YouTube'a Türkiye'den erişimin engellenmesi

YouTube'a Türkiye'den erişimin engellenmesi, Türkiye kanunlarına dayanılarak Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri tarafından ilki 6 Mart 2007'de, ikincisi ise 17 Ocak 2008'de olmak üzere birkaç kez engellenmiştir. Bu engelleme, Türkiye'de ve dünyada çeşitli yankılar uyandırmıştır. 31 Ekim 2010 tarihinde ise bir telif ajansı Atatürk'e hakaret eden videoların hakkını satın aldı ve sonra siteden kaldırdı. Savcılığın isteğiyle Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı YouTube'a erişim engelini kaldırdı,[1] fakat kısa bir süre sonra yasak tekrar işleme konulmuştur.[2] Servisleri en çok kullanılan internet siteleri arasında yer almıştı.

Ankara 5.Sulh Ceza Mahkemesince YouTube'a erişimin mahkeme kararı ile engellendiğini gösteren ekran uyarı görüntüsü

6 Mart 2007 engellemesi

18 yaşındaki Yunan öğrenci Kostas Papafloratos tarafından "Stavreatos" takma adıyla[3] 3 Mart 2007'de YouTube'a yüklenen ve Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret içeren video, Türkiye'de tepkilere neden oldu.

İlgili haberlerin 5 Mart günü basında yer alması[4] üzerine harekete geçen T.C. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Savcısı Nurten Altınok, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne talimat vererek, konuyla ilgili görüntüleri istedi. Söz konusu görüntüyü inceleyen Altınok, 25 Temmuz 1951 tarihine ait 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun gereğince T.C. İstanbul Nöbetçi 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nden videoya erişimin engellenmesini talep etti.

6 Mart 2007 tarihinde başvuruyu karara bağlayan mahkeme, 2007/384 sayılı kararında "Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafı, Türk Bayrağı üzerine İngilizce küfür içeren yazılar yazılarak aşağılandığı anlaşıldığından talebin kabul edildiği"ni belirtti.[5]

Bu kararın ardından Türk Telekom, YouTube'a erişimi engelledi. Siteye doğrudan erişmeye çalışanlar, hem Türkçe hem de İngilizce olarak "Bu siteye erişim mahkeme kararıyla engellenmiştir!" yazısı ile karşılaştı.

Bununla beraber, erişimin durdurulduğu bu dönem içerisinde, herhangi bir uluslararası vekil sunucu ya da anonim kullanımı sağlayan web siteleri kullanılarak siteye bağlantı sağlanabildi.

Erişim engelleme kararının ardından YouTube yetkilileri, gerekenin yapılacağını bildirdi.[6] İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi'ne tekrar başvuran Savcı Nurten Altınok, sitedeki hakaret içeren unsurların kaldırılması durumunda erişim yasağının da kaldırılması talebini iletti.[5] Videonun kaldırılması üzerine YouTube sitesine erişim olanağı 6 Mart 2007 tarihinde tekrar verildi.[7]

17 Ocak 2008 engellemesi

2007'deki olayın ardından Türkiye, bir kez daha Youtube'a Türkiye'den erişimi engelledi. Türk Ulusu ve Atatürk'e karşı hakaret ve küfür içeren videoların barındırılması gerekçesiyle, T.C. Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 17 Ocak 2008 tarihinde aldığı 2008/55 nolu kararıyla, YouTube'a erişim ikinci kez engellendi. Kararın dayanağı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun"dur.[8]

16 Ocak 2008 Sivas 2. Sulh Ceza Mahkemesi kararı

İkinci yasak kalkmadan üçüncü yasak da Sivas'tan geldi.

YouTube sitesine erişim yasağı 25 Ocak 2008 tarihinde kaldırıldı.

13 Mart 2008 engellemesi

Siteye erişim 13 Mart 2008 günü bir kere daha Atatürk'e hakaret eden görüntüler nedeniyle Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararıyla engellendi.[9] Bu engellemede önceki seferlerden farklı olarak, farklı DNS sunucuları kullanarak bağlanılmaya çalışıldığında bağlantı sağlanılamamakta ve kullanılan İnternet tarayıcısı siteden cevap gelmediğini belirtmektedir.

