Aziz Malaki kehaneti

Aziz Malaki kehaneti (Saint Malachi) 1094/95-1148 yılları arasında yaşamış ve asıl adı Ua Morgair (ya da O'Morgair) olan bir İrlandalıdır. Armagh'ın başpiskoposudur. Muhtemel doğum yeri Armagh ve doğduğunda aldığı adı Máel Máedoc Ua Morgair ya da Maelmhaedhoc Ó Morgair'dir. 2 Kasım 1148'de Clairvaux'da 53 yaşında ölmüştür. Katolik Kilisesince aziz olarak kabul edilir ve 3 Kasım günü anılır.

Malaki'nin adı kendisine atfedilen gelecek papalar kehanetiyle ilişkilendirilir. Ancak gerçekte bu kişinin başkası olduğu görüşü de bulunmaktadır. Bu kehanetlerde çok kısa cümleler kullanılarak 1143 yılından sonra gelecek son 112 adet papa tarif edilmektedir. Kehanetlerdeki öngörülerin Benedict XVI' dahil seçilen tüm papalar için tuttuğu söylenir.

Bu öngörülerdeki 112. papa hakkındaki son kehanet diğerlerinden farklıdır ve çok daha uzun cümleleri içerir. Son kehanet birkaç cümle ile ve üzeri örtülü ifadelerle insanlığın başına gelecek korkunç bir olayı bildirmektedir. Aziz Malaki adını İsrail Peygamberi Malaki'den almıştır. "Malaki" kelimesi ise İbranice "habercim" anlamına gelir.

Gelecek papalarla ilgili verilen kehanette, papaların doğrudan adları verilmek yerine, simgesel ve üstü örtülü sözlerle papaların armaları, hayatlarından önemli kısımlar, değiştirilmiş tarzda adları, doğdukları şehirler, papalıklarında iz bırakan olaylar ve eserleri anlatılmaktadır. Aziz Malaki, İrlanda Manastırı'nın kurucusudur ve başpiskoposluğa kadar yükselmiştir. Roma'yı ikinci ziyareti sonrasında Clairvaux'ya uğradığında yakın dostu Clairvaux'lu Aziz Bernard'ın kollarında son nefesini vermiştir. Aziz Bernard daha sonra Aziz Malaki'nin biyografisini yazmıştır.

112. Papa kehaneti

Kehanetin en önemli kısmı 112. son papayla ilgili kehanettir. Bu kehanet Latince olarak aşağıdaki şekilde yazılmıştır:

"IN PERSECUTIONE EXTREMA S.R.E. SEDEBIT PETRUS ROMANUS, QUI PASCET OVES IN MULTIS TRIBULATIONIBUS: QUIBUS TRANSACTIS CIVITAS SEPTICOLLIS DIRUETUR, ET IUDEX TREMENDUS IUDICABIT POPULUM SUUM. FINIS."

Türkçesi:

"KUTSAL ROMA KİLİSESİNİN SON ZULMÜ ESNASINDA, BAŞTA KOYUNLARINI SAYISIZ SIKINTILARIN ORTASINDA OTLATACAK OLAN ROMALI PETER BULUNACAK. VE BUNLAR SONA ERDİKTEN SONRA YEDİ TEPELİ ŞEHİR YOK EDİLECEK, VE KORKUNÇ YARGIÇ İNSANLARINI YARGILAYACAK. SON."

Bu kehanetteki 112. sıradaki papa, daha önceki bütün papalara göre sıralandığında 266. papa olmaktadır. Söz konusu 112. son papa 13 Mart 2013'te seçilen Kardinal Jorge Mario Bergoglio'dur:

  • Papa Francis: 266. Papa I. Franciscum, Papa FRANCISCUM, Jorge Mario Bergoglio, Buenos Aires, Arjantin

112. papa ve Roma Kilisesi hakkında söylenenler Roma Katolik Kilisesi'nin uğrayacağı büyük bir sıkıntı ve zulüm hakkındadır. Ayrıca bu büyük sıkıntılar sona erdikten sonra "Yedi Tepeli Şehir"in yok edileceği söylenmiştir. Bunun ardından "Korkunç Yargıç" insanları yargılayacaktır. Kehanette verilen bilgilerin diğer papalar hakkında gerçekleştiği şeklinde genel bir düşünce bulunmaktadır. Bu nedenle son papa hakkında söylenen cümleler üzerinde çok çeşitli yorumlar yapılmaktadır. Yanıtı aranan başlıca sorular şu şekildedir:

  • Romalı Peter hangi anlama gelir?
  • Roma Katolik Kilisesi neden ve hangi sıkıntılara uğrayacaktır?
  • Yok edilecek olan Yedi Tepeli Şehir nedir?
  • Korkunç Yargıç kimdir?
  • Korkunç Yargıç'ın yargılayacağı insanlar kimlerdir?
  • Son hangi anlamdadır?

