Semiz Ali Paşa

Semiz Ali Paşa (ö. 28 Haziran 1565, İstanbul), I. Süleyman saltanatı döneminde 1561-1565 yılları arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

Semiz Ali Paşa
Osmanlı Sadrazamı
Görev süresi
12 Temmuz 1561 - 28 Haziran 1565
Hükümdar I. Süleyman
Yerine geldiği Damat Rüstem Paşa
Yerine gelen Sokollu Mehmed Paşa
Kişisel bilgiler
Doğum Praça-Bosna
Ölüm 28 Haziran 1565
İstanbul

Hayatı

Semiz Ali Paşa Hersek Sancağı'nda Praca (Brazzo) (Osmanlı dönemi ismi:İvraca) kasabasında Pracic ailesinden Hüseyin adında bir poturun, (yani Hristiyan Bogomil mezhebinde iken Müslümanlığı kabul etmiş olan bir kişinin) oğludur. Osmanlı dönemi kaynaklarında çok iri, şişman ve uzun boylu olduğu için kendisine "Semiz", "Semin", "Kalın" gibi lakaplar verilmiştir.[1][2]

Babası Müslüman olmadan önce devşirme olarak 1520'li yıllarda İstanbul'a getirildi ve Pargalı İbrahim Paşa'nın kethüdâsı olan akrabası Çeşte Bâli'nin yardımıyla saraya girdi. Enderun’da eğitim gördükten sonra 1545'te mir-i alem olarak çıkma yaptı.[1][2]

1546 yılında yeniçeri ağası ve takiben Rumeli beylerbeyi oldu. 11 Nisan 1549'da vezirlik ve 2.300.000 akçelik haslarla Mısır beylerbeyiliği görevine getirildi. Bu eyaleti Aralık 1553'e kadar idare etti.[1][2]

Kubbealtı Üçüncü vezir rütbesi verildi ve Aralık 1553'te o sırada Sultan II. Süleyman 1552-1554 Osmanlı-Safevî Savaşı veya Nahcıvan Seferi için Halep'e gelmişken padişahın mahiyetinde olarak sefere katıldı. Suşehri’nde sol kol komutanı sıfatıyla askerlerine gösterişli bir geçit resmi yaptırdı. Savaşın sonunda yapılan barış müzakerelerinde ve 1 Haziran 1555'te Amasya Antlaşması'nın imzalanmasında ikinci vezir olarak bulundu.[1][2]

12 Temmuz 1561'de Damat Rüstem Paşa'nın vefatından sonra Vezir-i Azamlık görevine getirildi. Bu görevde 28 Haziran 1565'te ölümüne kadar 3 yıl 11 ay 19 gün boyunca kaldı. Tarihçiler barış durumunu devam ettirerek bu görevde başarılı olduğunu kabul etmektedirler.[1][2]

Avrupa'da barış ortamının sürmesini sağlamak için Avusturya ile ilişkileri iyi tutmaya çaba göstermiştir. Damat Rüstem Paşa'nin sadaret döneminde günün Avusturya elçileri devamlı gözetim ve denetim ile büyük bir baskı altında bulundurulmuşlardı. Semiz Ali Pasa bu gözetim ve denetim rejimini hafifleştirdi. İstanbul merkezinde bir veba salgını çıktığında Avusturya elçisi olan Busbecq'e Büyükada'ya taşınıp orada oturması için izin verdi. Avusturya elçisi Busbecq ile ciddi ve her iki tarafta da iyi niyetle müzakerelere başladı. Bu müzakereler sonunda 1562'de 8 yıl süreli bir barış antlaşması imzalandı.[2]

Semiz Ali Paşa'nin sedaret döneminde önemli bir olay da İstanbul'un tarihinin en büyük sel felaketi ile karşılaşması oldu. 20 Eylül 1563'te bir gün bir gece devamlı olarak şiddetli yağmur yağıp şimşekler düştü. Halkalı Deresi o zamana kadar hiç görülmemiş şekilde yükselip seller ortaya çıktı. Yenibahçe'den Langa Bostanları'na kadar semtler seller altında kaldı. Diğer dere yatakları ile Boğaz’a yakın yerlerde de büyük yıkımlar oldu. Düşen yağıştan köklerinden sökülüp yere yıkılmış olan ağaçlar ve çöken tahta evler düşen yıldırımlar dolayısıyla tutuşup yangınlar çıktı. Sellerden, yıkılan ağaçlar ve çöken evlerden dolayı çok sayıda insan öldü. İstanbul'a Belgrad ormanlarından su getiren su kanallarının içi tamamen kumla kapandı. Bu su kanalının üzerinden geçtiği Moglova Kemeri de yıkıldı. İstanbul şehrine su akmamaya başladı. Şehirde büyük bir su kıtlığı ve büyük bir su sıkıntısı başladı.[2]

