Hey Onbeşli
Hey Onbeşli, Anadolu'da yaygın olarak söylenen, Anadolu dışında da çeşitlemeleri bulunan bir türküdür.
"Hey Onbeşli (Damdan Attım Kendimi)" | |
---|---|
şarkısı | |
Tarz | Türk halk müziği |
Dil | Türkçe |
Yazar | Anonim |
Besteci | Anonim |
Cover versiyonları | |
Gülay, Burçin, Kubat Ömür Gedik, Erkan Oğur, Aynur Haşhaş |
Türküye ait eldeki ilk ses kayıtları; Feryadi Hafız Hakkı Bey'e ait 1927 yılındaki taş plak kaydı ile Muzaffer Sarısözen başkanlığındaki Ankara Devlet Konservatuarı tarafından 1943 yılında Tokat'ta yapılan derleme kayıtlarıdır. Türkü, 1970’li yıllarda Nida Tüfekçi tarafından derlenerek TRT repertuvarına girmiştir. Kerkük, Kırım, Romanya çeşitlemeleri bulunur. Her coğrafyada türküye yeni sözler eklenmiş ve ezgisi o coğrafyanın motiflerine bürünmüştür.
Yöresi ve türü çok tartışmalıdır. Sözlerdeki "onbeşli" vurgusundan ötürü I. Dünya Savaşı sırasında Çanakkale Cephesi'ne giden ve halk arasında "Onbeşliler" diye bilinen 1315 doğumlu (1898-1899 yıllarında doğmuş) çocuklar için yazılmış ağıt olduğu; sonrdan ritmik bir oyun müziği haline geldiği iddia edilmiştir.[1] Ancak sözlerin, sevdiği kız ile buluşmaya giden bir gencin gönül macerasını anlattığı, ağıt değil, oturak havası olduğunu gösteren araştırmalar da vardır. [2]
Türkü, ağıt olduğu iddiasıyla birçok roman, öykü ve hikâyeye konu edilmiş; gerek kamuoyunda gerekse medya da birçok tartışmalara konu olmuştur ve bir taraftan türküyü oyun havası olarak oynayanlar saygısızlık ettikleri gerekçesiyle ağır bir dille eleştirilirken bir taraftan da millî değerleri öne çıkarmak kaygısıyla türküyü aslından uzaklaştırıldıkları gerekçesiyle ağıt olarak icra denler eleştirilmiştir.[3]
Feryadı Hafız Hakkı Bey - Damdan Attım Kendimi (Taş Plak Arşivi) | |
Nida Tüfekçi - Hey On Beşli (1961) | |
Θηριόπετρα. Τοχατ γιολαριν τασλι. | |
Hey Buğdayım Buğdayım |
Çeşitlemeleri
Feryadi Hafız Hakkı Bey’in "Damdan Attım Kendim" adıyla 1927 yılında plağa okuduğu türkü, ilk türkü olarak kabul edilir. 1943'te Tokat’ta Ankara Devlet Konservatuarı tarafından Tokat belediye başkanı Mustafa Yolcu ve yerel müzisyen Emin Diker’den derlenmiş; ancak bu derleme konservatuvar arşivlerinde kalmıştır. Türkü 1970’li yıllarda Nida Tüfekçi tarafından babası Hamdi Tüfekçi'den derlenmiş ve 1616 sıra numarasıyla TRT repertuvarına kaydedilmiştir.[4] TRT yoluyla ile en çok yaygınlaşan türkü, Nida Tüfekçi'nin derlemesi olmuştur.[2]
Anadolu'daki çeşitlemeleri
ile ilgili metin bulabilirsiniz. |
ile ilgili metin bulabilirsiniz. |
ile ilgili metin bulabilirsiniz. |
ile ilgili metin bulabilirsiniz. |
Türkünün gerek Tokat yöresinde, gerekse Nevşehir, Konya, Kayseri, Yozgat gibi haftasonu bağlarda oturak eğlencelerinin yapıldığı çevre illerde varyantları çeşitli bulunur.[3]
- Tokat çeşitlemeleri
- Zileli Halil (Halil Gürgöze) tarafından 1930’lu yıllarda taş plağa okunmuş olan "Cemile türküsü" ile yerel sanatçıların düğünlerde okuduğu "Şu Derenin Uzunu (Samanlıkta Serçeler)" türküleri.