Yukardaki sorulara ilişkin yapılan yorumların önemli bir kısmı Vahiy 17. bölüme dayanmaktadır. Ayrıca Matta, Markos, Luka ve Malaki kitapları da "büyük sıkıntı" ve "son"la ilgili bildirileri içermektedir. Malaki kitabını kaleme alan Malaki peygamber Tanrı'nın getireceği bir sonla ilgili bildirilerde bulunmuştur. Bu nedenle Aziz Malaki'ye Malaki Peygamberin adının verildiği düşünülebilir. Peygamber Malaki'nin sözlerinden bazıları Tanrı'nın insanları yargılaması hakkındadır.[1][2]

Romalı Peter

Peter: Papa. Katolik Kilisesi bütün papaları Petrus'un (Peter) halefi olarak görür. Kehanette adlar doğrudan değil, dolaylı olarak verildiğinden 112. papanın adının Peter olması beklenemez. Peter adının dolaylı bir anlatımı içerdiği düşünülmelidir.

Büyük sıkıntılar

Zulüm-Büyük Sıkıntı: Büyük Babil'in başına gelecek sıkıntıdır. Katolik Kilisesi de dahil olmak üzere bütün Babil'de ortaya çıkan ve kollara ayrılan dinler Büyük Babil olarak adlandırılır. Kitabı Mukaddes'teki "Büyük sıkıntı" ifadesi yalnızca sahte dinlerin yok edilişini içermez. Ancak bu sıkıntıların başlangıcını "Canavar"ın "Fahişe"yi (Büyük Babil'i) yok etmek üzere harekete geçmesi oluşturacaktır. Sahte dinler olarak ilk başta Hıristiyan aleminin mezhepleri büyük bir sıkıntıya girecektir. Katolik Kilisesi ise yüzlerce yıldır yaptığı kötülüklerin hesabını vermek üzere, bunların arasında ilk başta gelen bir mezhep olarak başı çekecektir. Diğer bütün Babil (Sümer Babil'in güneyidir. Sümer deki din de Babil'dekiyle aynıdır.) dinleri de binlerce yıldır ve halen günümüzde dahi devam ettirdikleri kan dökme eylemlerinden dolayı aynı akıbete uğrayacaklardır. Dinler kendi aralarında dahi mezhep ayrılıklarından dolayı milyonlarca insanın kanının dökülmesinden sorumludurlar. Tanrı'nın yapacağı bir yönlendirmeyle beklenmedik bir anda, bütün devletlerin askeri güçleri teşkilatlanmış dinlere saldırarak yok edecektir. Bu yapılırken ortaya bu dinlerin takipçileri açısından büyük bir sıkıntı çıkacaktır. Ancak Büyük Sıkıntı dinler yok edildikten sonra da devam ederek Armagedon'la sona erecektir.

