Misket
Misket, (bilye, cicoz, mile), çocukların oyuncak olarak kullandığı, genellikle kemik, cam veya demirden yapılan küçük, sert, küre biçimindeki toplara denir. Bursa'da cilli olarak adlandırılır. Bilye (İtalyanca: (biglia)“bilya” okunur), misket dışında Ege yöresinde meşe olarak da adlandırılmaktadır. Sivas bölgesinde de "cıncık" ismini alır.
Türkiye'de misket
Eskiden yuvarlak çakıllar ya da meyve çekirdekleri bilye olarak kullanılırken, 18. yüzyılda mermer bilyeler yapıldı. Bilye oyunlarının adı ve kuralları oynandığı ülkeye göre değişiklik gösterir. Türkiye'de renkli cam bilyelere "misket" denir. En çok oynanan bilye oyunları ise “tumba”, “kuyu” ve “Üçgen”dir.
Bilye oyunlarında ortak nokta, bilyeyi yuvarlayarak başka bir bilyeye çarptırmak ve onu kazanmaktır. Bilye, kıvrılan işaret parmağının içine oturtulur ve başparmakla itilerek atılır. "Kaptan Oyunu"nda, bilyeler yerde açılan belirli sayıda çukura önceden saptanmış bir sıraya göre sokulmaya çalışılır. Bunu başaran oyuncu, rakibinin bilyesine atış yapma hakkı kazanır.
Genellikle cam veya demir bilyelerle oynanan oyunlardır. Çok değişik kurallarla oynanan çeşitleri vardır.
Terimler
- Eldeş (kondik, ellik, gaflik, başlık, Eneke): Atış yapılan misket.
- Kemik: Kemik misket mermerimsi yapıda beyaz ve üzerinde desenler olan miskete denir.
- Baş: Sağ veya solda bulunan en kenardaki miskettir. Vurunca bütün misketler alınır.
- Baş altı: Başın hemen yanındaki miskettir.
- Baş altının altı: Baş altının yanındaki miskettir.
- Öbür: Başın olmadığı diğer kenardaki miskettir.
Misket oyunları
Şap
Şap oyunu istenildiği kadar kişi ile oynanabilir bunu oyunu kuran oyuncu belirler.Misketler şap denen yuvarlağın içine kaçlık oynanıyorsa o kadar dizilir.Birincilik için duvar kenarına misketleri atarlar kimin misketi daha öndeyse o kişi birinci olur. Sonuncu olan oyuncu ise şapın kaç oldugunu ve yenmenin ne zaman olduğunu belirler.Özetle şapın kaç olduğu şöyle açıklanabilir: Yuvarlağın içine bir kez girerildiğinde oyun kaybedilir. Normal şartlarda bu bir olur ancak bunu sonuncu yükseltebilir. Yeme sonlu başlı denirse oyundaki oyuncu yerden misket çıkarırsa diğer oyuncuyu vurur ve yerdekiler o oyuncunun olur. Yeme son derse oyunun içinde misket çıkarsa bile oyunun sonunu beklemelidir ve o zaman yerden misketi son çıkaran oyuncu rakibini vurmaya çalışır. Vurduğu takdirde rakibinin yerden çıkardığı misketi alır.Birde en başta hiç kimse yerden misket çıkartmadan birbirini vurursa kaynaşma olur.Bu durumda misketler ebeden yeniden atılır.
Çukur
Çukur oyununda oyuncular çukura misketlerini koyarlar. Oyun başladıktan sonra çukura ilk misketini sokan oyuncu tüm misketleri alır ve oyun yeniden kurulur.
Karış
Genişçe ve düz bir alanda 2 ya da daha fazla oyuncu ile oynanır. İlk oyuncu misketini genellikle çok uzak veya çok yakın olmayacak şekilde ileriye doğru atar. Onu takip eden oyuncu, diğer oyuncunun attığı miskete vurmaya veya en azından 1 karış mesafesi kadar yaklaşmaya çalışır. Genelde vurmak amaçtır. Çünkü eğer vurulamaz ise yahut karış mesafesine gelinemezse bir sonraki elde diğer oyuncu yakında bulunan oyuncunun misketini kolaylıkla vurur. Oyun bu şekilde sırayla belirlenen alan içinde misketlerle gezilerek oynanır. Oyun başlamadan ödül miktarı kararlaştırılır. Örneğin vuruş 2 karış 1 misket gibi. Bu durumda bir oyuncu diğer oyuncunun misketini vurduğunda, vurduğu kişiden 2 misket alır. Şayet karış açmışsa (kendi karışıyla bir karış mesafeye yaklaşmışsa) 1 misket alır. Vurma ya da karış açma eyleminden sonra o anda bulunulan noktadan oyun tekrar açılır. Genelde vurulan kişi son açılır. Oyun karışsız da oynanabilir.
