Robert Hooke

Robert Hooke, (d. 28 Temmuz 1635, Wight Adası – ö. 14 Mart 1703, Londra), İngiliz doğa filozofu, mimar ve birden fazla branşta ihtisas sahibi olmuş bilge birisiydi.

Onun erişkin yaşamı üç farklı dönemden oluşmuştu: paradan yoksun bir bilimsel araştırmacı; büyük bir servet elde etti ve 1666’daki Büyük Londra Yangınından sonra, sıkı çalışmasının ve büyük dürüstlüğünün vermiş olduğu ün aracılığıyla ayakta kaldı ama sonunda hasta oldu ve kıskanç entelektüel anlaşmazlıkların bir parçası oldu. Bu durumlar onun göreceli tarihsel bilinmezliğine katkıda bulunmuş olabilirdi.

Büyük Londra Yangınından sonra, o bir zamanlar eş zamanlı olarak Kraliyet Derneği deneylerinin sorumlusu ve Konsey Üyesi, Gresham geometri profesörü ve yangından sonra araştırmaların yarısından fazlasını yerine getirdiğini gösteren kapasitedeki bir Londra araştırmacısıydı. Ayrıca onun zamanındaki önemli mimarlardan birisi olmasına rağmen, şu anda onun yapıtlarından birkaç tanesini görebiliriz ve bunlardan bazılarına genel itibarıyla yanlış atıfta bulunuyor. Londra’da etkisinin bugün bile sürmeye devam ettiği, bir takım planlama sistemlerinin düzenlenmesinde büyük katkısı vardı. Allan Chapman onu, “İngiltere’nin Leonardosu” olarak nitelendiriyor.

Hamilik, Yenileme ve Aydınlanma çağı süresince Oxford’da bir bilim tarihi kitabı olan, Robert Gunther’in "Early Science in Oxford"u kitabının on dört cildinden beşini Hooke’a adamıştır.

Hooke, Hamilik zamanı boyunca, John Wilkins’in önderliğinde olduğu coşkulu Kralcıların sıkıca kenetlenmiş bir grubun üyesi olduğu, Wadham Koleji’nde eğitim gördü. Burada Thomas Willis ve Robert Boyle’nin asistanı olarak işe alındı. Boyle’nin gaz kanunu deneylerini kullandığı vakum pompalarını inşa etti. Bazı ilk Gregoryen teleskoplarını inşa etti ve Mars ve Jüpiter’in rotasyonlarını gözlemledi. 1665'te, "Micrographia" adlı kitabıyla bilimsel araştırmalar için mikroskop kullanımını canlandırdı. Hooke’un, fosiller üzerindeki mikroskobik gözlemlerine dayanarak, biyolojik gelişimin ilk savunucularından birisi olmuştu. Işığın dalga teorisinden çıkarım yaparak, ışık kırılma olayını araştırdı ve maddenin ısındığında genleştiğini ve havanın uzak mesafeler tarafından ayrılmış, küçük parçalardan oluştuğunu ilk iddia eden kişi oldu. Harita yapımı ve araştırma alanı çalışmalarına öncülük etti ve ilk modern kuş bakışı görünüşlü harita yapımına dâhil oldu. Londra’nın şebeke sistemi için düzenlediği plan, hali hazırda var olan yolların yeniden inşa edilmesi lehine reddedildi. Ayrıca Hooke, yerçekiminin ters kare yasasını izlediğini gösteren deneysel bir kanıta çok yaklaştı ve böyle bir ilişkinin gezegenlerin hareketlerini yönettiği, daha sonradan Isaac Newton tarafından geliştirilecek bir fikir, varsayımında bulundu. Hooke’un bilimsel işlerinin çoğu Kraliyet Derneği deneylerinin sorumlusu olduğu zamanlarda onun yeteneğiyle yapıldı.

Yaşamı ve Çalışmaları

Hooke’un önceki hayatı hakkında bilinen çoğu şey, 1696’da başladığı ve asla bitiremediği bir otobiyografiden gelmektedir. Richard Waller’ın 1705'te yayınladığı "The Posthumous Works of Robert Hooke" adlı kitabın girişinde bundan bahsediliyor. Waller’ın işi, John Ward’ın Lives of the Gresham Professors’ü ve John Aubrey’in "Brief Lives"ı ele alarak, Hooke’un çağdaş biyografisini gösteren başlıca yakınlığı oluşturmaktı ve hücreyi ilk o bulmuştur.

Hooke’un Mikroskobu

Önceki Yaşamı

Babası John Hooke, annesi Cecily Gyles olan Robert Hooke, 1635'te Wight adası üzerindeki Freshwater’da doğdu. Robert, ikisi kız ikisi erkek olan ailenin son erkek çocuğuydu ve en genç kardeşi ile arasında yedi yaş fark vardı. Babası, Freshwater kilisesindeki bütün azizlerin papazı olan, bir İngiltere kilisesinde rahipti ve ayrıca Robert’in iki amcası da papazdı. Robert Hooke’dan da eğitiminde başarılı olup kiliseye katılması bekleniyordu. John Hooke ayrıca yerel bir okulun sorumlusuydu. Böylelikle Robert’i eğitebildi ama oğlunun sağlık yönünden narin olmasından dolayı eğitiminin bir bölümünü evde verdi. John, Wight adasına kaçtığında, Kral taraftarıydı ve Charles I’e olan saygısını sunmak için giden bir grubun üyesiydi. Robert sadık bir monarşist olarak büyüdü.

Robert Hooke, gençken hayatı boyunca çeşitli şekillerde sürdüreceği ilgi alanları olan gözlem, mekanik işler ve çizim’e hayran kalmıştı. Pirinçten yapılma bir saati dağıttı ve denilenlere göre yeterince iyi çalışan tahtadan bir kopyasını yaptı. Kömür, tebeşir ve demirden kendi malzemelerini yaparak çizmeyi öğrendi.

