Fenerbahçe Boks Şubesi 1947-48 sezonu

Fenerbahçe Boks Şubesi 1947-48 sezonunda 19 yıl sonra tekrar faaliyete geçti.

Fenerbahçe
1947-1948 sezonu
Başkan Şükrü Saraçoğlu
Teknik direktör Yorgo Tagar
Stadyum Kadıköy Halkevi/Açıkhava Tiyatrosu
En çok seyirci Türk-Yunan maçları (yaklaşık 3.000)

Boks sporunda durgun yıllar

1924 yılında Eşref Şefik başkanlığında kurulan Türkiye Boks Federasyonu bu sporda düzenli bir organizasyon kurmayı başaramadı. Bu nedenle Güreş Federasyonu'na bağlandı. Ağırlıklı olarak Fenerbahçeli boksörlerin oluşturduğu ulusal takımla 1928 yılında yapılan dış temasların ardından boks sporu önce geriledi sonra giderek atalete sürüklendi. İstanbul'da Harbiye, Haliç İdman Yurdu, Kumkapı İdman Yurdu, Vefa, Üsküdar İdman Yurdu, Beşiktaş ve Galatasaray bireysel sporculara sahip çıkarak, boks faaliyetlerini sürdürürken 1929-1933 arasında 5 yıl yapılabilen İstanbul Ferdi Boks Şampiyonası'nın 1940'lı yılların ortasına kadar düzenlenmesi bile mümkün olmadı. 1933 yılındaki İstanbul Şampiyonası'na Vefa ve Kumkapı'dan 5 sıklette sadece 12 boksörün katılması bu spordaki faaliyetlerin sönüklüğüne işaret eder niteliktedir[1].

Yeniden canlanma

İstanbul Boks Ajanlığı 9 Mart 1940 tarihinde bir tebliğ yayınlayarak "terkedilmiş vaziyette bulunan boks şubelerinin yeniden ve canlı bir surette faaliyete geçirilmesi için" kulüplerin her sıkletteki sporcularını bildirmelerini istemiş; bu çağrıya Galatasaray, Alemdar, Galata ve Demirspor gibi kulüpler yanıt vermişti. 1942 yılında Türkiye Boks Federasyonu'nun da kurulmasıyla bu sporda nihayet bir hareketlenme başladı. Bu bağlamda; İstanbul, Ankara ve İzmir'den boksörlerin katılımıyla bir Türkiye Şampiyonası düzenlenmesine karar verildi. Bu şampiyonaya katılacak İstanbul karmasını belirlemek üzere 22-23 Mayıs 1942 tarihlerinde 9 yıl sonra düzenlenen İstanbul Şampiyonası'nda ise 8 sıklette Alemdar İdman Yurdu, Galata Gençlik Kulübü ve Galatasaray ikişer, Beşiktaş ve İstanbul Güreş İhtisas Kulübü birer birincilik aldılar[2]. 6 Haziran 1942 tarihinde Ankara'da düzenlenen müsabakalara İzmirli sporcular katılmayınca karşılaşmalar İstanbul ve Ankara boksörleri arasında yapıldı ve İstanbul'u 5-3 yenen Ankara şampiyon oldu[3]. 13 Aralık 1942'de bu karşılaşmanın rövanşını İstanbul 6-2 ile aldı. Bu hareketlilik ise kısa sürdü ve 1949 yılına kadar Türkiye Şampiyonası düzenlenemedi.

Buna karşılık, İstanbul'daki boks faaliyetleri giderek canlandı ve kısmen de olsa düzenli bir hal almaya başladı. Bu bağlamda, İstanbul Şampiyonaları da sadece ferdi şampiyona statüsünde değil aynı zamanda puanlı kulüp müsabakaları şeklinde yapılmaya başlandı. Nitekim, 1941 yılında kurulan İETT 1944 yılından itibaren puanlı olarak da düzenlenmeye başlayan İstanbul Şampiyonalarında birincilikleri uzun süre hiçbir kulübe kaptırmadı.

1945 yılında II. Dünya Savaşı'nın bitiminin ardından Türk boksu uluslararası sahaya da açılmaya başladı. 1947 yılında üç boksörden oluşan Türk millî takımı (Halit Ergönül, Vural İnan ve Kenan Vargan) 12-17 Mayıs 1947 tarihlerinde Dublin'de düzenlenen 7. Avrupa Amatör Boks Şampiyonası'na katıldılar[4]. Türk sporcuları madalya kazanamamalarına rağmen, 1955-1958 yılları arasında Fenerbahçe forması da giyecek olan Vural İnan En Teknik Boksör seçilmiş, keza altı ay sonra sarı-lacivertli formayı giyecek olan Halit Ergönül de Avrupa karmasına çağrılmıştır[5].

