Suat'ın Mektubu

Handan İnci, Tanpınar Sempozyumu'nun yapıldığı bir döneminde arşivde üstünkörü bir araştırma yaptığı sırada Suat'ın Mektubu'nun ilk sayfasını ve hiç bilinmeyen 70 kadar fotoğrafını buldu.[3] Mektubu o sırada Kültür Bakanlığı için hazırladığı ve yayımın son aşamasında olan Tanpınar kitabının içine koydu, fotoğraflardan da sempozyumun tanıtımı için "Dünyam" adlı küçük bir dergi hazırladı.[3] Arşive girip daha derin bir araştırma yapmak niyetinde olan İnci, o sırada telif hakları nedeniyle ortaya çıkan kimi sorunlardan dolayı arşive dönüp o malzeme üzerinde yeniden çalışamadı.[3] Bu süreçte Tanpınar'la ilgili başka yayınlar üretti. Türkiyat Enstitüsü'nün müdürü Prof. Dr. Fikret Turan'ın müsadesiyle, 2017'nin sonbaharında, Marmara Üniversitesi Bilgi Belge Yönetimi ile de işbirliği yaparak üç kutu içinde muhafaza edilen bütün belgeleri dijitalleştirdi.[3] Daha sonra Tanpınar Araştırma Merkezi'ni kurdu.[3] Suat'ın Mektubu, böylesi bir arşiv çalışmasının ardından ilk kitap olarak ortaya çıktı.

Tanpınar Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan ilk eser olan Suat'ın Mektubu, Dergâh Yayınları tarafından Şubat 2018'de yayımlandı. Kitap, "Sunuş" haricinde 149 sayfa ve dört başlıktan oluşmaktadır.[4] 10-24 sayfa aralığında Handan İnci tarafından "Gönderilmeyen Mektup" başlığı ile mektuba nasıl ulaşıldığı anlatılırken Huzur ve Suat'ın Mektubu arasındaki ilişkiden bahsedilmiş, psikolojik tahliler yapılmış, Huzur romanı ve karakter okuyucuya hatırlatılmış, bu eserin hangi safhalardan geçerek kitap hâline geldiği hakkında bilgi verilmiştir. Metnin daktilo edilmesine rağmen bazı sayfalarının eksikliği, Türkiyat Enstitüsü'nün evrak sayı damgasındaki karışıklıklar ve Tanpınar'ın çalışma şekli araştırmacı İnci'nin çalışmasını zorlaştıran unsurlar olarak sıralanmıştır.[4] 27-56 sayfaları arasında metnin düzenlenmiş hâli açıklayıcı dipnotlarla ve parantez içi bilgilerle sunulmuştur. Hatta kimi dipnotlarda İnci, Tanpınar'ın arşivinden ulaştığı ve yazarın yan hikâyeler olarak tasarladığı metinler hakkında da bilgiler sunmuştur. 58-146 sayfaları arasında ise Tanpınar'ın yarattığı bu eser hem kendi el yazısıyla yapmış olduğu düzeltmelerle hem de tıpkıbasım şeklindeki düzenlenmiş hâliyle okura sunulmuştur.