Karabük, Taşova

Karabük, Amasya ilinin Taşova ilçesine bağlı bir köydür. Amasya İl Merkezi ile Taşova İlçe Merkezi arasında Yeşilırmak vadisinin en geniş olduğu alanda, vadi tabanında kurulmuştur. Doğusunda Çambükü Köyü, batısında Ilıca Köyü, Kuzeyinde Akdağ ve Kırkharman Köyü, güneyinde Yeşilırmak ve Yerkozlu Köyü, güneybatısında ise Yenidere Köyü bulunmaktadır. 400 43' 50'' N, 360 11' 10'' E konumunda bulunan Karabük, D100/E80 karayolu kenarında; Amasya İl Merkezine 32 km, Taşova İlçe Merkezine 14 km uzaklıktadır.

Tarihçe

"Karabük" adının kaynağı, bir zamanlar çevresinde bulunan bitki örtüsüdür. Köyün çevresinde bulunan geniş mera ve otlakların köy halkı tarafından işgal edilerek paylaşıldığı 1980'li yıllardan öncesini bilecek yaşta olanların çok iyi hatırlayacağı gibi köyün etrafındaki meralarda bol miktarda bulunan; yaz sıcaklarının etkisiyle yaprakları koyulaşarak siyah (kara) bir görüntü alan ve mahalli dilde "bük" diye isimlendirilen bodur bitkiler köye bu adına verilmesine yol açmıştır. Kısaca,"Kara" ve "bük" sözcüklerinin birleşimiyle "Karabük" adı doğmuş; Öz Türkçe olan bu güzel ad kalıcı olarak köyün adını oluşturmuştur.

Karabük Köyünün tarihi ile ilgili çeşitli araştırmalar yapılmış ve bu araştırmalar genellikle Karabük İlkokulunda muhafaza edilmiş, ancak bugüne kadar kitap haline getirilememiştir. Köyde eğitim düzeyi yükseldikçe ve yeni araştırmacılar çıktıkça köyün tarihi daha bir aydınlanacaktır.

Şimdilik herkesçe bilinen, köyün beş aile tarafından kurulduğudur. Bu aileler; Sarı Veliller, Koca Osmanlar, Abidin Köseler , Ateş Kocalar ve Yeni Ahmetler adlarıyla bilinmektedirler. Daha sonraları köye Yazgat'tan bir ailenin, Batum civarından birkaç ailenin geldiği ve köye yerleştiğibilinmektedir.

İnsanları çalışkan, insani değerleri yüksek ve iyi komşuluk ilişkileri içinde olan köy halkı ne yazık ki Amasya - Taşova ana karayolu kenarında kurulmuş olmasına; İlçe merkezine 14 km, il merkezine 32 km uzaklıkla olmasına rağmen devlet hizmetlerinden çok az ve geç yararlanmıştır.

İlk çeşme 1950'li yıllarda yapılmış ve köylü kaynak suyuna kavuşarak kuyu suyu içmekten kurtulmuş; İlkokul 1961 yılında faaliyete geçebilmiş; elektrik ancak 1980 askeri müdahalesinden sonra bağlanabilmiş; evlere şebeke suyunun bağlanması ise ancak 1990'lı yıllarda mümkün olabilmiştir.

1961 yılında eğitim öğretime başlayan ilkokul ne yazık ki bilimsel hiçbir değeri olmayan "taşımalı eğitim" nedeniyle kapatılmış; Cumhuriyetin en büyük zaferi olan "köye okul ve öğretmen" projesi imha edilmiş; Öğretmen ve okul köyden uzaklaştırılmış; köyün "ışığı" söndürülmüştür. Artık, bayrak törenleri yapılamamakta, törenlerle göndere al yıldızlı albayrak çekilememekte; çocuk şarkılarıyla bayramlar kutlanamamaktadır. Bir zamanlar örnek yaşamlarıyla öğretmenlerin oturduğu okul terkedilmiş bir virane görünü almıştır.

Köyü etkileyen bir başka olgu ise göçtür. 1980'li yıllara kadar köyden ayrılanların sayısı parmakla gösterilecek kadar az iken bugün köyde bulunanlardan daha fazlası köyün dışında özellikle İstanbul'da yaşamakta; köye ancak bayramlarda ya da önemli bir başka neden bulunduğunda gelebilmektedirler.

Köyün son zamanlarda yaşadığı bir "şok" ise belki de bir çevre felaketinin başlangıcı... Kamuoyunda "HES felaketi" olarak bilinen hidroelektrik santrali projesinin uygulanması ile Yeşilırmak vadisine hayat veren ve yeraltı sularının en büyük besleyici kaynağı olan Yeşilırmak, toprağa bir damla su sızmayacak şekilde beton kanallara hapsedilmiş ve bölgenin doğal yapısı imha edilmiştir. Yaşam kaynağı olan coşkun Yeşilırmak artık yoktur. Çoğu okuma yazma bile bilmeyen atalarımız bize bu doğa cennetini miras bırakmışlar ama bgün yaşayanlar köye sahip çıkamamışlar ve gelecek kuşaklara aynı mirası bırakmayı başaramamışlardır.

1969'dan sonra köyün bir başka problemi ise uğradığı "vakıf" sorunudur. Hiçbir ilgisi olmadığı halde köyün arazisi hata sonucu "vakıflar" adına tapulanmış; az da olsa ekonomik güce sahip olan ve dava açabilecek durumda olan aileler dava açarak haklarını geri alırken, ekonomik gücü zayıf aileler dava açamadığından atalarından kalan arazileri vakıflar adına tapulu olarak kalmış ve halk kendi mallarının sahibi olamamışlardır. Bunun sonucu olarak da, Devletin teminat ya da dayanak olarak tapu istediği mali desteklerin hiçbirinden yararlanamamışlar. Çok büyük mağduriyetlere yol açan bu kronik sorun 30.09.2014 tarih ve 6834 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile çözüm yoluna girmiş, anılan Bakanlar Kurulu kararına dayanılarak düzenlenen "Doğrudan Satış ve Kiralamaya İlişkin Usul ve Esaslar"a göre taşınmazlar maliklerine devredilmek suretiyle sorun büyük oranda çözülmüştür. Bugün kısmen devam eden sorunun nedeni ise Vakıflar ya da köy halkı değil, bir kısım kamu kurumlarının Bakanlar Kurulu kararının uygulanması sırasında çıkardıkları yersiz engeller olup, nihai çözüm için çalışmalar devam etmektedir.

Kültür

Köyün gelenek, görenek ve yemekleri hakkında bilgi yoktur.

Coğrafya

Amasya iline 34 km, Taşova ilçesine 14 km uzaklıktadır.

Nüfus

Yıllara göre köy nüfus verileri
2007
2000 283
1997 296

Ekonomi

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.

Altyapı bilgileri

Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan dublo yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit (internet) telefon vardır.

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.