Matta 24:21 Çünkü o günlerde öyle korkunç bir sıkıntı olacak ki, dünyanın başlangıcından bu yana böylesi olmamış, bundan sonra da olmayacaktır. 22 O günler kısaltılmamış olsaydı, hiç kimse kurtulamazdı. Ama seçilmiş olanlar uğruna o günler kısaltılacak.
Vahiy 18 1 Bundan sonra büyük yetkiye sahip başka bir meleğin gökten indiğini gördüm. Yeryüzü onun görkemiyle aydınlandı. 2 Melek gür bir sesle bağırdı:
“Yıkıldı! Büyük Babil yıkıldı! Cinlerin barınağı, Her kötü ruhun uğrağı, Her murdar ve iğrenç kuşun sığınağı oldu. Çünkü bütün uluslar Azgın fuhşunun şarabından içtiler. Dünya kralları da Onunla fuhuş yaptılar. Dünya tüccarları Onun aşırı sefahatiyle zenginleştiler.”
Gökten başka bir ses işittim:
“Ey halkım!” diyordu. “Onun günahlarına ortak olmamak, Uğradığı belalara uğramamak için çık oradan! Çünkü üst üste yığılan günahları göğe erişti, Ve Tanrı onun suçlarını anımsadı. Babil nasıl davrandıysa, karşılığını ona aynen verin, Yaptıklarının iki katını ödeyin. Hazırladığı kâsedeki içkinin İki katını hazırlayıp ona içirin. Kendini yücelttiği, sefahate verdiği oranda Istırap ve keder verin ona. Çünkü içinden diyor ki, ‘Tahtında oturan bir kraliçeyim, dul değilim. Asla yas tutmayacağım!’ Bu nedenle başına gelecek belalar –Ölüm, yas ve kıtlık– Bir gün içinde gelecek. Ateş onu yiyip bitirecek. Çünkü onu yargılayan Rab Tanrı güçlüdür.
9 “Kendisiyle fuhuş yapan ve sefahatte yaşayan dünya kralları onu yakan ateşin dumanını görünce onun için ağlayıp dövünecekler. 10 Çektiği ıstıraptan dehşete düşecek, uzakta durup,
‘Vay başına koca kent, Vay başına güçlü kent Babil! Bir saat içinde cezanı buldun’ diyecekler.
11 “Dünya tüccarları onun için ağlayıp yas tutuyor. Çünkü mallarını satın alacak kimse yok artık. 12-13 Altını, gümüşü, değerli taşları, incileri, ince keteni, ipeği, mor ve kırmızı kumaşları, her çeşit kokulu ağacı, fildişinden yapılmış her çeşit eşyayı, en pahalı ağaçlardan, tunç, demir ve mermerden yapılmış her çeşit malı, tarçın ve kakule, buhur, güzel kokulu yağ, günnük, şarap, zeytinyağı, ince un ve buğdayı, sığırları, koyunları, atları, arabaları ve köleleri, insanların canını satın alacak kimse yok artık.
14 “Diyecekler ki,
‘Canının çektiği meyveler elinden gitti, Bütün değerli ve göz alıcı malların yok oldu.
İnsanlar bunları bir daha göremeyecek.’
15 Babil'de bu malları satarak zenginleşen tüccarlar, kentin çektiği ıstıraptan dehşete düşecekler. Uzakta durup ağlayacak, yas tutacaklar.
16 “ ‘Vay başına, vay!’ diyecekler. ‘İnce keten, mor ve kırmızı kumaş kuşanmış, Altın, değerli taş ve incilerle süslenmiş Koca kent! 17-18 Onca büyük zenginlik Bir saat içinde yok oldu.’
“Gemi kaptanları, yolcular, tayfalar, denizde çalışanların hepsi, onu yakan ateşin dumanını görünce uzakta durup, ‘Koca kent gibisi var mı?’ diye feryat ettiler. 19 Başlarına toprak döktüler, yas tutup ağlayarak feryat ettiler:
‘Vay başına koca kent, vay! Denizde gemileri olanların hepsi Onun sayesinde, onun değerli mallarıyla Zengin olmuşlardı. Kent bir saat içinde viraneye döndü.’
20 Ey gök, kutsallar, elçiler, peygamberler! Onun başına gelenlere sevinin! Çünkü Tanrı onu yargılayıp hakkınızı aldı.”
21 Sonra güçlü bir melek değirmen taşına benzer büyük bir taşı kaldırıp denize atarak şöyle dedi:
Koca kent Babil de İşte böyle şiddetle atılacak Ve bir daha görülmeyecek. 22 Artık sende lir çalanların, ezgi okuyanların, Kaval ve borazan çalanların sesi Hiç işitilmeyecek. Artık sende hiçbir el sanatının ustası bulunmayacak. Sende artık değirmen sesi duyulmayacak. 23 Artık sende hiç kandil ışığı parlamayacak. Sende artık gelin güvey sesi duyulmayacak. Senin tüccarların dünyanın büyükleriydi. Bütün uluslar senin büyücülüğünle yoldan sapmıştı. 24 Peygamberlerin, kutsalların Ve yeryüzünde boğazlanan herkesin kanı Sende bulundu.”

Yok edilecek Yedi Tepeli Şehir

Yedi Tepeli Şehir: Büyük Babil. Büyük Babil, Kadın, Fahişe sözcükleri eşanlamlıdırlar. Canavarın üzerinde oturan kadın, aynı zamanda Büyük Babil olmaktadır. Buradaki benzetmede canavarın başları birer tepe gibi gösterilir ve Büyük Babil bu tepelerde kurulmuş bir şehir olarak gösterilmiştir. Sahte dinleri temsil eden Büyük Babil yok edildiğinde "Yedi Tepeli Şehir" yıkılmış olacak.