1648’de babasının ölümü üzerine, Robert Hooke’un bir çırak satın almasına olanak sağlayacak 40 £ gibi bir miktar para bırakıldı. Babası, hayatı boyunca sağlığının kötü olduğunu ama mekanik becerisinin iyi olduğunu bildiği için, Robert’in belki bir saatçi veya ressam olabileceği fikrini hiç aklından çıkarmadı. Hooke zeki bir öğrenciydi. Çırak için sürekli Londra’ya gitmesine ve Samuel Cowper ve Peter Lely ile kısaca çalışmasına rağmen, yakın zamanda Dr. Richard Busby’nin müdürlüğünü yaptığı Westminster okuluna girebildi. Hooke hızlıca Latince ve Yunanca da uzmanlaştı, İbranice üzerine çalışmalar yaptı ve Öklid Elemanları üzerinde uzmanlaştı. Onun hayatı boyunca çalıştığı makine bilimine başladı.

Öyle görünüyor ki Hooke, Busby’nin okulun esas işine paralel olarak eğittiği bir grup öğrencilerinden birisiydi. Günümüz söylentileri Busby’nin okulda fazla görülmediğini söylüyor ve aynı pozisyon da diğerlerinin doğru olduğu görünüyor. Coşkulu ve açık sözlü bir Kraliyetçi olan Busby, tüm söylentilere göre Careolan İngiltere’de gelişmeyi başlatan ama Hamiliğin sözlü İncilsel öğretimleri ile anlaşmazlık içinde olan, yeni doğmuş bilimsel araştırma ruhunu korumaya çalışıyordu. Busby ve onun seçtiği öğrencilerine göre, Anglican kilisesi Tanrı’nın çalışma prensibinin içinde araştırma ruhunu destekleyen bir yapıydı, araştırmak ve oluşumu üzerinde çalışmalar yapmak için Tanrı tarafından seçilmişler ve daha az yetenekli olanlara bunları açıklaması için öğretmen olarak atanmış papazlıklar. Busby’nin “en iyi bilge ve en iyi bay ve daha önce Westminster okulunda eğitilmiş olup mükemmel piskoposluk yapacak birisi olarak tanımladığı” hamam ve kuyuların Psikoposu olan George Hooper örnek olarak gösterilebilir.

Oxford

Robert Boyle

1653’te Hooke (organ müzik aleti üzerinde yirmi derslik bir kurs alan) Oxford Christ Kilisesinde yer alan bir koro şarkıcılığını garanti altına aldı. Hooke’un büyük bir hayranlık büyüttüğü Thomas Willis tarafından kimyasal madde yardımcısı olarak işe alındı. Hooke orada, doğa filozofu olan Robert Boyle ile tanıştı ve 1655'ten 1662’ye kadar Boyle’nin “machina Boylena” sını veya hava pompasını inşa ederek, çalıştırarak ve göstererek, onun asistanı olarak çalışmayı elde etti. 1662 veya 1663’e kadar Beşeri Bilimler Yüksek Lisansı almadı. 1659’da, Hooke Wilkins’e bazı havadan daha ağır bir uçuş metodunun elementlerini tanımladı ama sonucunda insan kasının görevlendirmek için yetersiz olduğu kanıtına vardı.

Hooke Oxford’daki günlerini bilime olan hayat boyu tutkusuna bir yatırım olarak nitelendirdi ve orada edindiği arkadaşları kariyeri boyunca kendisine olağanüstü bir önem teşkil ediyordu, özellikle Christopher Wren. Wadham, Hooke üzerinde çok büyük bir etkiye sahip olan, John Wilkins’in rehberliği altındaydı. Wilkins de bir Kraliyetçi ve ciddi bir şekilde çalkantı ve zaman belirsizliğinin bilincinde biri idi. Hamilik tarafından bir tehdit olarak algılanan bilimsel çalışmayı muhafaza etmek için acil koruma hissi vardı. 1658’de yapılan ve 1660'ta yayınlanan Boyle’nin deneyleri dışında, birkaç kayıt hayatta olmasına rağmen, Wilkins’in çalışmalarındaki “felsefi toplantılar” önemliydi. Bu grup Kraliyet Derneği’nin çekirdeğini oluşturmaya devam ediyordu. Hooke’un “herhangi büyük bir işi yerine getirmek için berbat” diye düşündüğü Ralph Greatorex’in pompasını ele alarak, Boyle’nin deneyleri için yeni bir hava pompası geliştirdi.

Boyle’nin sahip olmadığı ama Hooke’un özellikle çok istekli bir göze sahip olduğu ve uzman bir matematikçi olduğu biliniyor. Gunther, Hooke’un muhtemelen gözlemleri yaptığını ve Boyle’nin kanunlarının matematiklerini geliştirebileceğini öne sürüyordu. Tartışmasız, çok açık ki Hooke Boyle’nin en değerli asistanıydı ve ikisi de karşılıklı yüksek bir saygıyı hak ediyorlardı.

Kraliyet Derneği

Kraliyet Derneği 1660 yılında kuruldu ve Nisan 1661’de dernek zayıf cam borularındaki su yükselmesi üzerinde bir kısa yol müzakeresi yaptı, Hooke bunun borunun iç çapıyla alakalı olduğunu rapor etti (kılcal aksiyon olarak adlandırılan şey yüzünden). Bu olgunun açıklaması Mikrografi Gözlemleri 6.sorun’da yayınlandı. Hooke ayrıca bu gözlemde, “yerçekiminin akışkanlığı”’nın doğasını keşfetti. 5 Kasım 1661’de, Robert Moray adlı bir beyefendi, derneğe deney yetkisi veren bir müdürün atanmasını önerdi ve oybirliği ile bu atama Hooke’a verildi. Derneğe hizmet vermesi için salan Dr. Boyle’nin, teşekkürleriyle birlikte ataması 12 Kasım’da yapıldı.

1664'te, John Cutler adında bir beyefendi, derneğe Makine Dersi’nin kurulumu için 50 £ değerinde yıllık bir bağış bağladı ve, dernek arkadaşları bu göreve Hooke’u atadılar. 27 Haziran 1664'te, Hooke ofise onaylatıldı ve 11 Ocak 1665'te, bıçakçıların yıllık gelirine £30 ek gelirli bir yaşam için Ofis Müdürü olarak adlandırıldı.

