Küpecik
Küpecik, Kütahya'da Ramazan aylarında gerçekleştirilen folklorik bir olaydır. Kütahya’da uzun bir zamandan beri devam edegeln bir oyundur ve çocuklar tarafından Ramazan ayında oynanır.
Küpecik geleneğinin Kâbe Kâbe geleneği ve Surre Alayı ile ilişkisi
Çocuk oyunları arasında benzer bir örneğine rastlanmayan (şivlilik dışında) bu oyun, Kütahya’da Ramazan ayında çocuklar tarafından icra edilmektedir. Küpecik oyunu, kültürel alt yapı olarak Osmanlı devleti zamanında Kâbe örtüsünün ve belirli hediyelerin götürüldüğü Surre Alayı'na dayanmaktadır. Surre alayının İstanbul'dan yola çıktıktan sonraki durak noktalarından bir tanesi de Kütahya'ydı. Surre Alayı'nda yer alan kişilerin çocuklara verecekleri hediyeleri bir küpün içinden çıkararak vermeleri bu gelenekteki küp kavramını belirginleştirmiştir. Aynı durum bir başka folklorik olay "Kâbe Kâbe" geleneği için de geçerlidir. “Kâbe Kâbe” geleneği Küpecik oyunu ile aynı kaynaktan yani Osmanlı Devleti’nde önemli bir yer edinen “Surre Alayı”nın Kütahya’da oluşturduğu izlerinin günümüze yansıyan şeklidir.
Oyunun icrası
Bu oyun beşerli altışarlı gruplar halinde iftardan hemen sonra oy-nanan bir oyundur. Toplanan çocuklar en yakın mahalleden başlayıp be-lirlenen yerlere kadar kapı kapı dolaşırlar. Her kapının açılışında toplu bir şekilde küpecik tekerlemesini söylerler. Bu tekerleme serbest bir nazımla söylenen bir şiir olup şiirin bazı mısraları ise kendi arasında kafiyelidir. Çocuklar bu tekerlemeyi okuyup evleri gezerek para, şeker ve çikolata benzeri şeyler toplarlar. Söylenilen bu tekerleme anonim olup söyleyeni belli değildir. Sözlü bir yapı olan bu tekerlemede zaman zaman çocuklar arasında dahi kelime farkları oluşmuştur. Örneğin “damda yılanlar kışlasın” mısrası, bazı çocuklar tarafından “dağda yılanlar kışlasın” şeklinde de söylenmiştir. Bu durum da gösteriyor ki ağızdan ağza geçen formeller zaman içerisinde küçük değişiklikler göstermiştir. Küpecik geleneğinde, uygulamaya katılan çocuklar, akşamın sonuna kadar topladıkları para, çikolata, şeker gibi unsurları grup tarafından belirlenen başkan tarafından eşit ölçüde paylaşırlar. Dağıtım işlemi bittikten sonra ertesi gün için anlaşan çocuklar evlerine dağılırlar.[1]
Kütahya’da toplu halde oynanan küpecik oyunu, çocukların sosyalleşmesinde ve birlik ruhunu kazanmasında epeyce destek olmuştur. Birkaç çeşit formu olan Küpecik tekerlemesinin en yaygın formlarından bir tanesi:
Hey! Küpecik, küpecik,
Yağdan baldan küpecik,
Yağ olmazsa bal olsun,
Ev sahibi sağ olsun.
Ev sahibi evde misin?
Evde değil dağda mısın?
Dağda yılan kışlasın,
Allah biricik çocuğunuzu bağışlasın.
Dişi dişi sıçan dişi,
Vermezseniz çalarım taşı!
Ambar altında tazıyım,
Molla Bey'in kızıyım.
Çağırın gelsin Ahmet Paşa'yı,
Gelin edelim Ayşa'yı.
Altı okka pekmez,
Sepetim yerden kalkmaz.
Enarından kenarından,
Baklavanın kenarından,
Al yanaklı yenge,
Merdivenden in de gel, in de gel,
Sarı yirmi beşliği alda gel, al da gel.
Ulu Cami'nin minaresi,
Doksan dokuz penceresi,
Anam Arap, canım Arap,
Yandı pilav tenceresi.
Kapı altında tırtıl,
Yirmi beş ver de kurtul [2]
Kaynakça
- Okt. Dr. Fatma Ateş, Kütahya'da Bir Ramazan Geleneği: Küpecik, 2015
- Salün, M. Sazımız, Sözümüz, Türkülerimiz, Öykülerimiz ile Kütahya, KÜTAV, 1997, s, 61