Savaş ve Barış

Savaş ve Barış, Rus yazar Lev Tolstoy tarafından yazılmış ve ilk kez 1869 yılında yayınlanmış roman. Roman dünya edebiyatının en önemli başarılarından ve önemli eserlerinden biri olarak değerlendirilir[1][2][3]."Savaş ve Barış" L. Tolstoy'un diğer eseri olan "Anna Karenina" (1873 - 1877) ile birlikte yazarın edebi yaratıcılıkta zirvesi olarak kabul edilir.

Savaş ve Barış
Война и миръ
(Voyná i Mir)
Rusça ilk baskısının kapağı
Yazar Lev Tolstoy
Çevirmen Leyla Soykut
Ülke Rusya
Dil Rusça ve Fransızca
Tür Roman
Yayım 1869 (özgün)
1968 (Cem Yayınevi) (Türkçe)
Yayımcı Russkii Vestnik
Sayfa 1225 (Rusça)

"Savaş ve Barış" Rusya'nın Fransa tarafından istilası döneminde yaşanmış olayları ve Napoleon döneminin Rusya'da Çar toplumuna etkisini, bu etkinin doğurduğu sonuçları beş asil aileden örnekler vererek tarif etmektedir. Romanın ilk hali 1865 - 1867 yıllarında "Rus Haberci" gazetesinde dizi halinde "On yıl 1805"[4] adı ile yayımlandı. Roman tam olarak ilk kez 1865 yılında yayımlandı.[5] 2009 yılında "Newsweek" tarafından hazırlanan "Top 100 Kitaplar" listesinde "Savaş ve Barış" birinci oldu.[6]

Tolstoy, eser hakkında, "Savaş ve Barış" "roman değil, bir manzume, daha çok ise, tarihi günlüklerdir" demiştir. Romanın bazı bölümleri ise tasvircilikten tamamen uzak olmakla beraber, felsefi vatanperverlik karakteri taşır.[7]

İçerik

Yazarın 1908 yılında, Sergey Prokudin-Qorski tarafından Yasnaya Polyanada çekilmiş tek renkli fotoğrafı.

Dünyanın uzun romanları arasında on yedinci sırada gösterilmiş "Savaş ve Barış", dünyada daha çok uzun roman olarak biliniyordu. Roman dört kitap ve kapanıştan oluşur.

Tolstoy Kırım Savaşı'na iştirak etmiş ve önceden de savaş sahneleri ile zengin kısa hikâyeler yazmıştır. Romanı yazmaya, aile hayatı kurduktan sonra başlamıştır. Yazar eserin ilk bölümünü "1805" adı altında kaleme almıştır.

Tolstoyun "Savaş ve Barış" eserinin elyazması kayıtları (1864)

Roman Tarihi roman olarak gösterilir. Aynı zamanda XVII.-XIX. yüzyıl literatüründe yaygın olan birçok karakterler nedeni ile, Sevgi romanı'nın bazı özelliklerine de sahiptir. "Savaş ve Barış" kendi edebi statüsüne daha çok, kendine özgü tarzı ile yükselmiştir.

Tolstoy romanda yeni bilgi verme, aktarım yolunu kullanmıştır. Yazar, olayların arka planından kendi kahramanlarının özelliklerini okuyucuya usulca aktarır. Olayların derin ve ayrıntılı tasvirine dikkat çekerek, özellikle savaş sahnelerinin ve ziyafet salonlarının okuyucuda dramatik bir etki sağlar. Bu, roman sanatında yeni bir adım olmakla beraber, XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren birçok yazar tarafından taklit edildi. Bu adımı ilk defa atan kişi olarak Tolstoy bir daha kendi üstünlüğünü kanıtlamış oldu.[8]

Romandaki Gerçekçilik

Tolstoy, önemli tarihi olayların yaşandığı dönemi tasvir etmek için tarihi araştırmalar yapmış ve dönemin gerçeklerini anlamaya çalışmıştır. Birçok tarihi romanın yazım tekniğini inceledi. Kırım Savaşı gazisi olan Tolstoy, romanda resmî tarihi, özellikle resmî savaş tarihini eleştirdi. Tolstoy, Napolyon Savaşları hakkında hem Fransız, hem de Rus dilinde yazılmış tüm tarihi araştırma eserlerini okumuş ve edindiği bilgileri romanda kullanmıştır. Yazar, eserin üçüncü cildinden başlayarak, tarihe dair kişisel görüşlerini belirtmiştir. Eserin ikinci cildinde, söylentileri ve tarihi olguları karşılaştırarak gerçeği ortaya çıkarmaya çalışmıştır.