Kraliyet Derneği’nde Hooke’un rolü onun kendi metotlarından olan deneylerini ve üyelerin önerilerini göstermekti. Önceki dönemlerinin arasında, gösteriler havanın doğası hakkındaki, kapsamlı sıcak hava ile kapatılan cam kabarcıklarının bölünmesi ve Pabulum geçmişi ve flammae ‘nin tek ve aynı olduğunu gösteren tartışmalardı. Hooke, havanın içeri pompalanması ve akciğerlerden çıkarılması şartı ile göğüs kafesi açık olmasına rağmen bir köpeğin hayatta tutulabileceğini gösterdi ve toplardamar ve atardamar kanının farklılığını not etti. Ayrıca yerçekimi konusunda, objelerin düşmesi hakkında, vücudun ağırlığı hakkında, farklı yüksekliklerde barometrik basıncın ölçülmesi hakkında ve sarkacın 200 ft uzunluğa ulaşması hakkında deneyler vardı.

Aygıtlar, güneş veya diğer yıldızların hareketinde ikinci bir arkı ölçmek ve ofgunpowder* gücünü ölçmek için tasarlandı. Özellikle daha iyi olan saatler için diş çıkaran bir makine el ile yönetilebilirdi. Bu buluş Hooke’un ölümüyle sürekli kullanımdaydı.

1663 ve 1664’te, Hooke kendi mikroskobik gözlemlerini üretti. Sonradan, 1665’te Micrographia adlı kitapta sıraya koyulmuştu.

20 Mart 1664’te, Arthur Dacres ve Hooke Gresham kolejine Geometri Profesörü olarak atanmayı başardı. 1691’de Hooke Fizik’te Doctor derecesi aldı.

Hooke ve Newcomen

Dr. Hooke’un Thomas Newcomen ile Newcomen’in buhar motoru icadı ile bağlantılı bir haberleşmesinin olduğu hakkında geniş çapta bir hikâye var. Bu hikâye, 1936’da Newcomen Derneği’nin eski başkanı olan Rhys Jenkins tarafından tartışıldı. Jenkins, Britannica ansiklopedinin üçüncü baskısında bulunan, Dr. John Robison(1739-1805) tarafından oluşturulan ‘Buhar Makinesi’adlı makalenin kökeninin izinden gitti. Bu bize bunun Kraliyet Derneği’ne ait olan Hooke’un kâğıtları arasında bulunabileceğini, Hooke’un hemşerisi olan Newcomen kullanımı için gözlemlerin bazı notlarının olduğunu söyler. Hooke bu kuralın üstüne bir makine inşa etmekten Newcomen’ı vazgeçirdi.Jenkins, Robinson’un makalesinde birkaç hatayı belirtiyor ve Newcomen olarak okunan adın, aslında, Hooke’un yazıştığı olarak bilinen Newton olup olmadığını sorguluyor. Kraliyet Derneği tarafından elde tutulan Hooke’un belgelerinin H. W. Dickinson tarafından yapılan bir araştırmadaki bu bilgiler 18. Yüzyılın ortalarından beri birbirine bağlı, Newcomen ve Hooke arasında hiçbir mektuplaşma olmadığını ortaya çıkardı. Jenkins şu sözleriyle sonlandırdı, “ne şekilde olursa olsun yazılı deliller çıkana kadar, bu hikâye buhar makineleri tarihinden çıkarılmalı. ”.

1936’dan beridir araya giren zamanda, böyle bir delil bulunamadı ama hikâye devam ediyor. Örneğin 2011’de yayımlanan bir kitapta, 1703’de yazılan bir mektupta, Newcomenin pistonu hareket ettirmek için yoğuşmalı buhar kullandığını, Hooke’un ortaya çıkardığı söyleniyor.

Kişilik ve Anlaşmazlıklar

Söylentilere göre Hooke sadık bir arkadaş ve dosttu ve hayatının önceki dönemlerindeki Wadham kolejinde coşkulu Kraliyetçiler grubuna, özellikle de Christopher Wren’e her zaman sadakatli olmasına rağmen, en azından sonraki hayatında çabuk öfkelenen, gururlu ve entelektüel rakiplere gücenme eğilimde olan birisiydi. Ölümünden sonra itibarı kötüye gitti ve bu genellikle, Isaac Newton ile yerçekimi, gezegenler ve ışık üzerindeki çalışmaları ile olan saygınlığı konusundaki anlaşmazlığına bağlanıyor. Oldenburg’un, Hooke’un kol saati maşasının detaylarını başkalarına sızdırdığı veya verdiği hakkındaki, Oldenburg ile Hooke arasındaki anlaşmazlık, çok iyi bilinen diğer bir örnektir.

Kraliyet Derneği’nin başkanı olan Newton, Hooke’u örtbas etmek için çok uğraştı. Tek bilinen erkek portresini yerle bir eden diye söyleniyordu. Wren’in ilk yaşamı, Wren’in oğlu tarafından yazılan “Parentalis” ve bu kitapta Wren’in işini abartma eğiliminde olması, Hooke’u örtpas etmeye yardımcı olmadı. Hooke’un ünü, yirminci yüzyıl boyunca Robert Gunther ve Margaret Espinasse’nin çalışmaları vasıtasıyla yeniden canlandı. Göreceli bilinmezliğinin uzun bir süresi sonrasında, şu anda çağının en önemli bilim adamlarından biri olarak tanınıyor.

Hooke şifre kullanacak ve fikirlerini koruyacak kadar zekiydi. Kraliyet Derneği’nin deneylerinin sorumlusu olarak Hooke, derneğe gönderilen her fikrin gösterilmesiyle sorumluydu ve sonradan bu fikirler için bazı değerler farz ettiğini gösteren deliller var. Hooke ayrıca, kendi düşüncelerini geliştirmek için, son derecede meşguldü ve bu yüzden yapamama veya bazı durumlarda isteksiz oluyordu. Bu büyük bir bilimsel yol alma zamanıydı ve aynı zamanda değişik yerlerde sayısız fikirler geliştiriliyordu.

Bunlardan hiçbiri Hooke’un yaratıcılığını, dikkat çekici deneysel becerisini ve sıkı çalışma yeteneğini dağıtmadı. Onun yerçekimi hakkındaki fikirleri ve ters kare yasası hakkındaki öncelikli iddiaları, aşağıda özetlenmiştir. Ona barometre, optik ve esneklik alanlarındaki düzeltme ve icatları için büyük sayıda patentler bağışlandı. Hooke’un, Kraliyet Derneği’ndeki sayfaları (Newton yönetimi devraldığında, ortalıktan kayboldu ve sonra yeniden ortaya çıktı) modern bir değerlendirme başlatacak.

