Cehennem Makineleri
Cehennem Makineleri, Cassandra Clare tarafından yazılmış üç kitaptan oluşan bir genç yetişkin fantastik roman serisidir. Seri Ölümcül Oyuncaklar serisinde tanıtılan gölgeavcılarını konu alır. Bu seri aynı zamanda Ölümcül Oyuncaklar serisine bir ön seridir, oradaki bazı karakterlerin ataları bu seride yer alır. Clare serinin herhangi bir sıralamaya göre okunabileceğini söylemiştir.[1]
Yazar | Cassandra Clare |
---|---|
Çevirmen | Selim Yeniçeri, Zeynep Heyzen Ateş ve Bilge Gündüz |
Ülke | ABD |
Tür | Fantastik |
Yayımcı | Artemis Yayınları |
Yayım tarihi | 31 Ağustos 2010 – 19 Mart 2013 |
Ortam türü | Çıktı |
Kitap sayısı | 3 |
Seri, yetim kalmış genç bir kız olan Tessa Gray'in etrafında döner. Tessa, şekil değiştirme yeteneğine olduğunu öğrenir, ama bir iblis olduğuna dair hiçbir işaret taşımamaktadır. Daha fazla yeteneği olduğunu keşfeden Tessa, daha önce hiç görmediği bir dünyanın içerisine çekilir.
Üçleme seride ana karakterler olarak William (Will) Herondale, James (Jem) Carstairs ve Theresa (Tessa) Gray vardır, bunun yanında yan karakter olarak da diğer aşağı dünyalılar ve Londra Enstitü'sündeki gölgeavcıları bulunmaktadır. Ayrıca Ölümcül Oyuncaklar serisinden gelen Magnus Bane ve Camille Belcourt karakterleri de seride yer almışlardır.
Kitaplarda ayrıca Victoria dönemi edebiyatına ait olan birçok esere atıflar bulunmaktadır; Oscar Wilde'den Ciddi Olmanın Önemi adlı eseri ve Samuel Taylor Coleridge ve Alfred Tennyson'dan birkaç eser bunlara örnektir.
Yayın sıralaması
Toplam üç kitaptan oluşan Cehennem Makineleri serisi kitaplarının yayın tarihleri:
# | Kitap adı | Orijinal yayın tarihi |
---|---|---|
1 | Mekanik Melek | 31 Ağustos 2010 |
2 | Mekanik Prens | 6 Aralık 2011 |
3 | Mekanik Prenses | 19 Mart 2013 |
Konusu
Seri 1878 yılı Londra, İngiltere'de yer almaktadır, aşağı dünyalılar ve gölgeavcılarının barış yapması üzerinden çok kısa bir zaman geçmiştir. Yine de gölgeavcıları kendilerini aşağı dünyalılar ve iblislerden daha saf ve üstün gördüklerinden dolayı onları öldürme konusunda vicdan azabı duymamaktadırlar.
Serinin ilk kitabı Mekanik Melek olarak adlandırılmış ve hikâye yetim kalmış genç bir kız olan Tessa Gray'in, abisi Nathaniel Gray'i arayışı ile başlar. Abisi uzun süredir kayıptır ve kimliğini gizlemektedir.
Bu arayış onu daha önceden varlığından hiç haberi olmadığı bir dünyaya sürükler ve sahip olduğundan haberi bile olmadığı yeteneklerini keşfeder. Eğer abisini bulabilmek istiyorsa bu yeteneklerini kontrol etmeyi öğrenmek zorundadır. Ayrıca bu tehlikelerle dolu dünyada hayatta kalmak istiyorsa güçlerini gölgeavcıları ile birleştirmesi gerekmektedir. Ölümcül Oyuncaklar serisinde geçen gölgeavcılarının çoğunun aile soyadları burada da tanıtılır. Cehennem Makineleri'nde yer alan bir diğer karakter de Brooklyn'in iblis efendisi Magnus Bane'dir.
