İnek Şaban

Masmavi gözlere sahip ince yapılı birisidir. Çok çalışkandır. Daha çok gece uyuyamadığından dersleri ezberleme yöntemi ile kavrar. Ders notlarını ve kitapları sayfa sayfa, satır satır ezberlemeye çalışır. Hatta bir keresinde hoca onu sözlüye kaldırdığı zaman anlatacağı konuyu birebir kitaptaki cümlelerle okurcasına anlatmıştır. Hababam Sınıfı ise onu kitaptan takip eder. İnek Şaban tek bir kelime bile atlamadan anlatınca sınıf coşkuya gelir ve Şaban anlatımı bitirince hep bir ağızdan "Nokta!" diye bağırırlar. Bu durum karşısında hocası, ondan çok etkilenmiş ve durumdan çok memnun olduğunu belirtmiştir.[2]

Sık sık hastalanır ve doktora gider. Çalışkanlığının nedeni de aslında hastalığından gelmektedir. Geceleri uyuyamadığı için çalışmak zorunda kalmaktadır. Kendisi ayrıca aptallık derecesinde saf bir kişiliğe sahiptir. Bunu Müdür muavini Kel Mahmut da bilmektedir. Hatta bu durumu onun yüzüne karşı da söylemiştir. İnek Şaban’ın bu durumu yüzünden onun üstüne çok fazla gitmez ve ona çok kızmamaya çalışır.[2]

6 Edebiyat B sınıfının 323 numaraӀı öğrencisidir.[3] Komik yüzlü, çocuksu konuşma tarzı ve mimikleri, sakar ve sarsak hareketli birisidir. Arkadaşları tarafından hep "İnek" şakalarına maruz kalmaktadır. Çoğunlukla Damat Ferit ve Güdük Necmi ile gezer. En çok da Güdük Necmi'nin şakalarına maruz kalmaktadır. Bu durumlarda kendisi ona ya küfürle ya da üzerine yürüyerek karşılık verir.[4]

Tuvalette veya başka bir yerde arkadaşlarıyla sigara içtiğinde her zaman Kel Mahmut'un baskınını en son o fark etmektedir. Müdür Muavini'ni fark ettiği zaman ise mimik hareketlerini ve dilini kullanarak espriler yapar. Romandaki karakterin aksine bütün sınıf gibi tembel bir öğrencidir. Dersten çok arkadaşları ile konuşmayı ve arkadaşlarının onu işleterek sevgilinden geldi dedikleri mektupları okumayı sever. En büyük zaafı ise kız konusudur. Kel Mahmut bir keresinde ona "Neden bunca sene mezun olamadın?" diye sorduğunda "Kızlar peşimi bırakmıyor da..." diye yanıt vermiştir. Arkadaşları bu konu üzerinden şakalarını yapar. Fakat olayları geç olsa da anlar.[4]

1984 yılında başrollerinde Kemal Sunal ve Nevra Serezli'nin yer aldığı Atla Gel Şaban filmi çekilmiştir. Filmin adında kullanılan "Şaban" ismi, aslında karakterler arasında yoktur. Kemal Sunal bu durumu şöyle anlatmaktadır: "Bundan sonra filmlerde 'Şaban' adını koymasak bile, değişen bir şey olacağını zannetmiyorum. Millet, Şaban olarak biliyor. Bu yıl, firma yanlışlık yaptı. Film adım 'Niyazi'. Adının, "Atla Gel Niyazi" olması lazım. Afişler, lobiler hepsinde "Atla Gel Şaban" oldu. Seyircilerden bir kişi çıkıp da, filmdeki adın Niyazi, afişte Şaban, demedi. Farkına bile varmadı. Kemal Sunal’ın adı, Niyazi olsa ne olur, Şaban olsa ne olur?".[5]