Hooke'un Micrographia'sından bir bitin şekli.

Hooke’un kişiliğinin hoş olmayan tarafları hakkında çok fazla şey yazıldı. Hooke’un ilk biyografi yazarı tarafından yapılan yorumla başlarsak, Richard Waller, Hooke’un bizzat kendisinin “aşağılık bir herif, efkârlı, güvensiz ve kıskanç” olduğunu söylüyor. Waller’ın yorumları neredeyse iki yüz yıl diğer yazarları etkiledi. Hooke’un bir resmi huysuz, bencil, anti-sosyal aksi birisi olarak çoğu eski kitaplarda hâkimiyet kuruyor. Örneğin, Arthur Berry “Hooke, zamanın en iyi bilimsel keşiflerinin değeri olduğunu iddia etti.”’ini söyledi. Sullivan, “Hooke, kesinlikle ahlaksız birisi.” olduğunu ve “Newton ile olan ilişkisinde rahatsız edici endişeli bir kibirliliğe” sahip olduğunu yazdı. Manuel, Hooke’u, “küçümseyici bir mizaç” ve “sert dile” sahip birisi olarak tanımladı. Andrade olumlu yaklaştı ama yine de Hooke’u tanımlama da “zor”, “şüpheli”, ve “asabi” gibi sıfatlar kullandı.

1935'te Hooke’un günlüğünün yayınlanması, özellikle Espinasse’nın dikkatli bir şekilde detayına indiği adamın diğer tarafları açıklığa kavuşturuldu. Espinasse, “Hooke’un suratsız ve kıskanç keşiş olarak karalayan resimlerin kesinlikle yanlış.” olduğunu yazdı. Hooke, saatçi olan Thomas Tompion ve çalgı aleti tamircisi olan Christopher Cocks gibi tanınmış esnaflarla etkileşim içindeydi. Hooke, çoğu ilgilerini paylaştığı Christopher Wren ile sıklıkla buluşurdu ve John Aubrey ile biten bir arkadaşlığı vardı. Ayrıca, Hooke’un günlüğü, sık sık kahve evlerinde, meyhanede ve Robert Boyle ile birlikte akşam yemeklerindeki buluşmalarıyla ilgiliydi. Lab yardımcısı olan Harry Hunt ile birlikte çoğu gün çay içerdi. Ailesi içerisinde, Hooke, bir yeğenini ve bir kuzenini evine alarak, onlara matematik dersi verirdi.

Robert Hooke hayatının büyük bir kısmını Wight adasında, Oxford’da ve Londra’da geçirdi. Hiç evlenmedi ama günlüğü gösteriyor ki bazı ilişkileri vardı. 3 Mart 1703’te, Hooke, Gresham kolejindeki odasında bulunan, birikmiş büyük bir miktar parasıyla, Londra’da hayatını kaybetti. Helen Bishopsgate sokağındaki kiliseye gömüldü ama mezarının kesin yeri bilinmiyor.

Bilim

Mekanik

Hooke’un çizimiyle bir pire

1660'ta, Hooke, adını taşıyan ve esnek yaydaki uzantılı gerilimin doğrusal dönüşümünü tanımlayan esneklik kanununu keşfetti. Bu keşfi ilk olarak “ceiiinosssttuv” kelimesini çevirerek tanımladı. 1678’de "Ut tensio, sic vis" olarak yayınladığı “uzantı varsa güçte var” anlamındadır. Hooke’un esneklik üzerindeki çalışması, denge yayı veya sarmal yayın gelişimiyle son buldu, ilk sefer için, bir taşınabilir kronometrenin zamanının uygun doğruluğunu korumasına olanak sağlar. Bu buluşun önceliği üzerinde Hooke ve Christian Huygens arasındaki acı bir anlaşmazlık, ölümlerinden sonra yüzyıllardır devam etmekteydi; ama Hooke’un folyosunda 23 Haziran 1670 tarihli, Kraliyet Derneği’nden önce denge kontrollü saatin gösterimini tanımlayan bir not, Hooke’un iddiasını kolaylaştırmak için tutuluyor.

Hooke tarafından oluşturulan mantarın hücre yapısı

Hooke’un esneklik kanununu çeviri sözcük olarak ilk duyurması, 20.yüzyıl bakış açısından ilginç geliyor. Bu bazen, detayları yayınlamaksızın bir keşife öncelik vermek için Hooke, Huygens, Galileo ve diğerkiler gibi bilim adamları tarafından kullanılan bir methottu. Hooke 1662 yılında, yakın zamanlarda kurulmuş olan Kraliyet Derneği’nin deney sorumlusu oldu ve haftalık yapılan toplantılarda deneylerin sorumluluğunu üstlendi. Bu Hooke’un 40 yıl boyunca elinde tuttuğu bir pozisyondu. Bu pozisyon Hooke’u, Britanya’da bilimin yoğunlunda ve ötesinde tutmasına rağmen, aynı zamanda Huygens, Isaac Newton ve Kraliyet Derneği’ndeki Henry Oldenburg gibi diğer bilim adamları ile bazı hararetli tartışmalara yol açtı. 1664'te, Hooke, Londra’da Greshan kolejine Geometri profesörü olarak ve mekanikte Cutlerian derslerine atandı.

8 Temmuz 1680’de, Hooke cam tabakların titreşim modu ile ilişkili düğümlü modellerini gözlemledi. Un ile kaplı bir cam tabağın köşelerine bir yay çevirdi ve düğümlü modellerin oluşumunu gördü. Akustik biliminde, Hooke, Kraliyet Derneği’ne, Müzik tonlarının belirli boyutlarda kesilen çarkların dönmesiyle oluşturulduğunu gösterdi.

Yerçekimi

Çoğu yenilikleri çekimi iletmek için çevre aracı olarak aether teorisine veya ayrılmış gökcisimleri arasındaki itemeye bağlıyken, Hooke yerçekiminin çekim ilkesine 1665'te Micrographia adlı kitabında itiraz etti. Hooke’un 1666 yılında Kraliyet Derneği’nde yerçekimi üzerine olan dersi iki ilke daha kattı. Bunlar; bütün cisimler bazı güçler tarafından yönü değiştirilene kadar düz bir çizgi üzerinde hareket eder ve çekim gücü yakın cisimlerde daha güçlüdür. Dugal Stewart, Elements of the Philosophy of the Human Mind adlı kitabında, dünyanın sistemi hakkında Hooke’un kendi sözlerinden alıntı yapmıştı.

