Âdet döngüsü

Âdet döngüsü, kadın üreme sisteminde (özellikle rahim ve yumurtalıklar) oluşan, hamileliği mümkün kılan düzenli doğal değişimdir.[1][2] Döngü oosit üretiminde ve rahmin hamilelik için hazırlanmasında gereklidir.[1] Kadınların %80 kadarı âdetten 1-2 hafta önce bazı semptomlar yaşadığını bildirmiştir.[3] Bu yaygın semptomlar arasında akne, memelerde hassasiyet, şişkinlik, yorgunluk hissi, sinirlilik ve ruh hâli değişiklikleri yer almaktadır.[4] Bu semptomlar, gündelik hayatı etkiler ve bu nedenden ötürü bu durum, kadınların %20 ila 30'unda premenstrüel sendrom olarak nitelendirilir. %3 ila 8 oranında şiddetli geçer.[3]

Âdet döngüsü diyagramı

İlk regl, genellikle on iki ila on beş yaş arasında başlar, bu da zaman zaman menarş olarak bilinir.[5] Bazen sekiz yaşında da başlayabilir ve bu başlangıç normal olabilir.[6] İlk reglin ortalama yaşı, genellikle gelişmekte olan ülkelerde geç iken gelişmiş ülkelerde erkendir. Bir reglin ilk günü ile sonraki reglin ilk günü arasındaki tipik süre, genç kadınlarda 21 ila 45 gün iken yetişkinlerde 21 ila 35 gündür (ortalama 28 gün[6][7]). Âdet, genellikle 45 ila 55 yaş arasında meydana gelen menopozdan sonra meydana gelmez.[8] Kanama genellikle 2 ila 7 gün sürmektedir.[6]

Âdet döngüsü, hormonal değişiklikler tarafından yönetilir.[6] Bu değişiklikler hamileliği önlemek için hormonal doğum kontrolü kullanılarak değiştirilebilir. Her döngü, yumurtalıktaki (yumurtalık döngüsü) veya uterustaki (uterus döngüsü) olaylara dayanarak üç faza ayrılabilir.[9] Yumurtalık döngüsü, foliküler faz, ovülasyon ve luteal fazdan oluşurken, uterus döngüsü âdet, proliferatif faz ve salgı fazına ayrılır.

Yumurtalıktaki foliküller, hormonların karmaşık bir etkileşiminin etkisi altında gelişmeye başlar ve birkaç gün sonra biri veya bazen ikisi baskın hâle gelir (baskın olmayan foliküller küçülür ve ölür). Luteinizan hormon (LH) dalgalanmalarından 24-36 saat sonra yaklaşık olarak döngü ortasında baskın folikül, ovülasyon denilen bir olayda, bir ovosit salgılar. Ovülasyondan sonra yumurtalıktaki baskın folikül kalıntıları bir korpus luteum haline gelirken yumurtalık, döllenmeden sadece 24 saat veya daha az yaşar. Bu vücut, büyük miktarlarda progesteron üretme işlevine sahiptir. Progesteronun etkisi altında rahim astarı, hamilelik meydana getirmek için bir embriyonun potansiyel implantasyonuna hazırlanmak üzere değişir. İmplantasyon yaklaşık iki hafta içinde gerçekleşmezse korpus luteum hem progesteron hem de östrojen seviyelerinde keskin bir düşüşe neden olacaktır. Hormon düşüşü, uterusun âdet denilen bir süreçte astarını dökmesine neden olur. Âdet de yakından ilgili primatlarda (insansılar ve maymunlar) ortaya çıkar.[10]

Başlangıç ve sıklık

Rahim astarının âdet döngüsü sırasında nasıl biriktiğini ve parçalandığını gösteren diyagram.

Ortalama menarş yaşı 12-15'tir.[5][11] Bazen yaş, sekize kadar inebilir ve bu durum, normal olabilir.[6] Bu ilk regl, genellikle gelişmekte olan ülkelerde gelişmiş ülkere göre daha geç başlayabilir.[7] Ortalama menarş yaşı ABD'de yaklaşık 12,5;[12] Kanada'da 12,7;[13] Birleşik Krallık'ta 12,9[14] ve İzlanda'da 13,1'dir.[15] Genetik, beslenme ve genel sağlık gibi faktörler zamanlamayı etkileyebilir.[16]

Bir kadının üreme döneminin sonunda âdet döngüsünün durması, menopoz olarak adlandırılır. Kadınlarda menopozun ortalama yaşı 52'dir ve 45 ile 55 arasında herhangi bir yaş aralığı yaygındır. Sanayileşmiş ülkelerde 45 yaş öncesi menopoz erken sayılır.[17] Menarş yaşı gibi, menopoz yaşı da büyük ölçüde kültürel ve biyolojik faktörlerin bir sonucudur;[18] bununla birlikte, hastalıklar, bazı ameliyatlar veya tıbbi tedaviler, menopozun, diğerlerinden daha erken gerçekleşmesine neden olabilir.[19]

Bir kadının âdet döngüsünün uzunluğu, biraz daha kısa ve biraz daha uzun şeklinde tipik olarak biraz değişir. En uzun ve en kısa döngüleri arasında sekiz günden daha az bir süre farklılık yaşayan bir kadının düzenli âdet döngüsüne sahip olduğu kabul edilir. Bir kadının dört günden uzun süren döngü uzunluğu değişimleri yaşaması alışılmadık bir durumdur. Sekiz ila 20 gün arasındaki uzunluk değişimi, orta düzensiz döngü olarak kabul edilir. Bir kadının en kısa ve en uzun döngü uzunluğu arasındaki 21 gün veya daha uzun bir süre değişimi, çok düzensiz kabul edilir.[20]

Ortalama âdet döngüsü 28 gün sürer. Âdet döngüsü sürelerinin değişkenliği 25 yaşın altındaki kadınlar için en yüksek ve en düşüktür ve en düzenli dönem 25 ila 39 yaş aralığıdır.[21] Daha sonra bu değişkenlik, 40-44 yaş arası kadınlar için biraz artar.[21]

Tıbbi etkiler

Nörolojik problemlere sahip bazı kadınlar, her âdet döngüsünün belirli dönemlerinde bu problemlerinde artış tecrübe edebilirler. Örneğin östrojen oranlarının düşmesinin, özellikle birey doğum kontrol hapı kullananıyorsa, migren oluşumunu tetikleyebildiği bilinmektedir.[22] Epilepsi hastası pek çok kadın, âdet döngüleri ile bağlantılı olarak daha fazla nöbete girerler ve bu duruma "katamenial epilepsi" denir.[23] Bu durumun oluşumunda, menstrüasyon zamanı ile çakışan veya yumurtlama zamanı ile çakışan nöbetler gibi, farklı örüntüler vardır ve oluşma sıklığı kesin olarak tespit edilmemiştir. Belirli bir tanım kullanarak, bir grup bilim insanı inatçı parsiyel epilepsiye sahip kadınların yaklaşık üçte birinin katamenial epilepsisinin de olduğunu bulmuştur.[23][24][25] Progesteronun azalmasının ve östrojenin artımasının nöbetleri tetikleyebileceği ve bu durumun hormonal bir etkiden kaynaklandığı önerilmiştir.[26] Yeni çalışmalar yüksek doz östrojenin nöbetlere sebebiyet verebildiğini veya kötüleştirebildiğini, yüksek doz progesteronun ise antiepileptik etkileri olabileceğini göstermiştir.[27] Tıbbi dergilerce yürütülmüş çalışmalar, âdet olan kadınların 1.68 kat daha fazla intihara teşebbüs ettiklerini bulmuştur.[28]