Mayıs 2008 engellemeleri

Siteye erişim 5 Mayıs 2008 günü Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesinin, 24 Nisan 2008 tarihli kararı ve Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 30 Nisan 2008 tarihli kararı gereği engellenmiştir.[10] Bu engelleme 12 Mayıs tarihinde sona ermiş ve engelleme bir süreliğine kalkmış olsa da aynı tarihte bu sefer Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 30 Nisan 2008 tarihli kararı gereği tekrar engellenmiştir. Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesinin kararı kaldırılmadan bu sefer Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin, 5 Mayıs 2008 tarihli kararı ile zaten engelli olmasına rağmen yeni bir engelleme kararı çıkmıştır.

Ankara Cumhuriyet Savcılığı Basın Savcısı Nadi Türkaslan 18 Haziran 2008 tarihinde yaptığı basın duyurusunda,YouTube'daki görüntülerin sadece Türkiye veritabanının kaldırıldığını, dünya üzerindeki veritabanının kaldırılmaması ve Temmuz 2008'e kadar sitenin Türkiye'den yetki belgesi almaması halinde süresiz erişimi engelleneceği duyuruldu. 14 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Haziran 2010: Engellemelerin güncellenmesi

4 Haziran 2010 tarihinde Türkiye kullanıcıları Google'ın çeşitli hizmetlerini erişim zorluğu yaşamaya başladılar. Çeşitli işyerleri ve KOBİ'lerin kullandığı Google Apps hizmetleri, Google Harita hizmetleri ve Google'ın çeviri sitesi Google Translation etkilenen hizmetler arasındaydı. Binali Yıldırım 5 Haziran 2010'daki açıklamasında Google'ın diğer hizmetleri için yasaksız olan IP'leri, Youtube sitesine verdiğini ve bu sayede Türkiye'de yasaklanmış olan IP'leri kullanmayarak Türk kullanıcılara erişim sağladığını ve yasağı etkisiz kıldığını iddia etti. Youtube'un kullandığı yeni IP'leri yetkililerin yasaklamasının sonucu olarak bu IP'leri kullanan diğer hizmetlere erişim de istem dışı engellenmişti.[11]

Ekim 2010: Youtube yasağının kaldırılması

Merkezi Almanya'da bulunan International Licencing Service isimli şirket ilgili videoların telif haklarını satın alıp kaldırılmaları için Youtube'a başvurmuştur. İlgili videoların Youtube'dan kalkması ile 30 Ekim 2010 tarihinde Youtube erişime açılmıştır.[12]

Fakat YouTube Şirketi'den yaptığı yazılı açıklamada, sorunun International Licencing Service isimli şirketin mevcut "otomatik telif hakları şikayet" mekanizmasını kullanarak, siteden bu videoları ortadan kaldırması ile çözüldüğünü, oysa söz konusu videoların telif hakları politikalarını ihlal etmediğini ve bu nedenle videoları yeniden yükleme yaptıkları belirti.[13]

Kasım 2010: Youtube yasağı

Yasağın kaldırılmasından 3 gün sonra, 2 Kasım 2010'da eski politikacı Deniz Baykal'ın avukatlarının başvurusu sonucu Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesi savcısı Bülent Yücetürk'ün cevaben 5651 sayılı kanunun 8'e 1 maddesinin 5. fıkrası çerçevesinde Baykal'a ait olduğu iddia edilen görüntülerin yer aldığı Youtube'a erişimin engellenmesi kararı alması uygulanmasını teminen TİB'e (Telekomünikasyon Kurumu Başkanlığı) gönderdiği ile ilgili haberler basında yer aldı.[14]

Fakat 5 Kasım 2010 günü Ankara Cumhuriyet Savcısı Bülent Yücetürk sadece ilgili videoların kaldırılmasının Youtube'a yazılı dilekçe ile talep edilmesi kararına vardıklarını açıkladı. Savcı YouTube'un kapatılması için tebliğde bulunmadığını ve sadece Baykal'ın avukatlarının talebi sonucu YouTube'e ihtar yazısı yazdıklarını açıkladı.[15] Savcı 5 Kasım'ın sonuna kadar videolar Youtube'dan kalkmazsa Telekomünikasyon İletişim Bakanlığı (TİB) 'a yazı iletileceğini ve TİB de videoların kaldırılmadığını tespit ederse YouTube'a ihtar gönderileceğini ifade etti ve aynı gün içerisinde YouTube'dan cevap olarak "ihtar tenkit yazısının alındığı" teyidinin geldiğini belirterek "YouTube özgür kalacak" dedi.