1666 yılında bir sohbette Hooke “Açıklayacağım.” demiştir ve devam eder “Herhangi birinden çok farklı dünyanın sistemi kabul edilmiştir. Dünya şu pozisyonlarda bulundu. 1- Gök cisimler sadece kendilerinin uygun merkeze olan parçalarının yerçekimine sahip değil, ayrıca faaliyet alanı içerisinde karşılıklı olarak birbirlerini çekerler. 2- Basit bir harekete sahip olan tüm cisimler, dışarıdan etkileyecek olan bir daire, elips veya diğer eğriler olarak nitelendireceğimiz gücün, onun yönünü değiştirmediği sürece, düz bir çizgide hareket etmeye devam edecektir. 3- Cisimler birbirine yaklaştıkça, bu çekim kat kat fazlalaşır. Mesafenin artışı ile bu güçlerin azalmasına sebep olan orantıyı, kabul ediyorum henüz keşfedemedim…”

Hooke’un 1670 yılında Gresham’daki dersleri açıklıyor ki yerçekimi “bütün gök cisimlere” uygulanıyor ve ilkeler ekledi; yerçekimi gücü mesafeyle düşüyor ve böyle bir gücün yokluğunda cisimler düz bir çizgi üzerinde hareket ediyor.

Gözlemlerden Yararlanarak Dünya’nın Hareketini Kanıtlama Girişimi’ne ek olarak, Hooke 1674 yılında, bir şekilde gelişmiş şekli olan “Dünya’nın Sistemi” hakkındaki fikirlerini tekrar yayınladı. Hooke, güneş ve gezegenler arasındaki karşılıklı çekimleri açıkça kabul etti.

Ancak, Hooke’un açıklamaları 1674'e kadar, ters kare yasası uygulanır veya bu çekimlere uygulanabilirliği hiçbir şey ifade etmedi. Hooke’un yerçekimi fikirleri, önceki hipotezlerinden daha çok evrenselliğe yaklaşmasına rağmen, yerçekimi hakkındaki düşünceleri henüz evrensel değildi. Ayıca, Hooke beraberinde bir kanıt veya matematiksel gösterim de bulunmamıştı. Bu iki yönden, Hooke 1674'te şunu belirtti: “Yerçekimsel çekimin birkaç aşamasının ne olduğunu ben henüz deneysel olarak doğrulamadım.” ve, önergesine göre : “Bu sadece şu anda benim ima ettiğim şey ve hazırlamakta olduğum kendime ait olan birçok şey var, bu yüzden çok fazla devam edemiyorum.. ”.

Kasım 1679’da, Hooke, Newton ile mektuplaşmaya başladı (bütün metin yayınlandı.). Hooke’un görünüşteki amacı, Newton’a Kraliyet Derneği’nin mektuplaşmasını yönetmek için atandığını söylemekti. Bu yüzden, Hooke üyelerin araştırmaları veya diğer üyelerin araştırmaları hakkındaki görüşlerini duymak istiyordu ve sanki Newton’un ilgisini kışkırtacakmış gibi, Newton’a bir liste vererek, çeşitli durumlar hakkında ne düşündüğünü sordu. Bu listede şunlardan bahsediliyordu; merkezi cisme doğru teğet ve çekici bir hareket tarafından doğrudan hareketle gezegenlerin gök hareketlerini birleştirmek, esnekliğin nedenlerinin hipotezini oluşturmak, gezegen hareketleri hakkında Paris’ten yeni bir hipotez oluşturmak, ulusal anketler geliştirme çabaları ve Londra ve Cambridge arasındaki enlem farklılığının sonucuna ulaşmaktır.

Newton’un yanıtı, dünyanın hareketini ortaya çıkaracak karasal deneyler hakkında kendi hayal gücünü sunmaktı, bir cismi havada askıya aldı ve sonra düşmesi için bıraktı. Asıl sonuç, Newton’un düşen cisim hakkında düşündüğü şeyin, deneysel olarak dik düzlemden yönünün sapmasıyla Dünya’nın hareketini ortaya çıkardığını göstermekti ama Newton, eğer dünya spiral şekilli yolunda olmasaydı dünyanın hareketinin nasıl devam edebildiğini düşünmeye devam etti. Hooke, Newton’un cismin hareket etmeye devam ettiği hakkındaki fikrine katılmıyordu. Daha kısa yazışmalar gelişti ve sonuna doğru, Hooke‘un 6 Ocak 1679-80 Newton’a yazdığı yazıda, “çekim her zaman merkez karşıtından mesafeye çift orantıdadır ve sonucunda hız çekimle çift orantıdadır. Kepler karşıtlığın uzaklığa oranını varsayıyor (Hooke’un hız hakkındaki çıkarımı aslında yanlış.).” konular varsayımları hakkında konuşma yapılmıştır.

1686’da Newton’un ilk kitabı ‘Principia’, Kraliyet Derneği’ne sunulduğunda Hooke, merkezden olan uzaklığın karesi olarak alınan “yerçekimi düşüş kuralının ulusu”’nu Newton’un ondan aldığını iddia etti. Aynı zamanda (Edmon Halley’in güncel raporuna göre), Hooke “üretilen eğrilerin gösterimi”’nin tamamen Newton’a ait olduğunu kabul etti.

Son günlerde, ters kare kanununun önceki tarihi hakkında bir değerlendirme de “1660'ların sonuna kadar, yerçekimi ve uzaklığın karesi arasındaki ters orantının varsayımı oldukça yaygındı ve farklı nedenlerden dolayı farklı bir takım insanlar tarafından geliştiriliyordu” yazıyordu. 1660'larda Newton’un kendisi dolaylı varsayımlar altında gezegensel hareketi gösterdi. Dairesel yöndeki güç merkezdeki mesafe ile bir ters kare ilişkisine sahipti. Mayıs 1686’da Hooke’un ters kare yasası iddiasıyla karşı karşıya kalan Newton, Hooke’un fikrin sahibi olduğuna inanılan kişi olmadığını, Hooke’dan önce diğerlerinin vasıtasıyla önceki işin alıntı olması dâhil sebepler göstererek bunu yalanladı. Hooke, matematiksel gösterimleri ve kanıtı olmadan varsayımlar yaparak sadece yaklaşık olarak merkezden gelen mesafenin geçerli olduğunu tahmin edebilirken, Newton şunu iddia etti: eğer ters kare orantısını ilk defa Hooke’dan duymuş bile olsam hala, matematiksel gelişimlerimi ve gösterimlerimi gösterme hakkım olacaktı ki bu gelişim ve gösteriler, gözlemlerime güvenilmesine olanak sağlıyor ve bu da fikirlerimin doğruluğunu kanıtladığımın bir göstergesidir.