Fareler, seks steroid hormon seviyelerinin, sinir sistemi fonksiyonunu düzenleyebileceği olası mekanizmaları araştırmak için deneysel bir model olarak kullanılmıştır. Fare östrus döngüsünde progesteronun en yüksek olduğu evre sırasında, sinir hücresi GABA reseptörü alt tipi delta seviyesi yüksektir. Bu GABA reseptörleri postsinaptik potansiyeli baskılayıcı etkiye sahip olduklarından, daha fazla delta reseptörü olan sinir hücrelerinin daha az delta reseptörü olan hücrelere göre daha az uyarım olasılığı vardır. Fare östrus döngüsünde, östrojen seviyeleri progesteron seviyelerinden daha yüksek olduğu sırada ise, delta reseptörlerinin sayısı azalır ve sinir hücresi aktivitesi arttırılır, buna bağlı olarak anksiyete ve nöbet duyarlılığı artar.[29]

Östrojen seviyeleri tiroit bezinin davranışlarını etkileyebilir.[30] Örneğin luteal evre boyunca (östrojen seviyeleri düşükken), tiroit bezine olan kan akışının hızı foliküler evreye kıyasla (östrojen seviyesi daha yüksek) daha yavaştır.[31]

Bir zamanlar beraber yaşayan, birbirlerine yakın kadınların âdet başlangıçlarının birbirlerine senkronize olma eğiliminde olduğu düşünülüyordu. İlk olarak 1971'de tanımlanan bu olay, 1998 yılında feromonların etkileri ile açıklanmıştır.[32] Daha sonra yürütülmüş araştırmalar bu savdan şüphe duymaktadır.[33]

Arştırmalar, kadınların yumurtlama öncesi evrelerde, yumurtlama sonrası evrelere kıyasla ön çapraz bağlarından yaralanma olasılığının çok daha büyük olduğunu göstermektedir.[34]

Doğurganlık

Ovülasyon gününe bağlı olarak döllenme şansı.[35]

Ovülasyondan 5 ila 1-2 gün öncesini kapsayan zaman aralığı en doğurgan dönem (cinsel ilişki sonrasında hamile kalınmasının en olası olduğu zaman) veya doğurganlık dönemi olarak adlandırılır.[36] 14 günü luteal evre olan 28 günlük bir döngüde bu doğurgan evre döngünün ikinci haftasını ve üçüncü haftanın başını kapsamaktadır. Kadınların göreceli olarak doğurgan oldukları ve doğurgan olmadıkları günleri kendilerince tespit etmelerine yardımcı olmak için doğurganlık tahmini olarak da adlandırılan çeşitli yöntemler ve sistemler geliştirilmiştir.

Yumurtlamadan 24 ile 36 saat önce gerçekleşen LH'nin ani yükselişini tespit edebilen idrar analizi setleri yumurtlama tahmin setleri olarak adlandırılırlar ve pek çok doğurganlık testi türünden birini oluştururlar.[37] Bazal vücut ısısı, idrar testi sonuçları veya tükürüğün yapısındaki değişimleri analiz eden bilgisayarlı aygıtlara ise doğurganlık monitörü denilmektedir. Tek başına bir döngünün uzunluk kayıtlarına bakarak doğurganlık tahmini yürüten yöntemler ise takvim bazlı yöntemler olarak isimlendirilir.[38] Semptom bazlı yöntem ise üç adet olan birincil doğurganlık belirtilerinden (bazal vücut ısısı, rahim ağzı salgısı ve servikal pozisyon[39]) bir veya daha fazlasını gözlemlemeye dayalıdır.[38]

Doğurganlık aynı zamanda bir kadının yaşı ile de ilişkilidir.[40] Bir kadının yumurta hücrelerinin tamamı anne karnında oluştuğundan[41] ve bu yumurtalar on yıllar içinde olgunlaştığından ötürü, bu uzun süre zarfı içinde yumurta hücrelerinde bulunan kromatin mutasyona, bölünme problemlerine ve kırılmaya karşı, bir erkeğin üreme hayatı boyunca devamlı üretilen sperm hücrelerinin kromatini ile karşılaştırıldığında daha savunmasız bir durumda olduğu öne sürülmüştür. Ancak bu sava rağmen, kadınlara benzer bir şekilde artan yaşın erkeklerin doğurganlığı üzerinde de etkisi olduğu gözlemlenmektedir.

İn vitro fertilizasyon (tüp bebek) tedavisine giren kadınlar üzerinde yapılan ölçümler sonucunda uzun bir âdet döngüsünün, yaş ayarlamaları yapıldığı takdirde bile daha yüksek oranda hamilelik ve canlı doğum olasılığı ile ilişkili olduğu bulunmuştur.[42] IVF tedavisi almış, âdet döngüsü 34 gün veya daha uzun süren kadınlar ile IVF tedavisi almış, âdet döngüsü 26 günden daha kısa olan kadınların canlı doğum oranları karşılaştırıldığında uzun âdet döngülerine sahip grupta bu oranların kısa gruba kıyasla neredeyse iki kat daha fazla olduğu gözlemlenmiştir.[42] Daha uzun bir âdet dönemi aynı zamanda embriyo kalitesi ve yumurtalıkların gonadotropin tarafından uyarılmasına daha iyi bir tepki vermesi ile ilişkilendirilir.[42]

Ruh hali ve davranış

Adet döngüsünün farklı evreleri, kadınların ruh halleriyle ilişkilidir. Bazı durumlarda, adet döngüsü sırasında salınan hormonlar kadınlarda davranışsal değişikliklere neden olabilir; hafif ila şiddetli ruh hali değişiklikleri oluşabilir.[43] Âdet döngüsü evreleri ve yumurtalık hormonları , kadınlarda empatinin artmasına katkıda bulunabilir. Adet döngüsünün farklı evrelerinde hormon seviyelerinin doğal değişimi test puanlarıyla birlikte incelenmiştir. Empati egzersizlerini tamamlarken, adet döngüsünün foliküler evredeki kadınlar, midluteal evredeki kadınlardan daha iyi performans göstermektedirler. Progesteron düzeyleri ile duyguları doğru bir şekilde tanıma yeteneği arasında güçlü bir ilişki de bulunmuştur. Duygu tanımadaki performanslar, kadınların progesteron seviyelerinin düşük olması durumunda daha iyi olmuştur. Foliküler evrede kadınlar, midluteal muadillerine göre daha yüksek duygu tanıma doğruluğu göstermiştir. Midluteal evredeki kadınların, foliküler evredeki kadınlara kıyasla negatif uyarılara daha fazla tepki gösterdikleri bulunmuştur ve bu, kadınların belli âdet döngüsü evrelerinde sosyal strese daha fazla tepki gösterdiğine işaret etmektedir.[44] Genel olarak, foliküler fazdaki kadınların empatik özellikler içeren görevlerde daha iyi performans gösterdikleri bulunmuştur.