Tolstoy, eserinde "bizim dedelerimiz yaşadığı dönemlerde" belirttiği gibi, romanın kaleme alındığı dönemden altmış yıl önceki olaylar tasvir etmiştir. Romanı yazmadan önce Rusya'nın Fransa istilasını yaşamış birçok kişiyle görüşerek, asıl gerçeği ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Napolyon başta olmak üzere, romanda anlattığı tarihi kişilere ait mektupları, dergileri, otobiyografik ve biyografik eserleri okumuş ve bu yazara tasvir figürlerin gerçek karakterini yaratmaya imkân vermiştir. "Savaş ve Barış" romanında 160 tarihi şahıs yer alır.[9]

Tanıtım

"Savaş ve Barış" ın ilk nüshası 1863 yılında tamamlanmıştır. 1865 yılında ise eserin birinci bölümü "1805 yılı" adı ile basında - "Russkiy Vestnik" gazetesinde yayımlandı. Gelecek yılda ilk sürümü yeniden basılmıştır. Fakat bu ilk sürümü Tolstoy'un hoşuna gitmemiş, bununla birlikte yazar, 1867 yılına kadar eserin belirli bölümlerinin farklı sonlarla yayınına izin vermiştir. Yazar 1866 - 1869 yıllarında yeniden roman üzerinde ciddi bir çalışma yapmıştır. Tolstoy'un eşi Sofya Tolstaya yazılarında belirttiğine göre, elde olan yedi farklı kopyalar üzerinde çalışan yazar, uzun çabadan sonra romanı yayına hazır duruma getirmiştir. Russkiy Vestnik" gazetesinde yayınlanan sürümü, 1869 yılında "Savaş ve Barış" adıyla yayınlanmış versiyondan farklı sona sahipti. Roman'ın tam sürüm "Savaş ve Barış" olarak adlandırılmıştır.

Eserin 1805 - tarihli elyazması (bazen "orijinal" Savaş ve Barış "" de denir) 1983 yılında ilk kez Rusya'da yayınlanmış, bundan sonra İngilizce, Almanca, Fransızca, Hollanda, isveç, Fin, Arnavut ve Kore dillerine tercüme edilerek yayınlanmıştır. Roman'ın günümüze kadar ulaşmış çeşitli versiyonlarının olması, eserin büyük yazarın yaratıcı üslubunu nasıl geliştirdiğini öğrenmek açısından değerli bir kaynak olarak gözden geçirilmesine imkân vermiştir.

Eserin perakende şekilde yayınlanmış ilk sürümünü Rusyada yayınlandı eserin ilk baskısı çok büyük hızla satıldı. İlk yayından sonra roman kısa zamanda birçok dillere tercüme edilerek yayımlandı.

Romanı okuduktan sonra İzak Babel : "Eğer dünya kendisi hakkında yaza bilseydi, Tolstoy gibi yazardı". demiştir.[10] Tolstoy "temiz gerçeklikle, karakterlerin ilginç detaylarını ve realizmin çok başarılı ve eşsiz kombinasyonunu oluşturmaya başarmıştır".[11]

Dil

"Savaş ve Barış"ın İtalyanca baskısı (1899)

Tolstoy romanı Rus dilinde yazsa da, diyalogların büyük bir bölümü (açılış paragrafı da dahil) Fransızca'dır. Bu romanda anlatılan dönemin Rus aristokratiyasına özgü özelliğinden kaynaklanmaktadır. Öyle ki, bu dönemde Rusya asil ortamında Fransızca konuşmak prestij sayılır ve Fransız dili Rusçaya üstün tutuluyordu. Bu tamamen tarihi gerçeklere dayalı bir olaydır.[12] Öyle ki, hatta Fransa kralı XIV. Louis'in Rusya asalet temsilcilerini kabul etmesi sırasında, kendi ana dillerinde çok zayıf konuştukları ortaya çıkmıştır. "Savaş ve Barış" romanında da, örneğin, hanım kız Mariyanın arkadaşı Jüli Karagina kendi anadili olan Rusça öğrenmek için özel öğretmenin yardımı alıyordu.

Tolstoy'un karakterlerin dili ile Fransızca cümlelere yer vermekte, edebi açıdan daha canlı karakterler yaratmaktan başka, aynı zamanda romanın yazıldığı dönemde Rus dilinin halen Rusya'da hak ettiği pozisyonu alamamasına gizlice işaret etmek istediği düşünülüyor. Bu, Pierre ve diğer imgelerin Bonapartistlerle tartışması sırasında Fransız ifadelerine yer vermeleri ve kendi fikirlerini Fransızca ifade etmeleri ile ironik şekilde dikkate alınıyor. Bu bazen Napoleona karşı hiciv gibi de kullanılır. Romanda, Pierre, Elene'ye evlenme teklif ederken Fransızca konuşuyor ve "Je vous aime" (Ben sizi seviyorum) diyor. Aynı zamanda evlilikten sonra, Ela'nın ihaneti ile ilgili skandal sırasında da, Pierre eleştirel ve sinirli fikirlerini Fransızca bildirir.