- Kayseri çeşitlemeleri
- "Gesi Bağları, "Verdiğin Yazmayı Bürüneyim mi" ve "Asmalarda kol uzatmış" türküleri.
- Konya çeşitlemeleri
- Konya Kaşık Ekibi’nin oyun eşliğinde icra ettiği "Şu Bozkırdan Ayva Gelir Nar Gelir" ve Nevşehirli Cafer’in taş plağa okuduğu "Fidayda Küçük Hanım türküleri.
Anadolu dışındaki çeşitlemeleri
Oğlanam Adım Abdül adı ile Kerkük'ten derlenen çeşitlemesi, Şimanay (Yaylanın Çimeninde) adı ile Kırım'dan derlenen çeşitlemesi, Hey Bostancı adı ile Romanya'dan derlenen çeşitlemesi bulunmaktadır. Türkülerde temel sözler değişmiş ve eklentiler yapılmış olsa da nakarat sözleri ile kalıp ezgisi ve ezgi örgüsü pek değişmeden kalmıştır.[2]
Kerkük çeşitlemesi olan Oğlanam Adım Abdül türküde her kıtanın ilk dizesi "Hediye" adı yerine farklı erkek adları ile başlar ve nakarat kısımlarında ise farklı kız adları geçer. Ezgi örgüsü ve işleyiş bakımından Nida Tüfekçi derlemesi ile hemen hemen aynıdır.[2] Ana türküden çeşitlemeye sadece “Fistan aldım endazesi on yediye” ifadesi "Fistan aldım parası on yediye” şeklinde değiştirilerek aktarılmıştır.[2] Türküyü, kendi yöresine ait ezgi ve sözel motiflerle yeni bir çeşitleme olarak okuyan kişi Abdulvahit Kuzecioğlu'dur.
Kırım çeşitlemesinin ilk kaydı en geç 1960'lı yıllarda Zeynep Lümanova tarafından yapılmış; Kırım Radyosu'nda Kırım halk türküsü olarak yıllarca çalmıştır. Kırım çeşitlemesi olan Şimanay'da ana sözler değişse de nakarat sözleri, ana kalıp ezgisi ve ezgi örgüsü değişmemiştir. Bu çeşitlemede de ana türküden sadece, "Arslan yavrum kız senin adın Hediye" dizesi bulunur. Buradaki "yârim" kelimesi yerine, "yavrum" ifadesi kullanılmıştır. Ayrıca "Ay Doğar Giresun’dan" adlı Orta Anadolu türküsündeki bağlantı kısmına benzer bir bölüm üçüncü bir bölüm olarak türküye eklenmiştr.[2]
Türkü Kırım'dan Romanya'ya göç eden Tatarlar ile birlikte yeni bir bölgeye taşındı. Kırım Tatar kökenli Rumen şarkıcı Kadriye Nurmambet, bu türküyü 1974 yılında "Hey Bostancı" adıyla bir plağa okumuştur. Bu çeşitlemede de ana sözler değişse de, nakarat kısmı, ezgi örgüsü ve ezgi kalıbı bakımından önemli bir değişiklik yoktur. İki sevgilinin karşılıklı konuşması konu edilmiş; her kıtada kız sevdiğine seslenişi, her bağlantı kısmında da oğlanın cevabı yer alır. Ana türküdeki “hey onbeşli” yerine, bu türküde “hey bostancı” “Hediye” yerine “Emine” denmiştir.[2]
Türküyü Bulgaristan’da Mestan Hüseyinov Sofya Radyosu'nda 1970’li yılların sonu veya 1980’li yılların başlarında okuumuş olsa da, sanatçının okuduğu bu icra o bölgeye ait bir çeşitleme değildir.[2] Bu icrada "Tokat yolları" değil"sokak yolları", "Hediye" değil "Hayriye", "endaze" değil "yelpaze" denmektedir.