Adet döngüsünün iki farklı evresinde kadınlardaki korku tepkisi incelenmiştir. Preovülatör evrede, östrojen en yüksek seviyede olduğunda, kadınlar, korku ifadelerini belirlemede, adet gören kadınlardan, yani östrojen seviyelerinin en düşük olduğu zamanlardan daha iyidir. Karşılaştırılmış kadınlar, mutlu yüzleri tanımlarken eşit derecede başarı göstermişlerdir ve bu korkuya verilen tepkinin daha güçlü bir tepki olduğunu göstermektedir. Özetlemek gerekirse, adet döngüsünün evreleri ve östrojen düzeyleri ile kadınların korkuyu işlemesi bağıntılıdır.[45]

Ancak, yumurtalık hormonları ölçülen kadınlarda günlük ruh hallerinin incelenmesi, bu ikisi arasında daha güçsüz bir bağlantı gösterir. Stres veya fiziksel sağlık düzeyleriyle karşılaştırıldığında, yumurtalık hormonlarının genel ruh hali üzerinde daha az etkisi olduğu bulunmuştur.[46] Bu, yumurtalık hormonlarının değişimlerinin ruh halini etkileyebildiğini gösterirken, günlük ruh halini diğer stres faktörlerinden daha fazla etkilemediğini gösterir.

Adet döngüsü sırasında cinsel duygu ve davranışlar değişir. Yumurtlama öncesi ve sırasında, yüksek düzeyde östrojen ve androjenler kadınların cinsel aktiviteye ilgisinin artmasına neden olur.[47] Diğer memelilerin aksine, kadınlar fertilitelerine bakmaksızın adet döngüsünün tüm günlerinde cinsel aktiviteye ilgi gösterebilirler.[48]

Eş seçimi

Potansiyel cinsel partnerlere karşı alınan tavırlar âdet döngüsünün belirli dönemlerinde farklılıklar gösterir.[49][50][51] Yumurtlamanın yaklaşması ile kadınlarda erkeklerle sosyal buluşmalara katılmaya karşı fiziksel çekim ve ilgi artışı meydana gelebilir.[52] Döngüde doğurganlığın arttığı dönemlerde kadınların daha erkeksi erkekleri seçtiği gözlemlenmektedir.[53] Kadınların kur davranışları da en fazla kur davranışının doğurgan dönemlerde görülmesi olmak üzere döngünün dönemleri arasında farklılıklar gösterir.[51][54][55] Doğurgan dönemde pek çok kadın birincil partnerleri yerine diğer erkeklere karşı daha fazla çekim ve cinsel ilgi duymayı ve fantezi kurmayı tecrübe etmektedir.[51][52][56] Aynı zamanda partnerleri dışında başka bir eş ile flört etmek ve cinsel ilişkiye girmek tercih edilmektedir.[52][56]

Ses

Ses kalınlığı tercihleri döngü boyunca değişiklik göstermektedir.[56] Kısa süreli bir cinsel eş arama durumunda kadınların, özellikle doğurgan dönemlerde, kalın sesli bir erkeği daha ince sesli bir erkeğe seçtikleri gözlemlenebilir.[56] Geç folikül evresinde de kadınların daha derin ve erkeksi bir sesi tercih etmeleri söz konusudur.[57] Aynı zamanda kadın sesinin âdet döngüsü boyunca çekiciliği de araştırılmıştır.[58] Kadın seslerinin âdet döngüsünün en doğurgan evresinde daha çekici bulunduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır.[58] Bu etki doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda bulunmamıştır.[58]

Koku

Kadınların erkek vücut kokusuna olan seçimleri de âdet döngüsü tarafından etkilenmekte ve döngü boyunca değişmektedir.[59] Âdet döngüsünün en doğurgan döneminde, dominant olarak sınıflandırılmış erkekler, kadınlar tarafından cinsel çekicilik konusunda daha yüksek puanlar almışlardır. Ek olarak bu doğurgan dönemde kadınların simetrik erkeklerin vücut kokularına karşı tercih gösterebildiği bulunmuştur.[51] Bu tercih doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda gözlemlenmemiştir.[60] Aynı zamanda geç folikül ve yumurtlama evresindeki kadınlar erkeksi erkeklerin kokularına tercih göstermiştir[56] ve androsteron (testosteron seviyelerinden sorumlu hormon) kokusunun kadınlar tarafından âdet döngüsünün en doğurgan evresinde yüksek oranda tercih edildiği bulunmuştur.[56] Dahası kadı Kadınların, gelişimsel istikrarı gösteren erkek kokularını da daha fazla seçtikleri kayda geçmiştir.[56]

Döngü boyunca kadın kokuları hakkında yapılmış çalışmalar erkeklerin kadınların yumurtlayıp yumurtlamadığını anlamak için koku duyusunun bir kısmını kullandıkları hakkında birtakım kanıtlar ortaya koymuştur.[59] Kadın kokularının erkekler tarafından puanlanması ile yürütülmüş çalışma, yumurtlayan kadınların kokularını erkekler tarafından daha çekici olarak puanlandığını bulmuştur.[59] Bu çalışma erkeklerin doğurgan kadın kokularına karşı bir tercih gösterdiğini ortaya koymuştur.[59]

Yüz ve vücut

Yüz yapısı ve özelliklerine karşı tercihler de âdet döngüsünün farklı evreleri arasında değişiklik gösterebilmektedir.[56] Uzun süreli ilişkiler için eş seçiminde âdet döngüsünün farklı evreleri arasında değişiklikler gözlemlenmemiş olmasıyla beraber, kısa süreli ilişkilerde eş seçimi konusunda normal tercihlere kıyasla daha maskülen özelliklere sahip erkekler tercih edilmiştir.[52][57] Bu durum özellikle kadınların tükürüklerindeki testosteron seviyelerinin yüksek ve hamile kalma olasılığının en fazla olduğu dönemlerde baş göstermektedir.[61] Ancak kadınların luteal (doğurgan olmayan) evrede daha kadınsı yüzlere sahip erkek ve kadınları tercih etmeye yatkın oldukları ve kişinin yine bu evrede kendisini andıran yüzler ile sağlıklı görünen yüzleri seçtikleri bulunmuştur.[57][62] Sağlıklı yüzlerin seçimi en çok progesteron seviyelerinin yüksek olduğu dönemlerde gözlemlenebilmiştir.[62] Ek olarak doğurgan dönemde pek çok kadının daha koyu renkli ten rengine sahip erkekleri seçtikleri ortaya konmuştur.[56] Yüz simetrisi tercihi konusundaki araştırmalar ortak bir sonuca varmamıştır.[63]

Vücut özellikleri tercihleri âdet döngüsünün farklı evreleri boyunca değişebilmektedir. Kısa dönem eş arayan kadınlar uzun boylu ve kaslı erkekleri tercih etmiştir [56] Aynı şekilde âdet döngüsünün en doğurgan döneminde de erkeksi vücutlu erkekler tercih görmüştür.[56][61] Âdet döngüsü sırasındaki vücut simetrisi tercihleri konusunda yürütülmüş çalışmalar ortak bir sonuca varmamaktadır.[56]

Kişilik

Doğurgan dönemde kısa süreli cinsel partner seçiminde, dominant ve sosyal olarak öne çıkan erkekler daha çekici bulunmuştur[56] Uzun süreli partner seçimi içinse istenilen tercihlerde âdet döngüsü boyunca bir değişiklik meydana gelmemiştir.[56]

Yeme davranışı

Kadınların adet döngüsünün farklı evrelerinde farklı beslenme alışkanlıkları yaşadıkları, luteal evrede besin alımının foliküler evreye göre daha yüksek olduğu bulunmuştur.[64][65] Gıda tüketimi, luteal fazda foliküler faza kıyasla yaklaşık% 10 artar.[65]