Youtube'un 9 Kasım 2010 tarihinde kendileriyle temasa geçen Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na (TİB) 'na söz konusu görüntüleri siteden kaldırdığını bildirmesine [16] rağmen site Kasım 2010'dan 2011'in ilk aylarına kadar yasaklı kaldı.

Mart 2014: Youtube yasağı

27 Mart 2014 Perşembe günü Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bakanlık Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgenaral Yaşar Güler'e ait olduğu öne sürülen ses kayıtlarının internette yayınlanmasının ardından, TİB, video paylaşım sitesi Youtube'un idari kararla aşamalı olarak erişime kapattı.[17]

  • 13 Nisan 2014 tarihinde video paylaşım sitesi Youtube'a erişim yasağı Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesi ve Gölbaşı Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kaldırıldı.[18] Suriye görüşmesine ilişkin kayıtların yayınlandığı linklere erişimin engellenmesine, bu olmadığı takdirde siteye erişimin tamamen engellenmesine ilişkin kararın ise uygulanmasına son verilmesine hükmetti ve böylece Youtube'a erişim sadece 15 link bazında yasaklanmış hale geldi. Fakat TİB kararları yok sayarak Youtube'a erişim engelini kaldırmadı.

Nisan 2015: Youtube yasağı

6 Nisan günü sabahı kullanıcılar Youtube, Twitter ve Facebook adlı sitelere bağlanmakta zorluk yaşadı. Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın rehin alınmasıyla ilgili görüntüleri içeren sitelere İstanbul Sulh Ceza Hakimliği tarafından erişim engeli konuldu. Facebook ve Twitter'ın bunun üzerine konuyla ilişkin videoları kaldırmasıyla erişim engeli kaldırıldı. Youtube'daki erişim engeli devam etmemektedir. Erişim engelinin akıllı cihazlarda bulunan Youtube uygulamasına bir etkisi bulunmamıştır.[19]

Demokratik Açılım Toplantıları ve Ulaştırma bakanı Binali Yıldırım'ın görüşleri

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım 5 Haziran Cumartesi 2010 günü Demokratik Açılım Toplantıları'nın sonuncusunu İstanbul'da internet medyası yöneticileriyle yaptı. 60 kadar internet sitesi sahibi ile buluşuldu ve Binali Yıldırım konu hakkındaki görüşlerini açıklarken kendi görüşüne göre sorunun Google'ın Türkiye ofisi olmamasından kaynaklandığını açıklamıştır. [20]

Yabancı basında Türkiye'nin YouTube'u engellemesi

BBC Türkiye'de ifade özgürlüğünün durumunu, 301. maddenin halini ve Orhan Pamuk dahil olmak üzere 50 yazarın düşünceleri yüzünden yargılandığını ve bunun Avrupa Birliği'nin aday Türkiye'ye ısrarına rağmen gerçekleştiremediğini iletti.[21]

Erişim engelleme kararına gelen tepkiler

Erişim engelleme kararına alınan tepki ve eleştiriler, hedefleri bakımından 5651 sayılı kanunun Kasım 2007'de yürürlüğe girmesinden önceki eleştiriler ve Kasım 2007'den sonraki eleştiriler olarak ayrılabilirler.

Bianet haber sitesinde yer alan 12 Mart 2007 tarihli yazıda "Youtube ve Atatürk'e Hakaret"[22] isimli yazıda Fikret İlkiz erişim kararının hukuka aykırı olduğunu ifade etmiştir.

