Yenibahçeli Nail Bey

Yenibahçeli Nail Bey (doğum. ? - ö.1926, Ankara) Çerkez asıllı Osmanlı Devlet adamı, istihbaratçı ve yazar. İttihat ve Terakki'nin kurucu kadrosundandır. Özellikle İtalyanlara ve İngilizlere karşı yürüttüğü istihbarat faaliyetleriyle bilinmektedir.

Yenibahçeli Nail
Ölüm 1926
Ankara
Diğer isim(ler)i Nail Bey
Meslek İstihbaratçı, stratejist, yazar

Ailesi

Çerkes Sürgünü'nden sonra İstanbul'a yerleşen Ubıh asıllı Çerkezlerdendir. Ahmet Şükrü Oğuz'un küçük kardeşidir. Dönemin Hicaz Valisi ve Medine Muhafızı olan Çerkes Osman Ferid Paşa'nın yeğenidir. Reklamcı Nail Keçili'nin dedesidir. Bazı tarih kitaplarında Osmanlı nazırlarından Mustafa Nail Bey ile Yenibahçeli Nail Bey karıştırılmaktadır.

Yurt içi ve Yurt dışındaki Faliyetleri

1908'den sonra Libya'da ve Balkanlar'da İtalyanlara, İngilizlere ve Ruslara karşı istihbarat faaliyetleri yürütmüştür. I. Dünya Savaşı esnasında, Teşkilat-ı Mahsusa'nın Trabzon ve yakın çevresindeki Doğu Karadeniz yörelerinden sorumlu olan komutanıydı.

Kafkas Cephesi'de Enver Paşa'ya Yazdığı Mektup

Rusların Hopa yakınlarına kadar ilerlemesi üzerine 3 Ocak 1915 tarihinde Nail Bey'in Artvin Çifteköprü'den Trabzon Valisi Cemal Azmi aracılığı ile Enver Paşa'ya yazdığı mektup;

Çifteköprü, 21 Kanunuevvel 1330;

1- Daha büyük cinayetlere meydan verilmemek için evvela şunu söyleyeyim ki ne Rıza Bey ve ne de bendeniz bu işin ehli değiliz.

2- Çünkü elimizdeki kuvveti güzel kullanmış olsa idik bu kuvvetle her şey yapılabilir idi.

3- Vâli Bey’in hamiyetiyle daima yiyecek ve giyeceğimiz gönderiliyor iken bir intizamsızlık yüzünden askerimiz aç, çıplak, yalınayak geceli gündüzlü dağ başlarında örtüsüz vazife görmekte bîtab kalarak bugün nısfından ziyâdesi firar etti.

4-Bu firar bizi bugün galibiyetten mağlubiyete düşürdü ve olacağı da bu idi.

5- Şimdiye kadar işgal ettiğimiz mahâllerden çekildiğimiz hasebiyle binlerce Acaralının Rus kılıcı altında inlemesine, hanümanın sönmesine sebeb verilmiştir.

6- Bu anda Hopa yolu berren de düşmana küşad edildi.

7- Buraya kuvvetli nizâmiye kıtaatı gönderilerek bizlerin yerine ehil ve civan zâtlar gönderilmezse yarın Hopa değil belki Rize’ye kadar bütün tebaa- i müslime Rus çizmeleri altında can verecektir. Ve hattâ tehlike pek büyüktür. Zîrâ ordunun da bizim intizamsızlığımızın kurbanı olmasından korkuyorum. Vakit zayi etmeksizin sevk edilecek mücehhez ve muntazam bir kıta-ı nizâmiyyenin bu keşmekeşin önünü alabileceğinden ümidvarım. Vatanperverliğinize istinaden arz ediyorum.”

[1][2]

1915'te Trabzon'a dönerek dönemin Valisi Cemal Azmi ile birlikte tehcir faaliyetlerinde bulunmuştur. Tehcir kararı uygulanmaya başladığında dönemin Rum ve Ermeni Dini Liderlerinin, Vali Cemal Bey'e yüklü miktarda rüşver verdiği, bunun karşılığında kadın, çocuk ve yaşlıların kısa süreliğine tehcirden muaf tutulmalarını istedikleri, Vali Cemal Azmi'nin bu teklife sıcak baktığı fakat Nail Bey'in kesin bir tavırla bunu reddettiği ve tehciri uygulamaya koyduğu iddia edilmektedir.[3]

Yenibahçeli Nail Bey'in 1917 yılında Trabzon'da bir mitingdeki kısa hitabeti:

Ey ahali! Bizler Cengiz Han'ın, Timur'un ve Mübarek Gazi Ertuğrul oğlu Osman'ın sülbünden geliyoruz. Cihan'daki bütün milletler, Türk'ün kollarındaki kahir kuvveti bilir ve görecektir. Alem-i Garbiyye içimize birçok melun ve mürcif sızdırmış durumdadır ve birçok haini beslemektedir. Bize düşen takatimiz nispetince Cihad edip, kafir Garb'ın hem dahili hem de harici zeminde eşine, dostuna, muhibine ve askerine galebe çalmaktır."