Çeşitli çalışmalar, luteal faz boyunca kadınların daha fazla karbonhidrat, protein ve yağ tükettiğini ve 24 saatlik enerji harcamalarının % 2.5 ile %11.5 arasında arttığını göstermiştir.[66] Luteal faz boyunca artan alım, doğal olarak meydana gelen ve adet döngüsünün luteal fazları sırasında artan tatlı ve yağlı yiyeceklere karşı gösterilen daha yüksek tercihle ilgili olabilir.[66] Bu durum, bu evrede artan metabolik talebe bağlıdır.[67] Özellikle, çikolata için istek gösteren kadınlar, luteal fazda bu maddenin tüketimi için daha büyük bir arzu göstermektedirler.[66]

Premenstrüel sendromlu (PMS) kadınlar, adet döngüsü boyunca iştahta PMS'li olmayanlara göre, muhtemelen hormon düzeylerindeki değişikliklere karşı aşırı duyarlılıkları nedeniyle iştah değişiklikleri rapor eder.[65] PMS'li kadınlarda, gıda alımı luteal fazda foliküler faza göre daha yüksektir.[68] Ruh hali değişiklikleri ve fiziksel belirtiler dahil olmak üzere PMS'nin kalan belirtileri de luteal fazda ortaya çıkar. PMS hastaları ve hasta olmayanlar arasında gıda türlerinin tercihinde bir fark bulunamamıştır.[64]

Yeme davranışı değişikliklerini açıklamak için, döngünün farklı aşamalarındaki farklı seviyelerde bulunan yumurtalık hormonları kullanılmıştır. Progesteronun, progesteron seviyelerinin yüksek olduğu luteal fazda yağlı yiyeceklerin daha fazla alınmasına neden olduğu ve yağ depolanmasını desteklediği gösterilmiştir.[65] Ek olarak, yüksek östrojen seviyelerinde, dopaminin, yemeğe teşvik eden, dolayısıyla iştahı azaltan bir hormon olan, noradrenaline dönüşmesi etkisizleştirilir.[65] İnsanlarda, adet döngüsü sırasında bu yumurtalık hormonlarının seviyesinin tıkanırcasına yemeyi etkilediği bulunmuştur.[69]

Doğum kontrol haplarının kullanımının, hormon seviyelerindeki dalgalanmaları en aza indirmekten veya ortadan kaldırmaktan ötürü yeme davranışlarını etkilemesi gerektiği farz edilmiştir.[64] Nörotransmitter serotoninin ayrıca gıda alımında rol oynadığı düşünülmektedir. Serotonin, diğer görevlerinin yanı sıra, yemek yemenin engellenmesinden ve kontrol edilmesinden de sorumludur[70] ve kısmen yumurtalık hormonları tarafından modüle edilir.[71]

Diyet yapmanın bu adet süreçlerini etkileyip etkilemeyeceğini etkileyen bir dizi faktör vardır ve bu faktörler yaş, kilo kaybı ve diyetin kendisidir. İlk olarak, genç kadınların diyetleri nedeniyle adet düzensizlikleri yaşamaları muhtemeldir. İkincil olarak, adet anormallikleri, fazla kilo kaybı durumlarında daha olasıdır. Örneğin, yumurtlamanın görülmediği adet döngüleri , sınırlı bir diyetin benimsenmesi ve yüksek miktarda egzersiz yapmanın bir sonucu olarak ortaya çıkabilir.[65] Son olarak, döngü, et içeren bir diyete kıyasla, bir vejetaryen diyetinden daha fazla etkilenir.[72]

Madde kulanımı

Âdet döngüsünün alkol kullanımı üzerine olan etkisi hakkında yürütülmüş çalışmalar ortak bir sonuca varmamıştır.[73] Buna rağmen bir takım kanıtlar luteal evre boyunca, özellikle çok içki içen veya ailesinde alkol bağımlılığı bulunanan bireylerin daha fazla alkol tükettiğine işaret etmektedir.[67]

Genellikle nikotin, tütün ve kokain gibi bağımlılık yapıcı maddelerin kullanım seviyeleri PMS sırasında artış gösterir.[67] Bu olgu hakkındaki bir teori, madde kulanımındaki bu artışın luteal evredeki daha yüksek metabolik taleplerin sonucunda oluşan azalan kendini kontrol etme becerisinden kaynaklandığını öne sürmüştür.[67]

Menstrüel bozukluklar

Seyrek veya düzensiz yumurtlamaya oligoovülasyon denir.[74] Yumurtlamanın yokluğuna anovülasyon denir. Normal adet kanamaları, öncesinde yumurtlama olmadan da oluşabilir ve bu durum anovülatör döngü olarak adlandırılır. Bazı döngülerde foliküler gelişim başlayabilir ancak tamamlanamaz. Bun durumda yinede östrojenler oluşacak ve rahim astarını uyarılacaktır. Uzun süre devam eden yüksek östrojen seviyelerinin neden olduğu çok kalın bir endometriyumdan kaynaklanan anovülatör kanama östrojen geçiş kanaması olarak adlandırılır. Östrojen seviyelerinde ani bir düşüşün tetiklediği uyarıcı kanama, yoksunluk kanaması olarak adlandırılır.[75] Anovülasyon döngüleri genellikle menopozdan (perimenopoz) önce ve polikistik over sendromu olan kadınlarda görülür.[76]

Çok az akışa (10 ml'den az) hipomenore denir. 21 gün veya daha az aralıklarla düzenli döngüler polimenore olarak adlandırılır. Sık ama düzensiz menstrüasyon metroraji olarak bilinir. Ani ve ağır akışlara veya 80 ml'den büyük miktardaki akışlara menoraji denir.[77] Sık sık ve düzensiz görülen ağır adet kanaması menometrorajidir. 35 günü geçen aralıklar ile döngüleri tanımlayan terim oligomenoredir.[78] Amenore, bir kadının doğurganlık yıllarında, hamile değilken, üç[77] ile altı[78] aydan uzun bir süre boyunca âdet görmemesini belirtmektedir. Ağrılı adet dönemleri için kullanılan terim dismenoredir.

Yumurtlamanın baskılanması

Doğum kontrolü

Oral yolla kullanılan kombine doğum kontrol hapları. Beyaz haplar etkisizdir ve genellikle hapların alınmaya devam edilmesini hatırlatmak için kullanılır.

Fiziksel doğum kontrolü yöntemleri âdet döngüsünü etkilemese de, hormonal doğum kontrolü yöntemleri bu döngüde değişikliklere yol açarak etki gösterirler. Progestojen negatif geri beslemesi hipotalamusun gonadotropin-salınım hormonu (GnRH) salgılama sıklığını azaltır ve bunun sonucunda ön hipofizde folikül-uyarıcı hormon (FSH) ve luteinleştirici hormon (LH) salgılanmasında azalma meydana gelir. Azalan FSH seviyesi folikül gelişimini inhibe eder ve östradiol seviyesinin yükselmesini önler. Progestojen negatif geri beslemesi ve östrojen pozitif geri beslemesinin eksikliğinin LH üzerindeki etkileri döngü ortasında gerçekleşen LH yükselmesini engeller. Sonuç olarak LH yükselmesinin ve folikül gelişiminin inhibe edilmesi yumurtlamayı önler.[79][80][81]

Progestojen bazlı hormonal doğum kontrolünde yumurtlamanın hangi oranda engelleneceği verilen progestojenin aktivitesi ve dozuna bağlıdır. Düşük dozda, sadece progestogen içeren haplar, derialtı implantları ve çeşitli diğer cihazların kullanımı yumurtalamayı sadece %50 oranında engellemektedir ve bu yöntemler doğum kontrolü özelliklerini servikal mukus tabakasını kalınlaştırmaları gibi etkilerine borçlulardır.[82] Orta dozda, sadece progestojen içeren Cerazette gibi hapların ve deri altı implantlarının kullanımı bazen folikül gelişimine izin verse de bu yöntem âdet döngülerinin %97–99'unda yumurtlamayı engeller. Ancak orta doz ve düşük doz progestojen kullanımı arasında servikal mukus tabakasını kalınlaştırma konusunda bir fark bulunmamaktadır. Enjeksiyon ile verilen yüksek dozda, sadece progestojen içeren doğum kontrol yöntemleri ise folikül oluşumunu ve yumurtlamayı tamamen inhibe eder.[82]

