Kosa
Kosa (veya Kosagan) – Türk ve Altay halk kültüründe Bahar Şenliği. Koça (veya Koçagan) şeklinde de söylenir. “Kodu” adıyla da anılır. Nevruza birkaç gün kala başlayan ve Nevruz gününün sonuna kadar devam eden şenliklerdir. Bu bayramın koruyucu ruhu olan Koça Han adına düzenlenir.
İçerik ve Uygulama
Kodu ve Kosa adındaki şenlik önderinin veya korkuluk şeklindeki sembolün başına boynuzlu (Güneşi simgeleyen) bir başlık geçirilir. Güneş çağrışımı ve boynuzlar Nevruz’un yeniden dirilme olgusuyla yakından ilgilidir. Oyuna katılanlar kurt, tilki, çakal kılıklarına girerler. Kosabaşı üzerine aldığı kürkü ters giyer. Beline ve boynuna çıngırak asar. Kosa kimin evine girerse o eve bereket girer ve yıl boyunca eksik olmaz. Bazı yörelerde çocuklar bazılarında ise kadınlar tarafından oynanır. Koça Han ile bağlantılı olması muhtemeldir. Koçagan adıyla anılan tören Bahardaki gündönümünde, Paktıgan adıyla yapılan tören ise Güz gündönümünde yapılır. Kosa aynı zamanda ekin biçmeye yarayan alet olan Tırpan ile eşanlamlıdır. Kosa’nın son gününde Semeni (Sem/Som) adı verilen bir tören yapılır. Som aynı zamanda Yula denilen ruhun koruyucusudur. Semeni bir çeşit helva olup, pişirildikten sonra Nevruz gecesi bir kısmı suya bırakılır. Kosa törenlerinin bir kısmında örtülü cinsel çağrışımlar bulunur, örneğin kadının oğulduruğunu (dölyatağını) simgeleyen bir kemik bunun en bariz göstergesidir. Bazen kadınlar erkek kılığına girerler ve yapılan korkuluğa Kosa Gelin adı verilir.
Kosa, Saya, Payna, Pakta dörtlü bir tören silsilesi oluştururlar. Ayrıca Sümer geleneğinden Ortadoğu ve Orta Asyaya yayılmış olan ve sözbiçim olarak da bu sıralamaya uygun düşen Nardugan bayramı bulunur.
Türk kültüründe Koç
Koç, Türklerde ve Moğollarada kutlu hayvandır. Değişik Türk dillerinde Goç veya Koçkar (Goçkor, Koçkor, Koskar) ya da Koçak (Kuçak, Kosak) olarak da söylenir. Moğollar ise Huç veya Huça (Husa, Kuca, Guca) derler. Türklerde gücün simgesidir. Ak Koyun ve Kara Koyun olmak üzere iki zıtlığı temsil eder. Akkoyunlu Devleti, Karakoyunlu devleti gibi devlet adları bir hanedan adı olmaktan ziyade bu anlayışın bir sonucudur. Koç (Koçun) ve Koy (Koyun) olarak eril ve dişil biçimde anılır. Sözcük ayrıca savaşçılık ve güç gibi anlamlar içerir. Aynı şekilde Koyun da zenginliği simgeler. Aslında sakin ve uysal bir hayvan olan koyunun bu şekilde algılanması birkaç sebebe dayalı olabilir. Öncelikle erkeğinin (koçun) boynuzları olması. Çünkü boynuz güç sembolüdür. İkinci olarak ne kadar çok koyuna sahip olunursa o kadar zengin olunduğunun, dolayısıyla o kadar çok nüfuzlu olunduğunun anlaşılması. Bir başka görüşe göre de koyunun renginin çoğunlukla beyaz olup (nadiren de siyah), bu nedenle bu renklerin iktidar ve otoriteyi vurgulaması ve bu yöndeki bir algısal çağrışımın oluşması.
Etimoloji
(Kos/Koç) kökünden türemiştir. Heybetlilik, koç katımı, koç, tırpan gibi anlamları vardır. Farsça Köse ile bağlantılandırılması yanlıştır. Kösemen koç anlamına gelir. Tunguzcadaki Koso/Kosa sözcüğü halka, zincir demektir ve bu bağlamda döngüyü, sürekliliği ifade eder.
Kaynakça
- Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011 (OTRS: CC BY-SA 3.0)