Abisinin arayışı görevine çıkarken gölge dünyasının derinliklerine dalan Tessa Gray, iki tane gölgeavcısına aşık olur. Ama ikisinden birisini seçme zamanı geldiğinde işler tehlikeli bir hal alır ve hayatı karmakarışık olur. Kalbinin aşk tarafından etki altına alınmasına rağmen beyni kardeşini kurtarmasını söylemektedir.
Ana karakterler
Theresa "Tessa" Gray, abisi ona eve, İngiltere'ye dönmesi için bilet yollayana kadar hayatının çoğunu New York'de geçirmiş on yedi yaşında bir genç kızdır. Ama yolda, Tessa Kara Kardeşler tarafından kaçırılır ve kendisine gerçekte sahip olduğu yetenekler tanıtılır. Nihayetinde bu olaylar onu gölge dünyasına çeker. Daha sonra ortaya çıkar ki Tessa, bir iblis ve bir gölgeavcısı olan Elizabeth Gray'in çocuklarıdır ve kendisi de bir iblis efendisidir. Ayrıca, Tessa bir kişinin herhangi bir kişisel eşyasına dokunduğunda o kişiye dönüşme özelliğine sahip. Yalnızca o kişiye dönüşmekle de kalmıyor, o kişinin anılarına ve düşüncelerine de ulaşabiliyor. Gri-mavi gözlere ve dalgalı kahverengi saçlara sahiptir. Tessa, Will Herondale ve Jem Carstairs aralarında bir aşk üçgeninde kalmıştır. Ama daha sonra Jem bir Sessiz Kardeş olur ve Tessa Will ile evlenir. 60 yıllık evlilikleri süresince Lucie ve James isimlerinde iki çocukları olur. Ayrıca bu çocuklar Starkweather ve Herondale ailelerinin atalarıdırlar. Will'in ölümünden 70 yıl sonra artık bir ölümlüye dönüşen Jem ile tekrar birlikte olur.
William "Will" ya da Gwilym Owen Herondale, 12 yaşında gölge dünyasının bir parçası olmayı seçen 17 yaşındaki genç bir gölgeavcısıdır. Annesi sıradan bir insan aynı zamanda bir galli olan Linette Herondale (soyadı Owen diye de bilinir), babası da eski bir gölgeavcısı ve aynı zamanda Galli dili ile İngilizceyi (Almanca, Latince ve birçok dil de dahil olmak üzere) akıcı bir şekilde konuşabilen Edmund Herondale'dir. Will, Wales'de doğmuştur. Yarı insan olmasına rağmen Will yine de tam bir gölgeavcısı olarak kabul edilmiştir ki gölgeavcısı kanı normal insan kanına zaten baskın gelmektedir. Will'in parabataisi (hayat boyu gölgeavcısı ortağı) Jem Carstairs'dir. Mükemmel safir gözlere ve parlak siyah saçlara sahiptir. Espri anlayışı tam anlamıyla berbattır ve ördeklere karşı bir fobisi vardır. Tessa'nın Mekanik Melek'i ile iletişime geçmeye geldiğinde Will'in omuzunda beyaz bir yıldız belirir. Daha sonra ise bütün Herondale soyunda da bu işaret olacaktır. Will, Tessa Gray'e aşık olur. Tessa, Jem ile nişanlandığında bile onu sevmekten vazgeçmez. Seri'nin sonunda Tessa, artık bir sessiz kardeş olduğu için Jem'den ayrılıp Will ile evlenir. Will 1937 yılında artık yaşlanmıştır ve ailesinin yanında hayata gözlerini yumar.
James "Jem" Carstairs ya da Ke Jian Ming, Şangay Enstitüsünde ailesi bir katliama kurban gittikten sonra Londra Enstitüsünde yaşamak zorunda kalan 17 yaşında bir gölgeavcısı. Bir iblis tarafından yin fen adındaki bir uyuşturucu dolayısıyla psikolojik işkenceye maruz kaldıktan sonra Jem uyuşturucu yüzünden ölümle yüzleşecek kadar hasta olur. Ama bu uyuşturucu onu yavaşça öldürmektedir. Yarı Çinli (annesi Ke Wen Yu) ve yarı İngiliz (babası Jonah Carstairs) olan Jem, akıcı bir şekilde Mandarin konuşabilmektedir. Parabataisi Will Herondale'dir. Yin fen'in bir yan etkisi olarak gümüş renkli saçlara ve gümüş renkli gözlere sahiptir. Ama sağlığına tekrar kavuştuğunda koyu kahve saçlara ve çekik gözlere sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Jem, Tessa'ya aşık olur ve nişanlanırlar. Ama Jem bir sessiz kardeş olunca Tessa, onu terk eder. 2008 yılında artık Will ölünce, Jem de tekrar ölümlü olunca Tessa ile tekrar birlikte olurlar.