Vahiy 17:
1 Yedi tası alan yedi melekten biri gelip benimle konuştu: “Gel!” dedi. “Sana engin suların kenarında oturan büyük fahişenin çarptırılacağı cezayı göstereyim. 2 Dünya kralları onunla fuhuş yaptılar. Yeryüzünde yaşayanlar onun fuhşunun şarabıyla sarhoş oldular.”
3 Bundan sonra melek beni Ruh'un yönetiminde çöle götürdü. Orada yedi başlı, on boynuzlu, üzeri küfür niteliğinde adlarla kaplı kırmızı bir canavarın üstüne oturmuş bir kadın gördüm. 4 Kadın, mor ve kırmızı giysilere bürünmüş, altınlar, değerli taşlar, incilerle süslenmişti. Elinde iğrenç şeylerle, fuhşunun çirkeflikleriyle dolu altın bir kâse vardı. 5 Alnına şu gizemli ad yazılmıştı:
BÜYÜK BABİL, DÜNYA FAHİŞELERİNİN VE İĞRENÇLİKLERİNİN ANASI
6 Kadının, kutsalların ve İsa'ya tanıklık etmiş olanların kanıyla sarhoş olduğunu gördüm. Onu görünce büyük bir şaşkınlığa düştüm. 7 Melek bana, “Neden şaştın?” diye sordu. “Kadının ve onu taşıyan yedi başlı, on boynuzlu canavarın sırrını ben sana açıklayayım. 8 Gördüğün canavar bir zamanlar vardı, ama şimdi yok. Biraz sonra dipsiz derinliklerden çıkacak ve yıkıma gidecek. Yeryüzünde yaşayan ve dünya kurulalı beri adları yaşam kitabına yazılmamış olanlar canavarı görünce şaşacaklar. Çünkü o bir zamanlar vardı, şimdi yok, ama yine gelecek.
9 “Bunu anlamak için bilgelik gerek. Yedi baş, kadının üzerinde oturduğu yedi tepedir; aynı zamanda yedi kraldır. 10 Bunların beşi düştü, biri duruyor, ötekiyse henüz gelmedi. Gelince kısa süre kalması gerek. 11 Yaşamış, ama şimdi yok olan canavarın kendisi sekizinci kraldır. O da yedilerden biridir ve yıkıma gitmektedir. 12 Gördüğün on boynuz henüz egemenlik sürmemiş on kraldır; canavarla birlikte bir saat egemenlik sürmek üzere yetki alacaklar. 13 Düşünce birliği içinde olan bu krallar güçlerini ve yetkilerini canavara verecekler. 14 Kuzu'ya karşı savaşacaklar, ama Kuzu onları yenecek. Çünkü Kuzu, rablerin Rabbi, kralların Kralı'dır. O'nunla birlikte olanlar, çağrılmış, seçilmiş ve O'na sadık kalmış olanlardır.”
15 Bundan sonra melek bana, “Şu gördüğün sular –fahişenin kenarında oturduğu sular– halklar, toplumlar, uluslar ve dillerdir” dedi. 16 “Gördüğün canavarla on boynuz fahişeden nefret edecek, onu perişan edip çıplak bırakacaklar. Etini yiyip kendisini ateşte yakacaklar. 17 Çünkü Tanrı, amacını gerçekleştirme isteğini onların yüreğine koymuştur. Öyle ki, Tanrı'nın sözleri yerine gelinceye dek krallıklarını canavara devretmekte sözbirliği edecekler. 18 Gördüğün kadın dünya kralları üzerinde egemenlik süren büyük kenttir.”

Korkunç Yargıç

Korkunç Yargıç: Tanrı. Hem iyileri hem de kötüleri olmak üzere bütün insanları yargılayacak kişi Tanrı'dır.

Mezmurlar 50:6 Gökler O'nun doğruluğunu duyuruyor, Çünkü yargıç Tanrı'nın kendisidir.
Romalılar 9:28 Çünkü Rab yeryüzündeki yargılama işini Tez yapıp bitirecek."
1. Petrus 4:17 Çünkü yargının, Tanrı'nın ev halkından başlayacağı an gelmiştir. Eğer yargılama önce bizden başlarsa, Tanrı'nın Müjdesi'ne kulak asmayanların sonu ne olacak?
Vahiy 14:7 Yüksek sesle şöyle diyordu: "Tanrı'dan korkun! O'nu yüceltin! Çünkü O'nun yargılama saati geldi. Göğü, yeri, denizi, su pınarlarını yaratana tapının!"