[4][5]

1919'daki Divan-ı Harb-i Örfi davasında gıyaben yargılanmış, o dönem ABD'nin Trabzon'daki konsolosu Oscar S. Heizer'in girişimleri ile idama mahkûm edilmiştir. Nail Bey'in, tehcir ettirdiği Ermenileri teknelerle açık denizde öldürmeye teşebbüs ettiği, Ermeni kızları alıkoyup fuhşa zorladığı, tehcir edilen Ermenilerin ziynet eşyalarına el koyduğu ve bunların bir kısmını Eskişehir'deki evinde muhafaza ettiği şeklindeki iddialarla Osmanlı Mahkemelerine baskı yapan Amerikan Konsolosu Heizer, ABD Dışişleri Bakanlığı'na 11 Nisan 1919'da gönderdiği raporda da aynı iddialara yer verdi.

Osmanlı Mahkemelerinin Nail Bey'e idam kararı vermesinde yabancı diplomatların ortaya koyduğu argümanlardan biri de dönemin Trabzon'daki Almanya Konsolosu olan Heinrich Bergfeld'in 9 Temmuz 1915 tarihli raporuydu. Yabancı elçilerin ve diplomatların baskıları sonucu hakkında idam kararı verilen Nail Bey, o sıralarda Enver Paşa'nın kardeşi Nuri Killigil'i Batum'daki İngiliz hapishanesinden kaçırdı. Bir süre Enver Paşa ile Kafkasya'da birlikte faaliyet yürüttü.

Aynı yıl içinde Rudolf von Sebottendorf'un yardımıyla Almanya'ya kaçtı ve Baron Sebottendorf'la birlikte Türk-Cermen Birliği tarikatını kurdu.[6]

İdam Süreci

Çerkez asıllı olmasına karşın Yüzellilikler arasında değildi.

1926'da ise İzmir Suikasti'nden idam cezasına çarptırıldığı sırada kararı: " Evet adilanedir, tamam adilanedir fakat karardan dolayı Ali Bey'i kınamayınız, beni Doktor Fikret Bey'in sözü idam ettiriyor. " demiştir.[7]

Aynı davada Nail Bey'in ağabeyi Şükrü Bey beraat etmiştir. Nail Bey'in idam kararını onayan Kel Ali ve Kılıç Ali, idam kararından 1 yıl önce Nail Bey'in ağabeyi Şükrü Bey'in nikâh şahitliğini yapmışlardı.[7]

1926'da Ankara'da idam edilen Nail Bey, vefatından önce hapishane müdürüne: " Başkan'a ve Kılıç Ali Bey'e selamlarımı iletin, dargın olmadığımı söyleyin. " demiştir.[7]

İdam'ı ve arka planı

Nail Bey, idam sehpasına çıktı ve " Ulus sağ olsun, Yurt payidar olsun! " şeklinde bağırdıktan sonra darağacının altındaki sandalyeye oturdu. Cellat kalkmasını isteyince gülerek şu sözleri söyledi: " Nereden bileyim ben, ne zaman sandalye görsek otururuz, meğer bu başka sandalye imiş, daha önce hiç idam edilmediğim için, teşrifatı bilmiyorum, kusura bakmayın. "[7]

Nail Keçili, Olay Gazetesi'nde 7 Aralık 2015 tarihinde kaleme aldığı köşe yazısında, babası Nadir Keçili'ye 1930'lu yıllarda Park Otel'de Atatürk'ün Yenibahçeli Nail Bey hakkında: " Nail, benim yakın silah arkadaşımdı, büyük adamdı, çok severdim onu. İzmir suikastına karıştı diyerek iftira atan ve astıran İsmet’tir. " dediğini iddia etmiştir.[8]

Nail Keçili ayrıca babası Nadir Keçili'nin kendisine "İdam kararın tasdiki İsmet Paşa'nın Atatürk’e şatafatlı bir yemekte zorla imzalatmak zorunda bırakmasıyla onandı" dediğini belirtmektedir.[9]

Yenibahçeli Nail Bey'in naaşı son olarak 1953 yılında Ankara'da bulunan Asri Mezarlığı'na nakledilmiştir.[10]

Hakkında yazılan kitaplar

İrem Barutçu tarafından Nail adlı bir kitap kaleme alınmıştır.

Kaynakça

  1. KAFKAS HAREKÂTININ PERDE ARKASI adlı makale, Dr. Vahdet Keleşyılmaz
  2. "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 21 Ekim 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2016.
  3. Birikim Dergisi, Bir Kitap ya da Cinayetin Anatomisi, Taner Akçam, (Sayı : 191 - Mart 2005)
  4. Gençlik Dergisi 2000, Sayı 2, Sayfa 8
  5. Ethnic conflict from the balkans to anatolia to the caucasus, providence, Oxford: Berghahn Books, Sayfa.406.
  6. Yeni Ahkam Dergisi, Sayfa 8, 11. Sayı, Ağustos 1956
  7. Soner Yalçın, Efendi, Sayfa 240
  8. "Arşivlenmiş kopya". 24 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2016.
  9. Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, XII/25, (2012-Güz), Başlık: İZMİR SUİKASTI MAHKÛMLARI İÇİN 1956 YILINDA YAPILAN BİR İADE-İ İTİBAR GİRİŞİMİ, Sayfa 242, Yazarlar: Ahmet Mehmetefendioğlu/Cemal Necip Gürel
  10. Tercüman Gazetesi, 26 Ağustos 1956
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.