Konusu
Türkünün ilk kaydı olan Feryadi Hafız Hakkı Bey’in okuduğu plak kaydında, türkünün sözleri Hediye adlı sevgilisi ile gizlice buluşmaya giden, ancak yakalanmak üzereyken canını zor kurtaran haylaz bir delikanlının öyküsünü anlatır. Günümüzde bilinen şekliyle “Tokat yolları taşlı” değil de "Bağdat yolları taşlı" ve "Aslanda yârim kız senin adın Hediye" yerine, "Aslında yârim kız senin ismin Hediye" şeklinde okunmuştur.
Sevgilisi ile buluşmaya giden genç, yakalanmak üzereyken damdan atlar ("damdan attım kendimi") ve beti benzi kül gibi sararır ("bulamadım rengimi"). Ancak sevgilisini görmeden gitmemeye kararlı olduğunu hissettirerek bir gediğe (kuytu yer) saklanır. Üstelik sevgilisine aldığı fındık, fıstık ve manto gibi armağanlar da elinde kalmıştır.
"Bağdat yolları taşlı" sözü ile kastedilenin Tokat'ta o zamanlar askere gidenlerin uğurlandığı "Bağdat yolu" olarak bilinen ve taş döşeli olan, bugünkü Behzat Caddesi olduğu düşünülür. Hediye isminin ise 1915'te Tehcir Kanunu ile zorunlu göçe tabi tutulan Ermeni halkın güvendikleri Türk ailelere emanet ettikleri küçük kız çocuklarına hitap için , -evlenip ya da Müslümanlığa geçip bir Müslüman ismi alıncaya kadar- yaygın olarak kullanılan bir isim olduğu, gencin sevgilisinin bu şekilde isim almış birisi olduğu düşünülür. Üçüncü kıtada mani tarzı sözler sıralanmıştır; dördüncü kıtada sevgilinin evinin tarif edildiği düşünülür.[3]
Bağlarda veya diğer âlemlerde oturak havası, düğünlerde oyun havası olarak icra edilen türkünün sözlerindeki on beşli vurgusundan yola çıkarak ağıt olarak algılanmaya başladığı düşünülür.[3] Tokat'ta yerel olarak yayımlanan "İlk Çaba" dergisinin 1968 tarihli 14. sayısına göre türkünün öyküsü şöyledir: "Osmanlı İmparatorluğunun 5-6 cephede savaşması ve çok şehit verilmesi sebebiyle 1315 doğumluların askere alınmaktadır ve Tokat’ta yaşayan Hediye adlı bir kızın 1315 doğumlu olan nişanlısı da askere alınır. Türkü, bu heyecanla yakılmış ve halk ağzında bestelenerek bugüne kadar söylenegelmiştir."
Kaynakça
- Güven, Merdan. "Anadolu Türkülerinin Ağıtlaşma Süreci ve Üç Ağıt Örneği". Folklor/edebiyat, cilt:19, sayı:75, 2013/. 23 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2020.
- Kurt, Necdet. "Anadolu Coğrafyası Dışındaki Hey Onbeşli Çeşitlemeleri". Etnomüzikoloji Dergisi Cilt: 3 Sayı: 1 Yıl: 2020. Erişim tarihi: 18 Eylül 2020.
- Kurt, Necdet. "Hey Onbeşli Ağlatmalı mı, Oynatmalı mı?". Uluslararası Etnomüzikoloji Sempozyumu Bildiri Kitabı, 2017. 7 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2020.
- "Hey Onbeşli Onbeşli". Repertuar Türküleri Külliyatı sitesi. 7 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2020.