Yargılanacak insanlar

Yargılanacak insanlar: Herkes. Bütün insanlık dünyası yargılanacak ve kötüler yok edilecek.

Elçilerin İşleri 17:31 Çünkü dünyayı, atadığı Kişi aracılığıyla adaletle yargılayacağı günü saptamıştır. Bu Kişi'yi ölümden diriltmekle bunun güvencesini herkese vermiştir."
Vahiy 19:17-18 Bundan sonra güneşte duran bir melek gördüm. Göğün ortasında uçan bütün kuşları yüksek sesle çağırdı: "Kralların, komutanların, güçlü adamların, atlarla binicilerinin, özgür köle, küçük büyük, hepsinin etini yemek için toplanın, Tanrı'nın büyük şölenine gelin!"
Mezmurlar 37:38 Ama başkaldıranların hepsi yok olacak, Kötülerin kökü kazınacak.
Mezmurlar 68:2 Dağıtsın onları dağılan duman gibi; Ateşin karşısında eriyen balmumu gibi Yok olsun kötüler Tanrı'nın önünde!
Mezmurlar 92:7 Kötüler mantar gibi bitse, Suçlular pıtrak gibi açsa bile, Bu onların sonsuza dek yok oluşu demektir.
Mezmurlar 104:35 Tükensin dünyadaki günahlılar, Yok olsun artık kötüler! RAB'be övgüler sun, ey gönlüm! RAB'be övgüler sunun!
Süleyman'ın Özdeyişler 24:20 Çünkü kötülerin geleceği yok, Çırası sönecek onların

Son

Son: Şimdiki ortamın sonu. Buradaki son Dünya'nın sonu anlamında değildir. Dünya iyilerin "Büyük Sıkıntı" ve "Armagedon"da sağ bırakılarak yaşamaya devam edecekleri bir yer olarak kalacaktır. "Büyük Sıkıntı" olarak adlandırılan dönem Armagedon savaşıyla zirveye ulaşarak, yalnızca eski dünya ortamına ve düzenine son verecektir. İsa'nın başında olduğu göksel ordular bütün kötüleri bu savaşla yok ederek kötülerin ve onların oluşturduğu ortamın sonunu getireceklerdir. Canavar, sahte peygamber şeklindeki simgelerle anlatılan siyasi kuruluşların tümü yok edilmiş olacaklardır. Ayrıca gökteki ruh hükümdarlar olan Şeytan ve cinlerinin faaliyetlerine de son verilecektir. Bin yıl hapsedilecekler ve bin yılın sonunda yok edilecekler.

Matta 24:14 Göksel egemenliğin bu Müjdesi bütün uluslara tanıklık olmak üzere dünyanın her yerinde duyurulacak. İşte o zaman son gelecektir.
Matta 25:31 “İnsanoğlu (Mikail-İsa) kendi görkemi içinde bütün melekleriyle birlikte gelince, görkemli tahtına oturacak. 32 Ulusların hepsi O'nun önünde toplanacak, O da koyunları keçilerden ayıran bir çoban gibi, insanları birbirinden ayıracak. ... 46 “Bunlar sonsuz ölüme, doğrular ise sonsuz yaşama gidecekler.”
Vahiy 19:11 Bundan sonra göğün açılmış olduğunu, beyaz bir atın orada durduğunu gördüm. Binicisinin adı Sadık ve Gerçek'tir (Mikael-İsa). Adaletle yargılar, savaşır. 12 Gözleri alev alev yanan ateş gibidir. Başında çok sayıda taç var. Üzerinde kendisinden başka kimsenin bilmediği bir ad yazılıdır. 13 Kana batırılmış bir kaftan giymişti. Tanrı'nın Sözü adıyla anılır. 14 Beyaz, temiz, ince ketene bürünmüş olan gökteki ordular, beyaz atlara binmiş O'nu izliyorlardı. 15 Ağzından ulusları vuracak keskin bir kılıç uzanıyor. Onları demir çomakla güdecek. Her Şeye Gücü Yeten Tanrı'nın ateşli gazabının şarabını üreten masarayı kendisi çiğneyecek. 16 Kaftanının ve kalçasının üzerinde şu ad yazılıydı:
KRALLARIN KRALI VE EFENDİLERİN EFENDİSİ
17-18 Bundan sonra güneşte duran bir melek gördüm. Göğün ortasında uçan bütün kuşları yüksek sesle çağırdı: “Kralların, komutanların, güçlü adamların, atlarla binicilerinin, özgür köle, küçük büyük, hepsinin etini yemek için toplanın, Tanrı'nın büyük şölenine gelin!”
19 Sonra canavarı, dünya krallarını ve onların ordularını, ata binmiş Olan'la O'nun ordusuna karşı savaşmak üzere toplanmış gördüm. 20 Canavarla onun önünde doğaüstü belirtiler gerçekleştiren sahte peygamber yakalandı. Sahte peygamber, canavarın işaretini alıp heykeline tapanları bu belirtilerle saptırmıştı. Her ikisi de kükürtle yanan ateş gölüne diri diri atıldı. 21 Geriye kalanlar, ata binmiş Olan'ın ağzından uzanan kılıçla öldürüldü. Bütün kuşlar bunların etiyle doydu.
Yeşaya 24:21 O gün RAB yukarıda, gökteki güçleri (Şeytan ve cinleri) ve aşağıda, yeryüzündeki kralları cezalandıracak. 22 Zindana tıkılan tutsaklar gibi cezaevine kapatılacak ve uzun süre sonra cezalandırılacaklar.
Vahiy 7:15 Bana dedi ki, "Bunlar o büyük sıkıntıdan geçip gelenlerdir. Kaftanlarını Kuzu'nun kanıyla yıkamış, bembeyaz etmişlerdir. Bunun için, "Tanrı'nın tahtı önünde duruyor, Tapınağında gece gündüz O'na tapınıyorlar. Tahtta oturan, çadırını onların üzerine gerecek.
Mezmurlar 37:27,28:
Kötülükten kaç, iyilik yap;
Sonsuz yaşama kavuşursun.
28 Çünkü RAB doğruyu sever,
Sadık kullarını terk etmez.
Onlar sonsuza dek korunacak,
Kötülerinse kökü kazınacak.
Doğrular yeryüzünü miras alacak,
Orada sonsuza dek yaşayacak.

