Piramit metinleri

Piramit metinleriEski Krallık dönemi 5., 6. ve 8. hanedana ait firavunların inşa ettirdiği piramitlerin iç duvarlarına yazılmış dini içeriğe sahip özlü sözlerdir. Bu piramitler 5. hanedana ait firavun Unas Piramidi, 6. Hanedana ait firavun II. Teti, I. Pepi, Merenre ve II. Pepi ile kraliçeler II. Anchenespepi, Behenu, Neith, Wedjebten ve II. Iput piramitleri ve son olarak 8. hanedana ait Qakare Ibi piramididir. Eski Mısır diline ait günümüze dek ulaşabilmiş en büyük metin grubu olan piramit metinleri daha sonra Orta Krallık döneminde tabutların iç taraflarında yeniden ortaya çıkmaktadırlar. Ancak daha yeni olarak ve piramitlerden ziyade tabutlarda ortaya çıkan bu metinler tabut metinleri olarak adlandırılırlar. Gerek piramit metinlerinde gerekse tabut metinlerinde karşılaşılan çoğu özlü sözün eski Mısır'ın geç dönemlerine kadar kullanıldığı kabul edilir.[1]

Unas Piramidi içindeki Piramit metinleri
Sakkara'daki Teti Piramidi'nde bulunan Piramit metinleri
II. Teti'nin mezarındaki Piramit metinleri

Yaklaşık olarak MÖ 2350-2175 yıllarından günümüze kalan ‘Piramit Metinleri’, eski Mısır’daki en eski duaları içermekte ve daha sonraki dönemlere ait tüm dini edebiyata öncülük etmektedir. Bu duaların kökeni ve ilk olarak hangi tarihlerde kullanılmaya başladığı kesin olarak bilinmemektedir, ancak genel kanı bunların Mısır’ın ilk kralı olduğuna inanılan efsanevi Menes’den de önceki döneme ait oldukları ve uzunca bir süre hafızalarda yaşatılmış olduklarıdır.[2]

Araştırma tarihi

Piramit Metinleri’nin varlığı ilk kez 1880 yılında güney Sakkara’da inceleme yapan Gaston Maspero’ya Heinrich ve Emile Brugsch kardeşler tarafından iletilmiştir. Daha sonra da Teti, I. Pepi, I. Merenre ve II. Pepi’nin mezar odalarında benzer metinlerin yazılı olduğu görülmüştür.[3] Bu mezarların çoğu çok kötü durumdadır. Nitekim, II. Pepi’nin mezarını inceleyen Gaston Maspero’nun üzerine taşlar düşmüş ve taşların altında kalan arkeoloğu ölümden Emile Brugsch kurtarmıştır.[4] Maspero’nun 1894 yılında yayımlatarak ün kazandığı bu metinleri, daha sonra Kurt Sethe Almancaya, Louis Spleleers Fransızcaya  ve Raymond O. Faulkner de İngilizceye çevirmişlerdir.[5] 

1926-1933 yılları arasında İsveçli arkeolog Gustave Jequier tarafından yapılan kazılarda 7. Hanedan krallarından İbi ve 6. Hanedan kraliçeleri Wedjebten, Neith ve İpuit’in mezar odalarında da ‘Piramit Metinleri’nin yazılı olduğu görülmüştür. Son olarak, 2000 yılındaki incelemelerde, II. Pepi’nin annesi Ankhesenpepi’nin de mezar duvarlarında aynı metinlerin yazılı olduğunun fark edilmesiyle, mezar duvarlarında ‘Piramit Metinleri’nin yazılı olduğu piramit sayısı 10’u bulmuştur. Bu metinlerin bulunması ve deşifre edilmesi için uğraşanlar arasında Kurt Sethe ve Raymond O. Faulkner’in yanı sıra Gaston Maspero, Gustave Jequier, Jean Philippe Lauer, Sigfried Schott, Alexander Piankoff ve Samuel A. B. Mercer gibi bilim insanları ve arkeologlar bulunmaktadır.[6]

Konular

Piramit metinleri, aynı yeni krallık döneminde ortaya çıkan ahiret metinleri gibi, merhumun Duat'ta korunması amacıyla yazılan metinlerdir. Daha sonraki dönemlerde ortaya çıkan fenomenlerden tamamen farklı olarak bu metinlerde demonların yaratabileceği tehlikelerden bahsedilmez. Bu metinlerde daha çok kavranabilir somut konular üzerinde durulmuştur.