Fransızca olan diyaloglar olayların gelişimi sırasında, özellikle Fransa ile sorunun şiddetlenmesinden sonra azalır ve Moskova'nın yakılması ile yok seviyesine indiriliyor. Fransız dilinin romanda giderek azaltılması Rusya'nın kendisini Fransız kültürü'nün etkisinden muaf tutması anlamına gelir.

Tercümeler

"Savaş ve Barış" romanı birçok dile tercüme edilmiştir. İngilizceye roman, birkaç çevirmenin ortak çabaları sonucunda tercüme edilmiş ve bu anlamda Fransızcadan çeviriyi Klara Bell gerçekleştirmiştir. Diğer çevirmenler Köstenceli Qarnett ve Luis, aynı zamanda Almer Mod Tolstoy'u bizzat tanımışlardır. Tolstoy'un bileşik ve alışılmamış söz ve cümle düzeni, aynı zamanda tekrar ifadelerin farklı anlamlarda kullanılması nedeniyle, çeviri süreci çok ağır olmuştur. "Savaş ve Barış" romanının yaklaşık 2% -si Fransız dilindedir. Roman'ın 1873 yılındaki baskısı sırasında ise Tolstoy Fransızca metinleri tamamen romandan çıkarmış, sonraki yayınlarda bu metinler yeniden restore edilmiştir.[13] Eserin birçok tercümanları dahil (eseri Türkçe diline tercüme edenlerde) [Fransızca]da metinleri olduğu gibi tutarak, kayıtlarda bu metinlerin çevirisini vermiş ve böylece Tolstoy'un kullandığı orijinal üslubu saklamışlardır.

Tarihi bağlam

1812, Rus ressam İllarion Pryanişnikov.

Eserde olaylar 1805 yılında Çar I. Aleksandr (Rusya) ın iktidara gelmesi ile başlar ve 1812 yılında Napolyon'un Rusya'ya saldırısı ile doruk noktasına ulaşır. Paris in Batı Avrupa uygarlığının merkezi olarak algılandığı[14] II. Katerina'nın hakimiyeti döneminde (1762 - 1796) ilişkiler henüz yeterince ılımlıydı. Yekaterina kendisi Fransız diline ve kültürüne meyilliydi. Ruslar'ı da büyük Avrupa ailesinin bir temsilcisi olarak görmeyi arzuluyordu ve Fransızcayı Rusya'da saray dili seviyesine yükseltmişti. Gelecek yüzyıl boyunca Fransızca konuşmak ve Fransız kültürünün taşıyıcısı olmak Rusya asaletinin temel özelliği gibi deyerlendilirdi. İşte bu tarihi ve kültürel bağlam "Savaş ve Barış" romanına yansır. II. Katerina'nın torunu I. Aleksandr iktidara 1801 yılında, 24 yaşında gelmişti. Romanda onun annesi Mariya Fyodrovna Rusya'da iktidara etki imkânı olan, güçlü kadın olarak tasvir edilir.

"Savaş ve Barış" beş asil ailenin - Bezuxovlar, Bolkonskiler, Rostovlar, Kuraginler ve Drubetskoy ailelerinin temsilcilerinin 1805 - 1813 yılları arasındaki yaşam ve yaşamlarından, ilişkilerinden, 1812 yılında Napolyon'un Rusya'ya saldırısından ve bu olayın Rusya ve asillerinin yaşamına etkisinden bahsediyor. Bezuxovlar, asil, zengin, fakat parçalanmış bir ailedir. Ailenin başkanı Kiril Vladimiroviç ömrünün sonunda, yasadışı doğmuş oğlunu resmen halefi ilan ederek, tüm variyetini ona verir. Bolkonskiler eski, saygın ve zengin bir ailedir. Ailenin reisi olan ihtiyar knyaz Nikolay Andreyeviç Bolkonski II. Katerina'nın döneminde orduda hizmet etmiş ve general rütbesine yükselmiştir. Rostovlar Moskova da yaşayan, çok mülke sahip olsa da, maddi açıdan zor bir yaşam süren ve genç evlatları vasıtasıyla zengin ailelerle akrabalık kurup kendi maddi durumlarını düzene sokmaya çalışan bir ailedir. Kuragin ailesi üç evlada sahip ve her üçü romanın en tartışmalı ve muğlak kişilikleridir. Drubetskoy ailesi fakirleşmiş asil bir ailedir. Ailenin iki temsilcisi var: yaşlı anne ve onun asker kariyeri kurmayı arzulayan oğlu Boris.

Tolstoy eserde kullandığı bilgi ve gerçekleri toplamak için birkaç yıl zaman harcadı. ilk kaynakları (röportajlar ve diğer belgeler) üzerinde çalışmış, aynı zamanda tarih kitaplarını, felsefi metinleri ve bu konuyla ilgili olan diğer romanları incelemiştir.[15] Rusya ordusunun yapısını ve genel savaş sahnelerini tasvir ederken Tolstoy Kırım Savaşı sırasında kazandığı kendi kişisel deneyimlerinden istifade etmiştir.

