Aşık İhsani
Aşık İhsani (1932, Diyarbakır - 21 Nisan 2009, Diyarbakır), Türk halk ozanı.
Aşık İhsani özellikle 1970'lerde oldukça popüler olan halk ozanıdır. Yaşamı Diyarbakır'ın yoksul bir köyünde başlar. Demokrat Parti ile başladığı politik hayatına TİP ile devam eder. Sert ve açık anlatımı ile devrimcilerin ozanı olarak tanınır. İstihbarat arşivlerinde kendi tabiri ile iki elarabası dosyası bulunmaktadır.
17 Nisan 2009'da evinde yapılan belgesel çekimleri sırasında aşırı heyecan nedeniyle fenalaştı. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin Cerrahi Servisi’ne yatırılan Aşık İhsani'nin tansiyonunun yükselmesi sonucu beyin kanaması geçirdiği belirlendi. Yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Aşık İhsani, 21 Nisan 2009’da sabah saatlerinde yaşamını yitirdi. Diyarbakır’ın Şehitlik semtindeki mezarlıkta toprağa verildi.
Yaşam Öyküsü
Asıl adı İhsan Sırlıoğlu’dur. 1932 yılında Diyarbakır’da doğar, küçük yaşta şiir yazmaya başlar. İki yaşında iken babası Filit'i kaybeder ve annesi tarafından sıkıntılı ve yoksul bir ortamda büyütülür. Çalışmak için sürekli diğer köylere ve şehirlere gitmeye başlar. 17 yaşındayken İstanbul Büyükçekmece Mimarsinan Köyü’nde maden ocağında çalışmaya başlar. Maden kapanınca lastik fabrikalarında çalışır daha sonra Erzurum’a askere gönderilir. Askerlik sonrası kendi kendine saz çalmaya başlar. Sazı ile Anadolu’yu dolaşmaya başlar. Bu seyehatlerinin birinde Manisa Tarzanı ile tanışır ve bir müddet yanında kalır. Aşık İhsani türkülerini Güllüşah ismindeki hayali bir kıza söylemektedir. 1957 yılında Uşak Şeker Fabrikası’nda çalışmaya başlar. Uşakta bir hapishane müdürü ona senin Güllüşah’ı bulduk der, kız her ne kadar İhsani'nin hayallerindeki Güllüşah değilse de bu kızla evlenir. İhsani ona da saz çalmayı öğretir ve Aşık İhsani ve Güllüşah olarak şehir şehir dolaşmaya başlarlar. Bu ikili halk tarafından oldukça ilgi görmeye başlar. Aşık İhsani ve Güllüşah adlı kitapları yapılır. 1958’de Ankara Radyosu Yurttan Sesler programının şefi Muzaffer Sarısözen tarafından programa davet edilir. Her hafta Çarşamba günleri Güllüşah ile birlikte radyoda türkü söylemeye başlarlar.
Bu esnada Celâl Bayar ve Adnan Menderes ile tanışır ve görüşmeye başlarlar. DP'nin mitingleriyle Türkiye'de dolaşmaya başlar. “Evvel Allah sonra Demokrat Parti” ve benzeri şarkılar yapar.Bu esnada 27 Mayıs Darbesi olur. Türk Ocakları’nın 51. Yıldönümü dolayısıyla TRT‘de verilen bir törende alel acele sahneye çıkarılır. Sakalı gögsünde, saçı belinde bir halde sahneye çıkan İhsani’nin söylediği şarkı Başbakan Fahri Özdilek tarafından beğenilmez. Başbakan ayağa kalkarak “Atın şu komünisti oradan …” der ve İhsani şaşkınlık içinde kendini karakolda bulur. Bir yıl sonra Fransızlar tarafından yapılan bir Türkiye tanıtım filminde karısı ve oğlu Garip ile birlikte yer alır. 1962’de milletvekilleri maaşlarına yapılması istenen zam ile ilgili kararın görüşüldüğü günlerde meclise giderek protesto gösterilerinde bulunur. Belçika Kültür Bakanı ile bir Türkiye ziyareti sırasında tanışır ve gezi dönüşü “Saçı ve sakalı gibi uzun görüşlü Aşık İhsani” olarak Belçika gazelerinde boy gösterir. Türkiye İşçi Partisi'nin kuruluşuyla birlikte sol hareketlere ilgi duymaya başlar. İlk yazdığı devrimci şiir "Korkuyorlar, korkacaklar, korksunlar Geliyoruz, geleceğiz, yakındır" Şiiridir. Daha sonraki röportajlarında bu döneme kadarki yaşamını cahillik olarak tanımlayacaktır. Bu dönemde Ağalı Dünya adlı kitabı yayınlanır. Daha önce içinde olduğu Adalet Partisi ile artık düşman olurlar. 22 Kasım 1967'de öğrenci örgütlerinin düzenlediği kıbrıs mitingi sırasında Deniz Gezmiş ile birlikte Amerika Birleşik Devletleri bayrağını yakarlar. Şiirleri birçok dergide yayınlanmaya başlar. Bu arada Çetin Altan ile tanışırlar. Çetin Altan ve sol çevreden birçok kişi onun yazdığı şiirlerin, kitapların Sovyetler Birliği'nden gönderildiğinden şüphelenmektedir. Bu şiirleri okul yüzü görmemiş birinin yazdığına inanmazlar. En son onu konunun uzmanı olan Pertev Naili Boratav’a götürürler. Boratav İhsani’yi dinler ve “İhsani bir halk ozanıdır.” diyerek İhsani üzerindeki şüpheleri kaldırır. 1977’de Almanya ve Belçika’ya gider ve bu ülkelerde de televizyon programlarına katılır, ödüller alır. 1979'da Avustralya'ya gider. Son yıllarında Diyarbakır'da yaşayan Aşık İhsani 21 Nisan 2009'da Diyarbakır'da öldü.
Le Monde'da hakkında çıkan haber
"... İhsani ile söz konusu olan başka şey. Bunu söylerken Bob Dylan'ı, Joan Baez'i, Gospels'in politik olmuş kara derili şarkılarını düşünüyorum. Ray Charles'ın ya da Johnny Hallyday'in çığlık türküsü, Charlie Mingus'un yakarı türküsü, Bob Dylan ya da Joan Baez'in yakınma türküsü, Leo Ferre, Georges Brassens'in taşlama türküleri, İhsani sözlerindeki şiddetle karşılaştırıldıklarında adeta çekinden kalırlar. Yalnızca Vietnam Savaşı'na karşı koyan dünya ozanlarında görülen açık sözlü sertlik, İhsani şiirinin ilk göze çarpan özelliğidir. İhsani bu öfkeyi, bu sertliği halkına karşı olan her şeyi yermekte kullanıyor. Kibarlar belki bu tondan inciniyorlar ama bu akım, bu hakaret rayına oturmuştur..."
Kitapları
- Aşık İhsani'nin Hayat Hikâyesi ve Şiirleri (1960)
- Ağalı Dünya 2 cilt (1964-1965)
- Yazacağım (1966)
- Bakalım Hele (1967)
- Ozan Dolu Anadolu (Gezi, 1973)
- Bak Tarlanın Taşına (1974)
- Vur Ağanın Başına (1975)
- Dünden Bugüne Aşık İhsani (1976)
- Beyaz Köle (1985)
- Düş Değil Bu (1993)
- Bıçak Kemikte (2002)
Dış bağlantılar
- Şiirleri, kitapları kısa özgeçmişi1 Nisan 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Kısa özgeçmişi, bazı şiirleri27 Şubat 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- (İngilizçe) Alevi ve Solcu Aşıklar, 1960-1980