Kombine hormonal doğum kontrolü bir östrojen ve bir progestojenin beraber kullanılmasını kapsar. Östrojen negatif geribeslemesi ön hipofiz bezindeki FSH salgılanmasını önemli oranda azalttığı için, kombine hormonal doğum kontrolü yöntemleri sadece progestojen kullanımına kıyasla folikül gelişiminin inhibe edilmesi ve yumurtlamanın engellenmesi açısından daha etkilidir. Östrojen kullanımı aynı zamanda doğum kontrol hapı kullanımına bağlı olarak âdet döngüsünün aksine düzensizce ortaya çıkan ara kanama riskini azaltır.[79][80][81] Çeşitli kombine hormonal doğum kontrolü yöntemleri düzenli olarak yoksunluk kanaması denilen kanamalara yol açacak şekilde kullanılır. Normal bir âdet döngüsünde menstrüasyon, östrojen ve progesteron seviyelerinin hızlı bir şekilde düşmesi ile oluşur.[83] Kombine hormonal doğum kontrolüne geçici olarak ara vermek buna benzer bir etki doğurur ve endometriyumun dökülmesine neden olur. Eğer yoksunluk kanaması istenmiyorsa kombine hormonal doğum kontrolü sürekli olarak kullanılabilir, ancak bu ara kanama riskini arttırmaktadır.

Emzirme

Emzirme gonadotropin-salınım hormonu (GnRH) ve luteinleştirici hormon (LH) salgılanmasında negatif geri besleme meydana gelmesine neden olur. Negatif geri beslemenin kuvvetine göre emziren kadınlarda folikül gelişimi tamamen baskılanabilir, yumurtalama durabilir veya normal menstrüasyon döngüsü devam edebilir.[84] Yumurtlamanın baskılanma olasılığı daha sık emziren bireylerde daha yüksektir.[85] Emzirilen bebeğe bağlı olan prolaktin üretimi laktasyonel amenoranın korunması için önemli bir etkendir.[86] Ortalama olarak bebeğini sıkça emziren bir kadının doğumdan sonra yeniden âdet görmesi 14.5 ay sürmektedir. Ancak kadınlar arasında bu konuda pek çok varyasyon görülmektedir ve kimi kadınlar 2 ay sonra yeniden menstrüasyon döngüsüne girebilirken diğerlerinde bu zaman aralığı 42 ay kadar sürebilmektedir.[87]

Toplum ve kültür

Etimoloji

Âdet kelimesi Arapçadaki āda(t) (عادة) kökünden türemiştir ve tekrar eden manasına gelmektedir.[88] Fransızcadan Türkçeye régle kökünden regl olarak geçmiş kelime de düzen ve kural anlamına gelmektedir.[89] Bilimsel literatürde sıkça kullanılan "menstrüasyon" kelimesi ise ay ile ilişkili bir terimdir. Kelime Latincedeki mensis (ay) kelimesinden türemiştir. Bu kelime Yunancadaki mene (ay) kelimesiyle de bağlantılı olmaktadır.[90]

Ay

İnsanlarda âdet döngüsü her ne kadar Ay döngüsüne benzer uzunlukta olsa da modern insanlarda ikisi arasında bir bağlantı bulunmamaktadır[91] ve bu ilişkinin bir rastlantı olduğuna inanılmaktadır.[92][93] İnsanlarda ışığa maruz kalmak âdet döngüsünü etkilememektedir.[10] 1996 yılında yapılmış araştırmaların meta-analizleri insanların âdet döngüsü ve Ay döngüsü arasında herhangi bir bağlantı olmadığını göstermiştir.[94] Aynı zamanda bir âdet takip uygulaması olan Clue'ya âdet döngüleri hakkında 1.5 milyon kadın tarafından yüklenmiş 7.5 milyon veri analiz edildiğinde de bu iki döngü arasında bir bağlantı bulunamamıştır.[95].

Dogon kabilesi elektrikli aydınlatma sistemleri olmayan ve gecelerini dışarıda konuşarak ve uyuyarak geçiren bir halktır. Bu özelliklerinden dolayı âdet döngüsü ve Ay döngüsü arasındaki bağlantıları incelemek için ideal bir toplum olan Dogonların üzerinde yapılmış çalışmalar da Ay'ın âdet döngüsü üzerinde bir etkisi olmadığını göstermiştir.[96]

İş hayatı

Genellikle Asya'da bulunan bazı ülkelerde yasal ve kurumsal uygulamalar kadınlara âdet oldukları takdirde resmi olarak ücretli veya ücretsiz âdet izni hakkı vermektedir.[97] Bu politikayı izleyen ülkeler Japonya, Tayvan, Endonezya ve Güney Kore olmaktadır.[97] Bu uygulama batı toplumlarında kadınların zayıf ve verimsiz işçiler olduğu algısını arttıracağı[97] ve erkek çalışanların haksızlığa uğraması gibi endişeler yüzünden tartışmalı bir konudur.[98][99]