Padişah I. Süleyman da bu sel sırasında sürek avı için Yeşilköy'de bulunmaktaydı. Sığındığı köşk de seller altında kaldı. Enderun ağaları padişahı sırtlarında taşıyarak sel alanından kurtardılar. Yağmurlar kesilip seller sona erdikten sonra Kanûnî Sultan Süleyman refakatinde sadrazam Semiz Ali Paşa ve diğer devlet ricali yıkılan su kemerlerini ve su yolları güzergahını gezdiler. Sultan ivedilikle zarar görmüş köprülerin, yolların, su yollarının ve su kemerlerinin onarılıp işler hale getirilmesini emretti. Bu görevler başmimar Mimar Sinan'a verildi. Ayrıca Kâğıthane suyunun İstanbul’a getirilmesine karar verildi.[2]

Tarihçi Selaniki'ye göre Sadrazam Semiz Ali Paşa Kâğıthane suyunun İstanbul’a getirilmesi aleyhinde idi. İstanbul'a Kağıthane'den de su getirilip her semte bir çeşme yapılırsa ve böylece şehrin su sıkıntısı ortadan kaldırılırsa Anadolu'da çiftini bozan köylüler, hatta Araplar ve Acemler İstanbul'a gayet büyük sayıda yerleşmek için göç edip geleceklerinden korktuğunu ifade etti. Hatta sadrazam bunu önlemek için su yollarının güvenliğinden sorumlu Nikola adlı bir gayri müslimi gizlice kaçırtmıştı.[2][3]

1565'te Akdeniz'de Osmanlı üstünlüğünü hiçe sayan Malta Hospitalier Şövalyeleri Akdeniz’de deniz üzerinde seyahat eden müslüman hacılara, tüccar ve yolculara korsan saldırılarda bulunmakta ve Osmanlı Devleti tebalarına zararlar vermekte idiler. Osmanlı ilerigelen paşalarının denizden bir seferle hiç olmazsa onları bertaraf etmek için adayı ele geçirmek istemekteydiler. Semiz Ali Paşa bu fetih teklifini mevsimsiz bulup karşı çıktı. Fakat bir sindirme harekâtı kabul edilebileceğini ileri sürdü. Ama fetih yanlısı paşalar Divanda üstün geldiler. Adanın fethi için karar verdiler ve bu fetih deniz seferine Mustafa Paşa serdar, Piyale Paşa kaptan-ı derya olarak görevlendirildiler. Günün tarihçisi Selaniki'ye göre Sadrazam Semiz Ali Paşa divanda bir konuşma yaparak paşaların bu işi yanlış değerlendirip kolay sandıklarını, kendisinin böyle bir denizden fetih savaşının sonucunu Osmanlılar lehine olacağından emin olmadığını, paşaların kendi nasihatlerine kulak asmadıklarını ve kendisinin onların bu tutum ve davranışlarından hoşlanmadığını açık seçik söylemişti.[2][3][4] Lakin Semiz Ali Paşa Mayıs 1565 başında sefere çıkan donanmayı Yedikule önlerine kadar gidip uğurlamıştır..[1][2]

Semiz Ali Paşa 28 Haziran 1565'te sadrazamlık görevine devam etmekte iken beklenmedik bir nedenle öldü. Mezarı Eyüp Camii avlusunda Hacı Beşir Ağa Türbesi'nin yanındaki küçük hazirededir.[1][2][5]

Değerlendirme

Modern "Osmanlılar Ansiklopedisi"'nde Semiz Ali Paşa'yı şöyle değerlendirilmiştir:[1]

Kaynaklarda kıvrak zekalı, siyaseti iyi bilen, güler yüzlü, nüktedan ve hoşsohbet biri olduğu belir(tilmiştir).