Sophia "Sophie" Collins, Londra Enstitüsü yetkililerinden birisi, eskiden St. James Wood'da Atkins ailesinin özel hizmetçileriydi. Çok güzel bir kadındı, sonuç olarak hizmetçilik işini kapmıştı. Sophie'nin patronunun oğlu onu baştan çıkartmaya çalışmıştır ama Sophie ona hemen karşı çıkmıştır. Çocuk daha sonra sinirlenip bir bıçağı Sophie'nin yüzüne dayamıştır ve eğer kendisi sahip olamayacaksa kimsenin ona sahip olamayacağını söylemiştir. Sophie durumu anlatmıştır, ama çocuk Sophie'nin kendisini ayartmaya çalıştığını iddia etmiş ve kendisini korumak için ona bıçakla saldırdığını söylemiştir. Bu olaydan sonra sokaklara düşen Sophie ile Charlotte Branwell ilgilenmiştir. Sophie 'görüş' yeteneği ile doğmuştur, Charlotte'u bu şekilde görmüştür. Serinin sonunda 'yükselme'ye maruz kalır ve bir gölgeavcısı olur. Daha sonra Gideon Lightwood ile evlenir, iki kızları (Barbara ve Eugenia) ve bir erkek çocukları (Thomas) olur.
Jessamine "Jessie" Lovelace, gölgeavcısı olmak hakkındaki her şeyden nefret eden bir gölgeavcısı. Gölgeavcılığına duyduğu nefrete ve kafasına koyduğu her şeyi yapmasına rağmen, Jessamine eğer isterse çok da tehlikeli olabiliyor. Anne ve babasını daha çocukken kaybetmiştir. Ayrıca, Londra Enstitüsü'ndeki yatak odasında bir oyuncak bebek evi vardır ve içerisinde "Bebek Jessie" dediği bir oyuncak bebek vardır. Daha sonra Konsey'e olan borçlarını ödemesine yardım ettiği Nate Gray ile evlenmiştir, Nate ölene kadar birlikte kalmışlardır. Jessamine Londra Enstitü'süne döner dönmez bir grup robot Enstitü'ye saldırır ve Jessie ölür. Ölürken de Konsey'e, Mortmain'in İdris'te Wales dağları denen bir yerde olduğunu söyler. Ama hayaleti Enstitü'yü korumak için geri döner.
Henry Jocelyn Branwell, dalgın ve çok zeki birisidir. Uyanık olduğu zamanların çoğunu Enstitü'de muhteşem makineler ve keskin silahlar yaparak geçirir. Maalesef, Henry'nin çoğu icadı çalışmamaktadır, ama bir tane ürettiği yeni ve harika olan icadından sonra kendisi büyük bir tehlike altına girmiştir. Henry, iblis efendisi Magnus Bane'in de yardımlarıyla boyutlar arası geçiti icat etti. İblislerin tarafında olan bir robot ona saldırmış ve neredeyse öldürecektir, ama Henry kurtulmayı başarsa da sakatlanmıştır. Serinin sonunda Henry, Charlotte'un kızlık soyadı Fairchild'ı alır ve ikilinin Charles ve Matthew isimlerinde iki tane erkek çocuğu olur.