Öte yandan Newton ‘Principia’’nın bütün basımlarında, Hooke’un (yalnızca Hooke değil) güneş sisteminde ters kare yasasını ayrı ayrı takdir ettiğini kabul etti ve onayladı. Newton 1.kitabının 4.önermesinin dip notunda bu bağlamda Wren,Hooke ve Halley’e teşekkür etti. Newton, Halley’i tanıdı, onun 1679-80 yıllarında Hooke ile olan mektuplaşması Newton’un astronomi alanındaki uyuyan ilgisini yeniden canlandırdı ama Newton’a göre bu demek değildi ki, Hooke Newton’a yeni veya orijinal bir şey söyledi: ‘Henüz işteki ışığım için ona borçlu değilim. Fakat Elips hareketini bulmuş gibi yazı içinde onun dogmatikliği ve bu gibi şeylerin üstünde düşünmek için benim diğer çalışmalarımdan bana vermesinin bir oyunuydu.’.

İki adam arasındaki zıtlıklardan birisi de Newton, matematiksel analizler ve uygulamalarında olduğu kadar optik araştırmalarında de bir öncüyken, Hooke, büyük kapsamda yaratıcı bir araştırmacıydı, geliştirilmemiş yer çekimi gibi Hooke’un bazı fikirleri geride bıraktığını öğrenmek hiç de şaşırtıcı değil. Bu, sırayla 1759’da Newton ve Hooke’un ölümünün ardından daha anlaşılabilir oluyor. Yerçekimsel çalışmalarda hakkı olan güzide matematiksel astronom Alexis Clairaut, Hooke’un yerçekimi üzerine yayınladığını inceledikten sonra değerlendirmesini yaptı. “Kimse Hooke’un bu fikrinin Newton’un şanını düşürdüğünü düşünmesin.” yazdı ve ekledi, “Hooke örneği” , “ bir an için görülen bir doğru ve ispat edilmiş doğru arasındaki mesafenin ne olduğunu göstermeye“ hizmet ediyor.

Horoloji (Saat Bilimi)

Hooke zaman tutma bilimine, onun zamanının gelişmelerine derinlemesine katılarak, çok büyük ölçüde önemli katkıda bulunmuştur: saatler için daha iyi bir düzenleyici olarak sarkacın tanıtımı, saatlerin zaman tutuşunu geliştirmek için yay kovanı ve denizde boylamı bulmak için duyarlı zaman tutucu kullanılabileceği önerisi.

Çapa Maşası

Horoloji

1655'te Hooke’un otobiyografik notlarına göre, Hooke, John Ward’ın iyi niyeti sayesinde astronomiyi kendisi öğrenmeye başladı. 1657 – 1658’de Hooke kendini sarkacın gelişimine adadı. Giovanni Riccioli’nin çalışmalarından yararlanarak ve yerçekimi ve zaman tutma mekaniğini çalışmaya devam ederek, sarkaç mekanizmaları üzerinde geliştirmeler yapmaya başladı.

1717’de Paris’te yazan Henry Sully çapa maşasını, Londra’da Gresham kolejinde önceki zamanların geometri profesörü olan Dr. Hooke’un hayran duyulan icadının mucidi olarak tanımlamıştır. Ayrıca William Derham’da bunu Hooke’a atfediyor.

Saat Yay Kovanı

Hooke boylam çizgisini belirlemenin bir yolunu düşündüğünü kaydetti (sonra navigasyon için ciddi bir problem) ve Boyle ve diğerlerinin yardımıyla, Hooke bunun patentini almaya yeltendi. Bu süreç içerisinde, Hooke kendinin düzenlemiş olduğu, denge miline bağladığı spiral yay ile oluşturulmuş bir cep saati tanıttı. Hooke’un en büyük hatası bu fikrin sömürülmemesi için yeteri kadar kazançlı anlaşma koşullarını güvence altına almamasıdır. Sonuç olarak bu fikir rafa kaldırıldı ve Hooke’un bundan sonraki icatların da daha fazla kıskanç olmasına sebep oldu. Ward, Aubrey, Waller ve diğerlerinin yaptığı gibi, uygun güveni belirtmek için gerçek delilleri var, misal, Şubat 1675'te Journal de Scavans’de kendi yaptığı işini yayınlayan Chiristiaan Huygens’dan 15 yıl önce, Hooke denge yayını bağımsız olarak geliştirmişti.

Christiaan Huygens

Mikroskopi

1665 yılında, Hooke, mikroskop ve teleskopta olduğu kadar biyolojide de yapmış olduğu gözlemleri tanımlayan, “Micrographia” adlı kitabını yayınladı. Biyolojik organizmaları tanımlamak için, bitki hücrelerinin petek hücrelerine olan benzerliğiyle önerilen bir ifade olan hücre ifadesini türetti. Hooke’un Micrographia kitabı için gözlemlerini yaptığı, aslında orijinal olarak Londra’da Chiristopher White tarafından oluşturulan el yapımı, deri ve altından yapılmış mikroskop Washington DC’ de Ulusal Sağlık ve Tıp Müzesi’nde sergileniyor.

Micrographia Hooke’un veya belki Boyle ve Hooke’un yanma üzerindeki fikirlerini içeriyor. Hooke’un deneyleri onu şu sonucu çıkarmasına sebep oldu: yanma havayla karışan bir madde içeriyor, bugünkü bilim adamlarının da kabul ettiği bir ifadedir ama bu geniş çapta anlaşılmadı, en azından on yedinci yüzyılda. Hatta Partington şunu iddia edecek kadar ileri gitti: “eğer Hooke yanma üzerindeki deneylerine devam etmiş olsaydı, oksijeni keşfetmesi mümkün olurdu.”.

