip doğal çimentolar kullanıma girmiştir. 1824 yılında Joseph Aspdin Portland çimentosunu 'bulmuştur'. Bu yöntem, çeşitli bileşenleri bir araya getirerek doğal çimentonun yapay olarak elde edilmesine dayalıdır. Bunu izleyerek benzer biçimde ve birbirinden bağımsız olarak bulunan ya da kopyalanan Portland çimentosu ve türevleri ortaya çıkmıştır. Bu malzemeler aynı zamanda Proto (Erken) Portland çimentosu olarak da adlandırılır.

Erken Portland çimentosu, aynı dönemde üretilen doğal çimentolardan farklı bir kimyasal yapıya sahiptir: Diğer doğal çimentolardan daha yüksek bir ısıda pişirildiğinden, geleneksel düşey kilnde pişirilmiş doğal çimentolar ile daha geç dönemde yatay kilnlerde pişirilen yapay çimentolar arasında yer alır ve bu pişirme sıcaklığına uygun özellikler taşır. Ancak bu çimento günümüzde de kullanılan ve yapay çimento olarak sınıflandırılan modern basit Portland çimentosu ile tam eşdeğer değildir.

1860’larda döner yatay kiln teknolojisinin geliştirilmesi, çimento niteliklerini çok farklılaştırmış ve modern yapay çimentonun ortaya çıkmasını sağlamıştır. Elbette bugün tarihsel bir yapıda kullanılmış özgün bir sıva örneğinde yer alan bağlayıcının doğal çimento (tek kaynaklı marn) mı yoksa yapay bir çimento mu olduğunu söylemek güçtür; ancak çimentonun pişirilmesinde düşey ya da yapay bir kiln kullanıldığı kolaylıkla belirlenebilir. Diğer bağlayıcılardan farklı olarak, doğal çimento ya da Roma çimentosu terimleri, tek bir kayaç kaynağından gelen bir çimentoyu tanımlar. Erken ya da Proto Portland çimentosu terimi ise çeşitli farklı kaynaklardan ve yapay olarak karıştırılan malzemelerden üretilen erken çimentoları kapsar. Bu makalede sözü edilen 19. yüzyıl çimentoları için kullanılan genel geçer bir terminoloji yoktur.

Kaynakça

  • N. Baturayoğlu Yöney, A. Ersen, “İstanbul’da 19. Yüzyıl Sonu ve 20. Yüzyıl Başında Kullanılan Erken Çimentolar”, Mimarlıkta Malzeme, sayı 13, 2009/3, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, İstanbul: 53-65.
  • N. Baturayoğlu Yöney, “‘Roma Çimentosu’: Tarihçesi, Özellikleri ve Onarımı”, Restorasyon Konservasyon Çalışmaları5 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., İstanbul Büyükşehir Belediyesi KUDEB, sayı 10, Temmuz-Ağustos-Eylül 2011: 53-66.

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.