Tumba
Genişçe ve düz bir alanda 2 ya da daha fazla oyuncu ile oynanır. Yere belirli bir sayıda (mesela. 2 ünite) misket dikilir ve dik olmalıdır. İlk atan oyuncu baş tarafı söyler. Ve başı vuran oyunucu ondan sonraki bütün misketi alır. Hangisini vurduysa oradan baş tarafa doğru değil de diğer taraftaki bütün bilyeleri alır. Eğer 2 bilyeye birden değerse tık olur ve tekrar dener. Ama hem baş tarafa deyip hem de başka bir miskete değerse tık olmaz oyuncu bütün bilyeleri alır.
Cımbız
Tumba Oyunun bir alt versiyonudur. Tumba oyunu arasında söylenebilir.Dizilen misketlerden sonra ilk atan oyuncu cımbız diyebilir. Cımbız'ın tumba'dan tek farkı dizilen her bilye baş özelliği taşımasıdır. Yani dizilen bilyeleren herhangi birini dakkanız ile vurursanız dizilmiş bütün bilyelere sahip olursunuz.
Üçgen
Bir diğer adı mors olan üçgen Genelde iki ve daha fazla oyuncuyla daha çok toprak zeminde oynanan bu oyunda yere bir üçgen çizilir. Kaçar oynandığına karar verildikten sonra misketler, üçgenin köşelerine birer adet koyulur. Artan misketlerde üçgenin içerisine gelişigüzel koyulur. Üçgenden 3-4 metre uzağa atış çizgisi çizilir. Üçgenin olduğu bölgeden atış çizgisine doğru oyuncular dakkalarını (kafliklerini) fırlatır. Atış çizgisine en yakın olan oyuncu ilk atış hakkını kazanır. Sıralama çizgiye yakınlığa göre belirlenir. Amaç oyuncunun misketleri üçgenin içerisinden çıkararak bilye hazinesini arttırmasıdır. Çıkarttığınız her bilye sizindir. Kural olarak atış çizgisinden yapılan ilk atış dışındaki diğer tüm atışlarda “mumdirek tekniği” kullanılarak atış yapılması esastır.
Mors
Yere önce bir üçgen çizilir. Her oyuncu bu üçgenin içine kendi misketlerini diker. Oyuncular ayrıca, ellerine iyi oturan çocuk argosunda kaflik adı verilen bir oyun misketi kullanırlar ve başlangıçta bu kafliği üçgenden uzak bir yere atarlar. Oyuna ilk olarak, üçgenden en uzağa kafliğini atan oyuncu başlar. Amaç, bu misketle üçgen içindeki misketlere vurarak üçgen dışına çıkarmak ve bu çıkardığı misketleri kazanmaktır. Çocuk argosunda misket kazanmaya ise ütmek adı verilir. Eğer oyuncunun misketi ya da başka bir deyişle kafliği bu üçgenin içine oturursa oyuncu üçgene dikili misketi vurmuş ve dışarı çıkarmış olsa da kaybeder ve diskalifiye olur. Ayrıca bir oyuncu diğer oyuncunub kafliğine vurursa, vurduğu oyuncu diskalifiye olur ve oyunu kaybeder. Bazen, üçgendeki misketlerin önüne madeni para da dikilir ve bu para da vurularak üçgen dışına itilmeye ve kazanılmaya çalışılır.
Mors oyununun yine aynı kurallarla oynanan üsküpden farkı, oyuncunun misketinin üçgen içine ilk oturuşta diskalifiye olmasıdır. Üsküpde ise ikinci oturuşta elenir.
Üsküp
Yere önce bir üçgen çizilir. Her oyuncu bu üçgenin içine kendi misketlerini diker. Oyuncular ayrıca, ellerine iyi oturan çocuk argosunda kaflik adı verilen bir oyun misketi kullanırlar ve başlangıçta bu kafliği üçgenden uzak bir yere atarlar. Oyuna ilk olarak, üçgenden en uzağa kafliğini atan oyuncu başlar. Amaç, bu misketle üçgen içindeki misketlere vurarak üçgen dışına çıkarmak ve bu çıkardığı misketleri kazanmaktır, başka bir deyişle ütmektir. Eğer oyuncunun misketi ya da başka bir deyişle kafliği bu üçgenin içine oturursa oyuncu üçgene dikili misketi vurmuş ve dışarı çıkarmış olsa da atışı sayılmaz ve atışını yineler. İkinci oturuşta ise diskalifiye olur. Ayrıca bir oyuncu diğer oyuncunun kafliğine vurursa, vurduğu oyuncu diskalifiye olur ve oyunu kaybeder.
Üsküpün, morsdan farkı, oyuncunun misketinin üçgen içinde ikinci kalışında diskalifiye olmasıdır. Morsda ise ilk oturuşta oyuncu diskalifiye olur.