Kambur balina
Kambur balina (Megaptera novaeangliae), oluklu balinagiller (Balaenopteridae) familyasından bir balina türü.
Kambur balina | ||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Korunma durumu | ||||||||||||||||||||
Bilimsel sınıflandırma | ||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||
Borowski, 1781 | ||||||||||||||||||||
Dağılımı | ||||||||||||||||||||
Kambur balinalar genellikle 15,6–16,2 metre uzunluğundadır ve 31–41 ton ağırlığa ulaşabilirler. Dişiler erkeklerden daha iridir ve bu özelliğe sahip az sayıdaki memeli türünden biridirler.Kaydedilmiş En Büyük Kambur Balina 21 metre uzunluğa ve 50 ton ağırlığındadır.
Morfoloji
Kambur balinaların beyinciği, beyninin toplam ağırlığının yaklaşık olarak % 20’sini teşkil eder; beyni diğer dişsiz balinalarınkinden çok farklı değildir. Koku alma duyusuna ait organları oldukça indirgenmiştir ve koku alıp almadıkları konusunda kuşku duyulmaktadır. Gözleri küçüktür ve su basıncına karşı dayanmaya uyum sağlamışlardır. İşitme ile ilgili kanalları dardır ve kafasının üzerinde, gözlerinin gerisinden fazla uzak olmayan ufak bir deliğe açılır.
Kambur balinaların ayırt edici en farklı dış özellikleri, yüzgeç büyüklüğü ve şekli, kuyruk rengi ve şekli bir de dorsal yüzgeç şeklidir. Yüzgeçleri oldukça uzundur ve uç kenarlarında ufak yumrular vardır. Yüzgeçlerin rengi büyük ölçüde beyazdır. Kelebek şeklindeki kuyrukları, kolaylıkla ayırt edilebilen gri ve beyaz renkteki desenleri üzerlerinde bulundururlar ve tarak kabuğu şeklinde kenarları vardır. Dorsal yüzgeçleri, küçük bir üçgen ya da bir kanca şeklinde olabilir ve basamak ya da hörgüç şekline sahip olmaları ‘Kambur’ isminin bir kaynağıdır. Ventralinde 14–35 arasında büzgüler bulunmaktadır.
Kambur balinalar, herhangi bir sırtı yüzgeçli balinaya göre en çok balina yağı yoğunluğuna sahiptir ve gök balinayı göz önüne aldığımızda, kambur balina yoğunluk sıralamasında ikinci sıradadır. Balina yağı yoğunluğu, yılın farklı zamanlarında değişiklik gösterir ve bunda yaşın ve psikolojik durumun da etkisi vardır. Balina plakları, siyahımsı, sert ve kalın kıllarla birlikte genellikle tamamen siyah görünürler.
Coğrafi dağılım
Kambur balinalar, soğuk kutup suları ve tropikal sularda, bunlardan özellikle Atlas Okyanusu, Büyük Okyanus ve Kuzey Buz Denizi’nde yaşarlar. Yaşam alanları ayrıca Bering Denizi suları ve Antarktika çevresindeki suları da içermektedir.
Avlanma ve beslenme
Kambur balinalar çok hareketli ve fırsatçıdırlar. Planktonları, su yüzeyindeki bitki ve hayvanlardan oluşan yaşam formlarını ya da sürü halindeki balıkları yiyerek beslenirler. Yedikleri balıklar genellikle ticari yönden kullanılan, ekonomik bir değere sahip balıklardır. Kambur balinaların beslenme işi yaz boyunca gerçekleşir.
Av
Atka mackerel ve Pacific Saury, kambur balinaların doğuda, Büyük Okyanus’un kuzeyinde genellikle en fazla buldukları ve beslendikleri balıklardır. Ayrıca kambur balinalar, Büyük Okyanus’ un kuzeyinde ve Bering Denizi’nde kril, Ammodytes americanus, kum mızrağı, ringa, capelin ve mackerel yiyerek beslenirler. Atlas Okyanusu’nun kuzeyinde bulunan kambur balinaların besinlerinin % 95’ini balıklar oluşturur. Atlas Okyanusu’nda yaşayan bu balinalar Cape Cod ve Grönland yakınlarında bulunurlar ve kum mızrağı, ringa ve Pollachius pollachius (Morinaya benzer bir balık) ile de beslenirler. Avustralya ve Antarktika yakınlarındaki sularda yaşayan kambur balinalar da kril ile beslenirler.
Beslenme alışkanlıkları
Hayvan beslenirken önce besini ve suyu ağzına alır. Daha sonra ağzını kapatır ve suyu sıkıştırır. Bu sıkıştırmanın etkisi ile besin, balina plakları tarafından yakalanır ve sonra yutulur. Çatal kuyruklu balinagillerden sırtı yüzgeçli balinalarda bu beslenme mekanizmasına dil ile yardım edilir. Kambur balinalar beş temel beslenme davranışına sahiptirler.
1. Kambur balinalar okyanus yüzeyinde bulunduklarında ve bir çember etrafında yüzerlerken karmaşık bir beslenme davranışına sahiptirler. Böyle zamanlarda kuyruklarıyla suya vurarak avlarının etrafında bir köpük çemberi meydana getirirler. Ondan sonra çemberin altına dalarlar ve avlarını ele geçirmek için ağzı açık bir şekilde çemberin merkezinin hizasından su yüzeyine doğru çıkarlar.
