Gaspare Fossati

Gaspare Trajano Fossati, (d. 7 Ekim 1809, Morcote, İsviçre – ö. 5 Eylül 1883, Morcote, İsviçre), Tanzimat devrinde geldiği İstanbul’da yirmi yıl yaşamış ve başta Ayasofya’nın restorasyonu olmak üzere çok sayıda mimari proje gerçekleştirmiş İtalyan mimar.

Çemberlitaş'taki Türkiye Gazeteciler Cemiyeti binası
İstanbul Rus elçiliği binası
Hollanda elçilik binası
Naum Tiyatrosu
Ayasofya Restorasyonu (Gaspare Fossati).

Kardeşi mimar Giuseppe Fossati ile birlikte çalışmıştır. İki mimar, “Fossati Kardeşler” olarak anılır. Gaspare Trajano Fossati kardeşlerden büyüğü ve daha fazla tanınmış olanıdır[1]. Eserleri ile İstanbul silüetini değiştirmiş, geleneksel mimariyet yenilik getirmiş bir mimardır[2].

Yaşamı

Ailesi ve Öğrenimi

1809’da Güney İsviçre’de bulunan Morcote adındaki küçük kasabada dünyaya geldi. 14. yüzyıldan itibaren pek çok mimar ve ressam yetiştirmiş bir ailenin çocuğu idi.[2] İlk ve orta öğrenimini babasının müteahhitlik yaptığı Venedik’te tamamladı; mimarlık eğitimini 1822-1827 yıllarında Milano’da aldı. Mezuniyet sonrasında Roma ve Rönesans devri yapılarını inceledi; İtalya’da çeşitli kazılara katıldı.

Rusya yılları

1833 yılında Rusya’ya giderek Neo-Rönesans üslubundaki binaların çok beğenildiği[3] bu ülkede çalışan İtalyan sanatçılar arasına katıldı. Rusya'da kaldığı dört yıl boyunca kont, baron ve prensler için tasarımlar hazırladı.[2] 1836’da Petersburg’da saray mimarı unvanını aldı.[4]

İstanbul Rus Elçiliği binası

Büyük bir Beyoğlu yangınında kül olan İstanbul Rus Elçiliği binasının yerine büyük ve gösterişli bir bina inşa etmek üzere İstanbul’a gönderilen mimar, 20 Mayıs 1837’de İstanbul’a geldi.[1] 7 Temmuz 1838’de inşaatı başlayan[2] binanın açılışını 1845 yılında gerçekleştirdi; inşaatın bütün ayrıntıları ile tamamen bitmesi 1849 yılını buldu.[3] Batı üslubundaki büyük kâgir bina, (bugün de Rusya'nın İstanbul Başkonsolosluğu olarak kullanılan bina[5]) gerek Osmanlı ileri gelenleri, gerekse İstanbul’daki yabancı devlet temsilcileri ve Levantenler arasında ilgi uyandırdı.[4] Mimar, elçilik binasının inşaatı sürerken İstanbul’da başka yapılar için de siparişler aldı.

Osmanlı kamu yapıları

Sanatçı, Osmanlı devlet adamlarının siparişleri üzerine, kendisine yardımcı olmak üzere getirttiği kardeşi Giusseppe Fossati ve geniş bir ekip ile birlikte elliyi aşkın yeni ve büyük yapı projesini gerçekleştirdi. Osmanlı yöneticileri, Fossati’ye ilk olarak deneme maksadıyla 1841-1843’te “Bab-ı Seraskeri Hastanesi” (yapı daha sonra kışla ve tutuk evi olarak kullanıldı; “Bekirağa Bölüğü” olarak tanındı; günümüzde İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi olarak kullanılıyor) ve Eminönü’nde “Limon İskelesi Karakolu”'nu sipariş etti. Bu yapılardaki başarısı sonucu, 1844'te Babıali’de Arz Odası düzenlemesi, 1845’de ilk Darülfünun binası (yapımı uzun yıllar süren bina, tamamlandıktan sonra Darülfünun binası olarak değil, önce Osmanlı Meclis-i Mebusan binası, ardından Evkaf Nezareti, daha sonra Adliye Nezareti binası olarak kullanıldı; 1930’larda yandı); 1846-1848’de Osmanlı’nın ilk modern arşiv binası olan Hazine-i Evrak binası (2008 yılına kadar Devlet Arşivi olarak kullanılmaya devam etmiş, sonra "Araştırma, Arşiv, Belgeleme ve Okuma Salonu" haline getirilmiştir.[6]) ve Sultanahmet’te “Mekteb-i Sanayi” binalarını inşa etmekle görevlendirildi.