Paleontoloji (taşıl bilim)

Hooke'un mikroskopu.

Micrographia’daki gözlemlerden biri de fosil ağaçtı, sıradan bir ağacı karşılaştırdığı mikroskobik yapı. Bu, taşlaşmış ağaçlar ve fosil deniz kabukları gibi fosilleşmiş objeler, örneğin amonoidler, taşlaşmış mineralle dolu olan su ile dolu, yaşayan şeylerden geriye kalanların olduğu sonucunu çıkarmasına sebep oldu. Hooke, böyle fosiller dünya üzerinde geçmiş yaşamın tarihi hakkında, güvenilir ipuçları sağlayacağına ve teolojik olarak kabul edilmeyen yok olma içeriğini bulan, John Ray gibi modern doğacıların itirazlarına rağmen, bazı durumlarda bazı jeolojik afetler vasıtasıyla nesli tükenmiş olan türlerin açıklanabileceğine inanıyordu.

Charles Lyell Pirinciples of Geology (Jeolojinin İlkeleri) kitabında şunları yazmıştır:

Robert Hooke öldükten sonra gerçekleştirilen çalışmalar 1705'te ortaya çıktı. Doğanın organik ve inorganik krallığındaki önceki değişimlerin sebebine gelince, onun bilimsel incelemesi o çağın en iyi felsefi ürünüdür. Bir ıvır zıvır. Çürük bir kabuk görünebilir bazılarına ama, doğanın bu anıtları madeni para veya madalyalardan daha gerçek olan antik çağın sembolleridir. Çünkü kitaplar, el yazımları ve yazıtlar gibi bunlardan en iyileri taklit edilebilir veya sanat ve tasarımla yapılabilir.

Astronomi

Satürn çizimi.
Hooke’un Micrographia adlı kitabından ay ve yıldızlar kümesi çizimi.

Hooke’un mücadele ettiği zorlu problemlerden birisi de bir yıldıza olan uzaklığı ölçmekti (güneşin aksine). Seçilen yıldız Gamma ve Draconis’di ve kullanılacak method parallax determinasyonuydu. Birkaç aylık bir gözlemden sonra, 1669 yılında Hooke arzu edilen sonucun elde edileceğine inandı. Hooke’un malzemelerinin, ölçümü başarılı bir şekilde yapabilmesi için çok özensiz olduğu biliniyor. Gamma ve Draconis, 1725 yılında James Bradley’in ışık sapmasını keşfettiği yıldızlarla aynıydı.

Hooke’un astronomideki faaliyetleri yıldız mesafesi çalışmalarından da öteye uzandı. Hooke’un Micrographia adlı kitabı, ay’ın kraterleri kadar Pleiades yıldızı hakkında da birçok örnek içeriyor. Hooke, böyle kraterlerin nasıl oluştuğunu anlamak için deneyler yaptı. Ayrıca Satürn’ün halkalarını ilk gözlemleyicilerindendi ve çift-yıldız sistemlerini ilk gözlemleyendi.

Hafıza

Katkısının az olduğu bilinen, ancak türünün ilk örneğinden biri, Hooke’un insan hafızası üzerindeki bilimsel modeldir. Hooke, Kraliyet Derneği’nde 1682’deki bir dersinde, insan hafızasının, bundan önceki başlıca felsefik modellerle biraz benzerlik taşıyan, mekanik bir model olduğu ileri sürdü. Şifreleme, hafıza kapasitesi, yineleme, geri alma, unutma ve bileşenlerine değindiği modeldi. Richard Semon’un 1919/1923 yılında yapmış olduğu çalışmayla aynı benzerlikleri paylaşan, yaklaşık olarak iki yüz yıl gözden kaçırılan bu çalışma fiziksel ve beyinin içerisine yerleştirilmiş hafızaydı. Modeldeki en ilginç nokta, (1) uyarıya imkân tanıyor ve baştan aşağı şifreleme üzerinde etkiye sahipti; (2) benzerlik ve ipucuna bağlı geri alma için rezonans kullanıyor; (3) yeni hafızaları açıklıyor; (4) tekrarlama ve hazırlamayı dikkate alan tek bir sistem sunuyor, ve (5) unutmanın kuvvet yasası açık bir şekilde modelin varsayımından elde edilebilir. Bu ders 1705'te ölümünden sonra yayınlandı çünkü hafıza modeli, nadiren ışığın doğası üzerinde bir dizi çalışmaların içine yerleştiriliyordu. Baskılar küçük partiler şeklinde bir Newtonian bilim çağında yapıldığı ve yayınlanana kadar zamanın dışında olduğu için bu çalışmanın az eleştiri aldığı tahmininde bulunuyordu. Bu başarının devamını engelleyen, dikkat, kodlama ve geri alma süreciyle alakalı bazı seviyede Hooke’un yardım istediği modern hafıza psikologlarının manevi ruhlarının itirazıydı.

Mimari

Willen, Milton Keynes’daki St Mary Magdalene Kilisesi.

Hooke London şehrinin araştırmacısı ve, Bloomsbury’de Montagu Hanesi, Kraliyet Greenwich Gözlemevi, Londra’nın Büyük Yangın Anıtı ve kötü şöhretli Bethlem Kraliyet Hastanesi’nin dizaynı üzerinde çalışmış ve 1666 yılındaki Büyük Yangın’dan sonra Londra’yı yeniden inşa etmeye Wren’e yardım etmiş Christoper Wren’in baş asistanıydı. Hooke tarafından dizayn edilmiş diğer yapılar arasında Londra Kraliyet Hekimler Koleji (1679), Warwickshire’daki Ragley Salonu, Wiltshire’daki Ramsbury Köşkü ve Buckinghamsire’da Milton Keynes yerleşim yerindeki Willen’de Mary Magdalene sokağındaki mahalle kilisesi de yer almaktadır. Hooke’un Christopher Wren’e katkılarıyla bunların içerisine, kubbesini Hooke’un tasarladığı bir yapı metodu kullanılan Paul’s Cathedral ‘de eklenmiştir. Hooke ayrıca, Samuel Pepys’in günlüğünden kalma el yazılarının bulunduğu, büyük ihtimalle Büyük Londra Yangını hakkında tanıklılığının alıntı yapıldığı, Pepys Kütüphane’sinin tasarımında da bulunmuştu.

