Anksiyete rüyası

Anksiyete rüyası, kabustan daha rahatsız edici olabilecek düzeyde hoş olmayan bir rüyadır. Anksiyete rüyaları, uyanma anında rüyayı gören kişide görülebilecek rahatsızlık, sıkıntı veya endişe duyguları ile karakterizedir. Anksiyete rüyaları hızlı göz hareketi uykusunda ortaya çıkar[1] ve olağan temalar tamamlanamamış görevleri, utanmayı, düşmeyi, hukuki veya finansal belaya girmeyi, başarısız durumları ve başka bir kişi tarafından takip edilmeyi, genellikle gerçekçi olmayan bir varlığı içerir.[2] Anksiyete rüyalarına çocukluk travması veya çatışma ile uğraşan bir yetişkin neden olabilir. Rüyayı gören kişide kaygı yaratsalar da, anksiyete hayalleri aynı zamanda bir kişinin egosunun yeniden kurulmasının bir yolu olarak hizmet eder.

Sınıflandırma ve kaynak

Rahatsız edici bir rüyadan uyanan çoğu insan muhtemelen kabus olarak adlandırsa da, sınıflandırma o kadar basit değildir. Anksiyete hayalleri, cezalandırma hayalleri, kabuslar, travma sonrası hayaller ve gece terörlerini ayırt etmek zordur; çünkü genellikle "kabus" terimi altında toplanırlar. Bununla birlikte, farklı rüya türlerinin farklı nitelikleri vardır. Rüyanın gerçekleştiği aşama anahtardır. Anksiyete hayalleri, ceza hayalleri, kabuslar veya travma sonrası rüyalar uykunun REM aşamasında, NREM aşamasında ise gece terörü meydana gelir.[1]

On The Nightmare'in yazarı Ernest Jones, bir kabusun özelliklerinin şunlar olduğunu söyledi: “Yoğun veya acı veren dehşet; solunumun devam etmesini tehlikeli bir şekilde tehdit eden göğüste baskı veya ağırlık hissi ve hayalperestin çaresiz ya da felç olma inancı.” 1911'de yayımlanan bu özellikler Amerikalı uyku araştırmacısı Charles Fisher ve meslektaşlarının bu tip rüyaların insanlar arasında çok geniş olduklarını fark etmelerine kadar altmış yıl sürdü. Fisher, REM uykusunda üzücü rüyaların, göğüste ağırlık hissi ve çaresizlik hissi içereceği sonucuna vardı ancak yoğun veya acı veren dehşet NREM rüyalarının bir özelliğidir. Bu rüyalar daha çok gece terörü olarak bilinir.[1]

The Nightmare kitabının yazarlarından Ruth Bers Shapiro'nun dediğine göre, kabusu anksiyete rüyasından ayıran “son derece rahatsız edici” içeriklere konu olmasıdır.[1]

Ortak temalar

Anksiyete rüyalarındaki ortak temalar tamamlanmamış görevleri içerir. Bunlar paketlenmemiş bir bavul veya alınmamış bir sınav gibi şeyleri içerebilir.[1][2] Bir başka ortak tema da bir aile üyesinin kaybıdır. Freud, bu hayallerin iki kategoriye ayrıldığını açıkladı: “ölüme bağlı üzüntü olanlar ve üzüntü olmayanlar.” Diğer temalar utanç içerebilir. Düşme ya da kovalanma görmek de anksiyete rüyalarında yaygındır. Bunlar genellikle resimsel bilinç sırasında uyku başlangıcında gerçekleşir ve çok az yapıya veya plana sahiptir.

Freudcu teori

Fonksiyon

Freud'un teorisi, Düşlerin Yorumu kitabında açıklanmaktadır. Freud'un çalışmalarının bir yönü, onun dileğini yerine getirme teorisiydi; ancak, normal insan doğası kaygıyı önlemek olduğundan, kaygı rüyalarının her zaman bu teoriye uyduğu düşünülmemiştir. Freud başkalarından tutarsızlığa dikkat çekmesini bekledi ve psikanalist Charles Brenner bunu yaptı. Freud, endişeyi hayal etmenin ve dilek yerine getirmenin birbiriyle iç içe geçmesinin farklı yollarını açıklayarak Brenner'a karşı çıktı. Freud, bir çocuğun annesinin kaybolduğunu hayal ettiği ve onu teselli edecek kimsesi olmadığı özel bir örnek verdi. Freud, “Çocuk annesiyle sevgi alışverişinde bulunmayı ve onunla uyumayı hayal etti; ancak tüm zevk kaygıya, tüm düşünsel içeriğin tersine dönüştü.” Bu şekilde anksiyete rüyasının işlevi, hoş olmayan dilek yerine getirilmesini bir cezalandırma duygusu ve sonuçta ortaya çıkan kaygı ile gizlemektir.[1]