Charlotte Mary Branwell (ya da Fairchild), Henry Branwell'ın karısı ve 23 yaşında bir kadın olarak Enstitü'nün en başındaki kişidir. Oldukça nazik olan Charlotte, en çok kendi çatısı altında yaşayan yetim gölgeavcılarına değer vermektedir. Bu sırada da kendi yalnızlığını çok sevdiği dalgın kocası Henry'den saklamaya çalışır. Charlotte'un başaramayacağı hiçbir şey yok gibi gelmektedir herkese, ta ki Tessa'nın kayıp olan erkek kardeşini arayışı Londra'nın gölgeavcılarını alt edebilecek aşağı dünyalıların planlarını gün yüzüne çıkarana dek. Serinin sonunda Charlotte, kızlık soyadına geri döner ve Charles ve Matthew isimli iki erkek çocuğa sahip olur. Çocukları da artık Fairchild soyadını taşır.
Axel Mortmain, serideki büyük düşman, mekanik yaratıkları yaratan kişidir. İblis efendileri olan anne ve babasının intikamını almak için bütün gölgeavcılarını yok etmeyi planlamaktadır. Kendisi çok tehlikeli bir adamdır ve gölgeavcılarını sonsuza kadar yok edecek planını tamamlayabilmesi için Tessa Gray'e ihtiyacı vardır. Daha sonra ortaya çıkar ki Tessa'nın böyle doğmasına sebep olan odur. Sebebi de yarı iblis ve yarı gölgeavcısı olan bir iblis efendisinin normal gölgeavcılarından daha güçlü olacağını kanıtlamak içindir. Serinin sonunda Tessa tarafından çağrılan Ithuriel Axel'i öldürür.
Magnus Bane, kökeni Endonezya'ya dayanan bir iblis efendisidir. Gösterişli bir kişiliği vardır, ama aynı zamanda bilgedir de. İlk başlarda Camille Belcourt adındaki bir vampir ile romantik bir ilişkiye girer. Will Herondale'in bir arkadaşı olan Magnus, Will ve diğer bütün gölgeavcılarına seride karşılaştıkları sorunlarla baş etmelerine yardımcı olur. Daha sonra, Magnus'ın Will'e karşı hisleri olduğu ortaya çıkar.
Camille Belcourt, Magnus Bane'in sevgilisi olan bir vampir. Camille ayrıca Alexei de Quincey ile tanışmış, ama bir kurt adam olan sevgilisi Ralf Scott'ı öldürünce ondan bunun intikamını alacağına ant içmiştir. Tessa onun şekline bürünür ve yanına Will'i de alarak de Quincey tarafından yönetilen bir baloya gider. Ama Camille, bir karagaşada bölgedeki bütün vampirler ölünce gitmek zorunda kalır. Camille Saint Petersbug'da kısa bir süre kaldıktan sonra eve döner. Ama Camille, Magnus'ın kendisini onu sevdiği kadar sevmediğini öğrendiğinde hayal kırıklığına uğrar. Magnus, ayrılmaya karar verdiğinde kanıt olarak Will'i öper.
Benedict Lightwood, Lightwood ailesinden gelen, Londra Enstitüsü'nün en üst pozisyonuna ulaşması beklenen ve iblis öldürme delisi bir gölgeavcısıdır. Ama Charlotte başa geçince sinirlenir ve onu oradan indirmek için her şeyi yapacağına kendisine söz verir. Daha sonra Axel Mortmain ile bir anlaşma yapar, frengi hastalığını geçirecek ilaçları vermesi karşılığında Axel'in tarafına geçer. Bu ilaçlar onu yavaşça bir solucan iblise dönüştürmeye başlar. Oğlu Gideon bu durumu öğrendiğinde, babasına ihanet eder ve olanları Londra Enstitü'süne anlatır. Benedict'in öteki oğlu Gabriel, babası tamamen bir solucana dönüştüğünde onu takip eder ve öldürür. Bütün bu olanlar gölge dünyasında Lightwood ailesinin ismine leke sürülmesine sebep olur. Bu durumu ancak geriye kalan iki oğul Gabriel ve Gideon düzeltebilir.