"Savaş ve Barış"'ın Rusça olan standart metni dört kitaptan (elli bölümden) ve birinci bölümü esasen narrativ, ikinci bölümü ise tematik içerikli olan iki bölümlüden ibarettir. Roma'nın yarısına kadar esasen uydurma kahramanların hayatını konu olsa da, ikinci yarısında, gerçek tarihi kişilerin yaşamından, savaştan, güçten bahsedilmiştir.

İçerik

Kitap / Birinci cilt

Mariya Fyodrovna -Çar I. Alexander'ın annesi olan bu kadın romanda rus sarayının en etkili figürü gibi sunuluyor

Roman 1805 yılında Petersburg'da, Mariya Pavlovna tarafından kraliçe Ana Mariya Fyodrovna'nın onuruna verilen ziyafetle başlar. Romanda yer alan esas karakterlerin çoğunluğu ve asil ailelerin temsilcileri Anna Pavlovnan'ın meclisinde katılırlar. Pierre Bezuxov knyaz'ın yasadışı doğmuş oğludur. Birçokları Pierre, zengin mirasın tek varisi olduğu için yaranmaya çalışırlar. Annesinin ölümünden sonra, yüksek eğitim alması babasının maddi desteği ile sağlanmış Pierre, açık yürekli, fakat yüksek toplum içinde kendini gösteremeyen, kendisinin saf ve naif huyu ile Petersburg asalet hayatına uyumda zorlanan biridir. Ziyafete davet edilen misafirlerin hepsi bilir ki, Pierre, babası ihtiyar knyazın tüm çocukları arasında en çok sevdiği oğludur.

Yemekte aynı zamanda Pierre'in dostu, akıllı ve asil knyaz Andrey Nikolayeviç Bolkonski ve onun, asil meclislerinin ünlü simalarından olan eşi Liza da yer alıyor. Petersburg'un asil hayatını aşırı gösterişli, bununla bile sıkıcı bulan knyaz Andrey karısının da içinin boş ve yüzeysel düşünceli olduğu kanısında. Bu üzücü hayatından canını kurtarmak amacıyla Mihail İlarionoviç Kutuzovun ordusuna yazılan Knyaz Andrey Napolyona karşı savaşta yer alıyor.

Daha sonra olaylar Rusya'nın eski şehri ve eski başkenti Moskova da devam ediyor. Petersburg'un yüksek asil ortamından farklı olarak, bu şehir Rus millî özelliklerini daha çok koruyabilmiştir. Kentte yaşayan Rostov asil ailesi açıklanmıştır. Knyaz İlya Andreyeviç Rostovun dört çocuğu var. Onlardan biri olan on üç yaşındaki Nataşa (Natalya İliyiçna) Rus ordusunda subay olarak hizmet etmek arzusunda olan Boris Drubetskoyun onu sevdiğine inanır. On iki yaşındaki Nikolay İliç ise yetim olan ve Rostovlar ailesi tarafından evlat alınan kuzeni Sonyan'ı (Sofya Aleksandrovna) seviyor. Ailenin büyük çocuğu Vera İliyiçna biraz soğuk karakterli olsa da, başarılı bir evlilik yaparak rus-alman zabiti Adolf Karloviç Berg ile evlenmiştir. Ailenin en küçük temsilcisi olan Petya (Pyotr İlyiç) ise ağabeyi gibi, yaşı tamam olduğunda orduda hizmet etmek arzusundadır. Ailenin başkanları olan Knyaz İlya Rostov ve Knyaginya Natalya Rostova mutlu, ama her zaman ailenin maddi durumu hakkında endişe duyan bir çift.

Bald tepelerinde, Bolkonskilerin hakemlik yaptığı ilimizde ise başka olaylar yaşanıyor. Knyaz Andrey kendi sıkıcı karısı Lizani, zalim babası Knyaz Nikolay Andreyeviç Bolkonskini ve dindar, sakin kızkardeşi Mariya Nikolayevna Bolkonskayanı terk ederek orduya, göreve gidiyor.

İkinci bölüm Rusya-Fransa savaşının hazırlık sahnelerinin tasviri ile başlıyor. Artık orduya çağrılmış Nikolay Rostov Hollabrunne savaşı'ında ilk savaş deneyimini yaşıyor. Burada o, Knyaz Andreyle karşılaşmaktadır ve aceleciliği yüzünden ona karşı saygısızca davranır. Birçok genç asker gibi, Nikolay da Çar I. Alexander'ın emrindedir. Nikolay hizmet ettiği bölüyün subayları Vasili Dmitriyeviç Denisov ve sonradan psikolojik sorunları olduğu belirginleşen Fyodr İvanoviç Doloxovla dostur.

