Dreyfus Olayı'na dair Picquart tarafından yapılan soruşturma

1870 yılındaki Fransa-Prusya Savaşı'nın ardından Fransız Savaş Bakanlığı, bünyesinde bir askerî karşı-istihbarat dairesi kurulmasına karar vermiştir. 1871 yılında kurulan daire 1940 yılına kadar hizmet vermiştir.[1] Daire o dönemde öncelikli olarak Almanya'ya karşı istihbarat faaliyetlerinde bulunmaktaydı. Bu kapsamda Paris'teki Alman Büyükelçiliği ana hedef konumundaydı. Buradaki askerî ataşe Schwartzkoppen'in Fransız temizlikçisi aracılığıyla istihbarat sağlanmaya başlanır. Bu sırada alınan bir istihbarat dolayısıyla Dreyfus Olayı patlak vermiştir.

Picquart karşı-istihbarat dairesinin başına geldiğinde Dreyfus davası tamamlanmıl, Alfred Dreyfus vatana ihanetten hüküm giymiş durumdaydı. Ancak kapalı yapılan askerî mahkemeye hakim heyeti, savcılık ve savunma makamlarının haricinde katılan iki gözlemciden birtisi Picquart olduğu için davanın ayrıntılarına ve karşı-istihbarat dairesinin oynadığı role hakimdir. Davanın ardından karşı-istihbarat dairesinin başına geçen Picquart, hem soruşturmada kilit rol üstlenen Binbaşı Hubert-Joseph Henry'den hem de soruşturmanın adil yürütülmesinden şüphelenir. Almanya Elçiliğinden gelen yeni deliller eline ulaştıkça Picquart, Dreyfus davasında tek kanıt olarak iletilen bilgi notunun aslında asıl vatan haini olan Binbaşı Ferdinand Walsin Esterhazy tarafından yazıldığını ortaya çıkartır.

Vardığı sonuçları üstlerine ileten Picquart önce bu davanın peşini bırakması yönünde uyarıldıktan sonra Paris'teki görevinden alınarak görevli şekilde Tunus'a gönderilmiş, fiilen sürgüne gönderilmiştir. Dreyfus Olayı'nda yaşanan ve Picquart tarafından ortaya çıkartılmış olan usulsüzlükler, sahtekârlıklar ve Dreyfus'un Yahudi olmasından kaynaklanan ordudaki Yahudi düşmanlığı ünlü gazeteci yazar Emile Zola tarafından L'Aurora gazetesinde basılan J'Accuse...! açık mektubuyla birlikte kamuoyuna ulaşır. Zola, çıkartıldığı mahkemede hakaretten suçlu bulunsa da mahkeme sürecindeki usulsüzlükler kamuoyuna ulaşmış olur. Davada tanık olarak dinlenen Picquart ile Henry birbirlerine girmiş, komutanların desteğini alsa da Henry bir süre sonra kendisi soruşturmaya uğrayacaktır. Picquart ise görevden el çektirilecek ve Dreyfus Olayı'nın örtbas edilmesini isteyen ordu komutanları ve Savaş Bakanı tarafından 1898 yılı Şubat ayında çıkartıldığı mahkemede görevi kötüye kullanmak suçundan hüküm giymiş ve birkaç ay hapis yatmıştır. Sonunda ordudan ayrılan Picquart yıllar sonra Dreyfus'un aklanmasıyla beraber general rütbesiyle yeniden orduya dönmüş, sonraki dönemde Savaş Bakanlığı yapmıştır.[2]