Galatlar

Galatlar, MÖ 280-274 yıllarında Balkanlar ve Batı Anadolu'da yaşadıktan sonra Orta Anadolu'da Ankara ve Çorum, Yozgat yöresine yerleşen Orta Avrupa kökenli Kelt kavmine mensup Galyalılara, Yunanların ve Romalıların verdiği ad. Galatların yerleştiği bölgeye Antik Çağ'da Galatya adı verildi. Aşiret yapısına dayanan Galat krallıkları Roma İmparatorluğu'nun egemenliği altına girdikleri MÖ 1. yüzyıla kadar bu bölgede varlıklarını sürdürdüler. Orta Anadolu'da Galat dilinin MS 7. yüzyıla dek konuşulduğuna dair belirtiler vardır.

Ünlü Ölen Galyalı heykeli

Tarih

Göç ve Asya'ya Geçiş

Galatlar, Keltlerin en doğudaki koludur.

Romalıların Keltlerle yaptığı savaşlardan sonra Keltleri dağıtmasıyla birlikte, Galatları oluşturan Kelt kavimleri Romalıların baskısıyla Güney ve Doğu Avrupa'ya sürüldüler. Brennios (Brenn) adlı önderin komutasında doğuya yürüyen Galat gücünün, kadınlı erkekli 20.000 kişiden oluştuğu ve kadınların da erkeklerle birlikte savaşa katıldığı antik yazarlarca belirtilir. MÖ 280'de Pannonia'yı (bugünkü Macaristan), 279'da Yunanistan'daki Delphi kentini yağmaladılar. Aynı yıl İstanbul'un (Byzantion) karşısındaki tepeye karargâh kurarak kenti tehdit ettiler. Uzun pazarlıklar sonucu Byzantion'lular Galatların kenti surlarla çevirmemesi şartıyla Adapazarı civarına yerleşmesini kabul ederek İstanbul Boğazından geçmelerine yardım etmeyi kabul etti. Bir kışı İstanbul'da geçiren Galatlardan bir kısmı İstanbul'da kalarak asimile oldu. Bugün Galata olarak bilinen bölgenin isminin Galatlar'dan geldiği söylenir.

Roma İmparatorluğu Öncesi

MÖ 277-274 yıllarında Ege bölgesi yağmalandı; Erythrai (Çeşme yakınında Ildırı) ve Milet kısa sürelerle Galatların eline geçti. MÖ 274'te Bergama kralı Eumenes ve Selevkos kralı Antiokhos komutasındaki ordu Galatları ağır bir yenilgiye uğratarak Orta Anadolu'ya sürdü.[1]

Galatlar Delphi zaferinden sonra Tektosagi, Tolistobogii ve Trogmi adlı üç boy şeklinde örgütlendi. Orta Anadolu'da Sivrihisar (Pessinus), Ankara (Ankyra) ve Yozgat Büyüknefes (Tavium) bu üç boyun merkezi oldu. Bugünkü Ankara isminin türetildiği Ankyra kelimesinin "durduran" anlamında Galatlar tarafından verildiği söylenir. (İngilizcedeki "anchor" (deniz çapası) kelimesinin Ankyra kelimesinden türediği söylenir) Bölgede yapılan yüzey araştırmalarında Polatlı'da Basrikale ve Hisarlıkaya, Sakarya Irmağı'na hakim Çanakçı ve Çağlayık, Beypazarı'nda Tabanoğlu ve Dikmenkale, Ayaş'ta Canıllı, Keçiören'in Bağlum köyünde Hisartepe ve daha başka kale kalıntıları belirlendi. Kalelerin bazıları çevredeki kaya kitlelerine bağlanarak yapılmıştı.

Ankara'nın 100 km güneyinde ve Tuz gölü çevresinde bulunan Kulu ilçesi önemli bir Galat yerleşimi idi. Bugünkü Kulu ilçesi eski Galat kenti olan Drya harabeleri üzerinde kurulmuştur. (Bakınız: Devrim Sönmez, Eski Çağlardan Günümüze Kulu, Konya, 2004.)

Roma dönemi

Galatya'nın MÖ 1. yüzyılın sonlarında Roma egemenliğine girmesinden sonra Anadolu'nun bu Avrupalı konukları kendi kültürel kimliklerini koruyamayarak asimile oldular. Yaşadıkları bölge ise Galatya adı ile bir Roma eyaleti oldu.

MS 1. yüzyılda Aziz Paulus'un çalışmaları sonucunda Hıristiyanlığı kabul eden ilk Anadolu halkının Galatlar olduğu belirtilir. Paulus'un Galatyalılara Mektup'u, İncil'i (Yeni Ahit) oluşturan kitaplardan biri olarak kabul edilmiştir. Doğu Roma İmparatorluğu'nun Türklere yenildiği 1071 Malazgirt savaşının ardından, Doğu Roma (Bizans) ordusunun generallerinden Frank kökenli Roussel de Bailleul bölgede hâlâ etkin olan Galat kültürüne dayanarak bir isyan başlatılma imkânını görmüş ve Malazgirt Savaşı'nın kaybedilmesiyle zayıflamış Doğu Roma-Bizans devletine karşı ayaklanarak orta Anadolu'da bir devlet kurmuştur. Bizans bu devleti yıkmak için askerî birlikler gönderse de bunlar başarısız olmuştur. Bunun üzerine Türklere yardım için başvuran Doğu Roma-Bizans'ın çağrısıyla, Selçuklu Devleti de ilerisi için bu Frank-Kelt karışımlı devletin Türklere de problem çıkarabileceğini hesaplayarak Bizans'a bu konuda yardım etmiştir. Nihayetinde Roussel de Bailleul yakalandı ve idam edildi. Kurduğu devlet de ortadan kalktı. Buradaki ilginç yan Anadolu'ya gelişlerinden 1000 yıldan fazla bir zaman sonra bile bu kelt kökenli Galat halkının hala kültürel farklılığını koruyup, siyasal ve askeri etkinliğini ortaya koyabilmiş olmasıdır.

Keltler

Hint-Avrupa kavimlerinden olan Keltler MÖ 1000 dolaylarında Orta ve Batı Avrupa'nın büyük bir bölümünde egemenlik kurdular. MÖ 600 sıralarında Fransa, Britanya, Kuzey İtalya, Belçika, Güney Almanya, Bohemya (Çek Cumhuriyeti) ve İspanya'nın bir bölümü Kelt egemenliğinde bulunuyordu. Keltlere Helenler Keltai ya da Keltoi, Romalılar ise Galli (tekil hali Gallus) derlerdi.

MÖ 1. binyıl sonlarında güneyden Roma'nın, kuzeyden Germen kavimlerinin yayılmasıyla Avrupa'da Kelt egemenliği sona erdi. Britanya'da ise MS 5. yüzyıla dek süren Kelt hakimiyeti, Anglo-Sakson kavimlerinin istilası sonunda adanın kuzey ve batı kıyılarıyla sınırlandı.

Halen İrlanda ve İskoçya halkının bir kısmı ile Galliler (Welsh) ve Breton'lar Keltçeden türeyen diller konuşmaktadır.

Kaynakça

  1. Pliny the Elder eseri içinde Galatların Anadolu'ya girdiği belirtiliyor (Latince) 27 Mayıs 2020 tarihinde erişilmiştir

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.