Kitap / İkinci cilt

Fransua Jerar - Austerlis savaşı

İkinci kitap Nikolay Rostovun Moskova'ya, evlerine dönmesi ile başlar. O, Rostov ailesinin tamam müsrifleşmek arifesinde olduğunun ve kötü maddi durum yaşadıklarına tanık olur. O, kışı evlerinde geçiriyor ve bakım yaptığı Pavloqrad alayından dost olduğu Denisovla ilişkilerini daha da geliştirir. Nataşa güzel, çekici ve genç kızdır. Denisov ona aşık olur ve evlenmeyi teklif etse de, onun bu teklifi reddedilmektedir. Aynı zamanda annesi Nikolaya zengin kız bularak, onunla evlenmeyi öneriyor. Fakat bu fikre kulak asmayan Nikolay kendi gençlik sevgisi olan Sonya ile evlenmek istiyor.

Babasından kalan mirasa sahip olduktan sonra, Piyer Bezuhov nihayet, Rus elit kesim tarafından kabul edilir ve imparatorluğun nüfuzlu, zengin ailelerinden birine dönüşüyor. İçten içe o, bunun yanlış adım olduğunu düşünse de, Knyaz Kuraginin genç ve çekici kızı Elen'le (Elena Vasilyevna Kuragina) evlenir. Asil ortamının en popüler ve çekici kadını olan Elen, yakında Piyer'e ondan çocuğu olmasını istemediğini bildirir. Elen Dolohov'la ilişkiye giriyor ve buna dayanan Dolohov Piyer'i kitle içinde aşağılamaya çalışır. Kendisine kontrolü kaybeden Piyer Dolohov'u düelloya çağırır ve düello sırasında onu ölümcül yaralar. Bu olaydan dehşete düşen Elen Pyeri katil olarak görür ve yaşanan karmaşadan sonra Piyer Elen'i bırakmaya karar verir. Karışık ruhsal durum yaşadığı bir dönemde, Piyer masonluk toplumuna katılır ve masonların uluslararası politikasından kaynaklanan fikirlerin yayıcısı gibi davranır. İkinci kitapta, Pyerin iç ızdıraplarının, iyi insan olmak ve ideal insan aramalarının tasvirine geniş yer veriliyor. Şimdi bu zengin asil Tolstoy aracılığıyla bir felsefi soru etrafında düşünür: bir insan akılsızlarla çevrili bir ortamda nasıl ahlaklı yaşam sürülebilir? Soru Pyerin sonraki hayatının devamına dayanak olur. O, kendi köylülerini tahliye etmeye ve onların yaşam koşullarını iyileştirmek için çalışmaya başlar.

Leonid Pasternak - Nataşa ilk defa baloda

Nihilist ruhaniyeti çökmüş Andrey orduya dönmez ve mülklerin yönetimi ve Rus ordusunun durumunun iyileştirilmesi için yasa tasarısının hazırlanması ile meşgul olur. Aynı dönemde Piyer yeniden Andrey'le görüşür ve ona yeni bir soru ile gelir: Bu ahlaksız dünyada Tanrı nerede? Piyer panenteizm ve Ölümden sonra yaşam ile ilgilenmeye başlar.

Piyer'in uzun süre kendinden uzaklaştırdığı karısı Elen yeniden onu kabul etmesi için rica ediyor ve bu dönemden itibaren Peterburqun yüksek toplumunda saygın ev hanımlarından biri olarak tanınmaya başlar.

Knyaz Andrey hazırladığı yeni askerî yasanın kabul edilmesi ve doğrudan imparatora ulaştırılması için girişimler yapıyor. Aynı dönemde Petersburg'da olan genç Nataşa Rostova ilk kez Petersburg asalet balolarından birbirine katılır ve bu mecliste Knyaz Andreyle tanışarak onu kendine hayran ediyor. Knyaz Andrey Nataşa ile görüşmesinden sonra yeniden adeta hayata döndüğünü hissediyor ve birkaç ailevi görüşmeden sonra Nataşaya evlilik teklif ediyor. Fakat oğlunun Rostovlarla akraba olmasına karşı çıkan ihtiyar Knyaz Bolkonski düğün için bir yıl beklemesi gerektiğini söylüyor. Bu olaydan sonra Knyaz Andrey Nataşanı terk ederek yeniden orduya döner. Bundan ciddi sarsıntı geçiren Nataşanın moralini düzeltmek için Knyaz Rostov onu ve Sonyanı yanına alarak Moskova'ya gidiyor.

Nataşa Moskova'da operaya gelir ve burada Elen ve kardeşi Anatol ile tanışıyor. Aynı dönemde Anatol yeni polifonik bir kadınla evlenmiş ve onu Polonya da bırakarak Rusya'ya kaçmıştı. O, Nataşa'ya çok yakın alaka gösterir ve onunla ilişki kurmaya çalışır. Elen ve Anatol bunun için bir plan hazırlarlar. Anatol Nataşanı öpüyor ve ona sevgi mektupları yazarak onunla birlikte kaçmayı teklif eder. Uzun düşünceden sonra, Nataşa Anatolu sevdiği karar verir ve Knyaz Andreyin ablası Mariyaya mektup yazarak nişanı bozduğunu belirtiyor. Son anda kaçmak planından haber alan Sonya, bu planın hayata geçmemesine neden olur. Piyer önce Nataşa'nın davranışından korksa da, sonradan onun âşık olduğunu anlayarak bunu normal kabul ediyor. 1811-1812 yılları Büyük kuyruklu yıldızını Moskova semalarında gördükten sonra Piyer için yeni hayat başlar.