Kaynakça

  1. Silverthorn, Dee Unglaub (2013). Human Physiology: An Integrated Approach (6th bas.). Glenview, IL: Pearson Education. ss. 850-890. ISBN 978-0-321-75007-5.
  2. Sherwood, Laurelee (2013). Human Physiology: From Cells to Systems (8th bas.). Belmont, California: Cengage. ss. 735-794. ISBN 978-1-111-57743-8.
  3. Biggs, WS; Demuth, RH (15 Ekim 2011). "Premenstrual syndrome and premenstrual dysphoric disorder". American Family Physician. 84 (8). ss. 918-24. PMID 22010771.
  4. "Premenstrual syndrome (PMS) fact sheet". Office on Women's Health, USA. 23 Aralık 2014. 28 June 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 June 2015.
  5. Women's Gynecologic Health. Jones & Bartlett Publishers. 2011. s. 94. ISBN 9780763756376.
  6. "Menstruation and the menstrual cycle fact sheet". Office of Women's Health, USA. 23 Aralık 2014. 26 June 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 June 2015.
  7. American Academy of Pediatrics Committee on, Adolescence; American College of Obstetricians and Gynecologists Committee on Adolescent Health, Care; Diaz, A; Laufer, MR; Breech, LL (Kasım 2006). "Menstruation in girls and adolescents: using the menstrual cycle as a vital sign". Pediatrics. 118 (5). ss. 2245-50. doi:10.1542/peds.2006-2481. PMID 17079600.
  8. "Menopause: Overview". NIH. 28 Haziran 2013. 5 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2015.
  9. Klump KL, Keel PK, Racine SE, Burt SA, Burt AS, Neale M, Sisk CL, Boker S, Hu JY (Şubat 2013). "The interactive effects of estrogen and progesterone on changes in emotional eating across the menstrual cycle". J Abnorm Psychol. 122 (1). ss. 131-7. doi:10.1037/a0029524. PMC 3570621$2. PMID 22889242.
  10. Kristin H. Lopez (2013). Human Reproductive Biology. Academic Press. s. 53. ISBN 9780123821850.
  11. Karapanou, O.; Papadimitriou, A. (2010). "Determinants of menarche". Reprod Biol Endocrinol. Cilt 8. s. 115. doi:10.1186/1477-7827-8-115. PMC 2958977$2. PMID 20920296.
  12. Anderson SE, Dallal GE, Must A (Nisan 2003). "Relative weight and race influence average age at menarche: results from two nationally representative surveys of US girls studied 25 years apart". Pediatrics. 111 (4 Pt 1). ss. 844-50. doi:10.1542/peds.111.4.844. PMID 12671122.
  13. Al-Sahab B, Ardern CI, Hamadeh MJ, Tamim H (2010). "Age at menarche in Canada: results from the National Longitudinal Survey of Children & Youth". BMC Public Health. Cilt 10. s. 736. doi:10.1186/1471-2458-10-736. PMC 3001737$2. PMID 21110899.
  14. Hamilton-Fairley, Diana (2004) [1999]. Lecture notes on obstetrics and gynaecology (PDF) (2. bas.). Blackwell. s. 29. ISBN 978-1-4051-2066-1. 9 Ekim 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Şubat 2019.
  15. Macgússon TE (Mayıs 1978). "Age at menarche in Iceland". Am. J. Phys. Anthropol. 48 (4). ss. 511-4. doi:10.1002/ajpa.1330480410. PMID 655271.
  16. "At what age does a girl get her first period?". National Women's Health Information Center. 23 Kasım 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Kasım 2011.
  17. "Clinical topic — Menopause". NHS. 22 Şubat 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Kasım 2009.
  18. Beyene, Yewoubdar (1989). From Menarche to Menopause: Reproductive Lives of Peasant Women in Two Cultures. Albany, NY: State University of New York Press. ISBN 978-0-88706-866-9.
  19. Shuman, Tracy (Şubat 2006). "Your Guide to Menopause". WebMD. 27 Ocak 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Aralık 2006.
  20. Kippley, John; Kippley, Sheila (1996). The Art of Natural Family Planning (4th bas.). Cincinnati: The Couple to Couple League. s. 92. ISBN 978-0-926412-13-2.
  21. Chiazze L, Brayer FT, Macisco JJ, Parker MP, Duffy BJ (Şubat 1968). "The length and variability of the human menstrual cycle". JAMA. 203 (6). ss. 377-80. doi:10.1001/jama.1968.03140060001001. PMID 5694118.
  22. "Migraine and Estrogen Officially Linked". The Daily Headache. 19 Nisan 2006. 30 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ekim 2012.
  23. Herzog AG (Mart 2008). "Catamenial epilepsy: definition, prevalence pathophysiology and treatment". Seizure. 17 (2). ss. 151-9. doi:10.1016/j.seizure.2007.11.014. PMID 18164632.
  24. Herzog AG, Harden CL, Liporace J, Pennell P, Schomer DL, Sperling M, Fowler K, Nikolov B, Shuman S, Newman M (Eylül 2004). "Frequency of catamenial seizure exacerbation in women with localization-related epilepsy". Annals of Neurology. 56 (3). ss. 431-4. doi:10.1002/ana.20214. PMID 15349872.
  25. Herzog AG, Klein P, Ransil BJ (Ekim 1997). "Three patterns of catamenial epilepsy". Epilepsia. 38 (10). ss. 1082-8. doi:10.1111/j.1528-1157.1997.tb01197.x. PMID 9579954.
  26. Scharfman HE, MacLusky NJ (Eylül 2006). "The influence of gonadal hormones on neuronal excitability, seizures, and epilepsy in the female". Epilepsia. 47 (9). ss. 1423-40. doi:10.1111/j.1528-1167.2006.00672.x. PMC 1924802$2. PMID 16981857.
  27. "Menstrual cycle". epilepsy.com. 15 October 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 October 2012.
  28. Baca-García E, Diaz-Sastre C, Ceverino A, Saiz-Ruiz J, Diaz FJ, de Leon J (2003). "Association between the menses and suicide attempts: a replication study". Psychosom Med. 65 (2). ss. 237-44. CiteSeerX 10.1.1.494.4039$2. doi:10.1097/01.PSY.0000058375.50240.F6. PMID 12651991.
  29. Maguire JL, Stell BM, Rafizadeh M, Mody I (Haziran 2005). "Ovarian cycle-linked changes in GABA(A) receptors mediating tonic inhibition alter seizure susceptibility and anxiety". Nat. Neurosci. 8 (6). ss. 797-804. doi:10.1038/nn1469. PMID 15895085.
  30. Doufas AG, Mastorakos G (2000). "The hypothalamic-pituitary-thyroid axis and the female reproductive system". Annals of the New York Academy of Sciences. Cilt 900. ss. 65-76. doi:10.1111/j.1749-6632.2000.tb06217.x. PMID 10818393.
  31. Krejza J, Nowacka A, Szylak A, Bilello M, Melhem LY (Temmuz 2004). "Variability of thyroid blood flow Doppler parameters in healthy women". Ultrasound Med Biol. 30 (7). ss. 867-76. doi:10.1016/j.ultrasmedbio.2004.05.008. PMID 15313319.
  32. Stern K, McClintock MK (Mart 1998). "Regulation of ovulation by human pheromones". Nature. 392 (6672). ss. 177-9. doi:10.1038/32408. PMID 9515961.
  33. Adams, Cecil (20 Aralık 2002). "Does menstrual synchrony really exist?". The Straight Dope. The Chicago Reader. 20 Temmuz 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ocak 2007.
  34. Renstrom P, Ljungqvist A, Arendt E, Beynnon B, Fukubayashi T, Garrett W, Georgoulis T, Hewett TE, Johnson R, Krosshaug T, Mandelbaum B, Micheli L, Myklebust G, Roos E, Roos H, Schamasch P, Shultz S, Werner S, Wojtys E, Engebretsen L (Haziran 2008). "Non-contact ACL injuries in female athletes: an International Olympic Committee current concepts statement". Br J Sports Med. 42 (6). ss. 394-412. doi:10.1136/bjsm.2008.048934. PMC 3920910$2. PMID 18539658.
  35. Dunson, D.B.; Baird, D.D.; Wilcox, A.J.; Weinberg, C.R. (1999). "Day-specific probabilities of clinical pregnancy based on two studies with imperfect measures of ovulation". Human Reproduction. 14 (7). ss. 1835-1839. doi:10.1093/humrep/14.7.1835. ISSN 1460-2350.