Nedenler

Anksiyete hayalleri genellikle çocukluk travmasından kaynaklanır.[3] Bunda bir faktör de çocuğun gelişen egosudur. Bu özellikle yaklaşık 1 yaşlarındaki çocuklar için geçerlidir. Bu yaşta anksiyete hayalleri ortaya çıkar çünkü çocuğun egosu günlük deneyimlerini bütünleştiremez. Shapiro ayrıca büyüyen egonun travma ve çocuğun yaşadığı çatışmalardan kolayca etkilendiğini açıklıyor. Bu önemli bir faktördür çünkü ego savunma mekanizmaları (örneğin baskı ve entelektüelleşme) kaygı rüyalarını ve kabusları ortadan kaldırmak için bir anahtardır.[1]

Çocuğun yaşamındaki çatışmalar ve gelişimsel aşamalara yaklaşmak da kaygı rüyalarına neden olabilir. Örneğin, çocuk tuvalet eğitimine başlarken çatışma yaşanabilir. “Tuvalet eğitimi, toprak isteği ve ebeveyn sevgisini kaybetme korkusu arasındaki çatışmaları hızlandırıyor. Bu süre zarfında, çocuk kendisini çaresiz ve korunmasız hissettiren rahatsız edici deneyimlere maruz kalırsa, ebeveynlerin onaylanmama endişesi artar.”[1] Bu kaygı muhtemelen bir çocukta anksiyete rüyalarına yol açabilir.

Etkileri

Pozitif

Kaygı rüyalarının önemli bir işlevi vardır. Ego çok fazla çalıştığında, çoğu zaman sıfırlamanın tek yolu uyanmaktır. Anksiyete hayalleri, rüyayı gören kişi uyanmaya zorlanana ve böylece egonun yeniden odaklanmasına izin verene kadar gelişir. Shapiro, endişe rüyalarının "hayalperestin psikolojik olarak tehlikeli bir duruma karşı uyarılmasına" hizmet edebileceğini de kaydetti.[1]

Negatif

Yaygın anksiyete, anksiyete rüyalarının olumsuz bir etkisidir. Hayallerindeki sıkıntıyla uğraşan bireylerin, aynı derecede stresli olabilen gerçek yaşam olayları yaşayanlardan daha sık genel kaygıları olduğu kanısına varılmıştır.[4]

Tedaviler

Barry Kraków, herhangi bir kaygı rüyasını veya kabusu hafifletmek için üç adım geliştirdi. Bu adımlar şunlardır:

  • Görüntü tekniklerini öğrenme
  • Rüyaları kaydetme
  • Rüyaları değiştirme

Bir kişi ilk adımı öğrendikten sonra, ortaya çıkabilecek yeni kaygı rüyalarının üstesinden gelmek için ikinci ve üçüncü adımları kullanmaya devam edebilir.[5]

Daha fazla yardıma ihtiyaç duyulursa, psikodrama ve psikoterapötik teknikleri kullanan atölyeler düşünülebilir.[6] Doctorandus Herma Reeskamp'ın açıklamasına göre bu tür atölyelerin amacı "hastaların kabus ve anksiyete dolu rüyaların musallat temalarını değiştirmelerine yardım etmektir".

Kaynakça

  1. The Nightmare: Psychological and Biological Foundations. New York: Columbia University Press. 1987.
  2. The Dreaming Brain. 1st. New York: Basic Books, Inc. 1988.
  3. Semiz (2008). "Nightmare disorder, dream anxiety, and subjective sleep quality in patients with borderline personality disorder". Japanese Society of Psychiatry and Neurology: 48-55.
  4. Joelving (2010). "More Than Just a Bad Dream". Scientific American Mind. 20 (7): 1.
  5. Sleep, Dreaming, & Sleep Disorders. 2nd. New York: University Press Of America. 1993.
  6. Reeskamp (2006). "Working with Dreams in a Clinical Setting". American Journal of Psychotherapy. 60 (1): 23-36.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.