Knyaz Andrey Nataşa'nın nişanı bozmasını soğukkanlılıkla karşılıyor. Piyer, giderken Nataşa'ya özgür seçim imkânı vermişti. Ama yakında Nataşanın yaptığından çok pişman olduğunu ve çok ağır rahatsızlandığını duyar.

Kitap / Üçüncü cilt

Borodino Muharebesi (ressam Lui Fransua Lejen)
Fil toplantısıyla Moskova'nın terk edilmesi karara alınmıştı(Tretyakov qalerisi, Moskva)
1812 Moskova yangını (ressam A. F. Smirnov)

Ailesinin, özellikle Sonya'nın desteği ve dini inançlarının aracılığıyla Nataşa hayatının zor döneminden kurtulur. Aynı zaman artık tüm Rusya yaklaşan tehlikeden ve Napolyon ile olacak savaştan konuşmaya başlamıştı. Pierre ise kendini Napolyon'un Mesih Karşıtı (Deccal) olmasına inandırır. Kendi topraklarını Fransızlardan korumak için köylü ordusu yaratmakla uğraşan ihtiyar knyaz Bolkonskinin durumu ağırlaşır ve o ölmektedir. Rus ordusunun geri çekilmesi sonunda Bolkonskilere ait arazinin Fransızların eline geçmek ihtimalinin yaşandığı günlerde, köylü isyanı nedeniyle bölgeyi terk edemeyen hanım kız Mariya, tesadüfen o bölgede olan Nikolay Rostov tarafından görülmüştür. Nikolay Mariyaya karşı yakınlık duysa da, yakında Sonya'ya verdiği sözü hatırlar.

Savaşın başladığı dönemde çarın Moskova ya kadar gitmesi tüm Rus gençlerini şevke getirir ve herkes orduya yazılmaya çalışır. Böyle bir zamana genç Petya Rostov da nihayet, orduya yazılmak için ebeveynlerinin rızasını alabiliyor.

III cildin temel kahramanlarından biri Napolyon Bonapart dır. Yazar bu ciltte imparatorun kişisel kalitelerini, alışkanlıklarını detaylarıyla tasvir ediyor, hatta onun sık sık itüzümü Koklamasını gösterir. Aynı zamanda 400 000 kişi kadroya sahip olan ( sadece 140 000 kişiyi Fransızlardandı) Fransa ordusu ve onun Smolensk e kadarki savaş yolu, Fransızların Rusya topraklarına sokulmaları, Smolenskin işgali açıklanmıştır.

Pierre Moskova'yı terk ederek Borodino Savaşı'nı izlemek için savaşa giden orduya yollanır. Bir süre savaş ortamında yaşadıktan sonra pierre'de ağır ruhsal sarsıntı oluşur. İnsanların birbirini öldürmesi, ölümün bir karış yakında olması onu teemmülde ve bu zamana kadar yaşamadığı yeni ve çok korkunç duygular yaşamasına neden olur. Savaş her iki tarafın çok büyük - orduların yok olması seviyesinde - kayıp vermesi ile sona erer. Napolyon'un dev ordusu karşısında durabilmekle, büyük kayıplar pahasına olsa da, Ruslar avantaj elde ediyorlar. Fakat stratejik nedenler ve ordunun ciddi kayıpları ile ilgili olarak, savaşın ertesi günü Ruslar geri çekilir ve Fransız ordusunun Moskova'ya doğru yolunu açıyorlar. Savaşta eserin iki ana kahramanı da ciddi yaralanır. Anatol Kuragin ayağını kaybediyor, Andrey Bolkonski ise füze patlaması sonucuna ölümcül yaralanır. İkisinin ölüm haberi yayılır, fakat ailelerine hiçbir resmî bilgi verilmez.

Kitap / Dördüncü cilt

Fransız ordusu Moskova'ya yaklaştıkça şehir nüfusu arasında çalkalanmalar olur ve Moskvalılar şehri terk ederek kaçmaya başlarlar. Şehri terk ederken cemaat evlerini yakarlar. Bu ise kentte büyük yangının ortaya çıkmasına neden olur. Rostovlar şehri en son terk eden ailelerden biri olur. Yürürken kendileriyle sadece önemli eşyaları götüren aile, yaralıların şehirden çıkarılmasına yardımcı olur. Yaralıların arasında knyaz Andrey Bolkonski de vardır. Fakat Nataşa'nın bundan haberi olmuyor.