Latifeleri, güzel sözleri vardır. Nükte ve latifeleri İstanbul devlet ricali ve halk arasında gayet yaygınca bilinip kulaktan kulağa yayılmıştır. Hatta bazıları yazılmış latifenamelerde de yayınlanmıştır. Uzun boylu ve gayet şişman olduğu için kendisini çekecek at bulunmaz olması alaya alınmıştır. Bir fakir arzuhal verirken afyon kutusunu düşürünce "Efendi, kıblenümanız düştü, alınız" deyip, adam kutuyu alırken kapak açılıp afyonlar saçılınca "teşbih koptu, toplayınız" dediği bildirilir. Halka devlet nimetleri hakkında çok vaatlerde bulunması halk arasında bunlara "Ali Paşa vergisi" deyiminin kullanılmasına yol açmıştır. Devlet ilerigelenlerinin Semiz Ali Paşa'nin karşıtı olduğu Malta Şövalyelerine karşı deniz seferine çıkan donanmayı Yedikule önlerinde uğurladıktan sonra dönerken "Paşalarımız Malta kalesini helvadan sanıp yemek isterler" diye karşıtlarını tenkit etmiştir.[1]

Eserleri

İstanbul’da Eyüp Sultan 'da Cedid Ali Paşa Mescidi ve Çömlekçiler caddesinde Sadrazam Semiz Ali Paşa Çeşmesi vardır. Karagümrük’te Mimar Sinan’ın yaptığı Cedid Ali Paşa Medresesi’ni, Kırklareli Babaeski'de Mimar Sinan'a yaptırılan ve Cedid Ali Paşa ismini taşıyan bir camii bulunur. Edirne'deki Mimar Sinan’ın yaptığı Ali Paşa Çarşısı’nın yanı sıra çarşı kapılarına yakın bir cami ve bir de mescid inşa ettirmiştir. Marmaraereğlisi'nde iki çeşme ile Silivri' deki Akviran köyünde Cedid Ali paşa camisi bulunmaktadır.

Ebussuud Efendi, Mecmua-i Daavât adlı eserini Semiz Ali Paşa nâmına te'lîf etmiştir.

Kaynakça

  1. Özen, Şükrü, "Ali Paşa (Semiz)", (1999) Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, İstanbul:Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. C.1 s.229-230 ISBN 975-08-0072-9
  2. Afyoncu, Erhan "Semiz Ali Paşa" (2009) Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Cilt:36 Sayfa:495-496 İstanbul:TDV Yayınları. Online:
  3. Selaniki Mustafa Efendi (hzr. İpşirli. Mehmet, (1989) Tarih-i Selaniki (971 - 1003 /1563 - 1595) 2 cilt, İstanbul (1989). Ankara (1999):Türk Tarih Kurumu Yayınları.
  4. Bu konuşmanın gerçek olup olmadığı tartışmalıdır. Semiz Ali Paşa Malta Kuşatması'nin başarısız sonucunu görmeden ölmüştür. Böylece Selânikî'nin eserinin daha çekici olması için böyle bir konuşmayı uydurup Semiz Ali Paşa'ya atıf etmiş olması muhtemeldir.
  5. Haskan, Mehmet Nermi (2014) Eyüplü Meşhurlar İstanbul: Eyüp Belediyesi Yayınları, Cilt.2, s.42.,

Dış kaynaklar

  • Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, (1954, 8. bas.:2003 ) Osmanlı Tarihi II. Cilt, İstanbul'un Fethinden Kanunî Sultan Süleyman'ın Ölümüne Kadar , Ankara: Türk Tarih Kurumu ISBN 975-16-0012-X say.:551-552
  • Danişmend, İsmail Hami, (2011), İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi 6 Cilt, İstanbul:Doğu Kütüphanesi, ISBN 9789944397681C.5 say.18,
  • Özen, Şükrü, "Ali Paşa (Semiz)", (1999) Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, İstanbul:Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. C.1 s.229-230 ISBN 975-08-0072-9
  • Gelibolulu Mustafa Âlî (Hz.: Gökyay, Orhan Şaik) (1984) Hâlâtü'l Kahire minne'l âdâti'z zahire, Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay., Say.: 110
  • Selânikî Mustafa Efendi (Hzr.:İpşirli, M.) (1989), Tarih-i Selânikî, İstanbul:Türk Tarih Kurumu C.I say.:3-8, 171
  • Clot, Andre, (Tr.çev.:Ilgaz, Turhan) (1987, 4.bas.:1994), Muhteşem Süleyman, İstanbul:Milliyet Yayınları say.:215–218

Dış bağlantılar

  • Afyoncu, Erhan "Semiz Ali Paşa" (2009) Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Cilt:36 Sayfa:495-496 İstanbul:TDV Yayınları. Online:
  • Mehmed Süreyya (haz. Nuri Akbayar), "Semiz Ali Paşa" (1996), Sicill-i Osmani, C.III say. 499, İstanbul:Tarih Vakfı Yurt Yayınları ISBN 975-333-0383 Online:
Siyasi görevi
Önce gelen:
Damat Rüstem Paşa

Osmanlı Sadrazamı

12 Temmuz 1561 - 28 Haziran 1565
Sonra gelen:
Sokollu Mehmed Paşa
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.