28 Mayıs 2003 tarihli Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin 840. toplantısında kabul edilen İnternet'te İletişim Özgürlüğü Deklarasyonu'na [23] göre;[24] "Devletin önceden kontrolde bulunmaması" ilkesini kabul etmiştir. Fikret İlkiz bunun sonucu olarak "devletler kamu kurumları, genel filtreleme veya engelleme tedbirlerine başvurarak İnternet'te bilgi ve diğer iletişimlere, sınırlara bakılmaksızın, kamunun erişimini engellememelidirler." demektedir.[25]

Ayrıca o tarihte "erişimin engellenmesini" ya da "içeriğin kaldırılmasını" düzenleyen bir yasamız olmaması sebebi ile erişimin tamamen engellenmesi kararının hukuka aykırı olduğu iddia edilmekteydi. Bu nedenle Fikret İlkiz İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin erişimin engellenmesi kararının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca basın savcılığının ikinci talebi olan hakaret içeren unsurların siteden kaldırılması halinde erişimin engellenmesi kararının kaldırılmasının da bu sebeple hukuka aykırı olduğunu ifade ediyordu.[22]

20 - 22 nisan 2010 tarihlerinde Kartepe’de düzenlenen 5651 sayılı kanunun çalıştayına [26] çok çeşitli kollardan katılım sağlanmıştır: Başbakanlık, Adalet Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, Yargıtay, İçişleri Bakanlığı ilgili birimlerinden temsilciler ile Korsan Partisi, Netdaş, SansüreSansür gibi sivil oluşumlar da çalıştaya katılmıştır.[27] Sonuç olarak Kartepe Kriterleri yayınlanmış ve yorumlara açılmıştır.

Yayınlanan kriterlere göre 5651 sayılı yasadaki katalog suçların kapsamı gözden geçirilmelidir. Ayrıca bir sitenin tamamının kapanması yerine sadece zararlı içeriğe erişimin engellenmesi ve bu içeriği üretenlerin yargılanması sağlanmalıdır. Bu konuda kriterlerde belirten gereklerden Avrupa Konseyi Sanal Suçlar Sözleşmesi, çalıştay'dan 5 ay sonra Ekim 2010'da imzalanmıştır.

Bilgi Üniversitesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü tarafından 05 Ağustos 2010 tarihinde hazırlanan 5651 sayılı kanuna ilişkin değerlendirme raporuna göre erişimin engellenmesi hem ölçülülük ilkesi hem de ceza sorumluluğun şahsiliği ilkesine aykırılıklar oluşturmaktadır.

Teknoloji yöntemleri olarak engellemenin çeşitli yolları olmasına rağmen çoğu zaman en ağır ve kapsamını aşan engelleme yöntemleri kullanılmaktadır.[28]

Raporda, erişimin engellenmesi yöntemi ile hem ölçülülük ilkesi hem de ceza sorumluluğun şahsiliği ilkesine aykırılıklar oluşturulmakta olduğu iddia edilmektedir. Erişimin engellenmesi 5651 sayılı kanunun temel amacı olan "aileyi, çocukları ve gençleri İnternet dâhil elektronik iletişim araçlarının kötüye kullanılmasıyla uyuşturucu ve uyarıcı madde alışkanlığı, intihara yönlendirme, cinsel istismar, kumar ve benzeri kötü alışkanlıkları teşvik eden içerikten korumak" a ulaşmaya yönelik elverişli bir yöntem olmadığı ifade edilmektedir. Mahkeme kararı ile işleme konulan engellemeleri aşmak için gerekli tekniklerin gizli olmadığı belirtilmektedir ve engelleme kararlarının kısa sürede etkinliklerini yitirdiği belirtilmektedir.

