Işıktepe, Maden

Köyün eski ismi Kıcan'dır.[1] Kıcan köyü, köy sakinlerinden bilge bir kişi olan Hasan Özdemir'in naklettiğine göre 14.yy ortalarında bölgeye gelen Kıco adlı bir göçebe-yörüğün yerleşimi ile kurulmuştur. Bu göçebenin adının çokluk belirten -An(-un) eki alması ile Kıcan "Kıcolar" toponimi oluşmuştur. Köy 1898 yılına kadar bugünkü Kazar (Akboğa Köyü) mevkiinde bulunan Kıcun-o pil (Büyük Kıcan) ile Malato (Bahçedere Köyü) yakınları ve gölet civarına yakın konuçlanmış Kıcun-o hıraba (Harabe Kıcan) olarak iki büyük mahalleden müteşekkil bir nahiye idi.  Bermaz Ağaları'nın Numan Oğulları koluna mensup Mahmud Ağa'nın büyük oğlu Hacı Hasan Bey'in (1893-1972) anlattıklarına göre 500 haneli olan nahiye 19.yy'lın sonlarına doğru Keydan, Kızıltepe ve Künk köylerine göç vermiş ve nüfusu oldukça azalmıştır. Hacı Hasan Bey (Zorlu) beş yaşında iken dağlık ve ovaya uzak olan Büyük Kıcan'dan ilkbaharda, arazilerinin olduğu bugünkü Kıcan'a 1898 yılında göçmüşlerdir. İlk dönemlerde amcası Büyük Bekir Ağa, babası Mahmut Ağa ve büyük amcası Hasan Ağa'nın evlerinden oluşan küçük bir mezra iken Harabe Kıcan'dan da gelen göçlerle genişlemiştir. Yine Hacı  Hasan Bey'in  naklettiğine göre Bermaz Ağaları (Numan Oğulları) Horasandan çıkıp Bağdat-Kerkük üzerinden Ankara Keskin Nahiyesine oradan da kendilerine Tımar olarak verilen Elazığ Seydili Köyü'ne yerleşmişlerdir. Bir müddet sonra da 1800'lü yıllarda Kıcan'a gelmişlerdir. Buradan Bermaz Ağalarının bir kısmı kendi idarelerine verilen Tepecik ve Keydan köylerine göçmüşlerdir. Temolar sülalesine mensup Muhtar Ömer oğlu Hasan Özdemir'in nakline göre Bermaz Ağaları, Hazerikliler ve Sofular sülalesine mirasçı gelen aileler dışında kalanlar köyün aslıları olup Kıco'nun soyundandırlar, kendisinin de bu soya mensup olduğunu söylemiştir.

Bütün bunlara ek olarak 4. Murat Bağdat Seferi'ne çıkarken yaşlıların anlattığına göre Kıcan Köyü güzergâhından geçmiştir. Bu bilgi Bağdat Seferi Menzilnamesinde teyit edilebilmektedir[2]. Bağdat Seferi sırasında bölgeden yağ ve bal temin edildiği de eski kayıtlarda mevcuttur[3].

Seferberlik yıllarında köy ahalisinden gençlerin de sefere katıldığı bilinmektedir. Bu gençlerden Büyük Bekir Ağa'nın oğlu Osman (Osman Ağa'nın amcası) ile Zülfikar oğlu Hasan (Mahmut Kurum'un amcası) Çanakkale Savaşında şehit düşmüştür. Mahmut Ağa'nın büyük oğlu Hacı Hasan Bey (Zorlu) (1893-1972) Irak Cephesinde, Zülfikar oğlu Şerif Kurum ise Kafkas Cephesinde harbe katılmıştır. Bunlardan başka ismi bilinmeyen şehit ve gaziler de mevcuttur.

Muhtarlık düzeninin gelmesi ile beraber;

Hasan Ağa oğlu Numan Ağa

Cemal Ağa oğlu Ömer Ağa

Temo oğlu Ömer Özdemir

Hacı Hasan Bey oğlu Mahmut Zorlu (beş dönem)

Hüsnü Burhan

Mahmut Zorlu

Fethi Umar

Barış Zorlu verilen sıra esasında muhtar olmuşlardır.

Elazığ iline 62 km, Maden ilçesine 35 km uzaklıktadır.