Tamamlandıktan sonra Hooke’un tipik olarak kesin ölçümleri, rüzgârda sütunun hareketinin bu amacı kullanışsız yaptığını göstermesine rağmen, hevesli astronomlar, Hooke ve Wren, yıldız geçişlerini gözlemlemek için bilimsel işleyişe hizmet eden bir teleskop tasarladılar. Bunun mirası, merkezi sütunun olmadığı döner merdiven yapısında ve yer seviyesinin aşağısındaki bir yerde sabit kalan gözlem odasında, gözlemlenebilir.

Büyük Yangın’dan sonraki restorasyonda, Hooke, Londra’nın geniş bulvarlı ve arterli sokaklarının bir ızgara desende, ki bu kullanıldı, yeniden dizayn edilmesini önerdi. Bu öneri mülkiyet hakları üzerindeki tartışmalar tarafından engellendi çünkü mülkiyet sahipleri gizlice kendi sınırlarını değiştiriyorlardı. Bir araştırmacı olarak kabiliyeti ve bir arabulucu olarak ince bir anlayışı yüzünden, bu anlaşmazlıkların çoğunu halledebilecek bir rağbetteydi.

Hooke’un mimari çalışmalarını daha fazlası için, By Cooper kitabına bakınız.

Benzerlik

Bir süre Hooke olduğu düşünülen bir portre ama aslında Jan Baptist van Helmont’in ta kendisi.

Hooke’un biyografi yazarı, Allan Chapman, Newton veya onun rahip yardımcılarının, Hooke’un portresini bilerek imha ettiği hakkındaki efsane iddiaları reddetmesine rağmen, Robert Hooke’un onaylanmış hiçbir portresi bulunmamaktadır. Bu durum bazen Hooke ve Newton arasında hararetli çatışmalara yol açıyor. Alman antikacı ve âlim Zacharias Conrad von Uffenbach, Kraliyet Derneği’ni 1710 yılında ziyaret etti ve ziyaretinde özellikle Boyle ve Hooke’un portrelerinin ona gösterildiği değindi (çok fazla benzerlik olduğu söyleniyor) ama Boyle’nin portresi hayatta kalırken, Hooke’un portresi açıkça kaybolmuştur.

Hooke’un zamanında, Kraliyet Derneği Gresham kolejinde buluşurdu ama Hooke’un birkaç içinde ölümüyle, Newton derneğin başkanı oldu ve yeni bir buluşma yeri için planların temeli atıldı. Birkaç yıl sonra,1710 yılında, yeni mahalleye taşınıldı ve Hooke’un Kraliyet Derneği’ndeki portresi kayboldu ve bir daha bulunamadı.

Hooke’un görünüşü hakkında yazılan iki güncel açıklama hala devam ediyor. Birincisi, Hooke’u orta çağda ve yenilikçi güçlerinin yüksekliğindeyken tanımlayan, onun yakın arkadaşı John Aubrey tarafından kaydedildi,

"O orta boylu, çarpık, soluk yüzlü ve yüzü biraz aşağıda ama kafası büyük, gözleri göz kamaştırıcı, hızlı olmayan yeşil gözlüdür. Narin, kahverengi ve mükemmel dalgalı bir saçı vardır. Ilımlı ve ölçülü birisiydi."

İkincisi, Richard Waller tarafından yazılan, Hooke’un yaşlı bir adam olarak oldukça kötüleyici bir tanımıdır,

"Kişiliğine gelirsek, alçak, oldukça çarpık birsiydi. Kendisinden ve diğerlerinden duyduğum kadarıyla, yanlış büyüdüğünden 16 yaşına kadar yoksuldu. Her zaman soluk ve sıskaydı ve, sonradan hiçbir şey ama derisi ve kemikleri Meagre Aspect gibi, gözleri yeşil ve dolu gençlik dönemlerindeki keskin marifetli bakıyor gibi; burnu ince, ortalama uzunluk ve büyüklükte; ağzı oldukça geniş ve üst dudağı ince; çenesi keskin ve alnı geniş; kafası ortalama büyüklükte. Kesilmemiş ve sıska yüzü üzerinde, koyu kahverengi upuzun ve sarkmasını önemsemediği saçı."

Time dergisi iddialara göre 3 Temmuz 1939’da Hooke’un bir portresini yayınladı. Ancak Ashley Montagu tarafından kaynağın izi sürüldüğünde, doğrulanabilir bir bağlantı eksikliği bulundu. Montagu, Hooke’un görünüşü hakkında yazılan iki güncel açıklamanın birbiriyle bağdaştığını buldu ama bu Time’ın portresi ile eşleşmiyordu.

2003'te, tarihçi Lisa Jardine, Hooke’un bir portresinin keşfedildiğini iddia etti ama bu iddia da Cincinnati Üniversitesindeki William Jensen tarafından çürütüldü. Jardine tarafından belirtilen portre de Fleman bilge Jan Baptist van Helmont’u tasvir ediyordu.

Hooke’un diğer olası benzerlikleri aşağıdakileri içeriyor:

  • Hooke tarafından kullanılan bir mühür bir adamın kafasının olağandışı bir profil fotoğrafını gösteriyor, bazıları bunun Hooke’un portresi olduğu hakkında tartışıyorlar.
  • Chambers’in Cyclopedia’sının 1728 basımına göre, kazılmış cephe Robert Hooke’un baş heykelinin bir çizimini gösteriyor. Hangi gerçek bir sanat çalışmasına bağlı olan çizim bilinmiyor.
  • Londra’da St Helen’s Bishopsgate’de bulunan anıt vitrini ama o kalıplaşmış bir sıvaydı bir benzerlik değil. Vitrin 1993 Bishopsgate bombalamasıyla imha edildi.

2003'te tarih ressam Rita Greer Hooke’u anmak için masraflarını kendisinin karşıladığı bir proje başlattı. John Aubrey ve Richard Waller tarafından yazılan güncel açıklamayla uygun olacak şekilde, Rita Greer Robert Hooke projesi Hooke’un boyanmış ve çizilmiş inandırıcı resimlerini üretmeyi hedeflemişti. Greer’in yapmış olduğu Hooke resimleri, hayatı ve çalışması, UK ve US’de TV programlarında, kitaplar ve dergilerde ve halkla ilişkilerde kullanılıyor.

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.