Bilgi Üniversitesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü raporunda ayrıca 5651 sayılı kanun'a göre engelleme kararlarının tedbir niteliğinde olduğu belirtilmektedir, bir ceza ya da bir idari yaptırım niteliğinde değillerdir. Hukuk devleti ilkesinin temellerinden birinin "temel hak ve hürriyetler"'e geçici bile olsalar sadece adli makamlar tarafından sınırlama getirilmesi olduğu belirtilmektedir. Adli makamların sınırlama getirmesi asıl, idari makamların ise istisnadır. İdari makamların sadece acil durumlarda sınırlama getirmeye yetkili olduğu belirtilmektedir. "Böylece TİB acil uyguladığı engelleme kararlarında esasında başka yollar varsa önce bunları uygulamalıdır, örneğin uyarı ya da şikayet mekanizmalarını kullanmalıdır" denilmektedir. Uyarı mekanizmalarının geliştirilmesi TİB için olduğu kadar mahkemeler için de geçerli olduğu belirtilmektedir.

Rapora göre Türk Ceza Kanunu’nun 20. maddesi ceza sorumluluğunun şahsi olduğunu ve kimsenin başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamayacağını öngörmektedir oysa IP ve DNS engellemesi teknikleri kullanılarak yapılan erişimin engellenmesi ile bir sunucunun birden fazla web sitesini barındırması yaygındır böylece aynı sunucuda barının diğer masum siteler de mağdur olmaktadır. Bu da Türk Ceza Kanunu’nun 20. maddesi Ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesine aykırıdır ayrıca Hakkaniyete, ölçülülük ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.

Raporda belirtildiği üzere "İfade özgürlüğü demokrasinin vazgeçilmez şartı olmasına rağmen ifade hürriyeti ancak özgür ortamlarda olgunlaşabilmektedir ve internet sitesi engellemeleri ifade hürriyetinin önünde bir engeldir. Bireysel tercih hakkı, devletin her türlü ahlaki değeri topluma doğrudan veya dolaylı yollarla zorlamasına izin vermez." denilmektedir.

YouTube'un kapatılmasına tepkiler

Türkiye'de YouTube'un engellenmesine pek çok medya organı kapatılmaya tepki vermektedir. Özellikle internet medyası konuyu komplo teorileri bağlamında ele almaktadır. Bu teorilerin arasında bant genişliği koruması, Yerel sitelere yönlendirilmesi ve benzeri mevcuttur.

  • Hakan Aygün; Bugün gazetesindeki köşesinde YouTube'un kapatılmasını AKP'nin kapatılmasının işareti olarak değerlendirmiştir.[29]
  • ElmaAltShift.Com öncülüğünde başlayan Sansüre Sansür hareketi ile 20 Ağustos 2008'e kadar 441 siteye, sahipleri tarafından erişimi engellenmiş süsü verilmiştir.[30]
  • Genç Siviller tarafından 12 Haziran 2010 tarihinde[31] Türkiye'de YouTube ve Google'a getirilen erişim yasağını protesto etmek için[32] Milli Motor adında bir arama motoru ve Milli Tüp adında bir içerik oluşturdu. Milli Tüp bağlantısında, beyaz arka plande sadece "Tek Tek videoları seyrediyoruz, onaylanan video olunca biz haber veririz." ifadesi yer almaktadır.[33]

Youtube ve benzeri internet yasaklarının kaldırılmasına yönelik çalışan oluşumlar

Ekşi Sözlük: Türkiye'nin en popüler sosyal ağ sitelerinden Ekşi sözlük ve kurucusu Sedat Kapanoğlu [34] daimi olarak sansüre ve sansüre karşı olan oluşumlara desteklerini bildirmiş ve bu doğrultuda sitede görülen logolarını siyah bir bant ile kapatmışlardır. Ayrıca çeşitli "sözlük zirvesi" adı verilen toplu buluşmalar site üzerinden organize olmaktadır.

Eylem 2.0: Sansürlemenin zararları konusunda bir bilinç oluşturmak ve kanun değişikliğiyle Türkiye'de web sitesi sansürleme sürecinin zorlaştırılması amaçlı oluşum İnternet sayfası olarak başlayıp Facebook sayfası altına taşınmıştır. http://www.facebook.com/pages/Eylem-20/192383699240