Boks branşının Fenerbahçe'de yeniden canlanması

Bazı ünlü boksörlerin Fenerbahçe Yönetim Kurulu'na "kalplerindeki Fenerbahçe sevgisini ringlerde de göstermek" arzularını iletmeleri üzerine, Yönetim Kurulu da 16 Ekim 1947 tarihinde şubenin yeniden faaliyete geçirilmesi kararını almış ve Rüştü Dağlaroğlu ile Asaf Çınar’dan oluşan bir komiteyi bu şube için görevlendirmiştir[6]

Yorgo Tagar antrenörlüğünde başlayan çalışmaların ardından Fenerbahçeli boksörler 30 Ekim 1947 tarihinde ilk kez ringlere çıkmış, Kadıköy Halkevi salonunda yaklaşık bin kadar seyircinin önünde sarı-lacivert formalı Fahir, Erol Toktamış, Erol Börtücene, Celal Akıncı, Recep Özkutlu, Ali Rıza, Abdullah Tomba, Şerafettin, Halit Ergönül ve Ahmet Ergönül, Halil Çakmur ve Cevdet Özçentek gibi dönemin ünlü boksörleri gösteri maçları yapmıştır.[6]

Şubenin açılışı ve ilk müsabakalar nedeniyle, Fener dergisinin 3 Kasım 1947 tarihli nüshasında şubenin kurucularından Rüştü Dağlaroğlu'nun imzasıyla yayımlanan "Yıllarca ayrılıktan sonra sarı-lacivertli renkler tekrar ringde" başlıklı yazı şu şekildedir:

Fenerbahçe ve boks!.. Bu iki kelimenin birbirine yakınlığını, Türk yurdunda birbirinden ayrılamaz oluşunu bugünkü neslin bu sporla yakından alakası olmayanlar pek bilemezler. Bunu normal karşılamak gerek. Zira meşhur Nuriler, Ziyalar, Yavuz İsmetler ve Sıtkılardan sonra, yıllardır ringde bir sarı-lacivertli boksör görülmemiştir. Bu, yokluktan doğmuyordu. Sadece ilgisizlikten ileri geliyordu. Gerçekte, ringlerde başka başka formalar altında dövüşen boksörlerin yüzde 90'ının içi sarı-lacivertti. Kalplerinde Fenerbahçe sevgisi yaşıyordu. Sadece kendi gayretiyle yetişen ve yetişmeye çalışan bu temiz çocuklarla bir beraber, geniş Fenerbahçe muhitini de üzen bu garip durum elbette ki devam edemezdi. Nitekim artık sona ermiş bulunuyor. Fenerbahçe Kulübü boks şubesini yeniden ve esaslı surette faaliyete geçirmiş, kıymetli bir anrenör temin etmiş ve kenidisinden olanlara sinesini tekrar açmmıştır. İşte, 30 Ekim 1947 günün Kadıköy Halkevi Salonunu dolduran bini aşkın meraklı bu temiz ve gönülden sarı-lacivertli çocukları uzun uzun alkışlamak fırsatını buldu.

Yeniden yabancı temaslar

Mütareke ve işgal (1918-1923) yıllarından sonra Fenerbahçeli boksörlerin ilk yabancı teması 7 Aralık 1947 tarihinde Türkiye'ye misafir olarak gelen Yunan boksölerle gerçekleştirilmiştir. Aynı yıl açılan Açıkhava Tiyatrosunda yaklaşık 3.000 seyirci önünde yapılan maçlarda İngiliz hakem yönetiminde, 66 kiloda Halil Çakmur Bartalameos'a, 72 kiloda da Cevdet Özçentek Andericinapulos'a sayıyla galip gelmişlerdir[6].

Olimpiyat elemeleri

Fenerbahçeli boksörler 24 Mart 1948 tarihinde ise İstanbul'da Union Française Salonu'nda yapılan ve 1948 Yaz Olimpiyatları'na katılacak boksörlerin belirlenmesini hedefleyen olimpiyat elemesi maçlarına çıktılar. 54 kiloda Erol Toktamış takımdaşı Selahaddin Ulus'u yenerken, aynı sıklette Abdi Özkutlu Beyoğluspor'lu Yorgo Stavridis'i mağlup etti. 75 kiloda ise Zeki Kılot İETT'den Mehmet Ali'yi yendi[7].

Ancak, Türkiye boksta 1948 Yaz Olimpiyatlarına katılmadı ve sadece 6 branşta (atletizm, binicilik, bisiklet, eskrim, futbol ve güreş) Oyunlarda boy gösterdi [8].

Kaynakça

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.