Fatima'nın üçüncü sırrı

"Fatima'nın üçüncü sırrı" olarak bilinen konu Aziz Malaki kehanetiyle benzerlik gösterir. Ancak daha dar kapsamlıdır ve gelecek sıkıntıları yalnızca Katolik Kilisesi açısından ele alır ve bu kilisenin başına gelecekleri bildirir. Fatima'nın üçüncü sırrı diye bilinen olaya göre, askerler Katolik kilisesinin bütün din adamlarını, rahip ve rahibelerini öldürürler. Bütün bu olan biteni gören papa, büyük bir üzüntü içinde, titreyerek İsa'nın çarmıha gerildiği haçın önüne gelir. Burada diz çöküp İsa'ya yalvarmak isterken askerler gelir ve papayı vururlar ve papa ölür. Fatima'nın üçüncü sırrı Katolikler için çok korkutucudur. Bu sır 1917 yılında Lizbon'a yakın bir yer olan Fatima kasabasında "Meryem Ana" olarak, olağandışı bir olayla görünen bir kişi tarafından üç küçük çocuğa verilmiştir. "Meryem Ana" çocuklara birkaç kere göründüğü yere gelmelerini ister. Çocukların gelmesi gereken gün, hep ayın 13'üdür. İlk göründüğü gün Mayıs'ın 13'üdür (5/13). Daha sonra Papa John Paul'un vurulduğu ay da Mayıs'ın 13'üdür. Çocuklardan son sağ kalan Maria'ya Katolik Kilisesince azize unvanı verilmiştir. Azize Maria da ayın 13'ünde ölmüştür.

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. Malaki 3: 5 Her Şeye Egemen RAB, “Yargılamak için size yaklaşacağım” diyor, “Büyücülere, zina edenlere, yalan yere ant içenlere, işçinin, dulun, öksüzün, yabancının hakkını çiğneyenlere –benden korkmayanlara– karşı hemen tanık olacağım.”
  2. Malaki 4: 1 Her Şeye Egemen RAB diyor ki, “İşte o gün geliyor, fırın gibi yanıyor. Kendini beğenmişlerle kötülük yapanlar samandan farksız olacak; o gün hepsini yakacak. Onlarda ne kök, ne dal bırakılacak. 2 Ama siz, adıma saygı gösterenler için ışınlarıyla şifa getiren doğruluk güneşi doğacak. Ve çıkıp ahırdan salınmış buzağılar gibi sıçrayacaksınız. 3 Kötüleri ezeceksiniz. Çünkü bunları yaptığım gün, ayağınızın altında kül olacaklar.” Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.