Gabriel Lightwood, Benedict ve Barbara Lightwood'un ikinci oğullarıdır. Gabriel diğer kardeşleri gibi, babası tarafından yetiştirilmiş ve babası ona yasaları çiğneyerek yaşamanın doğru olan şey olduğunu söylemiştir sürekli. Gabriel, kız kardeşi Tatiana'yı aşağılandığından dolayı Will Herondale'e karşı kin beslemektedir, ve çok duygusallaştığında ise onun kolunu kırmıştır. Babaları Gabriel ve Gideon'dan; Tessa, Sophie ve Jessie'yi eğitmelerini istediğinde Gabriel, Will'i öfkelendirmek için Tessa'yı eğitmeyi seçer. Diğer erkek kardeşi Gideon'un aksine, Gabriel, Mortmain hakkındaki gerçek ortaya çıktığında babasına sadık kalıp onun yanında yer almıştır. Ama Benedict tamamen bir solucana dönüştüğünde, Gabriel artık babasından geriye hiçbir şeyin kalmadığını anlamış ve onu öldürmüştür. Mekanik Prenses'in sonunda Gabriel, Will ile iyi geçinmeye başlar ve Will'in kız kardeşi Cecily Herondale ile birlikte olur. İki erkek çocukları (Christopher ve Alexander) ve bir kız çocukları (Anna) olur.
Nathaniel "Nate" Gray, teyzeleri Harriet'in ölümünden sonra kız kardeşi Tessa Gray'e İngiltere'ye gelmesi için davet yollayan sıradan bir insan. Tessa, Kara Kardeşlerden Nate'in kaçırıldığını ve eğer güçlerini kullanmayı reddederse öleceğini söyler. Nihayetinde Nate, Alexei de Quincey'nin elinden kurtarılır ve sorgulanmak için Londra Enstitüsü'ne getirilir. Daha sonra ortaya çıkar ki Nate, Axel Mortmain'in safına geçmiştir ve Tessa'ya ihanet ederek onu Mortmain'e teslim eder. Yine de Tessa kendisini öldü gibi gösterip kaçmayı başarır. Mekanik Prens'te Jessie, Nate tarafından saldırıya uğrar ve onu, kendisi ile Mortmain'e bilgi sağlaması için Enstitü'ye ihanet etmeye zorlar. Kitabın sonunda Nate, Tessa'ya ikisinin kardeş değil kuzen olduklarını söyler; çünkü Harriet, Nate'in gerçek annesidir. Ama Mekanik Prenses'te aslında Nate ve Tessa arasında hiçbir akrabalık bağı olmadığı ortaya çıkar; Tessa'nın annesi "Elizabeth Gray" aslında Adele Starkweather adında bir gölgeavcısıdır ve bu kişi periler tarafından Nate'in teyzesi olan Elizabeth Moore ile değiştirilmiştir. Nate, Henry'nin icatlarını yok eden robotlar tarafından vurulduğunda ölür.
Alexei de Quincey, de Quincey adındaki Londra vampir birliğinin ve Pandemonium Kulübü'nün başı olan bir vampirdir. Camille Belcourt ile arkadaş olmuşlardır, ama ilişkileri kendisi Camille'in kurt adam arkadaşı Ralf Scott'ı öldürdüğünde sona ermiştir. Daha sonra Camille ve Ralf'ın ikisinin de kardeşi olan Woolsey, Alexei'den intikam almaya yemin etmiştir. Mortmain Londra Enstitüsü'ne Tessa'yı kaçırmak için sızarken, Alexei'yi diğerlerini oyalaması için yollar. Quincey, gölgeavcıları ile karşılaştığında onlara Mortmain'in tuzağına düştükleri için kahkaha atar. Daha sonra Quincey, Benedict Lightwood tarafından öldürülür.
Gideon Lightwood, Benedict ve Barbara'nın en büyük çocuklarıdır. Gideon, kardeşleri arasında babasının öğrettikleri hakkında şüphe duyan tek kişidir ve babasının yasaları çiğnemek ile ilgili öğrettiği her şeyin aslında yanlış olduğunu öğrendiğinde büyük bir utanç yaşamıştır. Ardından Londra Enstitüsü'nde yeni gölgeavcıları için eğitmenlik yapmaya başlamış ve sıradan bir insan olan Sophie ile yakınlaşmaya başlamıştır. Sonunda, Sophie ve Enstitü'nün iyiliği için babasına ihanet ederek Enstitü'ye babası ve Mortmain'den bahseder. Ayrıca daha sonra Gabriel ile birlikte babalarının yok ettiği ailelerinin soyadını temize çıkarmışlardır.