2. Kambur balinalar saldırıya benzer bir davranış da sergilerler. Plankton ya da balık sürülerinin içinden yukarıya doğru dikey ya da eğik bir şekilde yüzerek geçerlerken beslenirler. Bu olay sadece besinin bol olduğu zamanlarda meydana gelir. Ayrıca bazı durumlarda lateral veya ters dönerek yapılan saldırılar aracılığıyla da gerçekleşebilmektedir.
3. Bazı kambur balinalar hava kabarcığı davranışı denilen bir beslenme davranışı gerçekleştirirler; suyun altında soluk vererek hava kabarcığı bulutları ve sütunları meydana getirirler. Bu geniş, birbirleri ile bağlantılı hava kabarcıkları kümesi, suyun altında soluk verilmesi ile oluşarak avları bir araya toplayarak küme haline getirir veya sürü halinde toplar. Beslenmenin sualtında gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Bundan sonra, kambur balina hava kabarcığı bulutunun içinden yavaşça su yüzeyine doğru yükselir. Birkaç soluk alıp verme işlemi ve fazla derine olmayan birkaç dalıştan sonra önceki manevra tekrarlanır. Bu davranışın, avın bulunmasında veya avın hareketsiz hale getirilmesi ve şaşırtılması yoluyla ele geçirilmesinde yardımcı olduğu görülmektedir. Ayrıca bu, avda bir irkilme etkisine neden olarak avcının avı bulmasına yardımcı olabilir veya avcıyı avdan gizleyebilir. Sütunlar, kambur balinanın sualtında geniş bir çember etrafında yüzerken soluk vermesi ile şekillenir. Tek bir sütun, sütun sıraları, yarım daireler ya da tam daireler oluşturulabilir. Bu daire, avları bir araya getirmede ya da sürü halinde toplamada yakalayıcı bir ağ gibi iş görür.
4. Kambur balinalar kuyruk vurma metodunu kullandıklarında kuyruklarını suyun içinde kamçı gibi vururlarken geniş bir çember etrafında yüzerler. Asıl beslenme, burgacın merkezinde meydana gelir.
5. Kambur balinalar kuyruklarını suya daldırır gibi vururlarken derine inmeyen dalışlar gerçekleştirirler. Hayvan, keskin bir U dönüşü yaparken 180o’lik bir yuvarlanma hareketini gerçekleştirirler ve sonra balina, kuyruğu tarafından yaratılan burgu alanının içinden yavaşça yiyeceklere saldırır. Bazen kambur balinalar bu metotların bazılarını birleştirirler. Örnek olarak, kum mızrağı ile beslenmek için hava kabarcığı davranışı ve kuyruk vurma davranışının birleşimini kullanırlar. Dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta da yavru kambur balinalar bir yılda sütten kesildikleri halde iki yaşından daha genç olanlar kuyruk vurma davranışını kullanmazlar. Ama sütten kesilmiş daha büyük yaştaki gençler arasında bu kuyruk vurma davranışı birkaç defa görülmüştür. Ayrıca, cinsiyetler arasında, kuyruk vurarak beslenme sıklığında herhangi bir farktan söz edilemez.
Üreme
Kambur balinaların çok eşli çiftleşme sistemine sahip olduğu, erkeklerin cinsel faaliyeti olan dişileri elde edebilmek için saldırganca yarışmalarından anlaşılmaktadır. Erkekler için herhangi bir ebeveyn sorumluluğu bulunmamaktadır. Kambur balinaların üreme tabiatları memelilere özgü olan tipik özellikleri gösterirler. Üreme mevsimi kış boyuncadır ve tropikal sularda gerçekleşir.
Çiftleşme ve gebelik
Çiftleşme için erkek ve dişi bireyler ilk önce aynı hizada yüzerler ondan sonra yuvarlanarak, yüzgeçlerini ve kuyruklarını vurarak dikkat çekmeye çalışırlar. Ardından her ikisi de suya dalarlar ve ondan sonra ventral yüzeyleri temas halinde iken dikey olarak su yüzeyine çıkarlar. Yüzgeçlerinin biraz aşağısındaki bir noktaya kadar sudan çıkarlar. Ardından, ikisi birlikte su yüzeyinde yatay duruma geçerler. Gebelik dönemi 11–11,5 ay sürer. Bu süre boyunca embriyo her ay yaklaşık olarak 17–35 cm. arasında büyür.
Gelişim
Yavrular her iki yarım kürede de ılık tropikal veya tropikale yakın sularda doğurulurlar. Yeni doğan yavrular genellikle 4–5 metre uzunluktadır ve yaklaşık 5 ay boyunca anneleri tarafından emzirilirler. Dişilerin sütü son derece besleyicidir ve yüksek miktarda yağ, protein, laktoz ve su içerir. Cinsel ergenliğe genellikle 4–5 yaş arasında erişilir. Erkeklerde penis uzunluğu cinsel olgunluğun bir belirtisi olabilir. Cinsel olarak olgunlaşmış erkeklerde testislerin ağırlığı ve spermlerin gelişme hızı üreme mevsimi boyunca artar, dişilerin ovulasyonu ile aynı zamana rastlar. Dişilerde cinsel olgunluğa ulaşıldıktan sonra ovaryum ağırlığı tamamen sabit kalır. Ovulasyon yaklaşırken, dinlenen ovaryumların yüzeyindeki Graafian folikülleri büyür. Her üreme mevsiminde genellikle sadece bir ovulasyon gerçekleşir. Üreme genellikle her iki yılda bir defa meydana gelir ama her üç yılda iki defa da gerçekleşebilir. İkinci durumda, emzirme 5 aydan daha uzun sürebilir.