  36. Weschler (2002), pp.242,374
  37. MedlinePlus Encyclopedia LH urine test (home test)
  38. "Medical Eligibility Criteria for Contraceptive Use:Fertility awareness-based methods". Third edition. World Health Organization. 2004. 31 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2008.
  39. Weschler (2002), p.52
  40. Leridon H (Temmuz 2004). "Can assisted reproduction technology compensate for the natural decline in fertility with age? A model assessment". Hum. Reprod. 19 (7). ss. 1548-53. doi:10.1093/humrep/deh304. PMID 15205397.
  41. Krock, Lexi (Ekim 2001). "Fertility Throughout Life". 18 Ways to Make a Baby. NOVA Online. 30 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Aralık 2006. Haines, Cynthiac (Ocak 2006). "Your Guide to the Female Reproductive System". The Cleveland Clinic Women's Health Center. WebMD. 12 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Aralık 2006.
  42. Brodin T, Bergh T, Berglund L, Hadziosmanovic N, Holte J (2008). "Menstrual cycle length is an age-independent marker of female fertility: Results from 6271 treatment cycles of in vitro fertilization". Fertility and Sterility. 90 (5). ss. 1656-1661. doi:10.1016/j.fertnstert.2007.09.036. PMID 18155201.
  43. Schmidt PJ, Nieman LK, Danaceau MA, Adams LF, Rubinow DR (Ocak 1998). "Differential behavioral effects of gonadal steroids in women with and in those without premenstrual syndrome". N. Engl. J. Med. 338 (4). ss. 209-16. doi:10.1056/NEJM199801223380401. PMID 9435325.
  44. Derntl B, Hack RL, Kryspin-Exner I, Habel U (Ocak 2013). "Association of menstrual cycle phase with the core components of empathy". Horm Behav. 63 (1). ss. 97-104. doi:10.1016/j.yhbeh.2012.10.009. PMC 3549494$2. PMID 23098806.
  45. Schwartz DH, Romans SE, Meiyappan S, De Souza MJ, Einstein G (Eylül 2012). "The role of ovarian steroid hormones in mood". Horm Behav. 62 (4). ss. 448-54. doi:10.1016/j.yhbeh.2012.08.001. PMID 22902271.
  46. Pearson R, Lewis MB (Mart 2005). "Fear recognition across the menstrual cycle". Horm Behav. 47 (3). ss. 267-71. doi:10.1016/j.yhbeh.2004.11.003. PMID 15708754.
  47. Levay, Simon; Baldwin, Janice; Baldwin, John (2015). "Women's Bodies". Discovering Human Sexuality. Massachusetts: Sinauer Associtates, Inc. s. 44. ISBN 9781605352756.
  48. Thornhill, Randy; Gangestad, Steven W (2008). "Background and Overview of the Book". The Evolutionary Biology of Human Female Sexuality. New York: Oxford University Press. ss. 12. ISBN 9780195340990.
  49. Gildersleeve, Kelly; Haselton, Martie G.; Fales, Melissa R. (2014). "Meta-analyses and p-curves support robust cycle shifts in women's mate preferences: Reply to Wood and Carden (2014) and Harris, Pashler, and Mickes (2014)". Psychological Bulletin. 140 (5). ss. 1272-1280. doi:10.1037/a0037714. PMID 25180805.
  50. Gildersleeve, Kelly; DeBruine, Lisa; Haselton, Martie G.; Frederick, David A.; Penton-Voak, Ian S.; Jones, Benedict C.; Perrett, David I. (11 Nisan 2013). "Shifts in Women's Mate Preferences Across the Ovulatory Cycle: A Critique of Harris (2011) and Harris (2012)". Sex Roles (İngilizce). 69 (9–10). ss. 516-524. doi:10.1007/s11199-013-0273-4. ISSN 0360-0025.
  51. Levay, Simon; Valente, Sharon M (2006). "Sexual Attraction and Arousal". Human Sexuality. Massachusetts: Sinauer Associates Inc. ss. 217-253. ISBN 978-0878934652.
  52. Thornhill, Randy; Gangestad, Steven W (2008). "Women's Estrus, Pair Bonding and Extra-Pair Sex". The Evolutionary Biology of Human Female Sexuality. New York: Oxford University Press. ss. 246-256. ISBN 9780195340990.
  53. DeBruine, L; Jones, BC; Frederick, DA; Haselton, MG; Penton-Voak, IS; Perrett, DI (10 Aralık 2010). "Evidence for menstrual cycle shifts in women's preferences for masculinity: a response to Harris (in press) "Menstrual cycle and facial preferences reconsidered"". Evolutionary Psychology : An International Journal of Evolutionary Approaches to Psychology and Behavior. 8 (4). ss. 768-75. doi:10.1177/147470491000800416. PMID 22947833.
  54. Thornhill, Randy; Gangestad, Steven W (2008). "Coevolutionary Processes". The Evolutionary Biology of Human Female Sexuality. New York: Oxford University Press. ss. 290-321. ISBN 9780195340990.
  55. Levay, Simon; Baldwin, Janice; Baldwin, John (2015). "Sex and Evolution". Discovering Human Sexuality. Massachusetts: Sinauer Associates, Inc. s. 565. ISBN 9781605352756.
  56. Thornhill, Randy; Gangestad, Steven W (2008). "Women's Estrus". The Evolutionary Biology of Human Female Sexuality. New York: Oxford University Press. ss. 207-234. ISBN 9780195340990.
  57. Levay, Simon; Baldwin, Janice; Baldwin, John (2015). "Attraction, Arousal, and Response". Discovering Human Sexuality. Sunderland, Massachusetts U.S.A: Sinauer Associates, Inc. s. 135. ISBN 9781605352756.
  58. Pipitone, R. Nathan; Gallup, Gordon G. (1 Temmuz 2008). "Women's voice attractiveness varies across the menstrual cycle". Evolution and Human Behavior (İngilizce). 29 (4). ss. 268-274. doi:10.1016/j.evolhumbehav.2008.02.001. ISSN 1090-5138. 30 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2019.
  59. Thornhill, Randy; Gangestad, Steven W (2008). "Concealed Fertility". The Evolutionary Biology of Human Female Sexuality. New York: Oxford University Press. ss. 266-290. ISBN 9780195340990.
  60. Gangestad, Steven W.; Thornhill, Randy (22 Mayıs 1998). "Menstrual cycle variation in women's preferences for the scent of symmetrical men". Proceedings of the Royal Society of London B: Biological Sciences (İngilizce). 265 (1399). ss. 927-933. doi:10.1098/rspb.1998.0380. ISSN 0962-8452. PMC 1689051$2. PMID 9633114. 25 Kasım 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2019.
  61. DeBruine, Lisa; Jones, Benedict C.; Frederick, David A.; Haselton, Martie G.; Penton-Voak, Ian S.; Perrett, David I. (1 Ocak 2010). "Evidence for menstrual cycle shifts in women's preferences for masculinity: a response to Harris (in press) "Menstrual cycle and facial preferences reconsidered"". Evolutionary Psychology: An International Journal of Evolutionary Approaches to Psychology and Behavior. 8 (4). ss. 768-775. doi:10.1177/147470491000800416. ISSN 1474-7049. PMID 22947833.
  62. Jones, Benedict C.; DeBruine, Lisa M.; Perrett, David I.; Little, Anthony C.; Feinberg, David R.; Smith, Miriam J. Law (12 Ocak 2008). "Effects of Menstrual Cycle Phase on Face Preferences". Archives of Sexual Behavior (İngilizce). 37 (1). ss. 78-84. doi:10.1007/s10508-007-9268-y. ISSN 0004-0002. PMID 18193349.
  63. Gildersleeve, Kelly; Haselton, Martie G.; Fales, Melissa R. (2014). "Do women's mate preferences change across the ovulatory cycle? A meta-analytic review". Psychological Bulletin. 140 (5). ss. 1205-1259. doi:10.1037/a0035438. PMID 24564172.
  64. Dye, L.; Blundell, J. E. (1 Haziran 1997). "Menstrual cycle and appetite control: implications for weight regulation". Human Reproduction (İngilizce). 12 (6). ss. 1142-1151. doi:10.1093/humrep/12.6.1142. ISSN 0268-1161. PMID 9221991. 15 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2019.