Cecily Herondale, 12 yaşındayken kazara en büyük kız kardeşleri Ella'nın ölümüne sebep olduktan sonra anne ve babaları tarafından terk edilen Will'in küçük kız kardeşidir. O kadar yıl geçmesine rağmen; Will hala Cecily'i tanımaktadır. Will, Cecily'i vampir kanından kurtarırken ismini ona söylemiştir, Tessa ise bu durumu yanlış anlayıp Cecily'i, Will'in önceden çıktığı bir kız zannetmiştir. Nihayetinde, Cecily bir gölgeavcısı olur ve Will'i eve dönmesi için ikna etmeye çalışır ve Cecily, çok tehlikeli olduğunu düşündüğü dünyanın aslında eğlenceli olduğunu öğrenmiştir. Mekanik Prenses'in sonunda Gabriel Lightwood ile evlenir ve üç tane (Anna, Christoper ve Alexander) çocukları olur.
Aloysius Starkweather, uzun zamandan beri New York Enstitüsü'nün başında olan huysuz ve yaşlı bir gölgeavcısıdır. Aşağı dünyalılara karşı çok derin bir kin tutmaktadır, özellikle torunu Adele'in periler tarafından hasta ve delirerek ölen sıradan bir insan ile yer değiştirildiğini öğrendikten sonra. Ayrıca babası ile yaşadığı bir anlaşmazlıktan dolayı Charlotte Branwell ile de iyi geçinememektedir. Ama Charlotte'un, Mortmain'i yenmek için onun yardımını almaktan başka çaresi yoktur. Mekanik Prenses'te Aloysius'un periler tarafından değiştirilen torunu gerçekte Tessa'nın annesi Elizabeth Gray'dir, yani Tessa aslında yarı gölgeavcısıdır. Konsey toplantısında Aloysius, Charlotte'u dinlemesi gerektiğini anladıktan hemen sonra robotlar tarafından öldürülür.
Woolsey Scott, hem Londra birliği hem de Praetor Lupus'u yöneten bir kurt adamdır. Kardeşi Rulf'ı öldürdüğünden dolayı da de Quincey'den intikamını almıştır. de Quincey'nin ölümü ile tatmin olan Woolsey, Londra Enstitüsü'ne Mortmain'in bütün yin fen ilaç stoklarını boşalttığını ve bunun anlamının da Jem'in hayatının tehlikede olduğunu söyler. Daha sonra Woolsey, Camille'den ayrılan Magnus Bane ile bir ilişkiye başlar. Woolsey, Tessa'nın yarı gölgeavcısı yarı iblis efendisi olduğundan dolayı kaçık olmasından şüphelenmektedir. Mekanik Prenses'in sonunda Woolsey ve Magnus ayrılırlar ve Woolsey, Magnus'a gümüş bir enfiye kutusu verir.
Eleştiriler
Seri, ilk kitabın Goodreads'ten 5 üzerinden 4.3 puan almasıyla oldukça olumlu bir eleştiriye sahiptir.[2]
Film uyarlaması
Cassandra Clare Cehennem Makineleri'nin, Ölümcül Oyuncaklar serisini film çekme projesine başlayan kişiler tarafından filme uyarlanacağını söylemiştir.[3]
Kaynakça
- "The Infernal Devices - Cassandra Clare". Cassandraclare.com. 18 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2016.
- "Clockwork Angel - Goodreads". Goodreads. 1 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2016.
- "Is The Infernal Devices going to be a movie? - Cassandra Clare". CassandraClare.com. 28 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2016.
Dış bağlantılar
- Cassandra Clare'in resmi internet sitesi 8 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
- Cehennem Makineleri'nin resmi internet sitesi 11 Temmuz 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)