İlhan Cavcav

Ankara Hamamönü'nde doğan Cavcav'ın babası Haşim Bey, 1910'lu yıllarda Priştine'den Türkiye'ye göç etmiş Arnavut bir ailenin çocuğudur. Aile İstanbul, Adana gibi şehirlerde bir süre kaldıktan sonra Ankara'ya yerleşip aile mesleği olacak fırıncılık ve değirmencilik yapmaya başlamıştır.

Haşim Bey’in ikinci eşi Kayseri eşrafından Lütfiye Hanım'dan ilk çocuğu olan Cavcav'ın çocukluğu Mamak'ın Boğaziçi Mahallesi'nde geçti. Eğitim yaşamına Ankara 10. Yıl İlkokulunda başlayan Cavcav, öğrencilik yılları boyunca bir yandan da babasının işlettiği değirmende çalıştı. İlkokuldan sonra Gençlerbirliği'nin kurulduğu Ankara Atatürk Lisesi'nde eğitimine devam eden Cavcav, ailesinin artan işleri nedeniyle ortaokuldan sonra eğitimine son verip, 14 yaşında aile şirketinin veznesinde ve sonrasında şirket muhasebesinde çalışmaya başladı.

Yapılan seçimle Kulüpler Birliği Başkanlığı'na getirilmiştir.[1]

İlhan Cavcav; dizi ve tiyatro oyuncusu Erdal Beşikçioğlu'nun dayısı,[2] futbolcu Tayyar Cavcav'ın yeğenidir.

Ailesinde Tayyar Cavcav ve Cevat Muratal gibi birçok profesyonel futbolcu bulunan İlhan Cavcav'ın futbol yaşamı, Mamak Maskespor için çalışan Cici Necdet'in dikkatini çekmesiyle başladı. Cavcav, 16 yaşındayken Maskespor kadrosuna katıldı ve santraf (stoper) mevkisinde oynamaya başladı. İlhan Cavcav, 19 yaşında PTT'de oynarken kendisine profesyonelliğe geçiş sözleşmesi teklif edilse de, fabrikadaki işleri nedeniyle sözleşmeyi kabul etmedi ve amatör futbolcu olarak oynayabileceği Bahçeli Gençlik Spor'a gitti. Bahçeli'deki ilk maçını PTT'ye karşı oynayacak olan Cavcav, eski takımı PTT karşısında duygusal davranabileceği gerekçesiyle oynatılmadığı için futbolu bıraktı.

Futbolu bıraktığı 1950'li yıllardan 1970'lere kadar iş yaşamında yoğun bir çalışma hayatı olan Cavcav, 1960 yılında, aile şirketinden ayrılarak tek başına ticaret hayatına atıldı. 1967'de Konya asfaltı üstündeki Ankara Un Sanayi'nin bulunduğu arsayı satın alarak ölümüne kadar başında olduğu un fabrikasını kurdu. Bunun sayesinde Ankara'nın büyük sanayicileri arasına girdi. 1975'te, ailesinin eski mahallesinin takımı olan Hacettepe'nin başkanı oldu. Ancak Hacettepe'nin düşüşünü engelleyemeyince görevinden istifa etti. Cavcav bu kez 1977 yılında Hasan Şengel Gençlerbirliği başkanıyken, kulübün yönetim kuruluna girerek 1978'de kulüp başkanı oldu. Dönemin yöneticileriyle anlaşmazlığa düşen Cavcav, başkanlığa kısa bir süre ara verdi. 1981 yılında anlaşmazlıkların çözülmesiyle takıma başkan olduğunda Gençlerbirliği 3. Lig'e düşmek üzereydi. 2. ve 3. liglerin birleştirilmesini futbol yöneticilerine kabul ettiren Cavcav, böylelikle Gençlerbirliği'nin tekrar 2. Lig'e dönmesini sağladı. Bir sezon sonra 1. Lig'e yükselen Gençlerbirliği, 1988 yılından beri Türkiye Birinci Ligi'nin süreklilik açısından en başarılı 5. takımı oldu. Bu sürede 2 kez Türkiye Kupası'nı kazanma başarısı gösteren Gençlerbirliği, modern tesislere sahip olan bir futbol kulübü haline geldi.

İlhan Cavcav'ın çok ucuza aldığı genç ve yetenekli futbolcuları diğer kulüplere yüksek meblağlara satma politikası kulübün bütçesini oluşturmuş, kasasını doldurmuş ve Gençlerbirliği'ni hiç kimseye borcu olmayan bir kulüp haline getirmiştir.

İlhan Cavcav, 2015 yılının sonu itibarıyla, 38 yıllık başkanlığı süresince 59 antrenör ile çalışırken, bunlardan 42 ismi görevden aldı.[3] 7 Kasım 2016'da İbrahim Üzülmez ile yollarını ayıran Cavcav,[4] ölümünden önce en son Ümit Özat'ı kulübün teknik direktörlüğüne getirdi.[5][6]

Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav'ın sağlık durumu 2016'nın ikinci yarısında bozulmaya başladı. Kalp, böbrek ve akciğerinde sorunlar ortaya çıktı. 2017 Ocak'ta bir süre hastanede tedavi gördükten sonra, 21 Ocak 2017 gecesinde evinde beyin kanaması geçirdi. Yoğun bakıma alınan Cavcav'ın durumunun kritik olduğu belirtildi.[7] Sonrasında durumu daha da ağırlaşan Cavcav, 22 Ocak 2017'de saat 12.00 sularında 81 yaşında Ankara Güven Hastanesinde öldü.[8]