Sansüre Sansür: Anonim bir grup "öğrenci, öğretmen, karikatürist" vs. tarafından kurulmuş sansürün kalkmasını isteyen hareket grubu. https://web.archive.org/web/20110925040623/http://www.sansuresansur.org/index.php Ayrıca Facebook sayfaları üzerinde hareket etmektedirler: http://www.facebook.com/sansuresansur ve email haberleşme listeleri de mevcuttur: https://groups.google.com/forum/?hl=tr&lnk#!forum/sansuresansurhareketi28+Eylül+2015+tarihinde+Wayback+Machine+sitesinde+arşivlendi. http://sansuresansur.blogspot.com/ 24 Şubat 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Sansüre karşı yürüyüş: 17 Temmuz 2010 tarihinde Taksim'de yoğun katılımla yapılmıştır. http://www.facebook.com/pages/sansure-karsi-yuruyus/132397150110683 https://web.archive.org/web/20110208105318/http://sansurekarsiyuruyus.com/

YP-KC Yeşiller Partisi Korsan Cephesi https://web.archive.org/web/20100619235640/http://ypkc.org/

Sansüre Karşı Eylem email grubu: http://groups.google.com/d/forum/sansure-karsi-eylem?hl=tr&pli=1

İnternet Yayıncıları Derneği: 2006 yılında kurulan oluşum düzenli olarak yayınladıkları araştırma ve raporlar ile Türkiye'deki internet erişim engellemelerine dikkat çekmektedir. http://www.iyad.org.tr/ 20 Ağustos 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

İlgili yerel ve uluslararası kanunlar

5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun:5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun23 Ekim 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.: Youtube'a Atatürk'e hakaret edilen videolar yüklenilmesi sonucu ilk erişim engellemesine sebep olan kanundur. Bu erişim engelleme kararı yürürlülüğe girdiğinde Türkiye'de internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi konusunda herhangi bir kanun yoktur.

İnternet'te İletişim Özgürlüğü Deklarasyonu[35]: Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin 840. toplantısında kabul edilen İnternet'te İletişim Özgürlüğü Deklarasyonu Türkiye'nin de arasında bulunduğu Avrupa Konseyi’nin üye devletleri tarafından 28 Mayıs 2003 tarihinden kabul edilmiştir.

5651 sayılı kanunun: İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun

Avrupa Sanal Suçlar Sözleşmesi: Convention on Cybercrime - Avrupa Sanal (siber) Suçlar Sözleşmesi26 Şubat 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Yasakların kalıcı olarak kalkabilmesi için önerilen çözümler

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım 5 Haziran Cumartesi 2010 günü Demokratik Açılım Toplantıları'nın sonuncusunu İstanbul'da internet medyası yöneticileriyle yaptı. 60 kadar internet sitesi sahibi ile buluşuldu ve Binali Yıldırım konu hakkındaki görüşlerini açıklarken kendi görüşüne göre sorunun Google'ın Türkiye ofisi olmamasından kaynaklandığını açıklamıştır. [20]

Eylem 2.0 grubu 14.01.2010 tarihinde yaptığı konferansın sonuçlarına göre yasaklar için alınabilecek çözümleri şöyle listelemiştir:

  • [[5651 sayılı kanunun]] için bir yama önerisi getirilecek. Sözü edilen yama genel hatlarıyla söyle olacak: site yer sağlayıcıysa ve belirli bir popülerlik (anonimlik) noktasına erişmişse anayasanın 13. maddesiyle uygunluk çerçevesinde hakimin kararında uzman onayı aranacak.
  • Durdurmaların ancak alt alan kısıtlaması ile sınırlandırılması sağlanacak. Porno ve çocuk pornosu ayrımının daha iyi yapılabilmesi için çalışmalar yapılacak.[36]

Bilgi Üniversitesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü tarafından 05 Ağustos 2010 tarihinde hazırlanan 5651 sayılı kanuna ilişkin değerlendirme raporunda 5651 sayılı kanunun tamamen kaldırılması veya yapılacak bazı temel revizyonlarla Yasanın uygulamada sorun yaratan hükümlerinin bertaraf edilmesi temel öneriler arasındadır.[28] Çözüm önerileri ana maddeler olarak şöyle listelenmiştir:

  • Erişimin engellenmesi yönteminden vazgeçilmelidir
  • Uyarı sayfası yöntemi ile sakıncalı bir web sitesi ziyaret edilmesi kullanıcıya bildirilebilir.
  • TİB’in yetkileri yeniden belirlenmelidir
  • TİB, daha şeffaf olmalıdır
  • Engelleme kararları daha açıklayıcı olmalıdır
  • Suç ve cezanın kanuniliği ilkesi gereğince katalog suçların ayrıntılı bir şekilde tanımlanması gerekmektedir

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. YouTube yasağı kalktı. 2 Kasım 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. CNNTurk.com, 31 Ekim 2010. 12 Kasım 2010 tarihinde erişilmiştir.
  2. "Yasaklı sitelere giriş". 16 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ekim 2020.
  3. "CNN Türk - Videoyu YouTube'a yükleyen kişi tespit edildi". 22 Ocak 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ocak 2008.
  4. "Arşivlenmiş kopya". 19 Eylül 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2011.
  5. "CNN Türk - "Hakaret videosu kalkarsa, yasak biter"". 23 Ocak 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ocak 2008.
  6. "CNN Türk - YouTube'a erişim yasağı getirildi". 23 Ocak 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ocak 2008.
  7. "CNN Türk - YouTube'a erişim yasağı kalktı". 23 Ocak 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ocak 2008.
  8. "HaberTürk - Youtube'a erişim engellendi". 27 Mart 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2020.
  9. "Youtube'a erişim yine engellendi". ntvmsnbc.com. 13 Mart 2008. 16 Mart 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2008.
  10. "Hürriyet - Youtube'a yine erişim engellendi". 11 Haziran 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mayıs 2008.
  11. http://www.nethaber.com/Yazarlar/148465/Tamam-da-Googlein-hic-mi 8 Haziran 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Google'ın hiç mi suçu yok?
  12. "Arşivlenmiş kopya". 6 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2011.
  13. "Arşivlenmiş kopya". 5 Kasım 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2011.
  14. "Arşivlenmiş kopya". 6 Kasım 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2011.
  15. "Arşivlenmiş kopya". 8 Aralık 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2011.
  16. "Arşivlenmiş kopya". 12 Kasım 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2011.
  17. "Youtube Kapatıldı". 27 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2014.
  18. "Youtube Yasağı kaldırıldı fakat erişime halen kapalı". 11 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Nisan 2014.
  19. "Arşivlenmiş kopya". 17 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2015.
  20. "Arşivlenmiş kopya". 8 Haziran 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Haziran 2010.
  21. "Turkish court bans YouTube access". 23 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Eylül 2007.
  22. "Arşivlenmiş kopya". 13 Ağustos 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2011.
  23. https://wcd.coe.int/wcd/ViewDoc.jsp?id=37031 DECLARATION on freedom of communication on the Internet
  24. (Barış Günaydın "İnternet'te İletişim Özgürlüğü Deklarasyonu", Güncel Hukuk Dergisi, S.5, 2004, s.22-23)
  25. "Arşivlenmiş kopya". 12 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2011.
  26. "Arşivlenmiş kopya". 30 Ağustos 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2011.
  27. "Arşivlenmiş kopya". 18 Şubat 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2011.
  28. "Arşivlenmiş kopya". 29 Aralık 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2011.
  29. Hakan Aygün; Bugün gazetesindeki köşesinde YouTube'un kapatılmasını AKP'nin kapatılmasının işareti olarak değerlendirmiştir
  30. "Kendini kapattıran sitelerin listesi". 22 Ağustos 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ağustos 2008.
  31. "www.millimotor.com". www.gencsiviller.net. 28 Ekim 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Haziran 2010.
  32. "Genç Sivillerden Milli Motor!". 17 Haziran 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Haziran 2010.
  33. "Milli Tüp". 8 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Haziran 2010.
  34. "Arşivlenmiş kopya". 7 Şubat 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2011.
  35. https://wcd.coe.int/wcd/ViewDoc.jsp?id=37031 İnternet'te İletişim Özgürlüğü Deklarasyonu
  36. "Arşivlenmiş kopya". 26 Mart 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2011.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.