  1. İsmin korunması
  2. Gıda takviyesi
    • Metinlerdeki gıda listeleri buna işaret eder. Özellikle bira ve ekmek, eski Mısır'da sonsuzluk anlamına gelen 1000 sayısıyla bu listelerde kendisine yer bulur.
    • Metinlerde açlığa Nun'a gitmesi emri berilir. außerdem wird dem Hunger befohlen, zum Nun zu gehen. Bu yer her şeyin olduğu cennet gibi bir yerdir yani açlık orada barınamaz ve ölür.

Yamyamlık ilahisi

Piramit Metinleri’ndeki en ilginç bölümlerden birini oluşturan ‘Yamyamlık İlahisi’, 273 ve 274 sayılı dualardan oluşan ve sadece Unas ve Teti’nin piramitlerinde bulunan bölümlerdir. Bu bölümlerde firavunun anne ve babası sayılan tanrıları nasıl yediği anlatılmaktadır. Mark Lehner, bu duadaki ‘yamyamlık’ temasının, yaratıcı tanrının ‘ka’sının firavunun atalarına, onlardan da firavunun kendisine geçmesiyle ilgili olan sembolik bir benzetme olduğunu düşünmektedir.[7] Yani, Hristiyanlıktaki komünyon törenlerinde İsa’nın kanını temsil eden şarabın içilmesi ve etini temsil eden ekmeğin yenilmesini hatırlatan bu ilahiler aslında sembolik bir anlam taşımakta ve tanrılarla birleşmek anlamına gelmektedir. Joann Fletcher, bazı kanlı ritüellerin bir zamanlar gerçekten yapılmış olabileceğine dikkat çekmektedir.[8] Jean Houston da, yenilen tanrıların aslında kurban edilen kutsal hayvanlar olduğunu düşünmektedir.[9]

Bu duaya göre, firavun sabah kahvaltısı için büyük tanrıları, akşam yemeği için orta büyüklükte olanları, gece yemeği için ise minikleri tercih etmektedir. Üstelik, metinde etlerin, butların, bağırsakların ve akciğerlerin piştiği kazanlar gibi, sembolik olamayacak kadar somut ve ince ayrıntılara yer verilmesi oldukça zihin karıştırıcıdır.

Ayrıca bakınız

Türkçe Literatür

  • Bir Avuç Mısır, Handan Ünlü Haktanır. Rüstem Kitabevi ve Yayıncılık, 2010.

Dipnotlar

  1. Bir Avuç Mısır. Handan Ünlü Haktanır. Rüstem Kitabevi ve Yayıncılık Ltd. , 2010.
  2. E. A. Wallis Budge, The Egyptian Book of the Dead, s: xi.
  3. Mark Lehner, The Complete Pyramids, (Cairo, 2004), s: 31.
  4. Nicholas Reeves, Ancient Egypt, The Great Discoveries, (London, 2000), s: 61.
  5. Miroslav Verner, The Pyramids, (Cairo, 2002), s: 41.
  6. Taylor Ray Ellison, The Pyramid Texts, < http://touregypt.net/featurestories/pyramidtext.html>, (erişim tarihi: 5 Temmuz 2007)
  7. Mark Lehner, The Complete Pyramids, (Cairo, 2004), s: 33.
  8. Joann Fletcher, The Egyptian Book of Living and Dying, (London, 2002), s: 81.
  9. Jean Houston, The Passion of Isis and Osiris, (New York, 1995), s: 168.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.