Napolyon'un ordusu Moskova'yı fethettiği zaman şehri terk etmeyen az sayıdaki Rus'tan biri de Pierre'dir. Moskova'ya girmiş Napolyon'u öldürmeye karar vermiştir. Bunun için de, asıl kimliğini gizleyerek dilenci kılığına girer. Daha sonra Fransız askerlerinden birini kurtaran Pierre askerler, hem de esirler arasında nüfuz kazanıyor. Burada o, esirlerden Platon Karatayev'le dost olur. Karatayev'le sohbetleri Pierre'in moral yönünden zenginleşmesine ve dünyaya bakışının değişmesine neden olur. Fransız askerlerinin Moskova'yı yağmalaması ve silahsız Ruslara eğlence için ateş açmalarının tanık olduktan sonra, Piyer Bezuhov ordu ile beraber harekete zorlanır ve bu sırada ağır Rusya kışına maruz kalan Fransız ordusu acilen geri çekilerek Rusya'yı terk etmeye çalışır. Bir süre sonra, Rus ordusu ile küçük çarpışmalar meydana geldiğinde ve Pierre tahliye edilir. Aynı zamanda Petya Rostov Fransızlar tarafından öldürülür.

Bu arada, Napolyona karşı savaşta ağır yaralanmış Andrey tesadüfen Rostovların evine getirilir. Aile diğer yaralılarla birlikte onu da kendileri ile Moskova'dan Yaroslavl a götürür ve ilgilenir. Nataşa yakında Andrey'in onlarla olduğunu öğrenir, bir süre sonra Marya Bolkonskaya da kardeşinin yanına gelir. Ölmeden önce Andrey Nataşa Rostova'yı bağışlar.

Romanın sonunda Elen Kuragin Fransız askerlerinin birbirinden geçen hastalıktan ölmektedir. Pierre yeniden Nataşa'yı buluyor, Nataşa ona Andrey'in ölümünden, Pierre ise Karatayev'in ölümünden konuşuyor. Onlar her ikisi karşılıklı sevgiye sahip olduklarını anlar ve evlenirler.

Karakterler

Nataşa Rostova (ressam Elizabet Bom)
I. Aleksandr (Rusya) (ressam V. L. Borovikovski)

Piyer

İri yapılı, cesur bir adamdır, fakat biraz çekingendir. Babası Prens Bezukof’un nikahsız bir kadından olma çocuğudur. İlk olarak Elen’i sevmekteydi fakat daha sonra Nataşa’ya değişik duygular hissetmeye başlamıştır. Fakat Andre’den dolayı ona açılamamaktadır. Karısının ölümünden sonra ona daha da aşık olmaya başlamıştır. Andre öldüğünde evlenmişlerdir.

Andre

Kısa boylu cesur ve akıllı bir askerdir. Prenses Liza ile evlidir. Karısı doğururken öldükten sonra Nataşa’ya açılmaya karar vermiştir. Son savaşta ağır yaralanması sebebiyle hayatını kaybetmiştir. Arkasında yetim bir çocuk bırakmıştır. Piyer’in iyi bir dostudur.

Nikola

Çok büyük bir vatanseverdir. Ailesine çok düşkün, hep onların dediğinin olmasını isteyen bir karakterdir. Hatta bu sebepten dolayı, biraz da çıkan aksiliklerden dolayı sevdiği kızı, Sonya’yı terk etmiştir. Daha sonra gönlünü Prenses Mari’ye kaptırıp onunla evlenmiştir. Savaşa askerlik yapmaya gitmiştir.

Nataşa

Yaşadıklarından çok çabuk etkilenen bir kızdır. Aşk bakımından kararları çok değişmektedir. Önce Boris’e gönlünü kaptırır, daha sonra Andre’ye, sonrasında Anatol’a ve sonra tekrar Andre’ye dönmüştü, fakat Andre aynı günlerde ölür. Bunun etkisini üzerinden attığında Piyer’le evlenmiş ve mutlu bir yaşam sürmüşler.

Sonya

Fakir ama çok güzel bir kızdır. Kuzeni Nikola’yı sevmektedir ve aşkı karşılıksız değildir, fakat bir süre sonra ona bir mektup yazarak ayrılmıştır. Nikola, Mari ile evlendiğinde Mari’den nefret etmeye başlmıştır.

Mari

Biraz çirkindir, fakat vefalı bir insandır. Babasının ona o kadar çektirmesine rağmen onu ölümüne kadar yalnız bırakmamıştır. Nikola’yı sevmektedir.

Elen

Çok güzel, fakat huysuzdur. Erkeklerin hepsi ona hayrandır. O yaşadığı yanlış bir şeyden dolayı Piyer’le kısa süreliğine bozuşur. Daha sonrasında anjinden ölür.

Liza

Andrey’nin eşidir ve ona çok bağlıdır. Çok güzel bir kadındır ve bir o kadar da güzel huyludur. Doğum yaparken ölür.