  65. Buffenstein, Rochelle; Poppitt, Sally D.; McDevitt, Regina M.; Prentice, Andrew M. (1 Aralık 1995). "Food intake and the menstrual cycle: A retrospective analysis, with implications for appetite research". Physiology & Behavior. 58 (6). ss. 1067-1077. doi:10.1016/0031-9384(95)02003-9. 24 Aralık 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2019.
  66. Davidsen, L.; Vistisen, B.; Astrup, A. (7 Ağustos 2007). "Impact of the menstrual cycle on determinants of energy balance: a putative role in weight loss attempts". International Journal of Obesity (İngilizce). 31 (12). ss. 1777-1785. doi:10.1038/sj.ijo.0803699. ISSN 0307-0565. PMID 17684511. 18 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2019.
  67. Gailliot, Matthew T.; Hildebrandt, Britny; Eckel, Lisa A.; Baumeister, Roy F. (2010). "A theory of limited metabolic energy and premenstrual syndrome symptoms: Increased metabolic demands during the luteal phase divert metabolic resources from and impair self-control". Review of General Psychology. 14 (3). ss. 269-282. doi:10.1037/a0018525.
  68. Wurtman, Judith J.; Brzezinski, Amnon; Wurtman, Richard J.; Laferrere, Blandine (1989). "Effect of nutrient intake on premenstrual depression". American Journal of Obstetrics and Gynecology. 161 (5). ss. 1228-1234. doi:10.1016/0002-9378(89)90671-6. 30 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2019.
  69. Klump, K. L.; Keel, P. K.; Culbert, K. M.; Edler, C. (1 Aralık 2008). "Ovarian hormones and binge eating: exploring associations in community samples". Psychological Medicine. 38 (12). ss. 1749-1757. doi:10.1017/S0033291708002997. ISSN 1469-8978. PMC 2885896$2. PMID 18307829.
  70. Blundell, J. E. (1 Aralık 1984). "Serotonin and appetite". Neuropharmacology. 23 (12, Part 2). ss. 1537-1551. doi:10.1016/0028-3908(84)90098-4.
  71. Bethea, C. L.; Gundlah, C.; Mirkes, S. J. (1 Ocak 2000). "Ovarian steroid action in the serotonin neural system of macaques". Novartis Foundation Symposium. Cilt 230. ss. 112-130; discussion 130-133. ISSN 1528-2511. PMID 10965505.
  72. Dye, L.; Blundell, J. E. (1 Haziran 1997). "Menstrual cycle and appetite control: implications for weight regulation". Human Reproduction (İngilizce). 12 (6). ss. 1142-1151. doi:10.1093/humrep/12.6.1142. ISSN 0268-1161. PMID 9221991. 15 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2019.
  73. Carroll, Haley A.; Lustyk, M. Kathleen B.; Larimer, Mary E. (21 Ağustos 2015). "The relationship between alcohol consumption and menstrual cycle: a review of the literature". Archives of Women's Mental Health (İngilizce). 18 (6). ss. 773-781. doi:10.1007/s00737-015-0568-2. ISSN 1434-1816. PMC 4859868$2. PMID 26293593.
  74. Galan, Nicole (16 Nisan 2008). "Oligoovulation". about.com. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ekim 2008.
  75. Weschler (2002), p.107
  76. eMedicine'de Anovulation
  77. eMedicine'de Menstruation Disorders
  78. Oriel KA, Schrager S (Ekim 1999). "Abnormal uterine bleeding". Am Fam Physician. 60 (5). ss. 1371-80; discussion 1381-2. PMID 10524483.
  79. Trussell, James (2007). "Contraceptive Efficacy". Hatcher, Robert A. (Ed.). Contraceptive Technology (19th rev. bas.). New York: Ardent Media. ISBN 978-0-9664902-0-6.
  80. Speroff, Leon; Darney, Philip D. (2005). "Oral Contraception". A Clinical Guide for Contraception (4th bas.). Philadelphia: Lippincott Williams & Wilkins. ss. 21-138. ISBN 978-0-7817-6488-9.
  81. Brunton, Laurence L.; Lazo, John S.; Parker, Keith, (Edl.) (2005). Goodman & Gilman's The Pharmacological Basis of Therapeutics (11th bas.). New York: McGraw-Hill. ss. 1541-71. ISBN 978-0-07-142280-2.
  82. Glasier, Anna (2006). "Contraception". DeGroot, Leslie J.; Jameson, J. Larry (Edl.). Endocrinology (5th bas.). Philadelphia: Elsevier Saunders. ss. 3000-1. ISBN 978-0-7216-0376-6.
  83. McNeilly AS (2001). "Lactational control of reproduction". Reprod. Fertil. Dev. 13 (7–8). ss. 583-90. doi:10.1071/RD01056. PMID 11999309. 29 Mayıs 2003 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2019.
  84. Kippley, John; Sheila Kippley (1996). The Art of Natural Family Planning (4th bas.). Cincinnati, OH: The Couple to Couple League. s. 347. ISBN 978-0-926412-13-2.
  85. Stallings JF, Worthman CM, Panter-Brick C, Coates RJ (Şubat 1996). "Prolactin response to suckling and maintenance of postpartum amenorrhea among intensively breastfeeding Nepali women". Endocr. Res. 22 (1). ss. 1-28. doi:10.3109/07435809609030495. PMID 8690004.
  86. "Breastfeeding: Does It Really Space Babies?". The Couple to Couple League International. Internet Archive. 17 Ocak 2008. 17 Ocak 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Eylül 2008., which cites:
    Kippley SK, Kippley JF (Kasım–Aralık 1972). "The relation between breastfeeding and amenorrhea". Journal of Obstetric, Gynecologic, & Neonatal Nursing. 1 (4). ss. 15-21. doi:10.1111/j.1552-6909.1972.tb00558.x. PMID 4485271.
    Sheila Kippley (Kasım–Aralık 1986). "Breastfeeding survey results similar to 1971 study". The CCL News. 13 (3). s. 10. and (January–February 1987) 13 (4): 5.
  87. https://www.nisanyansozluk.com/?k=âdet
  88. "Arşivlenmiş kopya". 10 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2019.
  89. Allen, Kevin (2007). The Reluctant Hypothesis: A History of Discourse Surrounding the Lunar Phase Method of Regulating Conception. Lacuna Press. s. 239. ISBN 978-0-9510974-2-7.
  90. Vertebrate Endocrinology (5 bas.). Academic Press. 2013. s. 361. ISBN 9780123964656.
  91. William A. Gutsch (1997). 1001 things everyone should know about the universe (1st bas.). New York: Doubleday. s. 57. ISBN 9780385482233.
  92. Barash, David P.; Lipton, Judith Eve (2009). "Synchrony and Its Discontents". How women got their curves and other just-so stories evolutionary enigmas ([Online-Ausg.]. bas.). New York: Columbia University Press. ISBN 9780231518390.
  93. As cited by Adams, Cecil, "What's the link between the moon and menstruation?" 17 Mayıs 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (accessed 6 June 2006):
    Abell, George O.; Barry Singer (1983). Science and the Paranormal: Probing the Existence of the Supernatural. Scribner Book Company. ISBN 978-0-684-17820-2.
  94. "The myth of moon phases and menstruation". Clue. 3 Aralık 2018. 30 Kasım 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2018.
  95. Strassmann B. I. (1997). "The biology of menstruation in Homo sapiens: total lifetime menses, fecundity, and nonsynchrony in a natural fertility population". Current Anthropology. 38 (1). ss. 123-9. doi:10.1086/204592. JSTOR 2744446.
  96. Emily Matchar (16 Mayıs 2014). "Should Paid 'Menstrual Leave' Be a Thing?". 29 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2015.
  97. Price, Catherine (11 Ekim 2006). "Should women get paid menstruation leave?". Salon. 27 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mart 2016.
  98. "Menstrual Leave: Delightful or Discriminatory? | Culture | Lip Magazine". lip magazine. 27 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mart 2016.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.