Ayasofya Restorasyonu

1847’de Abdülmecid tarafından Ayasofya Camii’nin restorasyonu ile görevlendirildi. Yaşamı boyunca en önemli uygulaması olarak sözünü ettiği bu restorasyon sırasında hazırladığı resimlerden 25’ini Abdülmecid’in desteği ile büyük ölçülerde bir albüm halinde Londra’da yayımladı. Ayasofya restorasyonu sırasında Hünkar Girişi cephe düzenlemesi, Hünkar Mahfili, Kasr-ı Hümayun ve Ayasofya Muvakkithanesi gibi ekler yaptı.

Mustafa Reşit Paşa türbesi

1858’de Mustafa Reşit Paşa’nın ölümü üzerine Bayezid Külliyesi’nin haziresi köşesindeki türbeyi yaptı.

Diğer İstanbul yapıları

Fossati Kardeşler, Osmanlı Devleti’nden aldıkları siparişlerin dışında 1841-1843 arasında Galata’daki San Pietro Kilisesi’ni; 1853’te "Venedik Sarayı"nın (günümüzde İtalyan Elçilik Konutu) restorasyonunu ve 1854’te Beyoğlu’ndaki Hollanda Elçilik binası inşaatını gerçekleştirdi. 1846’da Galatasaray’da gerçekleştirdiği Naum Tiyatrosu, 1870 yangınına dek işlevini sürdürdü.

Fossati kardeşlerin hazırladığı konut projeleri arasında Mustafa Reşit Paşa, Keçecizade Fuad Paşa gibi Osmanlı yöneticileri ve İstanbul’un tanınmış levantenleri için yaptıkları yapılar vardır. Çoğunluğu Pera’da ve Boğaziçi’nde yer alan bu yapılardan günümüze ulaştığı saptanabilenler, 1847 proje tarihli Reşit Paşa Sahilsarayı (bugün Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesi) ve 1855 tarihli "Hünkar Dairesi"dir (bugün, İstanbul Üniversitesi Sosyal Tesisi). Boğaziçi’nde kâgir sahilsaraylar dönemini başlatan Reşit Paşa Sahilsarayı, Tanzimat’la birlikte Osmanlı mimarlığında yaşanan değişimi belgeleyen bir anıttır.[4]

İstanbul'dan ayrılması

1858’de kardeşi ile birlikte ülkesine dönen sanatçı, 1862’de Milano’ya yerleşti ve Duomo Meydanı düzenlemesi, Galleria Vittorio Emanuelle II, Palazzo Marino gibi uygulamalarda jüri üyeliği yaptı. 1869 yılında Fossatiler ailecek İtalyan vatandaşlığına geçtiler ancak doğum yerleri olan İsviçre’nin Morcote kasabası ile her zaman ilişki içinde oldular.[2] İki kardeş kendileri için Morcote’de Osmanlı tarzını yansıtan bir ev yaptırdı.

Ölümü

Gaspare Fossati, 5 Eylül 1883 tarihinde doğum yeri olan Morcote’de hayatını kaybetti. Ölümünden sonra kardeşi Guisseppe, onun için Morcote’de bir mezar tasarladı. Türbe biçimindeki bu mezara hem Gaspare hem de Guiseppe ve eşi defnedilmiştir.[2] Fossati kardeşlerin, önemli bir bölümü İstanbul’la ilgili olan 1000’i aşkın desen, çizim ve dokümanı, İsviçre’de Bellinzona Cantonale Arşivi’nde'dir.

Kaynakça

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.