Denisof

Oldukça cana yakın ve samimi bir insandır. Nataşa’yı sevmektedir, fakat Nataşa ona yüz vermeyince vazgeçer.

Dolohov

Denisof’un tam tersine bir adamdır. Bir zamanlar Piyer’in arkadaşı idi, fakat Piyer’in karısı Elen’i lekelemesi sebebiyle Piyer onu arkadaşlıktan siler. Daha sonra Sonya’ya bir evlilik teklifinde bulunur fakat Sonya onu kabul etmeyince vazgeçer.

Uyarlamalar

Film

Roman üzerine çekilmiş ilk Rusya filmi "Война и мир" ("Savaş ve Barış") adlı 1915 - yapımı filmdir. Filmin yönetmeni Vladimir Gardin dir. Başrolleri ise qardin kendisi ve Vera Karalli adlı rus balerin canlandırmışlardır. 1947 yılında F. Kamei bu filmin Japonya sürümlerini sunmuştur.

Roman Savaş ve Barış (film, 1956) ABD yapımı 1956 yılında izleyicilere sunulmuştur. Yönetmenliğini King Vidor un yaptığı filmin başrollerini Audrey Hepburn Nataşa Rostova, Henry Fonda (Piyer Bezuhov) ve Mel Ferrer Andrey Bolkonski canlandırmıştır. Bu filmde canlandırdığı role göre ünlü aktris Audrey Hepbern "En iyi İngiliz aktris" dalında BAFTA ödülüne ve "Dramada en iyi kadın rolü" dalında Altın Küre Ödülleri ne layık görülmüştür.

SSCB döneminde ise 1966 yılında sinema tarihinin en görkemli filmlerinden biri olarak Savaş ve Barış (Voyna i Mir) filmi Sergey Bondarchuk'un yönetmenliğinde çekilmiştir. Bu film 1966 Moskova Film Festivali Büyük Ödülünü ve 1968 yabancı film Oscar'ını almış olup, yapım tarihi itibarıyla sinema tarihinin en büyük bütçeli filmi olmuştur. 427 dakika süreli bu uzun film Türkiye'de 3 DVDlik bir takım olarak sunulmuştur. Filmde  Nataşa rolünü Lyudmila Saveleva, Andrey rolünü Vyacheslav Tikhonov ve Piyer rolünü ise yönetmen Sergey Bondarchuk oynamışlardır.

Kaynakça

  1. Moser, Charles. 1992. Encyclopedia of Russian Literature. Cambridge University Press. pp. 298–300.
  2. Thirlwell, Adam "A masterpiece in miniature." 4 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. London: Guardian UK, October 8, 2005
  3. Briggs, Anthony. 2005. "Introduction" to War and Peace. Penguin Classics.
  4. Pevear, Richard (2008). "Introduction". War and Peace. Trans. Pevear; Volokhonsky, Larissa. New York, New York: Vintage Books. ss. VIII-IX. ISBN 978-1-4000-7998-8.
  5. Knowles, A.V. Leo Tolstoy, Routledge 1997.
  6. Newsweek's Top 100 Books: The Meta-List 6 Ocak 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., yoxlanılıb 27 avqust 2012
  7. Introduction?. War and Peace. Wordsworth Editions. 1993. ISBN 978-1-85326-062-9. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2012.
  8. Emerson, Caryl (1985). "The Tolstoy Connection in Bakhtin". PMLA. 100 (1). ss. 68-80 (68-71). doi:10.2307/462201. JSTOR 462201.
  9. Pearson and Volokhonsky op cit.
  10. "Introduction to War and Peace" by Richard Peaver in Peaver, Richard and Larissa Volokhonsky, War and Peace, 2008, Vintage Classics.
  11. Greenwood, Edward Baker (1980). "What is War and Peace?". Tolstoy: The Comprehensive Vision. Londra: Taylor & Francis. s. 83. ISBN 0-416-74130-4.
  12. Flaitz, Jeffra (1988). The ideology of English: French perceptions of English as a world language. Walter de Gruyter. s. 3. ISBN 3-11-011549-2, 9783110115499 |isbn= değerini kontrol edin: invalid character (yardım). Erişim tarihi: 22 Kasım 2010.
  13. Figes O (22 Kasım 2007). "Tolstoy's Real Hero". The New York Review of Books. 54 (18). 21 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Aralık 2014.
  14. Inna, Gorbatov (2006). Catherine the Great and the French philosophers of the Enlightenment: Montesquieu, Voltaire, Rousseau, Diderot and Grim. Academica Press,LLC. s. 14. ISBN 1-933146-03-6, 9781933146034 |isbn= değerini kontrol edin: invalid character (yardım). Erişim tarihi: 3 Aralık 2010.
  15. Kathryn B. Feuer; Robin Feuer Miller; Donna Tussing Orwin (Ocak 2008). Tolstoy and the Genesis of War and Peace. Cornell University Press. ISBN 978-0-8014-7447-7. 3 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2012.

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.